Retina Dekolmanı
Retina gozun ic ve arka bolumunu kaplayarak, gozun optik ortamlarında başlayan gorme işlevini kendisinde gercekleştiren ve goruntu uyaranlarını gorme siniri aracılığıyla beyne ileten tabakadır ( ağ tabaka )
‘Retina dekolmanı',retinanın en dış katı olan retina pigment epiteli (RPE) ile fotoreseptor (ışığa hassas) katları arasında sıvı birikerek, norosensoryel retinanın yani sinirduyu katmanının RPE den ayrılmasıdır Dekole (ayrılmış) retina bolgesinde gorme fonksiyonunun kaybı, tam gorme kaybına kadar ilerleyebilir
Retina dekolmanı (RD) sırasında fotoreseptorler arası alanın genişlemesi ve fotoreseptorlerarası madde kompozisyonunda meydana gelen değişiklikler de olaya eşlik eder Bu surecte RPE nin metabolik etkisi, koroidin yani alttaki damar tabakasının osmotik basıncı, vitreus adı verilen goz ici jolenin butunluğu gibi retinayı yerinde tutan normal guclere karşı gucler harekete gecer
Ceşitli goz ici inflamasyon ve infeksiyonlar, vitreus jolesinin sıvılaşması ve arka vitreus dekolmanı (AVD), retina yırtıkları, kanamalar ve tumorler gibi bircok nedenle retina altında biriken ve retinanın ayrılmasına yol acan hucre dışı materyel, ‘subretinal sıvı' olarak adlandırılır
RD BELİRTİLERİ NELERDİR?
Retina dekolmanı gelişen hastalar başlangışta ışık cakmaları, ovalyuvarlak şekiller ve orumcek ağı şeklinde goruntuler gorme, siyah veya kırmızı renkte yağan noktalar ve nihayet dekole yani ayrılmış retina bolgesine uyan gorme alanı kaybı tarif ederler Dekolmanın tipine, yerine ve suresine gore belirtilerin şiddeti farklılaşabilir
RD NIN FARKLI TİPLERİ NELERDİR?
Retina dekolmanının uc tipi vardır : I Regmatojen (yırtıklı) RD, II Traksiyonel (cekintili) RD III Eksudatif (seroz) RD
I Yırtıklı retina dekolmanı :
En sık karşılaşılan retina dekolmanıdır Bu tip dekolmanların oluşmunda rol oynayan durumlar; vitereus jelinin likefaksiyonu (sıvılaşması) ve sinerezisi (pıhtılaşması), arka vitreus dekolmanı (AVD), retina yırtığı oluşumuna yol acabilen gelişimsel veya edinsel retinal ve vitreoretinal dejeneresanslar ve sıvılaşmış vitreusun retina altına gecmesini sağlayan retina yırtıklarıdır
Vitreus, hacmı yaklaşık 4 ml ve ağırlığı da yaklaşık 4 g olan bir joledir ve goz hacmının 45 ini kaplar Vitreusun %98 i sudur, lifsel catkısı Tip II kollajenden oluşur Bu yapıyı destekleyen diğer komponentler ise yuksek molekul ağırlıklı ‘hyaluronan' ve kortikal (kabuğa ait) alanda yerleşmiş seyrek hucreler olan ‘hyalositler' dir Vitreusun bu sıkıştırılamayan, cok viskoelastik yapısı ona iyi bir bicimlendirici ve şok emici işlev kazandırmıştır Vitreus, kendisine komşu olan tum yapılara yaslanmaktadır ancak vitreus tabanında cok sıkı bir yapışıklık gosterir, optik sinir cevresinde, sarı nokta diye bilinen foveal ve parafoveal alanda,buyuk retina damarları boyunca ve lens arka yuzunde de zayıf yapışıklıklar gosterir
Yaşlanmayla, vitreus jeli bozuşarak sıvılaşır (likefaksiyon), kolajen lifler ağında buzuşme ve cokelme ile jel hacmı kuculur ve mini golcukler oluşur AVD oluşabilmesi icin, yoğunlaşmış arka vitreus kabuğunun yırtılması ile sıvı vitreus jelinin vitreusun ara alana gecmesi, arka vitreus yuzeyini ic retina zarından ayırması gerekir AVD gorulme oranı yaşla birlikte artar, 70 yaşın uzerinde %70 dolayında gercekleşir ve hastalarda ışık cakmaları ve ucuşan cisimlerin gorulmesi şeklinde belirti verir Yoğunlaşmış vitreus, gozun yuvarlak hareketleri ile retinayla yapışıklık yerlerinde cekintiye neden olur ve bu cekme gucu de retina yırtıklarına yol acabilir
