zeberus1234
Üye
Kâdiriyye yolunda yetişen velîlerden. 1756 (H.1170) senesinde vefât etti. Kabri Köprülü'dedir. Aslen Kırımlı olup ilim tahsilini İstanbul'da yaptı. Bir müddet kâdılık vazifesinde bulundu. Bosna niyâbetinde iken kâdılıktan ayrıldı. Tasavvufta yetişmek üzere Şeyh Muhammed adında bir zâtın Kâdirî yolunun rehberlerinden Şeyh Hüseyin Efendinin sohbetlerinde bulunup onlardan feyz aldı. Asıl hocası ise zamânının Kâdiriyye yolu şeyhlerinden Şeyh Hamdî hazretleridir. Bu hocasına talebe olmadan önce onun ile ilm-i zâhirde mücâdele hâlinde idi. Bir gün yine ilmî münâzara yaptıkları bir sırada söz çok uzayıp münakaşaya dökülmüştü. Şeyh Hamdi hazretleri onun bu hâline kızıp meclisinden kovmuştu. Selîm Kırîmî bu halden çok etkilenmişti. O gecenin yarısında kalkıp bütün parasını ve malını ve neyi varsa hizmetcilerine ve evdekilere taksim etti. Sadece büyük bir tülbentini başına sarmak için yanına alıp Şeyh Hamdi hazretlerinin huzuruna gitti. Ona talebe olup tasavvufta yetişmek istediğini arzederek teslim oldu. Başına bir sikke giydirip; "Büyük bir tülbendin varsa ver üzerine saralım" diyerek yanına ayırdığı tülbende işâret ederek istedi. Alıp onu da sardı. Birkaç gün sonra da onu çıkarıp yerine başka bir tülbent sararak başındaki kendi tülbentini alıp attı. "Bunu kendine put yapmışsın. Birkaç gündür nefsinin arzusunu yerine getirerek başına sardık. Artık yeter" dedi. Bundan sonra onu tasavvufta yetiştirip kemale erdirdi.
Daha sonra da insanlara rehberlik yapması, İslâmiyeti anlatarak hizmet etmesi için onu Köprülü kasabasına gönderdi. Tasavvuf hallerine gark olmuş ve hep kendinden geçmiş haldeydi. Bu sebeble Selîm-i Dîvâne ismiyle meşhur olmuştur. Kerâmetleri ve üstün halleri ile tanınıp çok sevilmiştir. Selîm Divânı adlı bir kitap yazmıştır. Burhân-ül-Ârifîn, Miftâhü Müşkilât-üs-Sâdıkîn ve Âdâb-ı Tarîk-il-Vâsilîn adlı eserleri vardır.
1) Bahr-ul-Velâya Süleymâniye Kütüphânesi H.Hüsnü Kısmı No: 579 v.38-A
2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.86
Daha sonra da insanlara rehberlik yapması, İslâmiyeti anlatarak hizmet etmesi için onu Köprülü kasabasına gönderdi. Tasavvuf hallerine gark olmuş ve hep kendinden geçmiş haldeydi. Bu sebeble Selîm-i Dîvâne ismiyle meşhur olmuştur. Kerâmetleri ve üstün halleri ile tanınıp çok sevilmiştir. Selîm Divânı adlı bir kitap yazmıştır. Burhân-ül-Ârifîn, Miftâhü Müşkilât-üs-Sâdıkîn ve Âdâb-ı Tarîk-il-Vâsilîn adlı eserleri vardır.
1) Bahr-ul-Velâya Süleymâniye Kütüphânesi H.Hüsnü Kısmı No: 579 v.38-A
2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.86