Romatizma kelimesi, Yunanca ’’rheuma’’ kökünden gelir Bu kelime herhangi bir vücut sıvısının akışını, kanın yürümesini ifade eder Romatizma, kemikleri, eklemleri, eklem çevresi dokuları, hatta sinir köklerini etkileyen bütün hastalıkları adlandırmak için kullanılır Bir başka deyişle, kaslarda ve özellikle eklemlerde kendini gösteren ağrılı hastalıkların genel adıdır
Nedenleri bugün de ne yazık ki tam olarak bilinemiyor Fakat mikropların neden olduğu romaztizmalar, gut hastalığı ve akut eklem romatizmasının nedenleri bilinmektedir Bunların ortaya çıkışına neden olarak genetik(aileden gelenkalıtsal) faktörler, yaş, cinsiyet, bazı ilaçlar, kaza sonucu oluşan zedelenmeler, iklim gibi faktörler gösterilmektedir Her romatizmanın görülme yaşı farklıdır ve bununla birlikte kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır Belkemiği romatizması, gut gibi romatizmal hastalıklar ise genetik olabilir Ayrıca rutubetli ve soğuk yerlerde görülme ihtimali daha fazladır Psikolojik nedenler, travmalar da ortaya çıkmasında rol oynayan etkenlerdir Her ne olursa olsun bu romatizmal hastalıklar kasları, iç organları, eklemleri özellikle hareketimizi sağlayan yapıları tutmaktadır Ağrı, tüm vücutta mevcut özgül alıcıları, yani ağrı ve acı alıcılarını uyarmanın bir sonucudur Bu uyarımın iki kaynağı olabilir: ağrı alıcılarının gerilmesi, uzaması veya sıkışmasıyla meydana gelen mekanik uyarı ve iltihap aracıları yoluyla, bir iltihap esnasında ortaya çıkan kimyasal uyarı Belirli sürelerle tekrarlanan, hareket edince artan ve dinlenince yatışan mekanik ağrılarla (artoz ağrıları), iltihabın ilerlemesine bağlı olarak gece şiddetlenen, sabahları da bir kasılmayla birlikte hissedilen (iltihabî ağrıları) birbirinden ayırmak gerekir
Romatizma hastalıkları sınıflandırmak uzun ve çapraşık bir iştir; çünkü çoğu basit bir etyoloji göstermediği gibi lezyonların yapısı da kesin bir özellik taşımaz
Romatizma hastalığının önemli bir bölümünün kesin nedeni bilinmemektedir Genetik yatkınlık bazılarında önem taşır (ailede kalıtsal romatizma öyküsü) Bunun dışında eklemlerde yükü artıran şişmanlık ya da damar yapısını bozan sigara kullanımı ve alkol gibi dış etkenlerin engellenmesi de romatizmalı hastalar için yararlıdır
Bazı romatizmal hastalıklar: kalp, akciğer, böbrek beyin vb gibi iç organları da etkileyebilirler Çoğunlukla bulaşıcı mikrobik değillerdir
Romatizma hastalığı her yaşta görülebilir O yüzden bir yaşlılık hastalığı olarak düşünülmemelidir Romatizmal hastalıklar genel olarak kadınlarda daha sık görülmektedir Bununla birlikte erkeklerde daha sık görülen (spondiloartritler, gut) gibi hastalıklar da vardır
Bütün hastalıklarda olduğu gibi romatizma hastalıklarda da en uygun tedavinin yapılabilmesi için erken teşhis ve tanı çok önemlidir Çoğunlukla erken dönemde teşhisi zor olmakla birlikte, bir romotoloğun gözetiminde hastalığın gidişatı gözlemlenerek doğru karara varılmalıdır Çünkü belirli zamanlarda romatizmal hastalıklar değişiklik gösterebilmektedir Bu nedenle teşhisi ve tanısı zaman alabilmektedir
Romatizmal hastalıkların bir bölümünde hastalık müzmin bir şekilde sürebilir Bu durumda tedavinin uzun süreceği ve verilen ilaçların hekim kontrolünde devam ettirilmesi gerekmektedir Yapılan tedaviler hastalığı tam olarak iyileştirmese de günlük yaşamınızı ağrısız ve rahat olmasını sağlamayı amaçlamaktadır
Bu hastalıkları kavramak için, hareket sisteminin (iskelet, eklemler ve eklem çevresi yapılar) anatomisini tanımak gereklidir Bilgisayarlı tomografi, nükleer manyetik rezonans gibi yeni inceleme yöntemlerinin ortaya çıkmasıyla romotolojik hastalıkların teşhisinde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir Aynı zamanda, genel ve yerel olarak yapılan romotolojik tedavilerin etkinliği de önemli ölçüde artmıştır Son yıllarda geliştirilen ilaçlar, uygulanan tedavilerin büyük ölçüde olumlu bir şekilde sonuçlar vermesini sağlamıştırAilevi Akdeniz Ateşi(FMF) hastalığı da ayak bileklerinde kızarıklık ve şişme ile birlikte ağrıya yol açabilirBu hastalık Romatizma ile karıştırılabilmekte ve yanlış tedavi uygulanabilmektedir(sürekli antibiyotik tedavisi gibi)Bu nedenle doktorunuzu FMF olabileceği yolunda uyarmanız ve gerekli tahlilleri yaptırmanız hastalığın tanısına yardımcı olacaktır
