Sedef hastasına Lut Gölü`nden gelen şifa
Sedef hastaları bilirler... Ne öldürür ne güldürür bu hastalık. Hayat boyu eşlik eder, hiç bırakmaz peşinizi. Yaşam kalitenizi azaltır
Vücudunuzun bazen tamamına yakınını kaplayan beyaz döküntülerle kaplı kızarıklıklar çoğu kez canınızdan bezdirir, sosyal hayattan koparır. İşte şimdi sedef hastalarının yüzünü güldürecek yeni bir umut var. 20 ülkede faaliyet gösteren ve 2 yıl önce Türkiye`de bir şubesi açılan On Klinik`te sedef hastaları için uygulanan tedavi, doğal, yan etkisiz ve en önemlisi de uzun süre etkili. Sedef hastalarına nefes aldıracak bu tedavi yöntemini Dermatoloji uzmanı Dr. Şehin Sıtkı ile konuştuk.
İşte sedef hastalığına dair bilinmeyenler ve Lut Gölü`nden gelen şifa...
Sedef hastalığı nedir?
Sedef hastalığı kronik bir cilt hastalığıdır. Deri üzerinde, üzeri beyaz, sedef rengi kabuklarla kaplı kızarıklıklar ve döküntüler şeklinde görülür.
Bulaşıcı mıdır?
Hayır, değildir.
Hastalık neden olur?
Tıbben asılardır bilinen bir hastalık olmasına rağmen, maalesef hastalığın neden kaynaklandığı hâlâ saptanamamıştır. Bununla birlikte genetik geçişli olduğu varsayılmaktadır. Deri kendini yenileyen bir organımızdır. Derimizin ikinci katmanında yani epidermisde hücreler ölür ve yeni hücreler oluşur. Ölü hücreler de derinin en dış katmanına itilir ve vücuttan atılır. Bu 28 günde bir oluşan doğal bir süreçtir. Ancak sedef hastalarında bu süreç 1-3 gün içinde olur. Bu da deri yüzeyindeki hastalıklı görünüme sebep olur.
Hastalığı tetikleyen faktörler var mı?
Kaşıntı, kesi gibi fiziksel travmalar; sabun, ilaç, deterjan gibi maddelerin sebep olduğu kimyasal travmalar; stres ve streslere bağlı psikolojik travmalar bu hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle de stres faktörü, sedef hastalığının ortaya çıkmasında ve ilerlemesinde çok çok önemlidir.
Hangi yaş grubunda görülüyor bu hastalık?
Kesin bir rakam olmamakla birlikte yaklaşık 2 milyon sedef hastası olduğunu söyleyebiliriz ülkemizde. Ortalama 8 ila 55 yaş arasında görülse de çeşitli travmalara bağlı olarak çocuklarda, yaşlılarda hatta bebeklerde dahi görülebiliyor.
Tamamen doğal, yan etkisiz
Kesin sebebi bilinmiyor dediniz...
Sedef hastalığının tedavisinde uygulanan birçok yöntem var. Ama hiçbiri hastalığın çok kısa bir süre sonra artarak geri gelmesini engelleyemiyor. Mesela kortizon kullanımı bunlardan biri. Kortizonu biz her zaman iki ucu keskin bir bıçağa benzetiriz. Bilmeyen biri kullanırsa büyük hasarlar verir. Bir diğer tedavi yöntemi de kanser hastalarında kullanılan ilaçlar. Ama bunlar da ağır karaciğer bozukluklarına yol açıyor ve hastanın ömrünü kısaltıyor. Bizim tedavimizin en önemli özelliği tamamen kortizonsuz, hormonsuz, alkolsüz naturel bir tedavi olmasıdır. Kullandığımız ilaçlar dermotoloji doktorlarının denetiminde Lut Gölü`nün çamur ve minerallerinden bitki özü ve yağlarından tamamen doğal olarak elde dilen ve klinik laboratuarlarda geliştirilen ürünler. Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır. Amacımız sedef hastalarına yan etkisiz ve uzun süreli etkin olabilecek bir tedavi sunmak. Bu iyileşme en az 3 ila 4 yıl sürüyor.
Tedavi nasıl uygulanıyor?
Gece ve gündüz uygulanacak iki krem var. İkisi de vücutta dokuz saat kalıyor ve yıkanıyor. Ürünlerimiz jel, krem, şampuan ve oje olmak üzere dört farklı şekliyle kullanıma sunuluyor.
Ne kadar sürüyor bu tedavi?
