Şehzade Mustafa İcin Yazılan Mersiyeler

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
Şairlerin Şehzade Mustafa İcin Yazdıları Mersiyeler




Osmanlı Şehzadsi Mustafa İcin Yazılan Mersiyeler

Şehzade Mustafa'nın olumu uzerine mersiye yazan şair sayısı on dorttur

Bu şairler icerisinde en tanınmış mersiyeyi yazan Taşlıcalı Yahya on plana cıkar Şehzade icin mersiye yazan şairler; FunUni, Rahmi, Edirneli Nazmi, Muini, Mustafa, Mudami, Sami, Kara Fazli, Nisayi, Şeyh Ahmed Efendi(Hayali), Selimi, Kadiri'dir Elimizde bulunan mersiyelerden birinin ise şairi belli değildir

IBent
Meded meded bu cihanım yıkıldı bir yanı
Ecel celalileri aldı Mustafa Hanı
Meded, meded! Bu dunyanın bir tarafı yıkıldı Cunku ecel eşkıyaları Mustafa Han'ı yakaladılar ve boğdular

Tohındı mihri cemali bozuldı erkanı
Vebale koydılar al ile Ali Osmanı
Onun guneş gibi parlak yuzu battı ve duzen bozuldu Osmanoğullarını hile ile gunaha soktular

Gecerler idi gecende o merdi meydanı
Felek o canibe dondurdi şahı devranı
Yalancının kuru iftirası ve gizli duşmanlığı gozumuzun yaşını akıttı, gonlumuzde ayrılık ateşi yaktı

Cinayet etmedi cani gibi anıın cam
Boguldı seyli belaya tagıldı erkanı
Zavallı şehzade caniler gibi bir cinayet işlememişken, bela seline duşup boğuldu Butun yanında bulunan yakınları darmadağın oldu

N'olaydı gormeye idi bu macerayı gozum
Yazuklar ana reva gormedi bu rayı gozum
Keşke şu olayı gozum gormemiş olsaydı Doğrusu ya, şehzade hakkındaki hukmu doğru ve uygulanan cezayı adalete uygun gormedim

IIBent
Tonandı ağlar ile nurdan menara donup
Guşade hatır idi şevk ile nehara donup
Şehzade beyaz bir elbise giymiş, bu haliyle nurdan bir minareye donmuştu Babasını goreceği icin mutluluktan parlayan yuzu gunduzu andırıyordu(Şehzadenin Kanuninin huzuruna cıkışı anlatılıyor)

Gorundi halka dırahtı şukUfezara donup
Utag u haymeleri karlu kUhsara donup
Şehzade halka cicek acmış bir ağac gibi gorundu, otağ ve cadırları da karlı dağlara benziyordu

Tururdı şahı cihan hiddet ile nara donup
Yururdi kulları yamnea lalezara donup
Cihan padişahı olan Kanuni Sultan Suleyman hiddetten ateşe donmuştu, yanında yuruyen adamlar da bir lale tarlasını andırıyordu

Muzeyyen idi bedenlerle ak hisara donup
El opmeğe yuridi mihri bikarara donup
Padişahın cadırları bedenlerle suslenmiş, akhisara donmuştu Şehzade ise sevincinden guneş gibi yerinde duramaz bir hale gelmiş ve el opmek İcin otağa doğru yurumuştu (Beden: govde, hile duvarı ve buyuk cadırların etrafına cekilen bezden perde manasına gelir )

Tolandı gelmedi cunkim o mahpare donup
Gorenler ağladılar ebri nevbahara donup
Ay parcası gibi şehzade, babasının otağından donup gelmedi Onun cenazesini gorenler yağmur yağdıran bahar bulutu gibi ağladılar

Bir ejdehayı duserdur bu haymei dunya
Dehanına duşen olur hemişe napeyda
Bu dunya cadırı, iki başlı bir ejderhadır Onun ağzına duşen gorunmez olur

IIIBent
O bedri kamil ol aşinayı bahri ulum
Fenaya vardı telef etdi ara talii şUm
Ayın on dordu gibi bilgili ve ilim denizinin tanışı olan o şehzade yok olup gitti Uğursuz talih zavallıyı telef etti

Dogundi kaldı heman dagi hasret ile nucUm
Koyundi şamı firakında doldı yaş ile RUm
Gok yuzunde yıldızlar şehzadenin, hasret yarasıyla dovundu kaldı Osmanlı ulkesi onun ayrılık gecesinde hasretle yandı tutuştu, ulkenin gozleri yaşlarla doldu

Kara geyurdi Karamana gusse etdi hucum
O mahı ince hayal ile etdiler ma'dUm
Keder, hucum etti, Konya halkına karalar giydirdi O ay yuzlu şehzadeyi, ince hesaplar, ustaca entrikalarla yok ettiler

Tolandı gerdenine hale gibi marı semUm
Kazayı Hak ne ise razı oldı ol merhum
Zehirli bir yılan, yani celladın kemendi, şehzadenin boynuna hale gibi kuşandı Rahmetli kaderi ne ise ona boyun eğdi

Hatası gayrı muayyen gunahı nama'lUm
Zihi şehid u said u zihi şehi mazlum
Hatası gorulmemiş ve gunahı bilinmez işken oldu oldurulen şehzade, ne mubarek ve manen ne mutlu bir şehid ve ne derece zulme uğramış bir sultandır!

Yıkıldı yer yuzine aslına rucU etdi
Saadet ile heman kurbı hazrete gitdi
Şehzade yer yuzune yığılıp kaldı ve aslı olan toprağa dondu Mutlulukla Hazretin yakınlarına gitti

Divan şairleri hakkında, saraya yaranmak icin ve saray icin yazarlardı diyenlere, oyle olmadığını gosteren bir ornektir; Taşlıcalı Yahya Eğmeden, bukmeden, fermanındaki sıfatları yedi satırı gecen Cihan padişahına yanlış yaptın, diyebilen bir adam Taşlıcalı Yahya Daha sonra Rustem Paşanın olumunu gormuş ona da bir Mersiye yazmış Mersiyeler bir uzuntu ve keder şiiridir Bunun en guzel orneği de Kanuninin olumu uzerine Bakinin yazdığı mersiyedirYahya, Rustem paşa icin yazdığı mersiyede uzulmekten cok sanki sevinmiş gibidir

Nola ol gitdi ise baki kalan sag olsun
Yirde yatdukca babam oglı fulan sag olsun
Cok yaşasun bunı yazan okıyan sag olsun
Gulmez idi yuzi mahşerde dahi gulmeyesi
Cog iş itdi bize ol saglık ile olmayası
Rustem icin, olduyse ne olmuş ki, geride kalanlar sağ olsun, bu dunyada yuzu gulmez idi, mahşerde de gulmesin diyerek, beddua etmektedir

Boyle şairleri on plana cıkarmak hem tarihin daha iyi anlaşılmasına hem de Divan Edebiyatının daha iyi anlaşılmasına yardım edecektir


Alıntıdır
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt