Sağlıklı bir çift ilişkisi için dikkat edilmesi gerekenlerin başında, her ilişkinin normalinin o ilişkiye özgü olduğu gerçeği vardır. İlişkiyi bir başkasının ilişkisi ile karşılaştırmak, kıyaslamak ilişkiye zarar veren tutumlardandır. Çift olarak ilişkide olumlu özelliklerin farkına varıp güçlü yanları beslemek gerekir.
İlişkinin zaman içerisinde değişmesi oldukça normaldir. Her yeni yaşam evresiyle birlikte bireylerle beraber ilişki de değişir. Sevgililik döneminde farklı, evlilik döneminde değişen rollerle birlikte farklılıklar görülebilir. Burada karşındakini “ Eskisi gibi değilsin… ” şeklinde eleştirmek yerine bu değişim ve dönüşümü kabul edip uyum sağlamak önemlidir.
İletişim şekliniz ilişkinizi doğrudan etkiler.
Açık ve etkin iletişim kurmak, eşinin seni anlamasını beklemek değil istek ve beklentilerin dile getirilmesi önemlidir. Böylece iletişimde kendi sorumluluğunuz alınmış olur. Unutmamak gerekir ki insanlar ancak ifade ettiği kadar anlaşılır.
Sevginin, ilginin eşinize gösterilmesi ve karşınızdakinin duygularına eşlik edilmesi çok değerlidir. Kimi insan dokunsaldır, kiminin iletişim becerileri daha kuvvetlidir ve duygularını daha çok sözcüklere döker, herkesin kendisini ifade etme şekli farklıdır. Burada önemli olan sevginin nasıl gösterildiğinden çok atılan adımları fark edip memnuniyetin dile getirilmesidir.
İlişkide yaşanan sorunları, ilişki mahremini herkesle konuşmamak gerekir. Sorun çözücü olarak başkalarını dahil etmek o an için rahatlık sağlasa da ilişkiye zarar verir. Eğer çift ilişkisinde çözümlenilemeyen ve tekrarlayan problemler varsa psikoterapi desteği alarak çözüm yolları güçlendirilebilir. Bireysel yaşanan problemler de zaman içerisinde çift ilişkisini olumsuz etkiler. Sağlıklı bir ilişki için öncelikle sağlıklı iki birey gerekir. Yaşanan sorunları yok saymadan çiftin el birliği ile çözüm için adımlar atması çok önemlidir.
İlişki içerisinde bireysel sınırlara saygılı olmak, beni kaybetmeden bizi oluşturabilmek gerekir. İlişki, çiftin bireysel gelişimine, bireysel olarak da büyümesine olanak vermelidir.
Ortak zevk ve aktiviteler belirlemek, baş başa geçirilen zamanlar yaratmak, sosyal ilişkileri de canlı tutmak çifte iyi gelir.
Sağlıklı iletişim kurmak için eşler psikolojik ve fizyolojik olarak hazır olduğunda konuşmalıdır. Doğru yer ve zamanda, yüz yüze iletişim kurulmalıdır. Uykulu, yorgun, karnınız açken önemli bir konuyu konuşmak sağlıklı çözüm getirmeyecektir. Çok sinirli ve öfkeli, eşinize dokunamayacak kadar gergin hissederken iletişim kurmak sizi istediğiniz sonuca ulaştırmaz. Önce çift arasında barışma sağlanmalı sonra çözüm için sağlıklı iletişim kurulmalıdır.
Anlamak, hak vermek demek değildir.
İnsan her zaman eşinin düşüncesine katılmayabilir, çift arasında farklı düşünceler mevcut olabilir. Bu tür durumlarda karşındakine hak vermesen de onu anlamaya çalışarak dinlemek önemlidir. Karşındakini anlamaya çalışmak, anlamak ona hak vermek demek değildir. Sağlıklı bir iletişim kurarak ben böyle düşünüyorum, eşim böyle düşünüyor diyebilmek karşındakine anlaşıldığını hissettirir.
Geçmişte yaşanan olumsuz durumların tekrar tekrar konuşulması ilişkiyi yıpratır.
İletişim kurarken geçmişteki sorunları tekrar tekrar açmak değil, konuşmaların şimdi ve burada olmasına dikkat edilmesi gerekir. En sık yapılan hatalardan biri de geçmişte yaşanan sorunların çok sık gündeme getirilerek benzer tartışmaların yaşanmasıdır. Eğer işe yaramayan bir davranış varsa ve hep aynı sonuç yaşanıyorsa bu davranışı değiştirmek ve farklı alternatiflere bakmak gerekir.
İnsanlar, karşısındaki insanın tutumunu, nasıl davranacağını belirleyemez ama olaylar karşısında kendi davranış ve tepkileri yine insanın kendi kontrolündedir. Bu yüzden atılan adımların, davranışların sorumluluğu üstlenilmelidir.
Eşinizin olumlu yanlarını görüp sizin için attığı küçük adımlarını fark etmeniz çok önemlidir. Küçük değişiklikler anlaşılıp takdir edildiği zaman olumlu davranışlar artar. Hangi düşünce beslenirse zamanla o taraf çoğalır. Olumsuz düşüncelere odaklanmak değil olumlu adımları da görmek ve fark etmek gerekir.
