Şeker hastalığında tam iyileşme ne demektir?
Hastanın diyabet ile ilgili olarak kullandığı tüm ilaçları ve insülini keserek normal kan şekeri ve normal HbA1c (uzun dönem kan şekerini gösteren test) elde etmesidir.
Doğru hasta ve doğru ameliyat seçimi ile birlikte 2. yılda hastaların %80’inden fazlasında şeker hastalığında tam iyileşme sağlanmaktadır.
Geri kalan%20’lik hasta grubunun büyük çoğunluğunda da kısmi iyileşme sağlanmaktadır. Kısmi iyileşme ise ilaç dozlarının azaltılarak ancak ilaçlara devam ederek kan şekeri kontrolünün sağlanması anlamına gelir.
Şeker hastalığı ameliyatı (Metabolik Cerrahi) ile başka hangi hastalıklar düzelir?
Bu yönteme metabolik cerrahi adı verilmesinin nedeni, metabolik sendrom denilen, içinde şeker hastalığı da bulunan birçok hastalığı tedavi etmesindendir. Hipertansiyon, uyku apnesi, astım, kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması, gut, bel fıtığı gibi eklem hastalıkları, hatta migren bile değişen oranlarda iyileşebilmektedir. Doğal olarak ameliyat sonrası dönemde kalp krizi riski de azalmaktadır.
Kadın hastalarda meme ve rahim kanserine yakalanma ihtimali belirgin olarak azalmaktadır. Ayrıca kalın barsak kanseri, yemek borusu kanseri, böbrek kanseri ve pankreas kanserine yakalanma ihtimali azalmaktadır. Ayrıca kalp krizi riski de azalmaktadır.
Hangi hastaya hangi ameliyat uygulanır?
Tüp midenin tercih edileceği hasta grubu: Hastanın vücut kitle indeksi ilk belirleyicidir. Vücut kitle indeksi 60kg /m2 den yüksek olan hastalarda bypass ameliyatlarını uygulamak kabul edilemeyecek kadar riskli olabilir. Bu nedenle bu hastalara öncelikli olarak tüp mide ameliyatı uygundur. Ayrıca İltihaplı barsak hastalığı olanlar ve önceden geçirdikleri ameliyatlara bağlı olarak barsaklarında yapışıklık bulunan hastalar da by pass ameliyatına uygun değildir. Çok genç ve çok yaşlı hastalara, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanmak zorunda olan hastalara genelde tüp mide ameliyatı önerilmektedir.
Metabolik sendromun en etkin tedavi yönteminin Roux en Y bypass olduğu bilinmektedir. Elimizde çok uzun dönem sonuçları mevcuttur. 40 yılı aşkın süredir uygulanan bu ameliyatın uzun dönem etkileri de iyi bilinmektedir. Yine mini gastrik bypass ile erken dönemde Roux-en Y bypassa benzer sonuçlar elde edilmiştir. Uzun dönem sonuçları çok iyi bilinmemektedir. Transit bipartisyon ameliyatı diğer bahsedilen ameliyatlara göre çok daha yeni bir ameliyat tipidir. Yine erken dönemde Roux-en Y bypassa benzer sonuçları vardır.Duodenoileal bypass (SADİ) ameliyatı sonrası çok ciddi vitamin ve mineral eksiklikleri geliştiği için günümüzde neredeyse hiç uygulanmamaktadır.
Hastanın diyabet ile ilgili olarak kullandığı tüm ilaçları ve insülini keserek normal kan şekeri ve normal HbA1c (uzun dönem kan şekerini gösteren test) elde etmesidir.
Doğru hasta ve doğru ameliyat seçimi ile birlikte 2. yılda hastaların %80’inden fazlasında şeker hastalığında tam iyileşme sağlanmaktadır.
Geri kalan%20’lik hasta grubunun büyük çoğunluğunda da kısmi iyileşme sağlanmaktadır. Kısmi iyileşme ise ilaç dozlarının azaltılarak ancak ilaçlara devam ederek kan şekeri kontrolünün sağlanması anlamına gelir.
Şeker hastalığı ameliyatı (Metabolik Cerrahi) ile başka hangi hastalıklar düzelir?
Bu yönteme metabolik cerrahi adı verilmesinin nedeni, metabolik sendrom denilen, içinde şeker hastalığı da bulunan birçok hastalığı tedavi etmesindendir. Hipertansiyon, uyku apnesi, astım, kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması, gut, bel fıtığı gibi eklem hastalıkları, hatta migren bile değişen oranlarda iyileşebilmektedir. Doğal olarak ameliyat sonrası dönemde kalp krizi riski de azalmaktadır.
Kadın hastalarda meme ve rahim kanserine yakalanma ihtimali belirgin olarak azalmaktadır. Ayrıca kalın barsak kanseri, yemek borusu kanseri, böbrek kanseri ve pankreas kanserine yakalanma ihtimali azalmaktadır. Ayrıca kalp krizi riski de azalmaktadır.
Hangi hastaya hangi ameliyat uygulanır?
Tüp midenin tercih edileceği hasta grubu: Hastanın vücut kitle indeksi ilk belirleyicidir. Vücut kitle indeksi 60kg /m2 den yüksek olan hastalarda bypass ameliyatlarını uygulamak kabul edilemeyecek kadar riskli olabilir. Bu nedenle bu hastalara öncelikli olarak tüp mide ameliyatı uygundur. Ayrıca İltihaplı barsak hastalığı olanlar ve önceden geçirdikleri ameliyatlara bağlı olarak barsaklarında yapışıklık bulunan hastalar da by pass ameliyatına uygun değildir. Çok genç ve çok yaşlı hastalara, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanmak zorunda olan hastalara genelde tüp mide ameliyatı önerilmektedir.
Metabolik sendromun en etkin tedavi yönteminin Roux en Y bypass olduğu bilinmektedir. Elimizde çok uzun dönem sonuçları mevcuttur. 40 yılı aşkın süredir uygulanan bu ameliyatın uzun dönem etkileri de iyi bilinmektedir. Yine mini gastrik bypass ile erken dönemde Roux-en Y bypassa benzer sonuçlar elde edilmiştir. Uzun dönem sonuçları çok iyi bilinmemektedir. Transit bipartisyon ameliyatı diğer bahsedilen ameliyatlara göre çok daha yeni bir ameliyat tipidir. Yine erken dönemde Roux-en Y bypassa benzer sonuçları vardır.Duodenoileal bypass (SADİ) ameliyatı sonrası çok ciddi vitamin ve mineral eksiklikleri geliştiği için günümüzde neredeyse hiç uygulanmamaktadır.