Şehzade Mustafa Olayı Nedir
Şehzade Mustafa Hakkında Bilgi
Yıl 1553 Kanuninin son yılları (67 Eylul 1566da oluyor)
Osmanlı, en parlak donemlerinden birini yaşıyor
Devletin muktedir kadroları, yenilmez bir ordusu, arada kriz filan cıksa da genel olarak sağlam bir maliyesi, ulke capında yoksul bırakmayan bir sosyal yapısı var
Ama aynı tarihte bir buyuk olumsuzluk gelişiyor: İrandaki Safevi Devleti tehlike arz etmeye başlıyor
Osmanlı barış arıyor ama mumkun değil Safevi Şahı, Caldıranın intikamını alma sevdasında: İlle de babasının (Yavuz) sert yumruğunu oğluna (Kanuniye) iade edecek
Başka care kalmayınca, Kanuni, İran uzerine sefer acılmasına karar veriyor Tam da o gunlerde oğlu Şehzade Mustafa Beyin Safevi Şahı Tahmasba yazdığı mektuplar onune konuyor Bazı tarihciler tarafından temkinle karşılanan bu mektuplar, Mustafa Bey tarafından farklı zamanlarda yazılmıştır, ama iceriği yaklaşık olarak aynıdır
Mektuplarında Şehzade Mustafa, babasının artık yaşlandığından bahisle, atalarının tahtına oturma sırasının kendisinde olduğunu savunuyor ve bu konuda Safevi Şahından yardım istiyor Kanuni once inanmıyor: Oğulcuğum boyle şey yapmaz, babasına komplo kurmaz! diye isyan ediyor ama tumu oğlunun muhruyle muhurlenmiştir Ayrıca daha onceki yazımda ifade ettiğim gibi, Şehzade Mustafa kendisine hakkı olmadığı halde tuğra cektirmiştir Bu apacık bir isyandır Toreye gore bu, saltanatını ilan etmesinden farksızdır
Devletin bir ic savaşa suruklenmesi ihtimali Kanuninin tuylerini diken diken ediyor Uykularını kacırıyor Stresten hastalanıyor
Kanuni, yol ayrımındadır artık: Ya devleti ya da oğlunu tercih edecektir
Ustundeki buyuk sorumluluk sebebiyle devleti tercih ediyor
Amasyada valilik yapan oğlu Şehzade Mustafayı Konyaya cağırıyor Kendisi de 1553 yılı baharında ordusuyla birlikte Konya Ovasına gidiyor
Oğlu Şehzade Mustafayı otağına alıyor Mustafa, Otağı Humayunun kapısında durduruluyor Kılıcını cıkarması, huzura silahsız girmesi isteniyor Oysa daha onceki uygulamalarda şehzadeler silahları ile huzura kabul olunurdu Kuşkulansa bile yapacak bir şeyi yoktur
Kanuni, elini opturuyor Oğlunun gozlerine bakamıyor Zar zor hatırını soruyor Sonra da istirahat etmesi icin cadırına uğurluyor
Bu son goruşmeleridir Kuşkusuz baba yureği kanıyor! Ama onun da yapacağı bir şey yoktur: Cunku bu yola Ya devlet başa, ya kuzgun leşe denilerek cıkılıyor
Mustafa Bey huzurdan başı onunde cıkıyor Babasındaki tuhaflığı fark etmiştir Kendi cadırına yoneliyor
Cadırına girer girmez, yedi dilsiz cellat aynı anda uzerine cullanıyor
Şehzade Mustafa, cellatlara direniyor Onları dağıtıyor da, lakin nereden cıktığı belli unlu cellat Zal Mahmut Ağa elinde balta ile saldırıyor
Nutku tutuluyor adeta Mustafa Beyin: Cunku Zal Mahmut, onun sarayda iken sık sık goruştuğu en yakın arkadaşları arasındadır
Elindeki baltayı savuruyor İsabet alan Mustafa Bey yere duşuyor Dilsiz cellatlar kement atıyorlar Yay kirişini boğazına bastırıp soluğunu kesiyorlar Mustafa nefessiz kalıyor Nizamı alem uğruna oracıkta canını teslim ediyor, şehit oluyor Hayatını devletin bekası icin veriyor
