Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gönül Çimen, serviks kanserinin belirtileri ve teşhisi, smear testinin önemi ve HPV tipleri hakkında önemli bilgiler verdi. Serviks yani rahim ağzı rahmin alt 1/3'lük kısmını oluşturan, rahmin vajinaya açıldığı ve doğum esnasında genişleyen kısmıdır. Kanser ölümlerinin önde gelen nedenlerinden birisi olan serviks kanseri ortalama 35-55 yaşları arasında görülür. Fakat düzenli taramalar ve aşı ile önlenebilen bir kanserdir.
Serviks Kanseri Birdenbire Değil, 10-15 Yıllık Süreçte Oluşur
Kanserin erken döneminde kişinin hiçbir şikayeti yoktur ve bulgular ileriki dönemlerde gözükür. Rahim ağzında başlayan değişiklikler ile şikayetlerin başlaması arasındaki geçen süre ortalama 10-15 yıl arasındadır. Serviks kanseri birdenbire değil, sonradan kansere dönüşecek olan kanser öncesi değişiklikleri takiben ve genellikle yıllar sonra oluşur. Düzenli aralıklarla yapılan taramalar sonucu önlenebilen tek jinekolojik kanser olan serviks kanserinin farkında olmak gerekmektedir.
Serviks Kanseri Dünya Üzerinde Her 2 Dakikada Bir 1 Kadının Ölümüne Neden Olur
HPV, 120'den fazla tipe sahip olmakla beraber, sosyokültürel ve ekonomik düzeyden bağımsız olan her kadın HPV açısından risk altındadır. Rahim ağzı kanseri ve HPV arasında yüksek oranda bir ilişki bulunmaktadır. HPV’nin en önemli bulaş yolu cinsel ilişkidir ama cilt teması, dış genitallere virüslü bir malzemenin teması ve alafranga tuvalet kullanımıyla da bulaşabilir.
Cinsel yaşama başlama yaşının erken olması, çok eşlilik veya eşin çok eşli olması ve sigara kullanımı da riskler arasındadır. HPV enfeksiyonunun % 90'ının geçicidir ve 1-2 yıl içinde vücuttan immunolojik olarak temizlenir fakat devamlılık gösteren enfeksiyonlar kanser açısından risk taşımaktadır.
Serviks kanseri kadınlarda meme kanserinden sonra en sık 2. Kanserdir ve dünya üzerinde her 2 dakikada bir 1 kadının ölümüne neden olmaktadır. Başarılı tarama programlarının yapılmasıyla da kanser sıklığı azalmaktadır. Sağlığını ve geleceğini düşünen her kadın taramalarını düzenli yaptırması gereklidir.
Kanserden Korunmak İçin HPV Aşısı Etkili Bir Yöntem
Kanserden korunmak için tek eşlilik, kondom kullanımı, sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra HPV aşısı da önemli bir etken. Aşılamadan en büyük yarar genç kızlar ve HPV ile enfekte olmamış kadınlarda sağlanıyor, seksüel aktif kadınların aşılanması hasta ile doktorun beraber vermesi gereken bir karardır. HPV aşısı yapılmış olsa bile kadınların serviks kanseri taramasına düzenli olarak devam etmesi gerekiyor.
Serviks Kanseri, Düzenli Aralıklarla Tarama İle Önlenebilen Tek Jinekolojik Kanserdir
30 yaş üzerindeki kadınlarda görülen HPV enfeksiyonu daha genç yaştaki kadınlara göre daha dirençli seyretme eğilimindedir. Kadınların özellikle 30 yaş itibariyle smear ve HPV taraması yaptırması gerekmektedir. Kanser öncesi dönemde uygun şekilde tedavi edilen kadınlarda kanser gelişmiyor. Rahim ağzı kanseri ile HPV virüsü arasındaki ilişki %99 oranındadır. Bu yüzden kadınlara smear testi ile beraber düzenli olarak HPV taraması yaptırmalarını öneriyoruz. Özellikle 30 yaş itibariyle kadınlar 3 yılda bir düzenli olarak smear taraması, 5 yılda bir smear ve HPV taramasını birlikte yaptırmalıdır. Başarılı tarama yapıldığında serviks kanserine bağlı ölümlerin azaldığı gözlemlenmiştir.