Nedenleri bugün de ne yazık ki tam olarak bilinemiyor Fakat mikropların neden olduğu romaztizmalar, gut hastalığı ve akut eklem romatizmasının nedenleri bilinmektedir Bunların ortaya çıkışına neden olarak genetik(aileden gelenkalıtsal) faktörler, yaş, cinsiyet, bazı ilaçlar, kaza sonucu oluşan zedelenmeler, iklim gibi faktörler gösterilmektedir Her romatizmanın görülme yaşı farklıdır ve bununla birlikte kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır Belkemiği romatizması, gut gibi romatizmal hastalıklar ise genetik olabilir Ayrıca rutubetli ve soğuk yerlerde görülme ihtimali daha fazladır Psikolojik nedenler, travmalar da ortaya çıkmasında rol oynayan etkenlerdir Her ne olursa olsun bu romatizmal hastalıklar kasları, iç organları, eklemleri özellikle hareketimizi sağlayan yapıları tutmaktadır Ağrı, tüm vücutta mevcut özgül alıcıları, yani ağrı ve acı alıcılarını uyarmanın bir sonucudur Bu uyarımın iki kaynağı olabilir: ağrı alıcılarının gerilmesi, uzaması veya sıkışmasıyla meydana gelen mekanik uyarı ve iltihap aracıları yoluyla, bir iltihap esnasında ortaya çıkan kimyasal uyarı Belirli sürelerle tekrarlanan, hareket edince artan ve dinlenince yatışan mekanik ağrılarla (artoz ağrıları), iltihabın ilerlemesine bağlı olarak gece şiddetlenen, sabahları da bir kasılmayla birlikte hissedilen (iltihabî ağrıları) birbirinden ayırmak gerekir
Romatizma hastalıkları sınıflandırmak uzun ve çapraşık bir iştir; çünkü çoğu basit bir etyoloji göstermediği gibi lezyonların yapısı da kesin bir özellik taşımaz
Romatizma hastalığının önemli bir bölümünün kesin nedeni bilinmemektedir Genetik yatkınlık bazılarında önem taşır (ailede kalıtsal romatizma öyküsü) Bunun dışında eklemlerde yükü artıran şişmanlık ya da damar yapısını bozan sigara kullanımı ve alkol gibi dış etkenlerin engellenmesi de romatizmalı hastalar için yararlıdır
Bazı romatizmal hastalıklar: kalp, akciğer, böbrek beyin vb gibi iç organları da etkileyebilirler Çoğunlukla bulaşıcı mikrobik değillerdir
Romatizma hastalığı her yaşta görülebilir O yüzden bir yaşlılık hastalığı olarak düşünülmemelidir Romatizmal hastalıklar genel olarak kadınlarda daha sık görülmektedir Bununla birlikte erkeklerde daha sık görülen (spondiloartritler, gut) gibi hastalıklar da vardır
Bütün hastalıklarda olduğu gibi romatizma hastalıklarda da en uygun tedavinin yapılabilmesi için erken teşhis ve tanı çok önemlidir Çoğunlukla erken dönemde teşhisi zor olmakla birlikte, bir romotoloğun gözetiminde hastalığın gidişatı gözlemlenerek doğru karara varılmalıdır Çünkü belirli zamanlarda romatizmal hastalıklar değişiklik gösterebilmektedir Bu nedenle teşhisi ve tanısı zaman alabilmektedir
Romatizmal hastalıkların bir bölümünde hastalık müzmin bir şekilde sürebilir Bu durumda tedavinin uzun süreceği ve verilen ilaçların hekim kontrolünde devam ettirilmesi gerekmektedir Yapılan tedaviler hastalığı tam olarak iyileştirmese de günlük yaşamınızı ağrısız ve rahat olmasını sağlamayı amaçlamaktadır
Bu hastalıkları kavramak için, hareket sisteminin (iskelet, eklemler ve eklem çevresi yapılar) anatomisini tanımak gereklidir Bilgisayarlı tomografi, nükleer manyetik rezonans gibi yeni inceleme yöntemlerinin ortaya çıkmasıyla romotolojik hastalıkların teşhisinde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir Aynı zamanda, genel ve yerel olarak yapılan romotolojik tedavilerin etkinliği de önemli ölçüde artmıştır Son yıllarda geliştirilen ilaçlar, uygulanan tedavilerin büyük ölçüde olumlu bir şekilde sonuçlar vermesini sağlamıştırAilevi Akdeniz Ateşi(FMF) hastalığı da ayak bileklerinde kızarıklık ve şişme ile birlikte ağrıya yol açabilirBu hastalık Romatizma ile karıştırılabilmekte ve yanlış tedavi uygulanabilmektedir(sürekli antibiyotik tedavisi gibi)Bu nedenle doktorunuzu FMF olabileceği yolunda uyarmanız ve gerekli tahlilleri yaptırmanız hastalığın tanısına yardımcı olacaktır