Peygamber Efendimiz (sav) in 24 saati
Sevmek Benzemeyi Gerektirir
Hz Rasulullah (sav)’i sevmek, herkese farzdır Zaten, Cenabı Hakkı sevmek de buna bağlıdır Allahu Teala’nın sevgili Peygamberini sevmedikce, ona uymadıkca, Allahu Teala’yı sevmek saadeti ele gecmez
Allahu Zulcelal ayeti kerimede şoyle buyurmuştur:
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki Allah da sizi sevsin (Ali İmran; 31) Allahu Teala, Habib’ine boyle demesini emir buyurmaktadır
Saadete kavuşmak isteyen kimse, butun adetlerini, ibadetlerini ve alışverişlerini, kısaca tum yaşamını O’na benzetmeye calışmalıdır
Bir kimsenin sevdiğine benzemeye calışanlar, benzemeye calıştığı kimseyi sevene, sevimli ve guzel gorunurler Bunun gibi, Hz Peygamberi (sav) sevenleri de Allahu Zulcelal sever Bundan dolayı, gorunen ve gorunmeyen butun iyilikler, butun ustunlukler, ancak Hz Peygamber (sav)’i sevmekle ele gecer
Allahu Teala, sevgili Peygamberini, insanların en guzeli, en iyisi, en sevimlisi olarak yarattı Her iyiliği, her guzelliği, her ustunluğu O’nda topladı
Ashabı Kiramın hepsi, O’na aşık idiler Hepsinin kalbi, O’nun sevgisi ile yanıyordu O’nun ay yuzunu, nur sacan cemalini gormeleri, lezzetlerin en tatlısı idi O’nun sevgisi uğruna canlarını, mallarını feda ettiler Evet, Allah’ı seviyorum diyenlerin, Ashabı Kiram gibi olmaları lazım…
Hz Peygamber (sav)’e tam ve kusursuz tabi olabilmek icin, O’nu tam ve kusursuz sevmek lazımdır Tam ve olgun sevginin alameti de O’na tam olarak mutabaat etmektir Yani, her soz ve davranışını O’na benzetmek, kısaca O’na uymaktır
Kur’anı Kerim ve hadis kitaplarında, Hz Peygamber (sav)’e mutabaat etmenin, dinin vazgecilmez bir esası olduğunu kesin olarak ifade eden ayet ve hadisler pek coktur
Oysa Efendimizin şerefli yaşamı hakkında bilgisi olmayan birisinin O’na mutabaat etmesi duşunulemez Cunku bilmeden uyulamaz
Peygamber Efendimiz (sav)’in Gundelik Hayatı
Hz Huseyin (ra), babası Hz Ali’ye (kv), Hz Peygamber (sav)’in bazı hallerini sormuş, Hz Ali de şu şekilde anlatmıştır:
“Evine izin isteyerek girerdi Evindeki zamanını uc kısma bolerdi Bir kısmını Allah ‘a (ibadet), bir kısmını ailesine ve kendisine Sonra da insanlara ayırırdı
Hz Peygamber (sav)’in gunluk olarak her zaman yaptığı gibi, sabah namazının farzından once mutlaka iki rekat sunnet kılardı Nitekim bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur:
“Sabah namazının iki rekat sunneti dunya ve icindekilerden hayırlıdır (Muslim, Tirmizi)
Hz Peygamber (sav) butun namazlarını huşu ve huzur icerisinde korku ve umit arasında kılardı Nitekim, Mutarrıf (ra), babasından şoyle nakletmiştir:
“Hz Peygamber (sav)’i namaz kılarken gordum, goğsunden değirmen sesi gibi inilti cıkıyordu Başka bir rivayette ise; “Goğsunden kaynayan tencerenin sesi gibi ses cıkıyordu (Ebu Davud, Nesai)
Hz Peygamber (sav) ummetine de, bu şekilde namaz kılmalarını emretmiştir Nitekim Ammar bin Yasir’den (ra) rivayetle diğer bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur:
“Bir kişi namazını kılınca, kendisine namazdaki dikkatine gore; namazın onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri altıda biri, beşte biri, dortte biri, ucte biri ve yarısı kadar sevap yazılır (Ebu Davud, Nesai, İbn Hıbban)
