Sürekli olarak ya da yenileyici bir biçimde yeterli ereksiyonu sağlayamama ya da cinsel aktiviteyi bitirinceye kadar sertleşmeyi sürdürememe halidir.
Erkekte sertleşme sorunu çok çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Bir ucunda birleşme için hiçbir koşulda hiçbir sertleşme elde edememe diğer uçta daha önce iyi bir işlev gördüğü halde belli bir partnerle cinsel işlevini yerine getirememe gibi değişik görünümlerde ortaya çıkabilir.
Erkekte serleşme sorunu yaşam boyu devam eden , sonradan edinilmiş ve durumsal olmak üzere üç şekilde kendini gösterir. Yaşam boyu olarak görünen tipinde kişi birleşme için yeterli sertleşmeyi hiçbir koşul altında gösterememiştir. Sonradan edinilmiş tipinde kişinin daha önce yeterli işleve sahip olduğu öyküsü vardır. Ancak sonradan sertleşme problemi yaşamaya başlamıştır. Durumsal tipinde ise kişi belirli durum ve partnerle cinsel aktivite için gerekli olan sertleşmeyi sağlayabilirken diğer bir partnerle yeterli sertleşmeyi sağlayamamaktadır. Serleşme sorunun başlama biçimi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı erkeklerde yavaş yavaş başlayan sertleşme güçlüğü bazılarında yaşadıkları bir travmadan sonra aniden oluşan şekilde olabilir. Bazı kişiler bir eşin varlığında ereksiyon sağlayamazken mastürbasyon sırasında ereksiyon sağlayabilirler ve iyi işlev görebilirler. Bazıları da yalnızca eşleri ile birlikte olurken ereksiyonu gerçekleştirebilirler. Diğer bazıları da penis vajina birlikteliği sırasında orgazm öncesinde giriş çıkışlar esnasında ereksiyonlarını kaybedebilirler. Bu farklı örüntülerin hepsinin birbirinden ayrılması iyileşme açısından önemlidir.
Hemen hemen bütün kültürlerde olduğu gibi bizim kültürümüzde de erkekler cinsel performansa çok büyük önem atfeder. Hatta cinsel performans için çok güçlü istek duyarlar. Bu nedenle bizim kültürümüzde cinsel işlev ereksiyonla eş anlamlı olarak algılanır. Durum bu olunca ereksiyon erkeğin cinsel işlevinde çok kırıtik bir noktayı temsil eder. Algılama bu olunca erkekler sertleşme sorununa karşı çok güçlü olumsuz duygularla reaksiyon verme eğilimindedirler.
Sertleşme sorunu yaşayan erkek genellikle öfke, depresyon, anksiyete, utanma , aşağılanmışlık, değersizlik, başarısızlık, öz güvenin sarsılması duygusu ve düşüncelerini çok kuvvetli bir şekilde yaşar. Bunun arkasından başarısızlığa ve cinsel performansa odaklanmış anksiyete daimi hale gelir. Bu güçlü duygusal tepkiler problemi daha da karmaşık hale getirerek güçlüğün devam etmesine hizmet eder.
SERTLEŞME BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ
Psikolojik faktörler: pek çok psiko sosyal faktör serleşme sorununa neden olabilir. Örneğin eşe karşı kızgınlık, stres, aşırı yorgunluk, önemli yaşam olayları, maddi kayıp, işle ilgili problemler, evlilik problemleri, vb. Bu problemlere bağlı olarak gelişen sertleşme sorunu zamanla giderek artarak inatçı ve yineleyici hale dönebilir.
Zaman zaman ortaya çıkan başarısızlık deneyimleri erkeğin performans konusundaki güveninin genel olarak kaybedilmesine bu da hemen ardından erkekte başarısızlık beklentisine yol açar. Bu dizi bir kez başladı mı kişi içinden çıkmakta zorlandığı kısır döngünün içine girer. Yani cinsel aktivite sırasında ereksiyona ulaşamamanın yol açtığı duygu o kadar güçlüdür ki bu güçlü duygular erkeklerin bir çoğunda inatçı bir performans anksiyetesinin oluşmasına yol açar. Bu inatçı anksiyete etkili ereksiyona tekrar tekrar ket vurarak kısır döngüyü derinleştirir. Performans anksiyetesi psikolojik kaynaklı sertleşme bozukluğunun en başta gelen nedenlerinden biridir.