Serviks Kanseri Birdenbire Değil, 10-15 Yıllık Süreçte Oluşur
Kanserin erken döneminde kişinin hiçbir şikayeti yoktur ve bulgular ileriki dönemlerde gözükür. Rahim ağzında başlayan değişiklikler ile şikayetlerin başlaması arasındaki geçen süre ortalama 10-15 yıl arasındadır. Serviks kanseri birdenbire değil, sonradan kansere dönüşecek olan kanser öncesi değişiklikleri takiben ve genellikle yıllar sonra oluşur. Düzenli aralıklarla yapılan taramalar sonucu önlenebilen tek jinekolojik kanser olan serviks kanserinin farkında olmak gerekmektedir.
Serviks Kanseri Dünya Üzerinde Her 2 Dakikada Bir 1 Kadının Ölümüne Neden Olur
HPV, 120'den fazla tipe sahip olmakla beraber, sosyokültürel ve ekonomik düzeyden bağımsız olan her kadın HPV açısından risk altındadır. Rahim ağzı kanseri ve HPV arasında yüksek oranda bir ilişki bulunmaktadır. HPV’nin en önemli bulaş yolu cinsel ilişkidir ama cilt teması, dış genitallere virüslü bir malzemenin teması ve alafranga tuvalet kullanımıyla da bulaşabilir.
Cinsel yaşama başlama yaşının erken olması, çok eşlilik veya eşin çok eşli olması ve sigara kullanımı da riskler arasındadır. HPV enfeksiyonunun % 90'ının geçicidir ve 1-2 yıl içinde vücuttan immunolojik olarak temizlenir fakat devamlılık gösteren enfeksiyonlar kanser açısından risk taşımaktadır.
Serviks kanseri kadınlarda meme kanserinden sonra en sık 2. Kanserdir ve dünya üzerinde her 2 dakikada bir 1 kadının ölümüne neden olmaktadır. Başarılı tarama programlarının yapılmasıyla da kanser sıklığı azalmaktadır. Sağlığını ve geleceğini düşünen her kadın taramalarını düzenli yaptırması gereklidir.
Kanserden Korunmak İçin HPV Aşısı Etkili Bir Yöntem
Kanserden korunmak için tek eşlilik, kondom kullanımı, sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra HPV aşısı da önemli bir etken. Aşılamadan en büyük yarar genç kızlar ve HPV ile enfekte olmamış kadınlarda sağlanıyor, seksüel aktif kadınların aşılanması hasta ile doktorun beraber vermesi gereken bir karardır. HPV aşısı yapılmış olsa bile kadınların serviks kanseri taramasına düzenli olarak devam etmesi gerekiyor.
Serviks Kanseri, Düzenli Aralıklarla Tarama İle Önlenebilen Tek Jinekolojik Kanserdir
30 yaş üzerindeki kadınlarda görülen HPV enfeksiyonu daha genç yaştaki kadınlara göre daha dirençli seyretme eğilimindedir. Kadınların özellikle 30 yaş itibariyle smear ve HPV taraması yaptırması gerekmektedir. Kanser öncesi dönemde uygun şekilde tedavi edilen kadınlarda kanser gelişmiyor. Rahim ağzı kanseri ile HPV virüsü arasındaki ilişki %99 oranındadır. Bu yüzden kadınlara smear testi ile beraber düzenli olarak HPV taraması yaptırmalarını öneriyoruz. Özellikle 30 yaş itibariyle kadınlar 3 yılda bir düzenli olarak smear taraması, 5 yılda bir smear ve HPV taramasını birlikte yaptırmalıdır. Başarılı tarama yapıldığında serviks kanserine bağlı ölümlerin azaldığı gözlemlenmiştir.