Şeker Illeti Nedir?
Şeker illetini yani Tip II Diyabeti ameliyatla düzeltme fikri birinci olarak Yerkürenin en prestijli ilmî arastırmalarının yayınlandığı Annals of Surgery mecmuasında 1995 yılında Walter Pories’in imzası ile yayınlanan;
Kimin aklına gelirdi ki? ( Who would have thought it? ) isimli ilmî makalede ele alınmıştır. Walter Pories bu çalışmsında Obezite cerrahisi uygulanmış olan hastaların takiplerinde (14 yıl) hastaların birçoklarının şeker illetinin yaklaşık %83’ünün ve glukoz intoleransı olan hastaların %98,7’sinin Kan şekeri seviyelerini sıradan seviyede seyretdiğini farketmiştir.
Bu çalışmada 12 parmak barsağının ( duedonumun) ve sonrasında devam eden ince barsakların baslangıç kısmının yiyecek girişine kapatılması ile ince barsaklardan ortaya çıkan değişikliklerin kan şekeri düzenlenmesinde değerli rol oynadığını söz etmiştir.
Şeker Hastalığı’nda İnsülin Direnci Nedir?
İnsulin direnci hastaları kısır döngüye sokarak diabete yol açan en değerli meselelerden biridir.
Obez bireylerde yagli dokudan basda Rezistin olmak üzere Tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), interlökin-6 (IL-6), visfatin, apelin üzere hormonlar salgılanır.
Insulin nedir ve ne işe yarar.
İnsulin pankreas içinde mahal alan hususî hücre kümelerindeki (langerhans adacıkları) beta hücrelerinin salgıladığı bilhassa glikoz metabolizması üzerine tesirli en değerli hormondur.
Birinci olarak Rumen biyokimyacı Nicolae Paulesco tarafından (1869-1931) saf biçimde elde edildi. Şeker illetinin tedavisinde 1922’den beri kullanılmaktadır.
Şeker Hastalığı’nda İnsülin Ne İşe Yarar?
Glikoz ( Kan Şekeri) üzerinden bilhassa karbonhidrat, daha az ve kısmen de dolaylı olarak yağların ve proteinlerin mevzu olduğu kimyasal reaksiyon zincirlerine (metabolizmalarına) tesir eder. Umumide imalat vukuatlarım artırıcı tesir gösterir (anabolik etki). Bunun sonucu olarak glikoz tasarrufu sarih biçimde artar, kan glikozu düşer. Glikoz tasarrufu için ensüline bilhassa gereksinim duyan kas dokusu ve karaciğer yanında dimağ üzere kimi dokular glikozu, ensülin olmadan da kullanırlar. Protein yapısındadır. Fazlalığı durumunda kan şekerinde (glikoz düzeyinde) tehlikeli, kalıcı dimağ zedelenmelerine yol açabilecek düşmeler oluşur. Bu durum tedavi gayesiyle dışarıdan ziyade ensülin verildiğinde ya da beta hücrelerinin tümörlerinde (insülinomalarda) görülür. İnsülinin yeterinden az olması durumunda bilinen şeker illeti belirtileri oluşur (Diabetes mellitus). Kan şekeri yükselir; hücre içinde glikoz girişi ve onun tasarrufu sağlanamadığından kuvvet sağlamak için büyük ölçüde yağlar ve proteinler kullanılır. Bunun sonucu olarak asit yapıdaki birtakım son eserler dokularda, kanda artarak (keton cisimleri) çeşitli hastalık belirtilerini oluştururlar (diabetik ketoasidoz). Bu belirtiler dışarıdan İnsülin verilerek yok edilebilir. .
İnsulin pankreasdan salgilanan kansekerini dusurmeye mevcut glukozu organlarda yağ olarak depolamaya hucre icine sokarak plazmadaki yani dolasan kandaki seviyesini bir an evvel dusurup yuksek sekerinin dokulara zarar vermesini onlemeye yarayan bu arada hem istahi artirip hemde lipid depolarinin ölçüsünü artiran insuline;
Münhasıran yağ dokusundan salgılanan hormonlarla direnc gelisdiginde kam sekerini dusurmek icin daha cok insulin salgilanacak bu hem istahi artırıp kişinin daha çok yemesine neden olur. Daha çok yiyen insanın yagli dokusu artacaktır.