Işık cakması ve ucuşan cisimler goren hastalarda oluşan retina dekolmanlarında yaklaşık % 15 oranında retina yırtığı vardır ve boyle şikayete neden olan gozlerde retina yırtıklarının retina dekolmanına yol acma oranı % 3355 tir
Yırtıklı retina dekolmanlarının % 60 ında hastalar dekolman oluşmadan once vitreus cekintisine bağlı ışık cakmaları, optik sinir onunde ayrılan vitreus korteksine bağlı ovalyuvarlak opaziteler ve kollajen liflerin goruntusune bağlı orumcek ağı gibi şekiller, yırtılan retina bolgesinden dokulen RPE hucrelerine veya yırtılan damarlardan kaynaklanan kan hucrelerine bağlı cok sayıda siyah veya kırmızı noktalar gorurler Ayrılmış retina alanına uyan gorme alanı kaybı gelişir
Olguların % 40 ı hastada hicbir belirti olmaksızın, dekolmana bağlı gorme alanı kaybı ile ortaya cıkar
Retina muayenesinde dekole retina yuzeyinin dışbukey ve kırışık olduğu gorulur, olguların % 97 sinde retinadaki yırtık bulunur Retina altı sıvısı yercekimiyle pek yer değiştirmez Retina altı sıvısının kısmen direne olması nedeniyle goz ici basıncında en az 5 mm Hg lık duşme meydana gelir
Yırtıklı RD uzun sure kaldığı zaman fikse kıvrımlar, yatışık ve dekole retina sınırında demakasyon cizgisi, retina ici fibrozis (lifli bağ doku oluşumu) ve makrokistler şeklinde ikincil retina değişiklikleri gorulur Retina ince, transparan ve daha duz bir gorunum kazanır
Yırtıklı RD oluşumunda rol oynayan retina defekt ve dejeneresansları hangileridir?
Yırtıklı RD oluşumunda rol oynayan bircok periferik (cevresel) retina defekt ve dejeneresansı vardır Bunların başlıcaları onem sırasına gore aşağıdadır
Cevresel retina defektleri :
1 Atnalı şeklinde ya da flepli retina yırtıkları: Vitreoretinal yapışıklıkların varlığında cekinti sonucu oluşan U veya V şeklindeki tam kat retina yırtıklarıdır Diğer retina defektlerine gore daha yuksek oranda retina dekolmanına yol acarlar
2 Serbest kapaklı (operkulumlu) retina delikleri de tam kat retina yırtıklarıdır, genellikle yuvarlağa yakın şekilde ve tek başına bulunurlar
3 Yuvarlak atrofik delikler, uzerindeki vitreus sağlamsa tehlikesizdirler Nadiren karşısındaki vitreus sıvılaşarak dekolmana neden olabilir
4 Dezenseriyon (retina diyalizi) retina cevresindeki pigmentsiz epitelin duyusal retinadan cepecevre ayrılmasıdır Genclerde, ozellikle alt dış kadranda ve sıklıkla travma oykusuyle birlikte dekolmana yol acabilir
Cevresel retina dejeneresansları :
1) Lattice dejeneresans (kafes tarzı dejeneresans): RD na en cok neden olan dejeneresanstır, bu olguların yaklaşık % 30 unda bulunur Toplumda gorulme sıklığı % 8 dir ve bu kişiler yaşamları suresince % 12 oranında RD geliştirme riskine sahiptirler AVD varsa yırtık riski % 24 e cıkar
2) Kistik retina puskulleri: RD larının yaklaşık % 10 undan sorumludur Sıklıkla tek taraflıdır ve belirti vermez
3) Bastırmaksızın beyaz dejeneresans (white without pressure WWP): Arka sınırlarına dev retina yırtıkları yerleşebilirler
4) Retinoskizis: Aslında yırtıklı RD nın bir alt grubudur, sıklığı % 25 olup 40 yaş uzerinde % 7 civarındadır % 99 u belirti vermez Retinoskizis uzerinde ic ve dış retina delikleri varlığında tehlikeli olabilir
Retina gozun ic ve arka bolumunu kaplayarak, gozun optik ortamlarında başlayan gorme işlevini kendisinde gercekleştiren ve goruntu uyaranlarını gorme siniri aracılığıyla beyne ileten tabakadır ( ağ tabaka )
‘Retina dekolmanı',retinanın en dış katı olan retina pigment epiteli (RPE) ile fotoreseptor (ışığa hassas) katları arasında sıvı birikerek, norosensoryel retinanın yani sinirduyu katmanının RPE den ayrılmasıdır Dekole (ayrılmış) retina bolgesinde gorme fonksiyonunun kaybı, tam gorme kaybına kadar ilerleyebilir
Retina dekolmanı (RD) sırasında fotoreseptorler arası alanın genişlemesi ve fotoreseptorlerarası madde kompozisyonunda meydana gelen değişiklikler de olaya eşlik eder Bu surecte RPE nin metabolik etkisi, koroidin yani alttaki damar tabakasının osmotik basıncı, vitreus adı verilen goz ici jolenin butunluğu gibi retinayı yerinde tutan normal guclere karşı gucler harekete gecer
Ceşitli goz ici inflamasyon ve infeksiyonlar, vitreus jolesinin sıvılaşması ve arka vitreus dekolmanı (AVD), retina yırtıkları, kanamalar ve tumorler gibi bircok nedenle retina altında biriken ve retinanın ayrılmasına yol acan hucre dışı materyel, ‘subretinal sıvı' olarak adlandırılır
RD BELİRTİLERİ NELERDİR?
Retina dekolmanı gelişen hastalar başlangışta ışık cakmaları, ovalyuvarlak şekiller ve orumcek ağı şeklinde goruntuler gorme, siyah veya kırmızı renkte yağan noktalar ve nihayet dekole yani ayrılmış retina bolgesine uyan gorme alanı kaybı tarif ederler Dekolmanın tipine, yerine ve suresine gore belirtilerin şiddeti farklılaşabilir
RD NIN FARKLI TİPLERİ NELERDİR?
Retina dekolmanının uc tipi vardır : I Regmatojen (yırtıklı) RD, II Traksiyonel (cekintili) RD III Eksudatif (seroz) RD
I Yırtıklı retina dekolmanı :
En sık karşılaşılan retina dekolmanıdır Bu tip dekolmanların oluşmunda rol oynayan durumlar; vitereus jelinin likefaksiyonu (sıvılaşması) ve sinerezisi (pıhtılaşması), arka vitreus dekolmanı (AVD), retina yırtığı oluşumuna yol acabilen gelişimsel veya edinsel retinal ve vitreoretinal dejeneresanslar ve sıvılaşmış vitreusun retina altına gecmesini sağlayan retina yırtıklarıdır
Vitreus, hacmı yaklaşık 4 ml ve ağırlığı da yaklaşık 4 g olan bir joledir ve goz hacmının 45 ini kaplar Vitreusun %98 i sudur, lifsel catkısı Tip II kollajenden oluşur Bu yapıyı destekleyen diğer komponentler ise yuksek molekul ağırlıklı ‘hyaluronan' ve kortikal (kabuğa ait) alanda yerleşmiş seyrek hucreler olan ‘hyalositler' dir Vitreusun bu sıkıştırılamayan, cok viskoelastik yapısı ona iyi bir bicimlendirici ve şok emici işlev kazandırmıştır Vitreus, kendisine komşu olan tum yapılara yaslanmaktadır ancak vitreus tabanında cok sıkı bir yapışıklık gosterir, optik sinir cevresinde, sarı nokta diye bilinen foveal ve parafoveal alanda,buyuk retina damarları boyunca ve lens arka yuzunde de zayıf yapışıklıklar gosterir
Yaşlanmayla, vitreus jeli bozuşarak sıvılaşır (likefaksiyon), kolajen lifler ağında buzuşme ve cokelme ile jel hacmı kuculur ve mini golcukler oluşur AVD oluşabilmesi icin, yoğunlaşmış arka vitreus kabuğunun yırtılması ile sıvı vitreus jelinin vitreusun ara alana gecmesi, arka vitreus yuzeyini ic retina zarından ayırması gerekir AVD gorulme oranı yaşla birlikte artar, 70 yaşın uzerinde %70 dolayında gercekleşir ve hastalarda ışık cakmaları ve ucuşan cisimlerin gorulmesi şeklinde belirti verir Yoğunlaşmış vitreus, gozun yuvarlak hareketleri ile retinayla yapışıklık yerlerinde cekintiye neden olur ve bu cekme gucu de retina yırtıklarına yol acabilir