alıntı
Şehzade Mustafa Hakkında Bilgi
Yıl 1553 Kanuninin son yılları (67 Eylul 1566da oluyor)
Osmanlı, en parlak donemlerinden birini yaşıyor
Devletin muktedir kadroları, yenilmez bir ordusu, arada kriz filan cıksa da genel olarak sağlam bir maliyesi, ulke capında yoksul bırakmayan bir sosyal yapısı var
Ama aynı tarihte bir buyuk olumsuzluk gelişiyor: İrandaki Safevi Devleti tehlike arz etmeye başlıyor
Osmanlı barış arıyor ama mumkun değil Safevi Şahı, Caldıranın intikamını alma sevdasında: İlle de babasının (Yavuz) sert yumruğunu oğluna (Kanuniye) iade edecek
Başka care kalmayınca, Kanuni, İran uzerine sefer acılmasına karar veriyor Tam da o gunlerde oğlu Şehzade Mustafa Beyin Safevi Şahı Tahmasba yazdığı mektuplar onune konuyor Bazı tarihciler tarafından temkinle karşılanan bu mektuplar, Mustafa Bey tarafından farklı zamanlarda yazılmıştır, ama iceriği yaklaşık olarak aynıdır
Mektuplarında Şehzade Mustafa, babasının artık yaşlandığından bahisle, atalarının tahtına oturma sırasının kendisinde olduğunu savunuyor ve bu konuda Safevi Şahından yardım istiyor Kanuni once inanmıyor: Oğulcuğum boyle şey yapmaz, babasına komplo kurmaz! diye isyan ediyor ama tumu oğlunun muhruyle muhurlenmiştir Ayrıca daha onceki yazımda ifade ettiğim gibi, Şehzade Mustafa kendisine hakkı olmadığı halde tuğra cektirmiştir Bu apacık bir isyandır Toreye gore bu, saltanatını ilan etmesinden farksızdır
Devletin bir ic savaşa suruklenmesi ihtimali Kanuninin tuylerini diken diken ediyor Uykularını kacırıyor Stresten hastalanıyor
Kanuni, yol ayrımındadır artık: Ya devleti ya da oğlunu tercih edecektir
Ustundeki buyuk sorumluluk sebebiyle devleti tercih ediyor
Amasyada valilik yapan oğlu Şehzade Mustafayı Konyaya cağırıyor Kendisi de 1553 yılı baharında ordusuyla birlikte Konya Ovasına gidiyor
Oğlu Şehzade Mustafayı otağına alıyor Mustafa, Otağı Humayunun kapısında durduruluyor Kılıcını cıkarması, huzura silahsız girmesi isteniyor Oysa daha onceki uygulamalarda şehzadeler silahları ile huzura kabul olunurdu Kuşkulansa bile yapacak bir şeyi yoktur
Kanuni, elini opturuyor Oğlunun gozlerine bakamıyor Zar zor hatırını soruyor Sonra da istirahat etmesi icin cadırına uğurluyor
Bu son goruşmeleridir Kuşkusuz baba yureği kanıyor! Ama onun da yapacağı bir şey yoktur: Cunku bu yola Ya devlet başa, ya kuzgun leşe denilerek cıkılıyor
Mustafa Bey huzurdan başı onunde cıkıyor Babasındaki tuhaflığı fark etmiştir Kendi cadırına yoneliyor
Cadırına girer girmez, yedi dilsiz cellat aynı anda uzerine cullanıyor
Şehzade Mustafa, cellatlara direniyor Onları dağıtıyor da, lakin nereden cıktığı belli unlu cellat Zal Mahmut Ağa elinde balta ile saldırıyor
Nutku tutuluyor adeta Mustafa Beyin: Cunku Zal Mahmut, onun sarayda iken sık sık goruştuğu en yakın arkadaşları arasındadır
Elindeki baltayı savuruyor İsabet alan Mustafa Bey yere duşuyor Dilsiz cellatlar kement atıyorlar Yay kirişini boğazına bastırıp soluğunu kesiyorlar Mustafa nefessiz kalıyor Nizamı alem uğruna oracıkta canını teslim ediyor, şehit oluyor Hayatını devletin bekası icin veriyor
alıntı