Diğer bir hadisi şerifte ise şoyle buyurmuştur: “Farz namazlar teraziye benzer Eksiksiz yapan cok kazanır (Taberani, İbn Hıbban)
Bu sebeple Hz Peygamber (sav) namazlara cok buyuk bir onem verirdi Hz Peygamber (sav) sabah namazının farzını, cemaate kıldırdıktan sonra, namazını kıldığı seccadenin uzerine, guneş iyice doğuncaya kadar otururdu (Muslim)
Guneş Doğuncaya Kadar Zikir
Nitekim Enes bin Malik’den (ra) rivayet edilen bir hadisi şerifte Hz Peygamber (sav) şoyle buyurmuştur:
“Kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra guneş doğuncaya kadar oturarak Allah’ı zikreder, sonra iki rekat namaz (işrak namazı) kılarsa, ona makbul tam bir hac ve bir umre sevabı verilir Enes (ra) der ki: “Tam bir hac ve umre sevabı buyurdu Bu sozu uc defa tekrar etti (Tirmizi)
Hz Peygamber (sav) şahsına yapılan, nefsine karşı işlenen hataları, yumuşaklıkla karşılardı; Allah’a ve imana yapılan, bir hucum olunca asla susmaz, gereken cevabı verirdi
Hz Peygamber (sav) insanların kusurlarını gormez, bazen gormezden gelir, cok zaman gozunu cevirir, kusurunu gorse de yuzune vurmaz, o kişiyle arasındaki saygı ve sevgi perdesini yırtmazdı
Hz Peygamber (sav)’in tevazusu, bilhassa insanlarla olan munasebetlerinde daha acık bir şekilde ortaya cıkmıştır Meclisinde kim olursa olsun, konuşan kimseyi, sabırla dinler, haktan uzaklaşmadığı muddetce sozunu kesmezdi
Bir gun adamın biri, Hz Peygamber (sav)’i gormeye geldi Fakat Peygamberliğin haşmetinden o kadar etkilendi ki, titremeye başladı Bunun uzerine Hz Peygamber (sav): “Korkma! Ben hukumdar değilim Kuru et pişirerek karnını doyuran, Kureyşli bir kadının oğluyum buyurdu (Hakim)
Hz Peygamber (sav) kendi yakınlarına ve sahabelerine devamlı hoşgorulu olduğu gibi, duşmanlarını da, ozellikle onlar gucsuz bulundukları ve teslim oldukları zaman bağışlamış, suclarını affetmiş, sonunda da pek coğunun iman etmesine vesile olmuştur
Peygamberimizden bir şey istenildi mi, asla “Yok! demezdi O, insanların en comerdi idi…
Nitekim İbni Abbas şoyle demiştir:
“Hz Peygamber (sav) insanların, en comerdi idi Ozellikle Ramazan aylarında daha fazla comert olurdu (Buhari)
Duha Namazı
İnsanlarla sohbet etmesi, onların dertlerini dinlemesi genellikle, kuşluk vaktinin girmesine kadar surerdi
Kuşluk vakti gelince Hz Peygamber (sav) bazen dort, bazen da sekiz rekat olmak uzere Duha namazı kılardı Bu namazın fazileti hakkında şoyle buyurmuştur:
“Cennette, ‘duha kapısı’ denilen bir kapı vardır Kıyamet gunu bir munadi şoyle seslenir: ‘Ey Duha namazı kılanlar nerdesiniz? İşte gireceğiniz kapı burasıdır, Allahu Teala’nın rahmetiyle buradan iceri giriniz (Taberani)
Hz Peygamber (sav) Duha namazını kıldıktan sonra evine gelir, ev işleriyle meşgul olur, elbise ve ayakkabıları tamir eder, hayvanlarını sağardı (Ahmed bin Hanbel)
Oğlen Namazı
Hz Peygamber (sav) daha sonra Oğle namazı icin hazırlık yapardı Oğle vakti girince camiye gider, oğle namazının farzından once ve sonra kılınan muekked sunnetleri kılmayı ihmal etmezdi
Efendimiz oğleden sonra istirahat ederlerdi…
