Ramazan Bayramının Onemi Ve Yapılacak İbadetler
Ramazan Bayramınında Ve Yapılacak İbadetler
Ramazan Bayramının Onemi
Ramazan Bayramının Onemi Ve Yapılacak İbadetler
imagesramazanbayramininonemiveyapilacakibadetler5ae8cf22482db
Bayram bir sevinc ve neşe gunudur Yuce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin mu’minler arasında alabildiğine canlandığı guzel gunlerden biridir O gunde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır Bayram ve ramazan bayramının onemi, ramazan bayramı onemi, ramazan bayramında yapılacak ibadetler, ramazan bayraminin onemi, ramazanda yapilacak ibadetler, bayram gunu yapılacak ibadetler, ramazan bayramının getirdikleri, ramazan bayramı ibadeti, ramazan bayraminda yapilacak ibadetler, hakkında bilgiler
Bayram bir sevinc ve neşe gunudur Yuce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin mu’minler arasında alabildiğine canlandığı guzel gunlerden biridir O gunde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır
Bayram insanları kaynaştırıp biraraya getiren en guzel vesilelerden biridir Oyle ki, bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara bağlı kalmaz, dunyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır Onların bu dileğini yerine getirmek icin mu’minler bayramda kabirleri ziyaret ederler; ruhlarına Kur’an’lar, Fatihalar ve dualar okuyarak onları da sevindirirler
Ramazan Bayramının mu’minler arasında ayrı bir yeri vardır Cunku Ramazan Bayramı, hergun tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder Bir ay gibi uzun bir sureyle, ozellikle Ramazan’ın yaz mevsimine denk geldiğinde sıcak gunlerde nefislerine oruc tutturan mu’minler, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan Bayramında yaşama imkanına kavuşurlar
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2 yılından İtibaren kutlanmaya başlanmıştır Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı orucla geciren rnu’minler sonraki ayın (şevval) ilk uc gununu bayram olarak kutlamışlardır Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir
“Bu gunumuzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır“(1) mealindeki hadise dayanarak Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar
Hz Peygamber, “Arefe gunu, kurban gunu ve teşrik gunleri biz Muslumanların bayramıdır Bu gunler yeme icme gunleridir(2) buyurmuştur
Ramazan Bayramım da bu manada bir gun olarak kabul etmiş ve bu bayramı Ramazan orucunun iftar gunu olarak nitelendirmiştir(3) Bu sır icindir ki, Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruc tutmak haram kılınmıştır Bir gun once oruc bozmak haramken, bir gun sonra oruc tutmanın haram olması, mu’minlerin duşunce ve duygu dunyasında nimetlerin gercek Sahibini hatırlatan en etkili bir sebeptir
Herkes bir gun once kimin emrine uyarak oruc tutuyorsa, bugun de Onun rızasına uyarak orucunu acar Ve Onun gercek nimet Sahibi olduğunu hakkıyla idrak ederek, gercek bir şukre yol bulur
Bayram bir aylık orucun toplu bir iftarı olduğu icin, gunluk iftarların sunnet turunden adabı bayramda da yerine getirilir Nitekim orucunu tatlı bir şeyle acmayı adet edinen Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam, Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruclarını acmadan evlerinden ayrılmazlardı (4)
Her vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam, yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi Bu gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirlerdi Bunu bir hadisi şeriflerinde şoyle ifade etmişlerdi:
“Sevabını Allah’tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin olduğu gun olmez (5)