Bu kisir dongu hem obeziteyi artiracak hemde diabete neden olacaktir
Obezite de insulin direncini artiran hormonlar artarken hassaslığını artiran hormonlar azalir sonuc… Diabet…
İnsülin duyarlığıyla bağlı adipokinler: Leptin, adiponektin
İnsülin dirençliğiyle bağlı adipokinler: Rezistin, tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), interlökin-6 (IL-6), visfatin, apelin
Aşağıdaki tabloda olduğu üzere tip 2 diyabette yani şeker Hastalığı’nda sarıyla gösterilen insulin üretimi azalırken maviyle gösterilen kan şekeri seviyesi ve al ile gösterilen insulin direnci önemli orantıda artar sonuç. Dİabet ,.!? Kaçınılmaz
Şeker Illeti Ameliyatı Ne Vakit Olmak Gerekir?
Şeker illetinde diyet, ömür biçimi değişiklikleri ve standart ilaç tedavilerine karşın;
Kan şekeri yüksekliği denetim altına alınamadığında,
Tüm tıbbi tedavilere karşın berbat gidişatının durdurulamadığında
Şekerin Retinopati( gözü olumsuz etkileme ),
Nefropati ( böbreklerde olumsuz etkilenme ),
Nöropati ( hadleri olumsuz etkilenmesi )
durumlarında cerrahi tedavi en tesirli tedavilerden biridir.
Cerrahi tedavi ile
Illetin sonlandırılabilir
Marazı denetim altına alabilir,
Illetin gidişin yavaşlatılabilir
Komplikasyonları önleyebilir.
Yani cerrahi tedavi ile yukarıdaki sonuclardan bir yada birden fazlasını sağlayabiliriz.
Maksadımız vücuttaki insülinin tesirli tasarrufunu arttırmak ve insülin direncini ortadan kaldıracak hormonal değişiklikleri başlatmaktır.
Bu ameliyat sayesinde vücudun ürettiği şeker düzenleyici hormonlar daha aktif kullanılır ve buna bağlı olarak insülin rezervleri daha uzun müddet korunmuş olur. Sonunda kan şekeri denetim altına alınır ve tip 2 diyabetin bed seyri önlenmeye çalışılır.
Ameliyatın basarılı olmasının tek koşulu vücüdunuzun azda olsa insulin üretiyor olmasıdır. Şayet tip diabetiniz varsa yada tip iki iseniz ve vücüdunuzda gereğince insulin kalmadıysa bu ameliyatdan yarar görmezsiniz bu nedenle bir çok çalışma mahsusen tip 2 diabet hastalarında vücütdaki insulin rezervleri bitmeden bu ameliyatı olmaları gerekdiği cephesindedir.
Cerrahinin başarısı için çok ayrıntılı bir ön kıymetlendirme gerekiyor bu kıymetlendirme ahir ve insana en münasip cerrahi tipi secilir ve uygulanır Şeker marazı nedeniyle uygulanan birkaç tip ameliyat vardır biz size en münasebetli cerrahiyi bu ön değerlendirmeden sonra belirliyoruz.
Ameliyatla;
Şeker illeti için kullanılan şeker haplarının ve insülin iğnelerinin tam olarak bırakılmasından, ilaç ölçüsü ve sayısının azalmasına kadar bir seri aktif sonuç içerir.
Başkaca devam eden yüksek kan şekeri nedeniyle karşılaşacağınız göz, böbrek, nörolojik sorunlar, kalp ve damar sorunlarınıdanda kurtulabilir yada en aza indirilir.
Ameliyat sonrası hastalarımız başkaca kendilerinde var olan Tansiyon yüksekliği, obezite, uyku apnesi, kolesterol ve trigliserit yüksekliği koroner arter marazı polikistik over sendromu üzere birçok hastalıktanda kurtulabilirler .
Şeker illetinin tedavi alternatiflerinden birininde cerrahi olduğunu, cerrahi başarıda en değerli rolün insulin rezervleri tükenmeden ve önemli organ hasarları başlamadan başvurmak olduğunu lütfen unutmayalım.
Unutmayalim ki sıhhatimiz en bedelli kaynağımızdır. Kaybetmeden pahası bilinmelidir.