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vessellem) oğle namazını kıldıktan sonra, bir miktar uyur, ‘kaylule’ yapardı Nitekim bir hadisi şeriflerinde şoyle buyurmuşlardır: “Oğleyin kaylule yapınız Muhakkak şeytanlar oğle vaktinde kaylule yapmazlar (Muslim)
KaylUle, oğle namazından sonra yapılan kısa istirahat ve uykuya verilen isimdir KaylUle yapan insan, bir sunneti ihya ettiği gibi aynı zamanda dinc olur, gece namazlarını, teheccudu kılacak gucu kendine bulur Fırsatı olan bu sunneti yerine getirirse iyi olur
İkindi Namazı
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem) kaylUle yaptıktan sonra İkindi namazına hazırlanırdı İkindi vakti girince, farzından onceki sunnet namazı bazı zaman kılar, bazen de terk ederdi Hz Peygamber (sav) bu sunnet hakkında hadisi şerifte şoyle buyurmuştur: “Kim ikindinin farzından once dort rek’at sunnet kılarsa, Allahu Teala onun vucudunu cehenneme haram eder (Taberani)
Hz Peygamber (sav) ikindi namazını eda ettikten sonra, bir muddet oturduğu yerde kalır zikirle meşgul olurdu Nitekim Enes bin Malik’den (ra) rivayetle Hz Peygamber (sav) şoyle buyurmuştur: “İkindi namazından guneş batıncaya kadar, Allah’ı zikreden bir cemaatle oturmayı, İsmailoğullarından her birinin bedeli onikibin dirhem olan, dort kole azat etmeye tercih ederim (Ebu Davud, Ebu Ya’la, İbni Ebi’dDunya)
Eşlerine Guzel Davranırdı
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Akşam namazına yakın saadet hanesine doner, eşlerinin her birinin yanına gider, azar azar oralarda kalır, hatırlarını sorardı Hz Peygamber (sav) hanımlarına guzel ahlakla davranmış, ummetine de guzel ahlakla davranmalarını emretmiştir
Nitekim bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur: “İmanı en mukemmel olan mu’min, huyu en guzel olandır Sizin de en hayırlınız, ailesine daha iyi davrananızdır (Ebu Davud, Tirmizi)
Akşam Namazı
Bundan sonra akşam namazının hazırlığını yapardı Akşam ezanı okununca Akşam namazını kıldırır, daha sonra olan iki rekat nafile namaz (sunnet) kılardı
Hz Peygamber (sav) akşam namazından sonra zikir ve nafile ibadetle (Evvabin Namazı) meşgul olur, boylece yatsı namazının vaktinin girmesini beklerdi
Yatsı Namazı
Yatsı namazının vakti girince, Yatsı namazının farzından once, bazen nafile namaz (sunnet) kılar, bazen de kılmazdı Yatsı namazının farzından sonra ise iki rekat (muekket sunnet olan) nafile namazı kılmayı ihmal etmezdi Bundan sonra yatar, gece kalkıp vitir namazını kılardı
Nitekim Cabir’den rivayetle bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur: “Gece gec vakitlerde kalkmamaktan endişe eden kimse, vitir namazını yatmadan once kılsın Kim, gece gec vakitlerde kılmak isterse kılabilir Zira gece kılınan namazda rahmet melekleri hazır bulunurlar, şahit olurlar ve daha faziletlidir (MuslimTirmizi)
Hz Peygamber (sav) yatsı namazını kıldıktan sonra saadet hanesine doner, eşlerinden kimin sırası gelmişse geceyi orada gecirirdi Yatsı namazından sonra konuşmayı sevmezdi (Buhari)
Uyuması
Hz Peygamber (sav) devamlı abdestli olduğu gibi, uykuya cekilirken de abdestsiz yatmazdı Nitekim İbni Omer’den rivayetle şoyle buyurmuştur: “Bir kimse abdestli olarak yatarsa, geceyi bir rahmet meleği ile gecirir O kişi uyanır uyanmaz melek; ‘Allah ‘ım! Falan kulunu bağışla, cunku o geceyi abdestli gecirdi, diye dua eder (İbn Hibban)