Bayramlar saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş’e icinde yaşanırdı Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam bayram sabahında namazgaha cıkardı Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte namazgaha cıkması istenirdi Kadınlar cemaatin arka tarafında yer alırlardı(6) Kılınan bayram namazından sonra Peygamberimizin Aleyhissalatu Vesselam cemaate hitaben bir hutbe okuduğunu anlatan ibni Mes’ud (ra) devamla şoyle der:
“Resuiullah Aleyhissaiatu Vesselam uzerine şehadet ederim ki, o namazı hutbeden once kıldı Sonra hutbe okudu Daha sonra kadınlara işittiremediğini duşunup onların yanına geldi Onlara hatırlatmalarda bulundu, oğut verdi ve sadaka vermelerini emretti
Bilal de elbiselerini acmış, vermelerini işaret etmekte idi Kadınlar yuzuk, halka ve diğer kıymetleri şeyleri atmaya başladılar (7)
Bu hadiseyi anlatan sahabilerden biri, “Kadınların bu verdikleri Ramazan Bayramı zekatı mı idi? sualine şoyle cevap verdi: “Hayır, lakin o vakit verdikleri bir sadaka idi Kadınlar yuzuklerini atıyor ve atıyorlardı(8)
Aynı olaya işaret eden Ebu Saidi’lHudri de (ra) bayram gununde en cok sadaka verenlerin kadınlar olduğunu anlatır
Ramazan Bayramı, bağışlanmış olmanın bir sevinc işaretidir Bu bağışlanma mujdesini insanlara melekler veriyor
Sa’d bin Evs elEnsari anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şoyle buyurmuştur
Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dokulur ve şoyle seslenirler:
“Ey Muslumanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz O, bol iyilik ve ihsanda bulunur Sonra onlara bol bol mukafatlar verilir Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz Gunduz oruc tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ediniz, mukafatınızı alınız
“Bayram namazını kıldıktan sonra bir munadi şoyle seslenir:
“Dikkat ediniz, mujde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak donunuz Bayram gunu mukafat gunudur Bugun sema aleminde mukafat gunu olarak ilan edilir(9)
Bayram gunleri sevinc gunleri olduğu icin, bu sevincin acıkca gosterilmesine vesile olacak meşru oyun ve eğlencelere de musaade edilmiştir Bu hususta Muslim’de ayrı bir bab ayrılmış ve misaller verilmiştir Bunlardan birinde Hazreti Aişe (ra) şoyle anlatır:
“Bir grup Habeşli, bir bayram gunu mızrak ve kalkanlarıyla gosteriler yaparken rakseder gibi oynuyorlardı Peygamber Aleyhissalatu Vesselam beni cağırdı Başımı onun omuzuna dayadım Bu vaziyette onların harp oyununa bakmaya başladık Ta onlara bakmaktan ilk vaz gecen ben oluncaya kadar(10)
Ancak bayramdaki sevincin gaflete donuşecek kadar taşkınlığa varmaması lazımdır Eğlence meşru dairede olmalı ve gunah unsurlarını taşımamalıdır Esasen bayram Allah’ın bize verdiği İlahi bir ziyafettir Bu bakımdan, bayram gununde en cok Allah’ı hatırlayıp şukretmeye ihtiyacımız vardır Zaman şeridi icinde bayram yeni bir değişimin başı, bir donum noktası ve bir muhasebe vaktidir Omurden bir yılın daha gecip gittiğini, kabir alemine doğru bir adım daha yaklaşıldığını hatırlatan vesilelerden biridir
“Bunun icindir ki, bayramlarda gaflet istila edip gayri meşru daireye sapmamak icin, rivayetlerde zikrullaha (Allah’ı zikretmeye) ve şukre azim tergibat (buyuk teşvikler) vardır Ta ki, bayramlarda o sevinc ve surur nimetlerini şukre cevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin Cunku şukur nimeti ziyadeleştirir,, gafleti kacırır (11)
Nitekim buyuk cemaatler halinde kılınan bayram namazları esnasında getirilen tekbirler, gafletin giderilmesine ve şukur vazifesinin yerine getirilmesine en buyuk bir vesiledir Sadece bir ulke halkının değil, yeryuzunde sayısı milyarlara varan Muslumanların hep beraber aynı anda tekbir getirdiklerini hayal ettiğimizde, karşımıza cıkan muhteşem tablo, bayramlarımızı kainat capında bir manaya kavuşturur O anda adeta yeryuzu tek bir ağız olur, tekbir getirip namaz kılar gibi bir hale burunur Misal aleminde birleşen o seslerin bir anda yeryuzunden yukselişi, adeta muhteşem bir koro halinde dunyamızın goklere doğru tevhidi haykırmasıdır