İlişkide yaşanan sorunlar, çifttin cinsellikten beklentilerinin örtüşüp örtüşmemesi, çifttin iletişim tarzı gibi nedenler sertleşme bozukluklarının kişiler arası nedenlerindendir. Ayrıca çocukluk döneminde yaşanan travmalar ya da daha sonra yaşanan bir travma sertleşme sorunlarının başlamasına ya da kişide yatkınlık oluşmasına neden olabilir.
Çocuğa erken yaşta cinsellik konusunda baskılayıcı yaklaşım bir diğer önemli psiko sosyal nedenlerden biridir. Cinsellik konusunda ayıp, günah, kötü, pis, suç bağlamında yetiştirilen kişi doğal olarak önce kendi bedenine yabancılaşır. Kendi bedenine yabancılaşan kişinin duyguları ile bağlantısı kopar. Dolayısı ile cinsel aktivite sırasında duygularına ve duyumlarına odaklanmada güçlükle karşılaşır. Bu güçlük kişinin uyarılmasını dolayısı ile sertleşmesini engeller veya güçleştirir.
Tıbbi nedenler:bir çok organik neden sertleşeme sorunlarına neden olabilir. Bunların başında endokrin hastalıkları, nörolojik hastalıklar, damar hastalıkları ve şeker hastalığı gelir.
İlaç ve madde kullanımına bağlı nedenler: Erkekte ereksiyonu etkileyen pek çok madde ve ilaç vardır. Hem akut hem de sürekli bir madde kullanımı ereksiyonu olumsuz yönde etkiller. İlk başlarda kullanıcılar alkolün uyarma düzeyini olumlu yönde etkilediğini bildirseler de bu yanıltıcıdır. Gerçekte alkol kullanımı erkeğin eraksiyon işlevini olumsuz yönde etkiler. Aynı şekilde sigara da olumsuz şekilde etkiler.
Uyuşturucu bağımlılığı da sertleşme işlevini olumsuz bir şekilde etkiler. Madde bağımlılığı da ilk başlarda cinsel uyarıcı gibi işlev görüyor gibi görünse de alınan doz artıkça serleşme sorunlarına yol açtığı kabul edilmektedir. Aynı şekilde bazı psikoaktif ilaçların cinsel işlev üzerinde olumsuz etki yaptığı kabul edilmektedir. Ereksiyon problemlerinin yaşla birlikte arttığı şeklinde yağın bir kanı vardır. Ancak bu normal yaşlanmanın sonucundan ziyade erektil işlevleri etkileyen sistemik tıbbi hastalıkların ve psikososyal faktörlerin eş zamanlı olarak artmasından dolayı olduğu düşünülmektedir. Erkeklerin önemli bir kısmı yaşamlarının önemli bir evresinde gelip geçici ya da inatçı bir nitelikte olan önemli bir sertleşme sorunu yaşayabilir. Ancak başvurularda sonradan oluşan sertleşme bozukluğu daha sık görülür.
TEDAVİ
Tedavide sertleşme bozukluğunun öncelikle tıbbi bir durumdan mı kaynaklanıyor yoksa psikolojik nedenlerden mi kaynaklanıyor yoksa ilaç madde kullanımından mı kaynaklanıyor bu ayrım yapılmalıdır. Çünkü böyle bir ayrım sağaltımın planlanması ve gidişatını etkiler. Sertleşme probleminin psikolojik kaynaklı olduğu saptanan bir kişiye daha invazif yöntemler uygulamak mantıklı olmaz.
