Son konular

selçuklu enseli güvercini - selçuklu enseli güvercini Hakında Bilgi

Konuyu Yükselt

zeberus1234

Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
3
Tepkime
9
Puanları
38
Yaş
36
Coin
2
selçuklu enseli güvercini


selçuklu enseli güvercini
“Selçuklu”, “Selçuk” ya da Konya’da halk arasında söylendiği şekliyle “Enseli” olarak adlandırılan bu güvercinler, bir zamanlar Anadolu Selçuklu devletine başkentlik yapmış bulunan Konya yöresine özgü yerel kuşlardır Buradaki “ense” sözcüğü kuşun kuyruk bölümü için kullanılmaktadır

Bu ırkımız dünyada, “Seljuk Fantail”, “Sedjucken” gibi adlarla bilinmektedir 1200’lü yıllarda yaşadığı bilinen Mevlana’nın bu kuşlardan beslediği menkıbelerde kayıtlıdır Sonradan onu izleyen çelebiler de bu kuşlardan yetiştirmişler ve ırkın korunup ıslah edilmesinde önemli katkılarda bulunmuşlardır

Anadolu Selçukluları döneminde bu güvercinlerin Konya’da Selçuklu saraylarında yetiştirildiği ve koruma altında tutuldukları bilinmektedir Selçuklu devleti sonrası birkaç zengin aile tarafından soyu titizlikle devam ettirilen ve satış ya da hediye de dahil olmak üzere hiçbir şekilde dışarıya verilmeyen bu kuşların, Osmanlı sarayına gelmesi oldukça sonra gerçekleşmiştir 1635 yıllında Evliya Çelebi İstanbul’a ilişkin anlatılarında, İstanbul’da bulunan güvercin çeşitlerini sayarken Selçuklu güvercinlerinden hiç bahsetmemektedir Gerçekten de bu güvercinlerin Osmanlı sarayına gelişi, 1875 yılından sonra II Abdülhamid’in Padişahlığı döneminde olmuştur

Bu güvercinlere, Konya dışında fazla rastlanmaması bu ırkın Anadolu’ya, Anadolu Selçukluları ile girmiş bir ırk olduğu şeklinde yorumlanmaktadır Gerçekten de Selçuklu minyatür resimlerinde bu güvercin türüne çok rastlanması bu konuda söylenenleri desteklemektedir Ayrıca Konya’nın Osmanlı dönemine ait bilgiler veren en eski kuşçularının sözlü anlatımları da bu konuyu doğrular niteliktedir

Selçuk güvercinleri tüm ülke genelinde yaygın olarak yetiştirilmedikleri için fazla tanınmamakta ve özellikleri iyi bilinmemektedir Hatta, Konya Belediyesi’nin hazırladığı web sayfasında Konya’da güvercin yetiştiriciliği ile ilgili uzun bir yazı yer almakla birlikte, Selçuk ırkından hiç bahsedilmiyor olması çok düşündürücü ve kaygı vericidir Konya’da bu ırkı yetiştiren eski güvercin meraklılarının giderek azalmakta olması, konuyu daha da vahim hale getirmiştir Günümüzde bu ırkın geleceği ciddi bir tehdit altındadır Bu nedenle kesin olarak korunması gerekmektedir

Son yıllarda bu ırka ait bazı kuşlar yurt dışına çıkartılmış ve üretilmişlerdir Ancak yurtdışında da yaygın değildir ve ırkın orijinal formu korunamamıştır Bu konuda bir Alman kaynakta verilen bilgiye göre, bir çift 1982’de Nurnberg’de bir gösteride, diğer bir çift ise, 1991 yılında Stuttgart’ta bir gösteride görülmüştür

Bu ırkın Konya dışında fazla bilinmiyor ve yetiştirilmiyor olmasının, Selçuklu döneminde bu ırkın korunabilmesi için yoğun bir çaba harcanmış olmasından kaynaklandığını ve hatta Konya dışına çıkarılmasına yasaklar getirilmiş olabileceğinden ileri geldiğini düşünüyorum Osmanlı döneminde de Konya’da bu ırkın korunabilmesi için gerçekten de çok yoğun bir çaba harcanmıştır Osmanlı devletinin son dönemlerinde bu güvercinlerin ıslahının, Konya’da ünlü kuşçuların kollektif çabası ile gerçekleştirilmeye başlanmış olması dikkate değer bir durumdur Konya geleneğinde eskiden “fenfene” adı verilen ve davetlilerin her birinin bir malzeme getirerek katıldığı büyük ziyafetler düzenleniyordu Bu ziyafet sonrası kuşlar odanın ortasına yayılan ve sofraaltı denilen bez yaygının üzerine çıkartılıyorlardı Hangi kuşun hangisi ile eşleştirilmesi gerektiğine bütün kuşçuların ortak görüşü ile karar veriliyordu

