zeberus1234
Yeni Üye
Resulullah rükuda onu bekledi
Bir gün sabah namazı vaktinde, Hazret-i Ali mescide giderken yolda bir ihtiyara rast geldi
İhtiyarın ak sakalına hürmet edip, önüne geçmeyip, aheste aheste ardınca yürüdü
Mescid kapısına vardıklarında ihtiyar içeri girmeyip, yoluna devam etti
Daha sonra Hazret-i Ali o ihtiyarın Hıristiyan olduğunu anladı
Mescide girdiğinde Resûlullah Hazretleri’ni rükuda gördü
Güneşin doğma zamanı yaklaşmıştı ve hemen cemaate uyup namazını kıldı
Namazdan sonra, Sahâbe-i Kirâm, Resûlullah Hazretleri’nden sordular ki:
“Yâ Resûlallah! Birinci rükuda âdet-i şerîfinizden daha uzun durdunuz
O kadar ki, güneşin doğması yaklaştı
Lütfedip, sebebini beyan ediniz
”
O Server-i Enbiyâ Hazretleri bu söz üzerine,
“Adet miktarı rüku tesbihini edâ ettikten sonra, Semi’allahülimen hamideh deyip, kıyâma kalkmak istediğimde, Cebrâîl Aleyhisselâm sidret-ül müntehâdan süratle gelip, kanadı ile arkamı basıp, başı ile başımı tutup, kalkmama engel oldu
Bundan başka, hikmetinin ne olduğunu ben de bilmiyorum” buyurdular
O an Allahü teâlâ, Hazret-i Cebrail’e emreyledi ki,
“Var Habîbime, sebebini bildir
Eshâbına bu sırrı açıklasın”
O saat Hazret-i Cebrâil, Habîbullah’ın huzuruna gelip, haber verdi ki,
“Yâ Resûlallah! Mübârek başınızı rükudan kaldırmak istediğiniz zaman, Allahü teâlâ bana emretti ki, var Habîbimin arkasını tut; rükudan kalkmasın ki, benim kulum Ali, yolda, bir ak sakallı ihtiyarın, sakalına hürmet edip, aheste yürümekle, cemaat sevabından mahrum kalıyor
Kalmasın, Habîbime erişsin İftitâh tekbîrinin sevabına nâil olsun Ben de geldim, Sultanımı rükuda tuttum ve Ali geldi Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri beni sizi rükuda tutmağa gönderdiği zaman kardeşim İsrâfîl’i de güneşi tutmağa gönderdi ki, çabuk doğmasın ve Hazret-i Ali size erişinceye kadar eğlesin İşte hikmeti buydu”
Bir gün sabah namazı vaktinde, Hazret-i Ali mescide giderken yolda bir ihtiyara rast geldi
İhtiyarın ak sakalına hürmet edip, önüne geçmeyip, aheste aheste ardınca yürüdü
Mescid kapısına vardıklarında ihtiyar içeri girmeyip, yoluna devam etti
Daha sonra Hazret-i Ali o ihtiyarın Hıristiyan olduğunu anladı
Mescide girdiğinde Resûlullah Hazretleri’ni rükuda gördü
Güneşin doğma zamanı yaklaşmıştı ve hemen cemaate uyup namazını kıldı
Namazdan sonra, Sahâbe-i Kirâm, Resûlullah Hazretleri’nden sordular ki:
“Yâ Resûlallah! Birinci rükuda âdet-i şerîfinizden daha uzun durdunuz
O kadar ki, güneşin doğması yaklaştı
Lütfedip, sebebini beyan ediniz
”
O Server-i Enbiyâ Hazretleri bu söz üzerine,
“Adet miktarı rüku tesbihini edâ ettikten sonra, Semi’allahülimen hamideh deyip, kıyâma kalkmak istediğimde, Cebrâîl Aleyhisselâm sidret-ül müntehâdan süratle gelip, kanadı ile arkamı basıp, başı ile başımı tutup, kalkmama engel oldu
Bundan başka, hikmetinin ne olduğunu ben de bilmiyorum” buyurdular
O an Allahü teâlâ, Hazret-i Cebrail’e emreyledi ki,
“Var Habîbime, sebebini bildir
Eshâbına bu sırrı açıklasın”
O saat Hazret-i Cebrâil, Habîbullah’ın huzuruna gelip, haber verdi ki,
“Yâ Resûlallah! Mübârek başınızı rükudan kaldırmak istediğiniz zaman, Allahü teâlâ bana emretti ki, var Habîbimin arkasını tut; rükudan kalkmasın ki, benim kulum Ali, yolda, bir ak sakallı ihtiyarın, sakalına hürmet edip, aheste yürümekle, cemaat sevabından mahrum kalıyor
Kalmasın, Habîbime erişsin İftitâh tekbîrinin sevabına nâil olsun Ben de geldim, Sultanımı rükuda tuttum ve Ali geldi Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri beni sizi rükuda tutmağa gönderdiği zaman kardeşim İsrâfîl’i de güneşi tutmağa gönderdi ki, çabuk doğmasın ve Hazret-i Ali size erişinceye kadar eğlesin İşte hikmeti buydu”