Son konular

Sadabat Nedir - Sadabat'ın Tarihi Hakkında Bilgi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
51
Yaş
36
Coin
256,936
Sadabat Nedir - Sadabat'ın Tarihi Hakkında Bilgi

Sadabad, 18 . yüzyılda Kağıthane Deresi kıyısında bir mesire yerinin adı.

Tarihçe
Sadabad eğlenceleri, III. Ahmet (1703-1730) ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşaİstanbul'da Kağıthane semtinde Alibeyköy yakınlarında yapılan kasrın çevresinde düzenlenen eğlenceler. (1717-1730) devrinde

Kağıthane semti İstanbul'un en tutulan mesire yerlerindendi . Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim zamanlarında burada eğlenceler düzenlenir, İstanbul halkının ilerigelenleri de eğlencelere katılırdı. III. Ahmet zamanında bu eğlencelere daha büyük önem verildi. Önce Kağıthane Deresinin akış yolu değiştirildi. Derenin kenarlarına mermer rıhtımlar yaptırıldı. Ayrıca otuz sütun üzerine oturtulmuş göz alıcı bir kasır (Sadabad Kasrı) inşa edildi. Kasrın önünde büyük bir havuz, çevresinde çeşitli çağlayanlar, ağızlarından su fışkıran ejderha heykelleri vardı. Sadabad Kasrı'ndan başka çevreye çeşitli köşkler, bahçeler, hamamlar yapıldı.

Eğlenceler, hıdırellezin birinci günü (6 Mayıs) başlar, özellikle mehtaplı gecelerde sabahlara kadar devam ederdi . Zamanın şairleri, yazdıkları çeşitli şiirlerle padişahı ve sadrazamı överek , onları bu eğlencelere çağırırlardı. Ziyafetler kasırda verilir, ziyafet bittikten sonra eğlencelere dışarıda devam edilirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nda Lale Devri adıyla anılan bu dönemdeki eğlencelere, başta padişah olmak üzere bütün saray erkanı ve İstanbul halkının ileri gelenleri katılırdı.

Gün geçtikçe bu eğlencelere çeşitli sebeplerle karşı olanlar çoğaldı; Patrona Halil İsyanı çıktı . Ayaklanma sonunda Damat İbrahim Paşa öldürüldü, III. Ahmet tahtından indirildi ve Sadabad eğlencelerinin yapıldığı yerler, başta kasır olmak üzere tahrip edildi.


Aşağıdaki şarkı Nedim'in Sadabad içeren en ünlü şarkılarından biri (bu şarkı ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı onuncu sınıf Türk Edebiyatı ders kitabında da bulunur .)

ŞARKI
Bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşâde Gidelim serv-i revanim yürü Sadâbâd'e.

İşte üç çifte kayık emrimize amade Gidelim serv-i revanim yürü Sadâbâd'e .

Gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan Mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydâdan

Görelim âbı hayat aktığın ejderhadan Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e .

Gâh varıp havz kenarında hırâmân olalım Gâh gelip kasrı cihan seyrine hayran olalım .

Gâh şarkı okuyup gâh gazelhan olalım Gidelim servi revanim yürü Sadâbâd'e .

İzn alıp Cuma namazı deyü mâderden Bir gün uğnlayalım çarh-ı sitem-perverden

Dolaşıp iskeleye doğru nihfin yollardan Gidelim servi revanim yürü Sadâbâd'e .

Bir sen u bir ben ü bir mutrib-i pâkîze-edâ İznin olursa eğer bir de Nedim-i şeyda

Gayri yaranı bugün edip ey şuh feda Gidelim servi revanim yürü Sadâbad' .
Bugünkü Türkçe ile:


Gel şu mutsuz gönüle bir eğlence bahşedelim Servi boylum, gidelim, yürü Sadâbâd'a .

İşte üç çifte kayık emrimizde bekliyor . Servi boylum gidelim, yürü,

Sadâbâd'a Gülelim, oynayalım, dünyadan muradımızı alalım . Yeni yapılan çeşrheden Cennet suyu içelim.

Ejderhanın ağzından hayat suyunun aktığını görelim ..
Gidelim servi boylum, yürü, Sadâbâd'a
Kâh havuz başında dolaşalım, kâh Cihan Kasrı'nı seyredelim. Bazen şarkı, bazen gazel okuyalım.

Servi boylum gidelim, yürü, Sadâbâd'a "Cuma namazına" diye annenden izin alıp Zalim felekten bir gün çalalım .

İskeleye doğru gizli yollardan dolaşıp Servi boylum, gidelim, yürü Sadâbâd'a .

Bir sen, bir ben, bir de temiz tavırlı çalgıcı İznin olursa eğer şu âşık Nedim,

Başka dostları bugünlük feda edip, Servi boylum gidelim, yürü Sadâbâd'a .

Nedim
 
Üst Alt