Bu olayın ırkın ıslahı açısından çok önemli bir işlevi olduğu kesindir Bir başka bilgi ise, Konya’nın eski zenginlerinden Deli Hacı Ali’nin oğlu olarak bilinen bir kişinin Elinden kaçırdığı bir akkuyrukkara için, bunu yakalayan kişiye bir manda vererek geri almasıdır Böylece kuşunun damarını koruyabilmiştir Bütün bunlar, Selçuklu güvercinlerine zamanında nasıl değer verildiğinin bir göstergesidir Bugün ilgisizlik ve kayıtsızlık yüzünden bu kuşların soyunun tükenme noktasına gelmiş olması gerçekten acı vericidir Konya’da bu güvercinleri yetiştirdiği bilinen en ünlü kuşçular Çelebilerden yetişmişlerdir bu insanlar, konaklarda, yaz mevsimlerinde de Meram’daki sayfiye evlerinde Selçuk kuşları yetiştirmişlerdir

Bu kişilerden başlıcaları,Rafet zade Hüseyin efendi, Hacı Kamil Çelebi, Büyük Selahattin, Küçük Selahattin Çelebiler, Hüsamettin Çelebi, Mehmet Bahattin Çelebi, Tarikatçi Cemal Çelebi ve oğlu Eyyüp Çelebi ve Arif Çelebilerdir Bunların dışında, İbrahim Babadağ, Hacı İsmail Dayı, ünlü saz sanatçısı Latif Çavuş sayılabilir Ayrıca aile olarak Nakıp zadeler, Mecidiye zadeler gibi Konya’nın tüm aristokrat ailelerinin hep kuşları ve kuş bakıcıları olduğu bilinmektedir Bunlardan başka Rum ve Ermeni kökenli vatandaşlarımızdan da kuş meraklıları çoktu Yusuf Şar’ın çocukları, Soğuklu adı ile bilinen Rumlardan Sarafyan, Solakyan, Kazaros, Sofoklis Katip adıyla tanılan başka bir Rum’un çok güzel kuşlara sahip olduğu anlatılmaktadır
Selçuk güvercinleri bir form ırkıdır Görünüş ve renk özellikleri her zaman ön plandadır Bu nedenle uçuş için salıverilmezler, yuva içinde ve bahçede beslenirler Uçurulduğunda fazla uzaklaşmaz yuva etrafında bir kaç tur atarlar Bu kuşlarda düz oyun tabir edilen tarzda uçarken tek takla atma şeklide oyun görülebilir Oynayanları daha makbul kabul edilmekle birlikte oynamayanları da değer yitirmezler Selçuk kuşlarının kendilerine özgü tipik bir formları vardır Her şeyden önce ufak yapılı kuşlardır Kuşçular özellikle ufak yapılı olanlarını tercih ederler


Kuşçular arasında “bir esnek” tabir edilen ve baş parmak ile onun yanındaki parmağın “u” biçiminde yaklaşık 8 cm açılarak oluşturulan bir ölçme şekline göre, Selçuk kuşlarının göğüs ve anüs arası uzunluklarının bir esnek olması uygundur Bir esnek ölçüsüne bağlantılı olarak Selçuklu kuşlarının beli kısa olanları tercih edilir Bu kuşların gövdeleri topak bir görünümdedir Göğüsleri hafif bombeli ve yuvarlaktır Kafa biraz geriye doğru durur Bu duruş şekline Arap atlarının duruş şekline benzetilerek, “kısrak kafa” denilmektedir Boyun fazla uzun değildir Orta uzunlukta ve kalınlıkta bir gaga yapıları vardır Ağız yapıları çekkindir ( geniş ) Gözler, geniş göz tabir edilen tarzda, büyük ve yuvarlak olup, göz çevresi halkası geniştir Göz çevresi halkası beyaz ya da ayva sarısı tondadır Göz rengi beyaz, siyah, mavi veya hafif kızılımsı olabilir