Tedavide öncelikli olarak psiko seksüel, ilişkisel ve ayrıntılı tıbbi öykünün alınması sorunun tipini, nedenlerini ve dolayısı ile tedavi planı konusunda bize gerekli bilgileri verir. Bu nedenle iyi bir öykü almak esastır. Öykünün yeterli olmadığı durumlarda konunun uzmanları tarafından laboratuvar bulguları ve diğer tıbbı araştırmalar devreye sokulmalı ve değerlendirilmelidir. Eğer bozukluğun sebebi psikolojik nedenlerden kaynaklanıyorsa cinsel işlev bozukluklarının tedavisi konusunda iyi eğitim görmüş deneyimli bir cinsel terapistin uygulayacağı cinsel terapi bu vakalarda çok değerlidir. Hem organik hem de psikololjik faktörler eş zamanlı olarak göründüğü karışık tip vakalarda tıbbı tedavi ile birlikte eş zamanlı olarak cinsel terapi uygulanması olabilecek optimal başarıyı sağlar.
Sertleşme bozukluklarında ilaç ya da madde kullanımının varlığı yahut ta tıbbı ya da fizyolojik nedenlerin varlığı cinsel terapi uygulamasını dışlamaz. Bu tür vakalarda tıbbı tedavinin yanı sıra eş zamanlı olarak cinsel terapi etkili bir yöntemdir. Neden ne olursa olsun sertleşme güçlüğü erkeğin duygusal ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkileyeceğinden tedavide danışanın bu alanlarına mutlaka seslenilmelidir. Çünkü neden ne olursa olsun sertleşme sorunu yaşayan bir erkeğin performans kaygısını yaşamaması hemen hemen kaçınılmazdır. Performans anksiyetesinden kaynaklanan serleşme bozukluğunun cinsel terapiye mükemmel yanıt vermesi hem danışan hem de terapist için son derece ödüllendiricidir.
Tedavide eşin desteği ve katılımı çok önemlidir. Diğerlerinden farklı olarak belki de en fazla cinsel terapi sürecinde eşlerin katılımı işbirliği ve birbirlerini desteklemeye ihtiyaç vardır. Çift terapi sürecinde bir kez bu desteği birbirlerine verme sürecine girdiklerinde ilişkileri daha da derinleşir ve en önemlisi de ilişkilerinde içtenlik ve coşkuyu yakalama fırsatını elde etmiş olurlar.
Erkekte sertleşme sorunu çok çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Bir ucunda birleşme için hiçbir koşulda hiçbir sertleşme elde edememe diğer uçta daha önce iyi bir işlev gördüğü halde belli bir partnerle cinsel işlevini yerine getirememe gibi değişik görünümlerde ortaya çıkabilir.
Erkekte serleşme sorunu yaşam boyu devam eden , sonradan edinilmiş ve durumsal olmak üzere üç şekilde kendini gösterir. Yaşam boyu olarak görünen tipinde kişi birleşme için yeterli sertleşmeyi hiçbir koşul altında gösterememiştir. Sonradan edinilmiş tipinde kişinin daha önce yeterli işleve sahip olduğu öyküsü vardır. Ancak sonradan sertleşme problemi yaşamaya başlamıştır. Durumsal tipinde ise kişi belirli durum ve partnerle cinsel aktivite için gerekli olan sertleşmeyi sağlayabilirken diğer bir partnerle yeterli sertleşmeyi sağlayamamaktadır. Serleşme sorunun başlama biçimi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı erkeklerde yavaş yavaş başlayan sertleşme güçlüğü bazılarında yaşadıkları bir travmadan sonra aniden oluşan şekilde olabilir. Bazı kişiler bir eşin varlığında ereksiyon sağlayamazken mastürbasyon sırasında ereksiyon sağlayabilirler ve iyi işlev görebilirler. Bazıları da yalnızca eşleri ile birlikte olurken ereksiyonu gerçekleştirebilirler. Diğer bazıları da penis vajina birlikteliği sırasında orgazm öncesinde giriş çıkışlar esnasında ereksiyonlarını kaybedebilirler. Bu farklı örüntülerin hepsinin birbirinden ayrılması iyileşme açısından önemlidir.
