zeberus1234
Yeni Üye
İstanbul velîlerinden. Babası Şeyh Feyzullah Efendi, dedesi Şeyh İbrâhim Hayrânî'dir. 1860 (H.1277) senesinde doğdu. Küçük yaşta tahsil hayâtına başladı. Bir taraftan babasının sohbetlerinde bulunuyor, bir taraftan da ilim tahsîline devâm ediyordu. Mevlevî Esad Dede'den, Farsça edebiyât dersi aldı. Babasının vefâtı üzerine, yerine geçti ise de bir müddet, Şeyh Saîd Efendi vekâleten babasının yerine şeyhlik makâmında bulundu. Fâtih Dersiâmlarından Urfalı Mehmed Efendinin, daha sonra Kâdirî Şeyhi Şerefüddîn Efendinin sohbetlerinde bulundu. Bir süre sonra Kâdiriyye ve Nakşibendiyye yollarında hilâfet aldı.
Ali Behçet Efendi, 1881 (H. 1299) senesinde babasının yerine şeyhlik makâmına oturarak, talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. Birkaç kere hacca gitti. Bu sırada zamânın kutbu olan İmâdüddîn Hindî el-Kâdirî ile görüştü ve ondan feyz aldı. Ali Behçet Efendi, gâyet mütevâzî, ârif, edip, riyâzet ehli, fakirleri doyuran, güler yüzlü, ikrâm sâhibi bir zât idi. Az konuşurdu. Çok şiir söylemiştir. Vefât târihi belli değildir. 1901 (H.1319) senesinden sonra vefât etmiştir. Kabri Topkapı taraflarındadır. Bir na'tı şöyledir:
Zuhûrun kâinâta verd-i revnâk yâ Resûlallah
Nigâhın ehl-i ışka virdi revnâk yâ Resûlallah.
Vücûdun olmasaydı hiç vücûd bulmaz idi âlem
Vücûdun sırr-ı zât-ı hazret-i Hak yâ Resûlallah.
İder her zerre Hakkı zikr ve tesbih sırr-ı hâl ile
Senin ta'lîmi sırrın oldu el-Hak yâ Resûlallah.
Alıp dersi sırr-ı hilkatden gönül bulmaktır nûru
Senin nûrun cihâna virdi revnak yâ Resûlallah
Kapında abd-ı kemter Behçet dîdârına müştak
Ümîd-i şefkatinle buldu revnak yâ Resûlallah.
1) Risâle-i Salâhiyye (Hüseyin Vassaf), Süleymâniye Kütüphânesi, YazmaBağışlar, No: 2320
Ali Behçet Efendi, 1881 (H. 1299) senesinde babasının yerine şeyhlik makâmına oturarak, talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. Birkaç kere hacca gitti. Bu sırada zamânın kutbu olan İmâdüddîn Hindî el-Kâdirî ile görüştü ve ondan feyz aldı. Ali Behçet Efendi, gâyet mütevâzî, ârif, edip, riyâzet ehli, fakirleri doyuran, güler yüzlü, ikrâm sâhibi bir zât idi. Az konuşurdu. Çok şiir söylemiştir. Vefât târihi belli değildir. 1901 (H.1319) senesinden sonra vefât etmiştir. Kabri Topkapı taraflarındadır. Bir na'tı şöyledir:
Zuhûrun kâinâta verd-i revnâk yâ Resûlallah
Nigâhın ehl-i ışka virdi revnâk yâ Resûlallah.
Vücûdun olmasaydı hiç vücûd bulmaz idi âlem
Vücûdun sırr-ı zât-ı hazret-i Hak yâ Resûlallah.
İder her zerre Hakkı zikr ve tesbih sırr-ı hâl ile
Senin ta'lîmi sırrın oldu el-Hak yâ Resûlallah.
Alıp dersi sırr-ı hilkatden gönül bulmaktır nûru
Senin nûrun cihâna virdi revnak yâ Resûlallah
Kapında abd-ı kemter Behçet dîdârına müştak
Ümîd-i şefkatinle buldu revnak yâ Resûlallah.
1) Risâle-i Salâhiyye (Hüseyin Vassaf), Süleymâniye Kütüphânesi, YazmaBağışlar, No: 2320