Işık cakması ve ucuşan cisimler goren hastalarda oluşan retina dekolmanlarında yaklaşık % 15 oranında retina yırtığı vardır ve boyle şikayete neden olan gozlerde retina yırtıklarının retina dekolmanına yol acma oranı % 3355 tir
Yırtıklı retina dekolmanlarının % 60 ında hastalar dekolman oluşmadan once vitreus cekintisine bağlı ışık cakmaları, optik sinir onunde ayrılan vitreus korteksine bağlı ovalyuvarlak opaziteler ve kollajen liflerin goruntusune bağlı orumcek ağı gibi şekiller, yırtılan retina bolgesinden dokulen RPE hucrelerine veya yırtılan damarlardan kaynaklanan kan hucrelerine bağlı cok sayıda siyah veya kırmızı noktalar gorurler Ayrılmış retina alanına uyan gorme alanı kaybı gelişir
Olguların % 40 ı hastada hicbir belirti olmaksızın, dekolmana bağlı gorme alanı kaybı ile ortaya cıkar
Retina muayenesinde dekole retina yuzeyinin dışbukey ve kırışık olduğu gorulur, olguların % 97 sinde retinadaki yırtık bulunur Retina altı sıvısı yercekimiyle pek yer değiştirmez Retina altı sıvısının kısmen direne olması nedeniyle goz ici basıncında en az 5 mm Hg lık duşme meydana gelir
Yırtıklı RD uzun sure kaldığı zaman fikse kıvrımlar, yatışık ve dekole retina sınırında demakasyon cizgisi, retina ici fibrozis (lifli bağ doku oluşumu) ve makrokistler şeklinde ikincil retina değişiklikleri gorulur Retina ince, transparan ve daha duz bir gorunum kazanır
Yırtıklı RD oluşumunda rol oynayan retina defekt ve dejeneresansları hangileridir?
Yırtıklı RD oluşumunda rol oynayan bircok periferik (cevresel) retina defekt ve dejeneresansı vardır Bunların başlıcaları onem sırasına gore aşağıdadır
Cevresel retina defektleri :
1 Atnalı şeklinde ya da flepli retina yırtıkları: Vitreoretinal yapışıklıkların varlığında cekinti sonucu oluşan U veya V şeklindeki tam kat retina yırtıklarıdır Diğer retina defektlerine gore daha yuksek oranda retina dekolmanına yol acarlar
2 Serbest kapaklı (operkulumlu) retina delikleri de tam kat retina yırtıklarıdır, genellikle yuvarlağa yakın şekilde ve tek başına bulunurlar
3 Yuvarlak atrofik delikler, uzerindeki vitreus sağlamsa tehlikesizdirler Nadiren karşısındaki vitreus sıvılaşarak dekolmana neden olabilir
4 Dezenseriyon (retina diyalizi) retina cevresindeki pigmentsiz epitelin duyusal retinadan cepecevre ayrılmasıdır Genclerde, ozellikle alt dış kadranda ve sıklıkla travma oykusuyle birlikte dekolmana yol acabilir
Cevresel retina dejeneresansları :
1) Lattice dejeneresans (kafes tarzı dejeneresans): RD na en cok neden olan dejeneresanstır, bu olguların yaklaşık % 30 unda bulunur Toplumda gorulme sıklığı % 8 dir ve bu kişiler yaşamları suresince % 12 oranında RD geliştirme riskine sahiptirler AVD varsa yırtık riski % 24 e cıkar
2) Kistik retina puskulleri: RD larının yaklaşık % 10 undan sorumludur Sıklıkla tek taraflıdır ve belirti vermez
3) Bastırmaksızın beyaz dejeneresans (white without pressure WWP): Arka sınırlarına dev retina yırtıkları yerleşebilirler
4) Retinoskizis: Aslında yırtıklı RD nın bir alt grubudur, sıklığı % 25 olup 40 yaş uzerinde % 7 civarındadır % 99 u belirti vermez Retinoskizis uzerinde ic ve dış retina delikleri varlığında tehlikeli olabilir