Bir buçuk ay bu tedavinin çok düzenli bir şekilde devam etmesi gerekiyor. Bir buçuk ay sonra hastalık gerilemeye başlıyor. Bu gerileme hastanın moralinin düzelmesini sağlıyor. Ve bu da iyileşme sürecine olumlu katkı yapıyor. Üç ay içinde de hasta lezyonlarından büyük ölçüde kurtulmuş oluyor.
Her gecenin sonunda sabah vardır
Tedavi yönteminin başarı oranı nedir?
20 ülkedeki 133 şubemizin istatiksel verilerine göre bu tedavi yöntemiyle yüzde 98`e varan bir başarı elde ettik. Bize başvuran hastaların yüzde 98`i sedeflerinden kurtuluyor ve bu iyileşme en az 3-4 yıl sürüyor.
3-4 yıl sonra hastalık geri geldiğinde artarak mı geliyor, yoksa lezyonlar azalıyor mu?
Azalarak geliyor tabii ki. Hatta çok küçük birkaç lezyonla. Onlara da hemen müdahale edilirse hastalık hep kontrol altında tutulabiliyor. Hastalarımızdan gelen tepkiler çok sevindirici. Onları iyileşmiş ve mutlu görmek bizi de mutlu ediyor.
Son olarak sedef hastalarına neler önerirsiniz?
Deri çok fonksiyonel bir organımız. Bizi soğuktan sıcaktan mikroplardan bakterilerden, tüm dış etkenlerden korur. Zırh gibidir adeta. Bizim de derimize karşı daha özenli olmamız lazım. Özellikle sedef hastalarının derileri çok hassastır. Mümkün olduğunca travmalardan korunmaları ve derilerine bir ipek kumaşa bakar gibi bakmaları gerekir. Keselenme gibi sert müdahalelerden korumalı, uzun süreli güneş banyolarından sakınmalıyız. Yiyecekler de önemlidir. Kırmızı et tüketimini olabildiğince azaltmak meyve sebze ağırlıklı beslenmek, ekşi ve asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durmak önerilebilir. Ancak sedef hastalarının uygulaması gereken en önemli şey mutlu yaşamayı öğrenmektir. Hastalarıma en büyük tavsiyem ümitlerini hiç kaybetmemeleri gerektiğidir. Her karanlık gecenin sonunda bir sabah olduğunu sakın unutmasınlar...
Sedef hastaları bilirler... Ne öldürür ne güldürür bu hastalık. Hayat boyu eşlik eder, hiç bırakmaz peşinizi. Yaşam kalitenizi azaltır
Vücudunuzun bazen tamamına yakınını kaplayan beyaz döküntülerle kaplı kızarıklıklar çoğu kez canınızdan bezdirir, sosyal hayattan koparır. İşte şimdi sedef hastalarının yüzünü güldürecek yeni bir umut var. 20 ülkede faaliyet gösteren ve 2 yıl önce Türkiye`de bir şubesi açılan On Klinik`te sedef hastaları için uygulanan tedavi, doğal, yan etkisiz ve en önemlisi de uzun süre etkili. Sedef hastalarına nefes aldıracak bu tedavi yöntemini Dermatoloji uzmanı Dr. Şehin Sıtkı ile konuştuk.
İşte sedef hastalığına dair bilinmeyenler ve Lut Gölü`nden gelen şifa...
Sedef hastalığı nedir?
Sedef hastalığı kronik bir cilt hastalığıdır. Deri üzerinde, üzeri beyaz, sedef rengi kabuklarla kaplı kızarıklıklar ve döküntüler şeklinde görülür.
Bulaşıcı mıdır?
Hayır, değildir.
Hastalık neden olur?
Tıbben asılardır bilinen bir hastalık olmasına rağmen, maalesef hastalığın neden kaynaklandığı hâlâ saptanamamıştır. Bununla birlikte genetik geçişli olduğu varsayılmaktadır. Deri kendini yenileyen bir organımızdır. Derimizin ikinci katmanında yani epidermisde hücreler ölür ve yeni hücreler oluşur. Ölü hücreler de derinin en dış katmanına itilir ve vücuttan atılır. Bu 28 günde bir oluşan doğal bir süreçtir. Ancak sedef hastalarında bu süreç 1-3 gün içinde olur. Bu da deri yüzeyindeki hastalıklı görünüme sebep olur.
Hastalığı tetikleyen faktörler var mı?
Kaşıntı, kesi gibi fiziksel travmalar; sabun, ilaç, deterjan gibi maddelerin sebep olduğu kimyasal travmalar; stres ve streslere bağlı psikolojik travmalar bu hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle de stres faktörü, sedef hastalığının ortaya çıkmasında ve ilerlemesinde çok çok önemlidir.
