Toplumsal hayatımızın da önemli bir yeri olan ramazan ayında tutulan oruçla birlikte beslenme düzenimizde oldukça değişmek de.özellikle üç ana öğün beslenme mutlaka hayatımızda bazı zamanlar önerdiğimiz ara öğünlerde yapılamamak da.ramazan ayında özellikle sadece sahur ve iftar yemekleri olmak üzere iki öğüne düşmek de günlük beslenme programımız.Özelliklede hamur işlerinin,tatlıların,pilav, makarna ve et ağırlıklı olarak iftar sofralarının hazırlanması bütün gün aç olan midemizi oldukça yormaktadır.
Oysa oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır.Ramazan ayında kişilerin alması gereken enerji düzeylerinde bir değişiklik olmaz.
Özelikle sahur önemli bir öğündür ve kesinlikle atlanmaması gerekir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır.Ayrıca sahurda ağır yemeklerden de kaçınılmalıdır.Çünkü gece metabolizma hızı düştüğü için yenilen yemekler hemen yağa dönüşür.Benim önerim genellikle kahvaltı yapılması ve ek olarakda bir porsiyon meyve ve bir bardak süt veya yoğurt eklenmesidir.
Ramazan ayında iftar sofralarında yemek çeşitleri açısından da oldukça fazla çeşitlilik ve bolluk vardır. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmakta ve de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketilmektedir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.dolayısıyla iftarda bir kase çorba içilip 15 dakika mutlaka beklenmesi ve daha sonra günlük beslenme zamanında ki porsiyonlara sadık kalarak yemek yenilmelidir.
Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan biri de refflü şikayetidir.Reflü mide içinde bulunan yemek ve asitin yemek borusu içine doğru geri kaçması olarak tanımlanır.sağlıklı beslenme önerileri çerçevesinde hareket edilerek bu sorunların önüne geçilebilinir.
Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmamakta, ancak bazı hastalıklarda şeker hastalığı, karaciğer,böbrek,kalp yetmezliği vb. veya özel durumlarda hamilelik ve emziklilik gibi olumsuz sonuçlar doğurabileceği de göz ardı edilmemelidir.
Oruç tutmak isteyenler için kısaca özetlemek gerekirsek : Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.,öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları ve sahurda süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.İftarda çorba ile başlanıp 10-15 dakika sonra yemekle devam edilmelidir.Kan şekerini hemen yükselten beyaz ekmek, pilav makarna yerine daha posalı mesela kepekli ekmek gibi besinler tercih edilmelidir.Yemeklerin pişirme teknikleride çok önemli olduğu için mutlaka ızgara haşlama veya fırnda şeklinde tercih edilmeli.Kızartmalı bol yağlı tüm yemeklerden olduğunca uzak durmalıyız. Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, içmeye özen gösterilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.İftarda sonra mutlaka kısa yürüyüşler yaparak hemen oturulmamalıdır.
Oysa oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır.Ramazan ayında kişilerin alması gereken enerji düzeylerinde bir değişiklik olmaz.
Özelikle sahur önemli bir öğündür ve kesinlikle atlanmaması gerekir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır.Ayrıca sahurda ağır yemeklerden de kaçınılmalıdır.Çünkü gece metabolizma hızı düştüğü için yenilen yemekler hemen yağa dönüşür.Benim önerim genellikle kahvaltı yapılması ve ek olarakda bir porsiyon meyve ve bir bardak süt veya yoğurt eklenmesidir.
Ramazan ayında iftar sofralarında yemek çeşitleri açısından da oldukça fazla çeşitlilik ve bolluk vardır. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmakta ve de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketilmektedir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.dolayısıyla iftarda bir kase çorba içilip 15 dakika mutlaka beklenmesi ve daha sonra günlük beslenme zamanında ki porsiyonlara sadık kalarak yemek yenilmelidir.
Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan biri de refflü şikayetidir.Reflü mide içinde bulunan yemek ve asitin yemek borusu içine doğru geri kaçması olarak tanımlanır.sağlıklı beslenme önerileri çerçevesinde hareket edilerek bu sorunların önüne geçilebilinir.
Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmamakta, ancak bazı hastalıklarda şeker hastalığı, karaciğer,böbrek,kalp yetmezliği vb. veya özel durumlarda hamilelik ve emziklilik gibi olumsuz sonuçlar doğurabileceği de göz ardı edilmemelidir.
Oruç tutmak isteyenler için kısaca özetlemek gerekirsek : Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.,öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları ve sahurda süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.İftarda çorba ile başlanıp 10-15 dakika sonra yemekle devam edilmelidir.Kan şekerini hemen yükselten beyaz ekmek, pilav makarna yerine daha posalı mesela kepekli ekmek gibi besinler tercih edilmelidir.Yemeklerin pişirme teknikleride çok önemli olduğu için mutlaka ızgara haşlama veya fırnda şeklinde tercih edilmeli.Kızartmalı bol yağlı tüm yemeklerden olduğunca uzak durmalıyız. Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, içmeye özen gösterilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.İftarda sonra mutlaka kısa yürüyüşler yaparak hemen oturulmamalıdır.