Şeker illetini yani Tip II Diyabeti ameliyatla düzeltme fikri birinci olarak Yerkürenin en prestijli ilmî arastırmalarının yayınlandığı Annals of Surgery mecmuasında 1995 yılında Walter Pories’in imzası ile yayınlanan;
Kimin aklına gelirdi ki? ( Who would have thought it? ) isimli ilmî makalede ele alınmıştır. Walter Pories bu çalışmsında Obezite cerrahisi uygulanmış olan hastaların takiplerinde (14 yıl) hastaların birçoklarının şeker illetinin yaklaşık %83’ünün ve glukoz intoleransı olan hastaların %98,7’sinin Kan şekeri seviyelerini sıradan seviyede seyretdiğini farketmiştir.
Bu çalışmada 12 parmak barsağının ( duedonumun) ve sonrasında devam eden ince barsakların baslangıç kısmının yiyecek girişine kapatılması ile ince barsaklardan ortaya çıkan değişikliklerin kan şekeri düzenlenmesinde değerli rol oynadığını söz etmiştir.
Şeker Hastalığı’nda İnsülin Direnci Nedir?
İnsulin direnci hastaları kısır döngüye sokarak diabete yol açan en değerli meselelerden biridir.
Obez bireylerde yagli dokudan basda Rezistin olmak üzere Tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), interlökin-6 (IL-6), visfatin, apelin üzere hormonlar salgılanır.
Insulin nedir ve ne işe yarar.
İnsulin pankreas içinde mahal alan hususî hücre kümelerindeki (langerhans adacıkları) beta hücrelerinin salgıladığı bilhassa glikoz metabolizması üzerine tesirli en değerli hormondur.
Birinci olarak Rumen biyokimyacı Nicolae Paulesco tarafından (1869-1931) saf biçimde elde edildi. Şeker illetinin tedavisinde 1922’den beri kullanılmaktadır.
Şeker Hastalığı’nda İnsülin Ne İşe Yarar?
Glikoz ( Kan Şekeri) üzerinden bilhassa karbonhidrat, daha az ve kısmen de dolaylı olarak yağların ve proteinlerin mevzu olduğu kimyasal reaksiyon zincirlerine (metabolizmalarına) tesir eder. Umumide imalat vukuatlarım artırıcı tesir gösterir (anabolik etki). Bunun sonucu olarak glikoz tasarrufu sarih biçimde artar, kan glikozu düşer. Glikoz tasarrufu için ensüline bilhassa gereksinim duyan kas dokusu ve karaciğer yanında dimağ üzere kimi dokular glikozu, ensülin olmadan da kullanırlar. Protein yapısındadır. Fazlalığı durumunda kan şekerinde (glikoz düzeyinde) tehlikeli, kalıcı dimağ zedelenmelerine yol açabilecek düşmeler oluşur. Bu durum tedavi gayesiyle dışarıdan ziyade ensülin verildiğinde ya da beta hücrelerinin tümörlerinde (insülinomalarda) görülür. İnsülinin yeterinden az olması durumunda bilinen şeker illeti belirtileri oluşur (Diabetes mellitus). Kan şekeri yükselir; hücre içinde glikoz girişi ve onun tasarrufu sağlanamadığından kuvvet sağlamak için büyük ölçüde yağlar ve proteinler kullanılır. Bunun sonucu olarak asit yapıdaki birtakım son eserler dokularda, kanda artarak (keton cisimleri) çeşitli hastalık belirtilerini oluştururlar (diabetik ketoasidoz). Bu belirtiler dışarıdan İnsülin verilerek yok edilebilir. .
İnsulin pankreasdan salgilanan kansekerini dusurmeye mevcut glukozu organlarda yağ olarak depolamaya hucre icine sokarak plazmadaki yani dolasan kandaki seviyesini bir an evvel dusurup yuksek sekerinin dokulara zarar vermesini onlemeye yarayan bu arada hem istahi artirip hemde lipid depolarinin ölçüsünü artiran insuline;
Münhasıran yağ dokusundan salgılanan hormonlarla direnc gelisdiginde kam sekerini dusurmek icin daha cok insulin salgilanacak bu hem istahi artırıp kişinin daha çok yemesine neden olur. Daha çok yiyen insanın yagli dokusu artacaktır.