Hangi yaş grubunda görülüyor bu hastalık?
Kesin bir rakam olmamakla birlikte yaklaşık 2 milyon sedef hastası olduğunu söyleyebiliriz ülkemizde. Ortalama 8 ila 55 yaş arasında görülse de çeşitli travmalara bağlı olarak çocuklarda, yaşlılarda hatta bebeklerde dahi görülebiliyor.
Tamamen doğal, yan etkisiz
Kesin sebebi bilinmiyor dediniz...
Sedef hastalığının tedavisinde uygulanan birçok yöntem var. Ama hiçbiri hastalığın çok kısa bir süre sonra artarak geri gelmesini engelleyemiyor. Mesela kortizon kullanımı bunlardan biri. Kortizonu biz her zaman iki ucu keskin bir bıçağa benzetiriz. Bilmeyen biri kullanırsa büyük hasarlar verir. Bir diğer tedavi yöntemi de kanser hastalarında kullanılan ilaçlar. Ama bunlar da ağır karaciğer bozukluklarına yol açıyor ve hastanın ömrünü kısaltıyor. Bizim tedavimizin en önemli özelliği tamamen kortizonsuz, hormonsuz, alkolsüz naturel bir tedavi olmasıdır. Kullandığımız ilaçlar dermotoloji doktorlarının denetiminde Lut Gölü`nün çamur ve minerallerinden bitki özü ve yağlarından tamamen doğal olarak elde dilen ve klinik laboratuarlarda geliştirilen ürünler. Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır. Amacımız sedef hastalarına yan etkisiz ve uzun süreli etkin olabilecek bir tedavi sunmak. Bu iyileşme en az 3 ila 4 yıl sürüyor.
Tedavi nasıl uygulanıyor?
Gece ve gündüz uygulanacak iki krem var. İkisi de vücutta dokuz saat kalıyor ve yıkanıyor. Ürünlerimiz jel, krem, şampuan ve oje olmak üzere dört farklı şekliyle kullanıma sunuluyor.
Ne kadar sürüyor bu tedavi?
Bir buçuk ay bu tedavinin çok düzenli bir şekilde devam etmesi gerekiyor. Bir buçuk ay sonra hastalık gerilemeye başlıyor. Bu gerileme hastanın moralinin düzelmesini sağlıyor. Ve bu da iyileşme sürecine olumlu katkı yapıyor. Üç ay içinde de hasta lezyonlarından büyük ölçüde kurtulmuş oluyor.
Her gecenin sonunda sabah vardır
Tedavi yönteminin başarı oranı nedir?
20 ülkedeki 133 şubemizin istatiksel verilerine göre bu tedavi yöntemiyle yüzde 98`e varan bir başarı elde ettik. Bize başvuran hastaların yüzde 98`i sedeflerinden kurtuluyor ve bu iyileşme en az 3-4 yıl sürüyor.
3-4 yıl sonra hastalık geri geldiğinde artarak mı geliyor, yoksa lezyonlar azalıyor mu?
Azalarak geliyor tabii ki. Hatta çok küçük birkaç lezyonla. Onlara da hemen müdahale edilirse hastalık hep kontrol altında tutulabiliyor. Hastalarımızdan gelen tepkiler çok sevindirici. Onları iyileşmiş ve mutlu görmek bizi de mutlu ediyor.
Son olarak sedef hastalarına neler önerirsiniz?
Deri çok fonksiyonel bir organımız. Bizi soğuktan sıcaktan mikroplardan bakterilerden, tüm dış etkenlerden korur. Zırh gibidir adeta. Bizim de derimize karşı daha özenli olmamız lazım. Özellikle sedef hastalarının derileri çok hassastır. Mümkün olduğunca travmalardan korunmaları ve derilerine bir ipek kumaşa bakar gibi bakmaları gerekir. Keselenme gibi sert müdahalelerden korumalı, uzun süreli güneş banyolarından sakınmalıyız. Yiyecekler de önemlidir. Kırmızı et tüketimini olabildiğince azaltmak meyve sebze ağırlıklı beslenmek, ekşi ve asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durmak önerilebilir. Ancak sedef hastalarının uygulaması gereken en önemli şey mutlu yaşamayı öğrenmektir. Hastalarıma en büyük tavsiyem ümitlerini hiç kaybetmemeleri gerektiğidir. Her karanlık gecenin sonunda bir sabah olduğunu sakın unutmasınlar...