Bazen gözün içinde “nergiz” olarak tabir edilen kırmızı çizgiler görülebilir bu özelliği olanlar fazla tercih edilmezler Ayaklar kısa paçalıdır Paçasız olanları yoktur Bu kuşlar takkalı ya da takkasız olabilirler Takkalı olanlarda arka takka, kulaktan kulağa uzanır En dikkat çekici özellikleri ise kuyruk yapılarıdır “Ense” adı verilen kuşun kuyruk bölümü geniş olmalıdır Bütün Selçuklu kuşları enseli olurlar Kuyruk, “deste” ya da “top” kuyruk tabir edilen tarzda yukarı kalkık ve üçken biçimdedir Bazen “köprülü ense” tabir edilen tarzda kuyruğun yarım daire biçiminde olma haline de rastlanır Kuyruk şekli, aynı Tavus ırkı güvercinlerde olduğu gibi hafif yukarı doğru ve yelpazemsi bir görüntüdedir Kuyruğun yukarı kalkık halde duruyor olması tercih nedenidir Kuyruk telek sayıları normal güvercinlere göre çok daha fazladır

Bu sayı en az 24 –26, en çok ise 36 olabilmektedir Kuyruk biçimine göre, değişik adlarla adlandırılırlar Kuyruğun görünüm olarak biçimi, içi dolu veya içi açık tarzda olabilir Bu özelliğe göre Selçuklu kuşları iki gruba ayrılarak değerlendirilirler İçi dolu olanlarda telekler alt alta dizili biçimdedirler Buna “kılıncına dolma” adı verilir ve tercih nedenidir Kuyruk teleklerinin içi açık tarzda ise yani telekler alt alta değil de birbirine açılı olarak dizilmişlerse buna “açık ense” adı verilir Açık enselerde, kuyruğun içi boştur Bunun yanı sıra, kuyruğu tanımlamak için kullanılan, “Sokma kuyruk”, “Dalma” gibi tabirler de bulunmaktadır Uçarken tek takla şeklinde oynayanları, kulaktan kulağa takkeli olanları, iri ve yuvarlak başlı olanları, kısa kalın ve beyaz ağızlı olanları, uzun ve geriye doğru boyunlu olanları, beli kısa olanları, “kısrak kafa” tabir edilen baş ve gaganın vücuda doğru kavisli olanları, bir esnek boylusu, göz çerçevesi geniş olanı, göz akı beyaz ve içi kılcal damarsız olanı, karın altında pamuk yani beyaz tüy olmayanı, kılıncına dolma ense olanı, kuyruk telek sayısı çok olanı, kuyruğunun duruş şekli kafaya değecek şekilde duranı kuşçular arasında tercih edilmektedir
 

Similar threads

  • Soru
kelebek güvercini kelebek güvercini Türkiye'de aynı isimle tanınan tek ırktır Zira diğer bir çok ırkın yerel adları yöreden yöreye değişiklik göstermektedir Bunun yanı sıra Türkiye'de takla'dan sonra en çok tanınan ırktır Kökeni hakkında bilgi Yoktur Dönekten daha küçüktür ancak duruşu daha...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
  • Soru
Diğer ırklarda olduğu gibi saf kan bir posta güvercini olmaz.Zira 1850 yıllarından sonra Belçikada çeşitli ırklara mensup güvercinler arasında yapılan eşleştirmeler sonucunda bu günkü yarış güvercinleri (modern racing pigeon) ortaya çıkmıştır.Bu nedenle posta güvercinlerini diğer ırklarda olduğu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
14
  • Soru
Taklambaç Güvercin Hakkında Bilgi Taklambaç Güvercin Ülkemizde yaygın olarak Konya'da yetiştirilen bir ırkımızdır. Konya'nın eski ve yerli ırkları arasında olup, Konya'ya Anadolu Selçukluları ile birlikte geldiği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 1000 yıldır Anadolu'da tanılan ve bir ırkımız...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
  • Soru
Karakan Güvercin Hakkında Bilgi Karakan Güvercin Ülkemizde “yelpaze kuyruk” dünyada ise “fantail” olarak adlandırılan güvercin ırkları içersinde sınıflandırılan Gümüşkuyruklar, kuyruk telek sayılarının fazlalığı ve kuyruklarının duruşu ile dikkati çekerler. Ülkemizdeki yelpaze kuyruk ırlardan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
32
  • Soru
İskenderun Güvercin Hakkında Bilgi İskenderun Güvercin İskenderun Bağdat ırkları içinde en ilginç ve benzersiz olanıdır. İngiliz Carrier, Fransız Bagdat, Steinheim Bagdat, İspanyol Bagdat, zaman içinde bazı melezlemelere maruz kalmıştır, İskenderun ırkı ise saf bir ırktır. Aldrovani 1610...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
Üst Alt