Bu muhteşem manaların yaşandığı bayram gunlerinde kucuk meselelerden cıkan kırgınlıkların, dargınlıkların ne onemi olabilir? Onun icin bayramda her mu’minin kardeşleriyle kardeşlik sozleşmesini yenilemesi, kuvvetlendirmesi, fakirlerin yardımına koşması, cocuklarını sevindirmesi lazımdır ki, o manalar yaşanan hayata gecsin
Bayramların asıl susu ve zineti tekbirlerdir Getirilen her tekbir ruh ve gonullerde manevi coşkuyu ve heyecanı canlandırır Kulu, Rabbinin azameti karşısında yuce duygulara taşır
EbU Hureyre anlatıyor:
Resulullah Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şoyle buyurmuştur:
“Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle susleyiniz (12)
Bayramlara sunnet cercevesinde hazırlanmak bu adeti de ibadet haline getirir, bu sevinc gunlerini biri iman şuuru icinde gecirmeyi temin eder
Bunun icin sunnette yer aldığı gibi bayrama onceden hazırlanmak, temiz ve guzel elbiseleri giymek, gusletmek, misvak kullanmak veya dişleri fırcalamak, guzel kokular surunmek, guler yuzlu olmak, namazdan once Ramazan Bayramında hurma vb tatlı bir şey yemek bugunlerimize ayrı bir mana kazandırır
Asıl itibariyle fıtır sadakası olarak bildiğimiz fitre de bayram gunu verilir Ramazan ayı icinde verilmemişse fitrenin de o gun verilmesi gerekir Zaten Ramazan Bayramının hadislerde gecen adı “İydu’Ifıtr, yani Fıtr Bayramı demektir Yaratılışın gereği olan kulluk gorevleri yapıldığı icin bu adı almıştır
Bayramların en guzel şekli tanısın tanımasın mu’minlerin tokalaşarak, kucaklaşarak birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve tebrikleşmesidir Saadet Asrında Sahabiler birbirleriyle “Barekallahu lena ve lekum diyerek bayramlaşılardı, yani “Allah bizden de, sizden de kabul etsin dedikleri rivayet edilir(13) Bu tebrikleşme bizim dilimizde “Bayramınız mubarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı bayramlar gibi sozlerle ifade edilir
Ramazan Bayramınında Ve Yapılacak İbadetler
Ramazan Bayramının Onemi
Ramazan Bayramının Onemi Ve Yapılacak İbadetler
imagesramazanbayramininonemiveyapilacakibadetler5ae8cf22482db
Bayram bir sevinc ve neşe gunudur Yuce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin mu’minler arasında alabildiğine canlandığı guzel gunlerden biridir O gunde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır Bayram ve ramazan bayramının onemi, ramazan bayramı onemi, ramazan bayramında yapılacak ibadetler, ramazan bayraminin onemi, ramazanda yapilacak ibadetler, bayram gunu yapılacak ibadetler, ramazan bayramının getirdikleri, ramazan bayramı ibadeti, ramazan bayraminda yapilacak ibadetler, hakkında bilgiler
Bayram bir sevinc ve neşe gunudur Yuce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin mu’minler arasında alabildiğine canlandığı guzel gunlerden biridir O gunde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır
Bayram insanları kaynaştırıp biraraya getiren en guzel vesilelerden biridir Oyle ki, bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara bağlı kalmaz, dunyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır Onların bu dileğini yerine getirmek icin mu’minler bayramda kabirleri ziyaret ederler; ruhlarına Kur’an’lar, Fatihalar ve dualar okuyarak onları da sevindirirler
Ramazan Bayramının mu’minler arasında ayrı bir yeri vardır Cunku Ramazan Bayramı, hergun tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder Bir ay gibi uzun bir sureyle, ozellikle Ramazan’ın yaz mevsimine denk geldiğinde sıcak gunlerde nefislerine oruc tutturan mu’minler, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan Bayramında yaşama imkanına kavuşurlar
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2 yılından İtibaren kutlanmaya başlanmıştır Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı orucla geciren rnu’minler sonraki ayın (şevval) ilk uc gununu bayram olarak kutlamışlardır Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir
“Bu gunumuzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır“(1) mealindeki hadise dayanarak Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar
Hz Peygamber, “Arefe gunu, kurban gunu ve teşrik gunleri biz Muslumanların bayramıdır Bu gunler yeme icme gunleridir(2) buyurmuştur
Ramazan Bayramım da bu manada bir gun olarak kabul etmiş ve bu bayramı Ramazan orucunun iftar gunu olarak nitelendirmiştir(3) Bu sır icindir ki, Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruc tutmak haram kılınmıştır Bir gun once oruc bozmak haramken, bir gun sonra oruc tutmanın haram olması, mu’minlerin duşunce ve duygu dunyasında nimetlerin gercek Sahibini hatırlatan en etkili bir sebeptir
Herkes bir gun once kimin emrine uyarak oruc tutuyorsa, bugun de Onun rızasına uyarak orucunu acar Ve Onun gercek nimet Sahibi olduğunu hakkıyla idrak ederek, gercek bir şukre yol bulur
Bayram bir aylık orucun toplu bir iftarı olduğu icin, gunluk iftarların sunnet turunden adabı bayramda da yerine getirilir Nitekim orucunu tatlı bir şeyle acmayı adet edinen Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam, Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruclarını acmadan evlerinden ayrılmazlardı (4)
Her vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam, yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi Bu gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirlerdi Bunu bir hadisi şeriflerinde şoyle ifade etmişlerdi:
“Sevabını Allah’tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin olduğu gun olmez (5)
Bayramlar saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş’e icinde yaşanırdı Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam bayram sabahında namazgaha cıkardı Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte namazgaha cıkması istenirdi Kadınlar cemaatin arka tarafında yer alırlardı(6) Kılınan bayram namazından sonra Peygamberimizin Aleyhissalatu Vesselam cemaate hitaben bir hutbe okuduğunu anlatan ibni Mes’ud (ra) devamla şoyle der:
“Resuiullah Aleyhissaiatu Vesselam uzerine şehadet ederim ki, o namazı hutbeden once kıldı Sonra hutbe okudu Daha sonra kadınlara işittiremediğini duşunup onların yanına geldi Onlara hatırlatmalarda bulundu, oğut verdi ve sadaka vermelerini emretti
Bilal de elbiselerini acmış, vermelerini işaret etmekte idi Kadınlar yuzuk, halka ve diğer kıymetleri şeyleri atmaya başladılar (7)
Bu hadiseyi anlatan sahabilerden biri, “Kadınların bu verdikleri Ramazan Bayramı zekatı mı idi? sualine şoyle cevap verdi: “Hayır, lakin o vakit verdikleri bir sadaka idi Kadınlar yuzuklerini atıyor ve atıyorlardı(8)
Aynı olaya işaret eden Ebu Saidi’lHudri de (ra) bayram gununde en cok sadaka verenlerin kadınlar olduğunu anlatır
Ramazan Bayramı, bağışlanmış olmanın bir sevinc işaretidir Bu bağışlanma mujdesini insanlara melekler veriyor
Sa’d bin Evs elEnsari anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şoyle buyurmuştur
Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dokulur ve şoyle seslenirler:
“Ey Muslumanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz O, bol iyilik ve ihsanda bulunur Sonra onlara bol bol mukafatlar verilir Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz Gunduz oruc tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ediniz, mukafatınızı alınız
“Bayram namazını kıldıktan sonra bir munadi şoyle seslenir:
“Dikkat ediniz, mujde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak donunuz Bayram gunu mukafat gunudur Bugun sema aleminde mukafat gunu olarak ilan edilir(9)
Bayram gunleri sevinc gunleri olduğu icin, bu sevincin acıkca gosterilmesine vesile olacak meşru oyun ve eğlencelere de musaade edilmiştir Bu hususta Muslim’de ayrı bir bab ayrılmış ve misaller verilmiştir Bunlardan birinde Hazreti Aişe (ra) şoyle anlatır:
“Bir grup Habeşli, bir bayram gunu mızrak ve kalkanlarıyla gosteriler yaparken rakseder gibi oynuyorlardı Peygamber Aleyhissalatu Vesselam beni cağırdı Başımı onun omuzuna dayadım Bu vaziyette onların harp oyununa bakmaya başladık Ta onlara bakmaktan ilk vaz gecen ben oluncaya kadar(10)
Ancak bayramdaki sevincin gaflete donuşecek kadar taşkınlığa varmaması lazımdır Eğlence meşru dairede olmalı ve gunah unsurlarını taşımamalıdır Esasen bayram Allah’ın bize verdiği İlahi bir ziyafettir Bu bakımdan, bayram gununde en cok Allah’ı hatırlayıp şukretmeye ihtiyacımız vardır Zaman şeridi icinde bayram yeni bir değişimin başı, bir donum noktası ve bir muhasebe vaktidir Omurden bir yılın daha gecip gittiğini, kabir alemine doğru bir adım daha yaklaşıldığını hatırlatan vesilelerden biridir
“Bunun icindir ki, bayramlarda gaflet istila edip gayri meşru daireye sapmamak icin, rivayetlerde zikrullaha (Allah’ı zikretmeye) ve şukre azim tergibat (buyuk teşvikler) vardır Ta ki, bayramlarda o sevinc ve surur nimetlerini şukre cevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin Cunku şukur nimeti ziyadeleştirir,, gafleti kacırır (11)
Nitekim buyuk cemaatler halinde kılınan bayram namazları esnasında getirilen tekbirler, gafletin giderilmesine ve şukur vazifesinin yerine getirilmesine en buyuk bir vesiledir Sadece bir ulke halkının değil, yeryuzunde sayısı milyarlara varan Muslumanların hep beraber aynı anda tekbir getirdiklerini hayal ettiğimizde, karşımıza cıkan muhteşem tablo, bayramlarımızı kainat capında bir manaya kavuşturur O anda adeta yeryuzu tek bir ağız olur, tekbir getirip namaz kılar gibi bir hale burunur Misal aleminde birleşen o seslerin bir anda yeryuzunden yukselişi, adeta muhteşem bir koro halinde dunyamızın goklere doğru tevhidi haykırmasıdır
Bu muhteşem manaların yaşandığı bayram gunlerinde kucuk meselelerden cıkan kırgınlıkların, dargınlıkların ne onemi olabilir? Onun icin bayramda her mu’minin kardeşleriyle kardeşlik sozleşmesini yenilemesi, kuvvetlendirmesi, fakirlerin yardımına koşması, cocuklarını sevindirmesi lazımdır ki, o manalar yaşanan hayata gecsin
Bayramların asıl susu ve zineti tekbirlerdir Getirilen her tekbir ruh ve gonullerde manevi coşkuyu ve heyecanı canlandırır Kulu, Rabbinin azameti karşısında yuce duygulara taşır
EbU Hureyre anlatıyor:
Resulullah Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şoyle buyurmuştur:
“Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle susleyiniz (12)
Bayramlara sunnet cercevesinde hazırlanmak bu adeti de ibadet haline getirir, bu sevinc gunlerini biri iman şuuru icinde gecirmeyi temin eder
Bunun icin sunnette yer aldığı gibi bayrama onceden hazırlanmak, temiz ve guzel elbiseleri giymek, gusletmek, misvak kullanmak veya dişleri fırcalamak, guzel kokular surunmek, guler yuzlu olmak, namazdan once Ramazan Bayramında hurma vb tatlı bir şey yemek bugunlerimize ayrı bir mana kazandırır
Asıl itibariyle fıtır sadakası olarak bildiğimiz fitre de bayram gunu verilir Ramazan ayı icinde verilmemişse fitrenin de o gun verilmesi gerekir Zaten Ramazan Bayramının hadislerde gecen adı “İydu’Ifıtr, yani Fıtr Bayramı demektir Yaratılışın gereği olan kulluk gorevleri yapıldığı icin bu adı almıştır
Bayramların en guzel şekli tanısın tanımasın mu’minlerin tokalaşarak, kucaklaşarak birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve tebrikleşmesidir Saadet Asrında Sahabiler birbirleriyle “Barekallahu lena ve lekum diyerek bayramlaşılardı, yani “Allah bizden de, sizden de kabul etsin dedikleri rivayet edilir(13) Bu tebrikleşme bizim dilimizde “Bayramınız mubarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı bayramlar gibi sozlerle ifade edilir