Proloterapi nedir?
Vücudumuzun hareketlerinden sorumlu olan kas ve iskelet sistemimiz kemik, eklem, kıkırdak, bağ, ligament tendon üzere yapılardan oluşur.
Genç yaşlarımızda problemsiz bir halde yıllarca bize hizmet eden kas ve iskelet sistemimizin bütün kesimleri yaşlanmamızla birlikte bir makinenin kesimlerinin devranla eskimesi üzere artık güzelce bozulur ve bu nedenle boynumuzda, belimizde, eklemlerimizde her biri inatçı ağrılarla seyreden kronik marazlar gelişir. Bu illetler nedeniyle en yalın günlük hareketlerimizi yapmak bile giderek zorlaşır. Sonuçta da hayat kalitemizde giderek artan önemli bozukluklar ortaya çıkar.
Vücudumuzda varolan ve vücudumuzun unutmuş olduğu tedavi mekanizması vücuda hatırlatılarak, vücudun yenilenme süreci başlatılmadığı sürece yapılan tüm tedaviler, doğal tedavi metotları bile olsa yalnızca lokal tesir gösterecek ve yararı da anlaşılan bir müddet sonra sona erecektir. Çünkü vücudun kendi kendini tamiri ile yapılan tedavi başka tedavi tekniklerinden daha kalıcı ve sağlıklı olacaktır.
Vücudun yenilenme süreci başlatılarak, hayat kalitemizde giderek artan önemli bozuklukların giderilmesini sağlayan tedavi sistemi olan Proloterapi, vücudun tamir sistemini uyararak ağrılı, zayıf ve işlevini kaybetmiş ortamın tekrar eski haline dönmesini sağlayan yalın ve doğal bir tekniktir.
Proloterapi, yumuşak doku hasarlarının enjeksiyon kullanılarak tedavi edilmesidir. Zayıflamış eski işlevliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları güçlendirmek, tekrar eski hale getirmek için kullanılan ve güzelleşmeyi uyarmak için yapılan enjeksiyonlar yerde iltihaba yol açar, vücut yere kan ve besin desteğini artırır, bunun sonucunda da doku onarımı gerçekleşir. Terapi hasarlı yerdeki doku büyümesini artırmayı amaçladığı için, proloterapi terimi proliferasyonun (çoğalma, artış) kısaltılmışı olan “prolo” sözcüğünden türetilmiştir.
Enjekte edilen dokunun proliferan ilaçlarla isteyerek ve bilerek irrite edilmesi ve bu yolla hücrelerin ve dokuların proliferasyonunu (çoğalma, artış) sağlamak tedavinin esasını oluşturmaktadır. Bu irritasyonla oluşan inflamatuar karşılık sonucunda zayıf ya da işlevliğini yitirmiş yerde kan akımı artar, bu nahiyeye (kıkırdak, ligament, tendon üzere yapıları) tamir eden hücreler gelerek yeni doku uygunlaşması başlatılır.
Vücudumuzun hareketlerinden sorumlu olan kas ve iskelet sistemimiz kemik, eklem, kıkırdak, bağ, ligament tendon üzere yapılardan oluşur.
Genç yaşlarımızda problemsiz bir halde yıllarca bize hizmet eden kas ve iskelet sistemimizin bütün kesimleri yaşlanmamızla birlikte bir makinenin kesimlerinin devranla eskimesi üzere artık güzelce bozulur ve bu nedenle boynumuzda, belimizde, eklemlerimizde her biri inatçı ağrılarla seyreden kronik marazlar gelişir. Bu illetler nedeniyle en yalın günlük hareketlerimizi yapmak bile giderek zorlaşır. Sonuçta da hayat kalitemizde giderek artan önemli bozukluklar ortaya çıkar.
Vücudumuzda varolan ve vücudumuzun unutmuş olduğu tedavi mekanizması vücuda hatırlatılarak, vücudun yenilenme süreci başlatılmadığı sürece yapılan tüm tedaviler, doğal tedavi metotları bile olsa yalnızca lokal tesir gösterecek ve yararı da anlaşılan bir müddet sonra sona erecektir. Çünkü vücudun kendi kendini tamiri ile yapılan tedavi başka tedavi tekniklerinden daha kalıcı ve sağlıklı olacaktır.
Vücudun yenilenme süreci başlatılarak, hayat kalitemizde giderek artan önemli bozuklukların giderilmesini sağlayan tedavi sistemi olan Proloterapi, vücudun tamir sistemini uyararak ağrılı, zayıf ve işlevini kaybetmiş ortamın tekrar eski haline dönmesini sağlayan yalın ve doğal bir tekniktir.
Proloterapi, yumuşak doku hasarlarının enjeksiyon kullanılarak tedavi edilmesidir. Zayıflamış eski işlevliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları güçlendirmek, tekrar eski hale getirmek için kullanılan ve güzelleşmeyi uyarmak için yapılan enjeksiyonlar yerde iltihaba yol açar, vücut yere kan ve besin desteğini artırır, bunun sonucunda da doku onarımı gerçekleşir. Terapi hasarlı yerdeki doku büyümesini artırmayı amaçladığı için, proloterapi terimi proliferasyonun (çoğalma, artış) kısaltılmışı olan “prolo” sözcüğünden türetilmiştir.
Enjekte edilen dokunun proliferan ilaçlarla isteyerek ve bilerek irrite edilmesi ve bu yolla hücrelerin ve dokuların proliferasyonunu (çoğalma, artış) sağlamak tedavinin esasını oluşturmaktadır. Bu irritasyonla oluşan inflamatuar karşılık sonucunda zayıf ya da işlevliğini yitirmiş yerde kan akımı artar, bu nahiyeye (kıkırdak, ligament, tendon üzere yapıları) tamir eden hücreler gelerek yeni doku uygunlaşması başlatılır.