Sevmek Benzemeyi Gerektirir
Hz Rasulullah (sav)’i sevmek, herkese farzdır Zaten, Cenabı Hakkı sevmek de buna bağlıdır Allahu Teala’nın sevgili Peygamberini sevmedikce, ona uymadıkca, Allahu Teala’yı sevmek saadeti ele gecmez
Allahu Zulcelal ayeti kerimede şoyle buyurmuştur:
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki Allah da sizi sevsin (Ali İmran; 31) Allahu Teala, Habib’ine boyle demesini emir buyurmaktadır
Saadete kavuşmak isteyen kimse, butun adetlerini, ibadetlerini ve alışverişlerini, kısaca tum yaşamını O’na benzetmeye calışmalıdır
Bir kimsenin sevdiğine benzemeye calışanlar, benzemeye calıştığı kimseyi sevene, sevimli ve guzel gorunurler Bunun gibi, Hz Peygamberi (sav) sevenleri de Allahu Zulcelal sever Bundan dolayı, gorunen ve gorunmeyen butun iyilikler, butun ustunlukler, ancak Hz Peygamber (sav)’i sevmekle ele gecer
Allahu Teala, sevgili Peygamberini, insanların en guzeli, en iyisi, en sevimlisi olarak yarattı Her iyiliği, her guzelliği, her ustunluğu O’nda topladı
Ashabı Kiramın hepsi, O’na aşık idiler Hepsinin kalbi, O’nun sevgisi ile yanıyordu O’nun ay yuzunu, nur sacan cemalini gormeleri, lezzetlerin en tatlısı idi O’nun sevgisi uğruna canlarını, mallarını feda ettiler Evet, Allah’ı seviyorum diyenlerin, Ashabı Kiram gibi olmaları lazım…
Hz Peygamber (sav)’e tam ve kusursuz tabi olabilmek icin, O’nu tam ve kusursuz sevmek lazımdır Tam ve olgun sevginin alameti de O’na tam olarak mutabaat etmektir Yani, her soz ve davranışını O’na benzetmek, kısaca O’na uymaktır
Kur’anı Kerim ve hadis kitaplarında, Hz Peygamber (sav)’e mutabaat etmenin, dinin vazgecilmez bir esası olduğunu kesin olarak ifade eden ayet ve hadisler pek coktur
Oysa Efendimizin şerefli yaşamı hakkında bilgisi olmayan birisinin O’na mutabaat etmesi duşunulemez Cunku bilmeden uyulamaz
Peygamber Efendimiz (sav)’in Gundelik Hayatı
Hz Huseyin (ra), babası Hz Ali’ye (kv), Hz Peygamber (sav)’in bazı hallerini sormuş, Hz Ali de şu şekilde anlatmıştır:
“Evine izin isteyerek girerdi Evindeki zamanını uc kısma bolerdi Bir kısmını Allah ‘a (ibadet), bir kısmını ailesine ve kendisine Sonra da insanlara ayırırdı
Hz Peygamber (sav)’in gunluk olarak her zaman yaptığı gibi, sabah namazının farzından once mutlaka iki rekat sunnet kılardı Nitekim bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur:
“Sabah namazının iki rekat sunneti dunya ve icindekilerden hayırlıdır (Muslim, Tirmizi)
Hz Peygamber (sav) butun namazlarını huşu ve huzur icerisinde korku ve umit arasında kılardı Nitekim, Mutarrıf (ra), babasından şoyle nakletmiştir:
“Hz Peygamber (sav)’i namaz kılarken gordum, goğsunden değirmen sesi gibi inilti cıkıyordu Başka bir rivayette ise; “Goğsunden kaynayan tencerenin sesi gibi ses cıkıyordu (Ebu Davud, Nesai)
Hz Peygamber (sav) ummetine de, bu şekilde namaz kılmalarını emretmiştir Nitekim Ammar bin Yasir’den (ra) rivayetle diğer bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur:
“Bir kişi namazını kılınca, kendisine namazdaki dikkatine gore; namazın onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri altıda biri, beşte biri, dortte biri, ucte biri ve yarısı kadar sevap yazılır (Ebu Davud, Nesai, İbn Hıbban)