Hemen hemen bütün kültürlerde olduğu gibi bizim kültürümüzde de erkekler cinsel performansa çok büyük önem atfeder. Hatta cinsel performans için çok güçlü istek duyarlar. Bu nedenle bizim kültürümüzde cinsel işlev ereksiyonla eş anlamlı olarak algılanır. Durum bu olunca ereksiyon erkeğin cinsel işlevinde çok kırıtik bir noktayı temsil eder. Algılama bu olunca erkekler sertleşme sorununa karşı çok güçlü olumsuz duygularla reaksiyon verme eğilimindedirler.
Sertleşme sorunu yaşayan erkek genellikle öfke, depresyon, anksiyete, utanma , aşağılanmışlık, değersizlik, başarısızlık, öz güvenin sarsılması duygusu ve düşüncelerini çok kuvvetli bir şekilde yaşar. Bunun arkasından başarısızlığa ve cinsel performansa odaklanmış anksiyete daimi hale gelir. Bu güçlü duygusal tepkiler problemi daha da karmaşık hale getirerek güçlüğün devam etmesine hizmet eder.
SERTLEŞME BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ
Psikolojik faktörler: pek çok psiko sosyal faktör serleşme sorununa neden olabilir. Örneğin eşe karşı kızgınlık, stres, aşırı yorgunluk, önemli yaşam olayları, maddi kayıp, işle ilgili problemler, evlilik problemleri, vb. Bu problemlere bağlı olarak gelişen sertleşme sorunu zamanla giderek artarak inatçı ve yineleyici hale dönebilir.
Zaman zaman ortaya çıkan başarısızlık deneyimleri erkeğin performans konusundaki güveninin genel olarak kaybedilmesine bu da hemen ardından erkekte başarısızlık beklentisine yol açar. Bu dizi bir kez başladı mı kişi içinden çıkmakta zorlandığı kısır döngünün içine girer. Yani cinsel aktivite sırasında ereksiyona ulaşamamanın yol açtığı duygu o kadar güçlüdür ki bu güçlü duygular erkeklerin bir çoğunda inatçı bir performans anksiyetesinin oluşmasına yol açar. Bu inatçı anksiyete etkili ereksiyona tekrar tekrar ket vurarak kısır döngüyü derinleştirir. Performans anksiyetesi psikolojik kaynaklı sertleşme bozukluğunun en başta gelen nedenlerinden biridir.
İlişkide yaşanan sorunlar, çifttin cinsellikten beklentilerinin örtüşüp örtüşmemesi, çifttin iletişim tarzı gibi nedenler sertleşme bozukluklarının kişiler arası nedenlerindendir. Ayrıca çocukluk döneminde yaşanan travmalar ya da daha sonra yaşanan bir travma sertleşme sorunlarının başlamasına ya da kişide yatkınlık oluşmasına neden olabilir.
Çocuğa erken yaşta cinsellik konusunda baskılayıcı yaklaşım bir diğer önemli psiko sosyal nedenlerden biridir. Cinsellik konusunda ayıp, günah, kötü, pis, suç bağlamında yetiştirilen kişi doğal olarak önce kendi bedenine yabancılaşır. Kendi bedenine yabancılaşan kişinin duyguları ile bağlantısı kopar. Dolayısı ile cinsel aktivite sırasında duygularına ve duyumlarına odaklanmada güçlükle karşılaşır. Bu güçlük kişinin uyarılmasını dolayısı ile sertleşmesini engeller veya güçleştirir.
Tıbbi nedenler:bir çok organik neden sertleşeme sorunlarına neden olabilir. Bunların başında endokrin hastalıkları, nörolojik hastalıklar, damar hastalıkları ve şeker hastalığı gelir.
İlaç ve madde kullanımına bağlı nedenler: Erkekte ereksiyonu etkileyen pek çok madde ve ilaç vardır. Hem akut hem de sürekli bir madde kullanımı ereksiyonu olumsuz yönde etkiller. İlk başlarda kullanıcılar alkolün uyarma düzeyini olumlu yönde etkilediğini bildirseler de bu yanıltıcıdır. Gerçekte alkol kullanımı erkeğin eraksiyon işlevini olumsuz yönde etkiler. Aynı şekilde sigara da olumsuz şekilde etkiler.