Bu kisir dongu hem obeziteyi artiracak hemde diabete neden olacaktir
Obezite de insulin direncini artiran hormonlar artarken hassaslığını artiran hormonlar azalir sonuc… Diabet…
İnsülin duyarlığıyla bağlı adipokinler: Leptin, adiponektin
İnsülin dirençliğiyle bağlı adipokinler: Rezistin, tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), interlökin-6 (IL-6), visfatin, apelin
Aşağıdaki tabloda olduğu üzere tip 2 diyabette yani şeker Hastalığı’nda sarıyla gösterilen insulin üretimi azalırken maviyle gösterilen kan şekeri seviyesi ve al ile gösterilen insulin direnci önemli orantıda artar sonuç. Dİabet ,.!? Kaçınılmaz
Şeker Illeti Ameliyatı Ne Vakit Olmak Gerekir?
Şeker illetinde diyet, ömür biçimi değişiklikleri ve standart ilaç tedavilerine karşın;
Kan şekeri yüksekliği denetim altına alınamadığında,
Tüm tıbbi tedavilere karşın berbat gidişatının durdurulamadığında
Şekerin Retinopati( gözü olumsuz etkileme ),
Nefropati ( böbreklerde olumsuz etkilenme ),
Nöropati ( hadleri olumsuz etkilenmesi )
durumlarında cerrahi tedavi en tesirli tedavilerden biridir.
Cerrahi tedavi ile
Illetin sonlandırılabilir
Marazı denetim altına alabilir,
Illetin gidişin yavaşlatılabilir
Komplikasyonları önleyebilir.
Yani cerrahi tedavi ile yukarıdaki sonuclardan bir yada birden fazlasını sağlayabiliriz.
Maksadımız vücuttaki insülinin tesirli tasarrufunu arttırmak ve insülin direncini ortadan kaldıracak hormonal değişiklikleri başlatmaktır.
Bu ameliyat sayesinde vücudun ürettiği şeker düzenleyici hormonlar daha aktif kullanılır ve buna bağlı olarak insülin rezervleri daha uzun müddet korunmuş olur. Sonunda kan şekeri denetim altına alınır ve tip 2 diyabetin bed seyri önlenmeye çalışılır.
Ameliyatın basarılı olmasının tek koşulu vücüdunuzun azda olsa insulin üretiyor olmasıdır. Şayet tip diabetiniz varsa yada tip iki iseniz ve vücüdunuzda gereğince insulin kalmadıysa bu ameliyatdan yarar görmezsiniz bu nedenle bir çok çalışma mahsusen tip 2 diabet hastalarında vücütdaki insulin rezervleri bitmeden bu ameliyatı olmaları gerekdiği cephesindedir.
Cerrahinin başarısı için çok ayrıntılı bir ön kıymetlendirme gerekiyor bu kıymetlendirme ahir ve insana en münasip cerrahi tipi secilir ve uygulanır Şeker marazı nedeniyle uygulanan birkaç tip ameliyat vardır biz size en münasebetli cerrahiyi bu ön değerlendirmeden sonra belirliyoruz.
Ameliyatla;
Şeker illeti için kullanılan şeker haplarının ve insülin iğnelerinin tam olarak bırakılmasından, ilaç ölçüsü ve sayısının azalmasına kadar bir seri aktif sonuç içerir.
Başkaca devam eden yüksek kan şekeri nedeniyle karşılaşacağınız göz, böbrek, nörolojik sorunlar, kalp ve damar sorunlarınıdanda kurtulabilir yada en aza indirilir.
Ameliyat sonrası hastalarımız başkaca kendilerinde var olan Tansiyon yüksekliği, obezite, uyku apnesi, kolesterol ve trigliserit yüksekliği koroner arter marazı polikistik over sendromu üzere birçok hastalıktanda kurtulabilirler .
Şeker illetinin tedavi alternatiflerinden birininde cerrahi olduğunu, cerrahi başarıda en değerli rolün insulin rezervleri tükenmeden ve önemli organ hasarları başlamadan başvurmak olduğunu lütfen unutmayalım.
Unutmayalim ki sıhhatimiz en bedelli kaynağımızdır. Kaybetmeden pahası bilinmelidir.