Diğer bir hadisi şerifte ise şoyle buyurmuştur: “Farz namazlar teraziye benzer Eksiksiz yapan cok kazanır (Taberani, İbn Hıbban)
Bu sebeple Hz Peygamber (sav) namazlara cok buyuk bir onem verirdi Hz Peygamber (sav) sabah namazının farzını, cemaate kıldırdıktan sonra, namazını kıldığı seccadenin uzerine, guneş iyice doğuncaya kadar otururdu (Muslim)
Guneş Doğuncaya Kadar Zikir
Nitekim Enes bin Malik’den (ra) rivayet edilen bir hadisi şerifte Hz Peygamber (sav) şoyle buyurmuştur:
“Kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra guneş doğuncaya kadar oturarak Allah’ı zikreder, sonra iki rekat namaz (işrak namazı) kılarsa, ona makbul tam bir hac ve bir umre sevabı verilir Enes (ra) der ki: “Tam bir hac ve umre sevabı buyurdu Bu sozu uc defa tekrar etti (Tirmizi)
Hz Peygamber (sav) şahsına yapılan, nefsine karşı işlenen hataları, yumuşaklıkla karşılardı; Allah’a ve imana yapılan, bir hucum olunca asla susmaz, gereken cevabı verirdi
Hz Peygamber (sav) insanların kusurlarını gormez, bazen gormezden gelir, cok zaman gozunu cevirir, kusurunu gorse de yuzune vurmaz, o kişiyle arasındaki saygı ve sevgi perdesini yırtmazdı
Hz Peygamber (sav)’in tevazusu, bilhassa insanlarla olan munasebetlerinde daha acık bir şekilde ortaya cıkmıştır Meclisinde kim olursa olsun, konuşan kimseyi, sabırla dinler, haktan uzaklaşmadığı muddetce sozunu kesmezdi
Bir gun adamın biri, Hz Peygamber (sav)’i gormeye geldi Fakat Peygamberliğin haşmetinden o kadar etkilendi ki, titremeye başladı Bunun uzerine Hz Peygamber (sav): “Korkma! Ben hukumdar değilim Kuru et pişirerek karnını doyuran, Kureyşli bir kadının oğluyum buyurdu (Hakim)
Hz Peygamber (sav) kendi yakınlarına ve sahabelerine devamlı hoşgorulu olduğu gibi, duşmanlarını da, ozellikle onlar gucsuz bulundukları ve teslim oldukları zaman bağışlamış, suclarını affetmiş, sonunda da pek coğunun iman etmesine vesile olmuştur
Peygamberimizden bir şey istenildi mi, asla “Yok! demezdi O, insanların en comerdi idi…
Nitekim İbni Abbas şoyle demiştir:
“Hz Peygamber (sav) insanların, en comerdi idi Ozellikle Ramazan aylarında daha fazla comert olurdu (Buhari)
Duha Namazı
İnsanlarla sohbet etmesi, onların dertlerini dinlemesi genellikle, kuşluk vaktinin girmesine kadar surerdi
Kuşluk vakti gelince Hz Peygamber (sav) bazen dort, bazen da sekiz rekat olmak uzere Duha namazı kılardı Bu namazın fazileti hakkında şoyle buyurmuştur:
“Cennette, ‘duha kapısı’ denilen bir kapı vardır Kıyamet gunu bir munadi şoyle seslenir: ‘Ey Duha namazı kılanlar nerdesiniz? İşte gireceğiniz kapı burasıdır, Allahu Teala’nın rahmetiyle buradan iceri giriniz (Taberani)
Hz Peygamber (sav) Duha namazını kıldıktan sonra evine gelir, ev işleriyle meşgul olur, elbise ve ayakkabıları tamir eder, hayvanlarını sağardı (Ahmed bin Hanbel)
Oğlen Namazı
Hz Peygamber (sav) daha sonra Oğle namazı icin hazırlık yapardı Oğle vakti girince camiye gider, oğle namazının farzından once ve sonra kılınan muekked sunnetleri kılmayı ihmal etmezdi
Efendimiz oğleden sonra istirahat ederlerdi…