Problemleri avantaja dönüştürmek…
İlişkide yaşanan problemleri, çatışmaları bir gelişme büyüme olarak görmek ve ilişki açısından bir avantaja dönüştürmek bizim elimizdedir. Her ilişkide bir takım sorunlar olur, olacaktır da burada soruna odaklanmak değil çözüm yollarına birlikte bakmak ilişkiyi güçlendirir.
İlişkinin zaman içerisinde değişmesi oldukça normaldir. Her yeni yaşam evresiyle birlikte bireylerle beraber ilişki de değişir. Sevgililik döneminde farklı, evlilik döneminde değişen rollerle birlikte farklılıklar görülebilir. Burada karşındakini “ Eskisi gibi değilsin… ” şeklinde eleştirmek yerine bu değişim ve dönüşümü kabul edip uyum sağlamak önemlidir.
İletişim şekliniz ilişkinizi doğrudan etkiler.
Açık ve etkin iletişim kurmak, eşinin seni anlamasını beklemek değil istek ve beklentilerin dile getirilmesi önemlidir. Böylece iletişimde kendi sorumluluğunuz alınmış olur. Unutmamak gerekir ki insanlar ancak ifade ettiği kadar anlaşılır.
Sevginin, ilginin eşinize gösterilmesi ve karşınızdakinin duygularına eşlik edilmesi çok değerlidir. Kimi insan dokunsaldır, kiminin iletişim becerileri daha kuvvetlidir ve duygularını daha çok sözcüklere döker, herkesin kendisini ifade etme şekli farklıdır. Burada önemli olan sevginin nasıl gösterildiğinden çok atılan adımları fark edip memnuniyetin dile getirilmesidir.
İlişkide yaşanan sorunları, ilişki mahremini herkesle konuşmamak gerekir. Sorun çözücü olarak başkalarını dahil etmek o an için rahatlık sağlasa da ilişkiye zarar verir. Eğer çift ilişkisinde çözümlenilemeyen ve tekrarlayan problemler varsa psikoterapi desteği alarak çözüm yolları güçlendirilebilir. Bireysel yaşanan problemler de zaman içerisinde çift ilişkisini olumsuz etkiler. Sağlıklı bir ilişki için öncelikle sağlıklı iki birey gerekir. Yaşanan sorunları yok saymadan çiftin el birliği ile çözüm için adımlar atması çok önemlidir.
İlişki içerisinde bireysel sınırlara saygılı olmak, beni kaybetmeden bizi oluşturabilmek gerekir. İlişki, çiftin bireysel gelişimine, bireysel olarak da büyümesine olanak vermelidir.
Ortak zevk ve aktiviteler belirlemek, baş başa geçirilen zamanlar yaratmak, sosyal ilişkileri de canlı tutmak çifte iyi gelir.
Sağlıklı iletişim kurmak için eşler psikolojik ve fizyolojik olarak hazır olduğunda konuşmalıdır. Doğru yer ve zamanda, yüz yüze iletişim kurulmalıdır. Uykulu, yorgun, karnınız açken önemli bir konuyu konuşmak sağlıklı çözüm getirmeyecektir. Çok sinirli ve öfkeli, eşinize dokunamayacak kadar gergin hissederken iletişim kurmak sizi istediğiniz sonuca ulaştırmaz. Önce çift arasında barışma sağlanmalı sonra çözüm için sağlıklı iletişim kurulmalıdır.
Anlamak, hak vermek demek değildir.
İnsan her zaman eşinin düşüncesine katılmayabilir, çift arasında farklı düşünceler mevcut olabilir. Bu tür durumlarda karşındakine hak vermesen de onu anlamaya çalışarak dinlemek önemlidir. Karşındakini anlamaya çalışmak, anlamak ona hak vermek demek değildir. Sağlıklı bir iletişim kurarak ben böyle düşünüyorum, eşim böyle düşünüyor diyebilmek karşındakine anlaşıldığını hissettirir.
Geçmişte yaşanan olumsuz durumların tekrar tekrar konuşulması ilişkiyi yıpratır.
İletişim kurarken geçmişteki sorunları tekrar tekrar açmak değil, konuşmaların şimdi ve burada olmasına dikkat edilmesi gerekir. En sık yapılan hatalardan biri de geçmişte yaşanan sorunların çok sık gündeme getirilerek benzer tartışmaların yaşanmasıdır. Eğer işe yaramayan bir davranış varsa ve hep aynı sonuç yaşanıyorsa bu davranışı değiştirmek ve farklı alternatiflere bakmak gerekir.
İnsanlar, karşısındaki insanın tutumunu, nasıl davranacağını belirleyemez ama olaylar karşısında kendi davranış ve tepkileri yine insanın kendi kontrolündedir. Bu yüzden atılan adımların, davranışların sorumluluğu üstlenilmelidir.
Eşinizin olumlu yanlarını görüp sizin için attığı küçük adımlarını fark etmeniz çok önemlidir. Küçük değişiklikler anlaşılıp takdir edildiği zaman olumlu davranışlar artar. Hangi düşünce beslenirse zamanla o taraf çoğalır. Olumsuz düşüncelere odaklanmak değil olumlu adımları da görmek ve fark etmek gerekir.
Problemleri avantaja dönüştürmek…
İlişkide yaşanan problemleri, çatışmaları bir gelişme büyüme olarak görmek ve ilişki açısından bir avantaja dönüştürmek bizim elimizdedir. Her ilişkide bir takım sorunlar olur, olacaktır da burada soruna odaklanmak değil çözüm yollarına birlikte bakmak ilişkiyi güçlendirir.