Uyuşturucu bağımlılığı da sertleşme işlevini olumsuz bir şekilde etkiler. Madde bağımlılığı da ilk başlarda cinsel uyarıcı gibi işlev görüyor gibi görünse de alınan doz artıkça serleşme sorunlarına yol açtığı kabul edilmektedir. Aynı şekilde bazı psikoaktif ilaçların cinsel işlev üzerinde olumsuz etki yaptığı kabul edilmektedir. Ereksiyon problemlerinin yaşla birlikte arttığı şeklinde yağın bir kanı vardır. Ancak bu normal yaşlanmanın sonucundan ziyade erektil işlevleri etkileyen sistemik tıbbi hastalıkların ve psikososyal faktörlerin eş zamanlı olarak artmasından dolayı olduğu düşünülmektedir. Erkeklerin önemli bir kısmı yaşamlarının önemli bir evresinde gelip geçici ya da inatçı bir nitelikte olan önemli bir sertleşme sorunu yaşayabilir. Ancak başvurularda sonradan oluşan sertleşme bozukluğu daha sık görülür.
TEDAVİ
Tedavide sertleşme bozukluğunun öncelikle tıbbi bir durumdan mı kaynaklanıyor yoksa psikolojik nedenlerden mi kaynaklanıyor yoksa ilaç madde kullanımından mı kaynaklanıyor bu ayrım yapılmalıdır. Çünkü böyle bir ayrım sağaltımın planlanması ve gidişatını etkiler. Sertleşme probleminin psikolojik kaynaklı olduğu saptanan bir kişiye daha invazif yöntemler uygulamak mantıklı olmaz.
Tedavide öncelikli olarak psiko seksüel, ilişkisel ve ayrıntılı tıbbi öykünün alınması sorunun tipini, nedenlerini ve dolayısı ile tedavi planı konusunda bize gerekli bilgileri verir. Bu nedenle iyi bir öykü almak esastır. Öykünün yeterli olmadığı durumlarda konunun uzmanları tarafından laboratuvar bulguları ve diğer tıbbı araştırmalar devreye sokulmalı ve değerlendirilmelidir. Eğer bozukluğun sebebi psikolojik nedenlerden kaynaklanıyorsa cinsel işlev bozukluklarının tedavisi konusunda iyi eğitim görmüş deneyimli bir cinsel terapistin uygulayacağı cinsel terapi bu vakalarda çok değerlidir. Hem organik hem de psikololjik faktörler eş zamanlı olarak göründüğü karışık tip vakalarda tıbbı tedavi ile birlikte eş zamanlı olarak cinsel terapi uygulanması olabilecek optimal başarıyı sağlar.
Sertleşme bozukluklarında ilaç ya da madde kullanımının varlığı yahut ta tıbbı ya da fizyolojik nedenlerin varlığı cinsel terapi uygulamasını dışlamaz. Bu tür vakalarda tıbbı tedavinin yanı sıra eş zamanlı olarak cinsel terapi etkili bir yöntemdir. Neden ne olursa olsun sertleşme güçlüğü erkeğin duygusal ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkileyeceğinden tedavide danışanın bu alanlarına mutlaka seslenilmelidir. Çünkü neden ne olursa olsun sertleşme sorunu yaşayan bir erkeğin performans kaygısını yaşamaması hemen hemen kaçınılmazdır. Performans anksiyetesinden kaynaklanan serleşme bozukluğunun cinsel terapiye mükemmel yanıt vermesi hem danışan hem de terapist için son derece ödüllendiricidir.
Tedavide eşin desteği ve katılımı çok önemlidir. Diğerlerinden farklı olarak belki de en fazla cinsel terapi sürecinde eşlerin katılımı işbirliği ve birbirlerini desteklemeye ihtiyaç vardır. Çift terapi sürecinde bir kez bu desteği birbirlerine verme sürecine girdiklerinde ilişkileri daha da derinleşir ve en önemlisi de ilişkilerinde içtenlik ve coşkuyu yakalama fırsatını elde etmiş olurlar.