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vessellem) oğle namazını kıldıktan sonra, bir miktar uyur, ‘kaylule’ yapardı Nitekim bir hadisi şeriflerinde şoyle buyurmuşlardır: “Oğleyin kaylule yapınız Muhakkak şeytanlar oğle vaktinde kaylule yapmazlar (Muslim)
KaylUle, oğle namazından sonra yapılan kısa istirahat ve uykuya verilen isimdir KaylUle yapan insan, bir sunneti ihya ettiği gibi aynı zamanda dinc olur, gece namazlarını, teheccudu kılacak gucu kendine bulur Fırsatı olan bu sunneti yerine getirirse iyi olur
İkindi Namazı
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem) kaylUle yaptıktan sonra İkindi namazına hazırlanırdı İkindi vakti girince, farzından onceki sunnet namazı bazı zaman kılar, bazen de terk ederdi Hz Peygamber (sav) bu sunnet hakkında hadisi şerifte şoyle buyurmuştur: “Kim ikindinin farzından once dort rek’at sunnet kılarsa, Allahu Teala onun vucudunu cehenneme haram eder (Taberani)
Hz Peygamber (sav) ikindi namazını eda ettikten sonra, bir muddet oturduğu yerde kalır zikirle meşgul olurdu Nitekim Enes bin Malik’den (ra) rivayetle Hz Peygamber (sav) şoyle buyurmuştur: “İkindi namazından guneş batıncaya kadar, Allah’ı zikreden bir cemaatle oturmayı, İsmailoğullarından her birinin bedeli onikibin dirhem olan, dort kole azat etmeye tercih ederim (Ebu Davud, Ebu Ya’la, İbni Ebi’dDunya)
Eşlerine Guzel Davranırdı
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Akşam namazına yakın saadet hanesine doner, eşlerinin her birinin yanına gider, azar azar oralarda kalır, hatırlarını sorardı Hz Peygamber (sav) hanımlarına guzel ahlakla davranmış, ummetine de guzel ahlakla davranmalarını emretmiştir
Nitekim bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur: “İmanı en mukemmel olan mu’min, huyu en guzel olandır Sizin de en hayırlınız, ailesine daha iyi davrananızdır (Ebu Davud, Tirmizi)
Akşam Namazı
Bundan sonra akşam namazının hazırlığını yapardı Akşam ezanı okununca Akşam namazını kıldırır, daha sonra olan iki rekat nafile namaz (sunnet) kılardı
Hz Peygamber (sav) akşam namazından sonra zikir ve nafile ibadetle (Evvabin Namazı) meşgul olur, boylece yatsı namazının vaktinin girmesini beklerdi
Yatsı Namazı
Yatsı namazının vakti girince, Yatsı namazının farzından once, bazen nafile namaz (sunnet) kılar, bazen de kılmazdı Yatsı namazının farzından sonra ise iki rekat (muekket sunnet olan) nafile namazı kılmayı ihmal etmezdi Bundan sonra yatar, gece kalkıp vitir namazını kılardı
Nitekim Cabir’den rivayetle bir hadisi şerifte şoyle buyurmuştur: “Gece gec vakitlerde kalkmamaktan endişe eden kimse, vitir namazını yatmadan once kılsın Kim, gece gec vakitlerde kılmak isterse kılabilir Zira gece kılınan namazda rahmet melekleri hazır bulunurlar, şahit olurlar ve daha faziletlidir (MuslimTirmizi)
Hz Peygamber (sav) yatsı namazını kıldıktan sonra saadet hanesine doner, eşlerinden kimin sırası gelmişse geceyi orada gecirirdi Yatsı namazından sonra konuşmayı sevmezdi (Buhari)
Uyuması
Hz Peygamber (sav) devamlı abdestli olduğu gibi, uykuya cekilirken de abdestsiz yatmazdı Nitekim İbni Omer’den rivayetle şoyle buyurmuştur: “Bir kimse abdestli olarak yatarsa, geceyi bir rahmet meleği ile gecirir O kişi uyanır uyanmaz melek; ‘Allah ‘ım! Falan kulunu bağışla, cunku o geceyi abdestli gecirdi, diye dua eder (İbn Hibban)