edebalinin osman gaziye nasihatı,osman gaziye nasihat,şeyh edebalinin osman gaziye nasihatı,osmanlı belgeleri
Oğul;
“İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gun batarken olurler Unutma ki dunya sandığın kadar buyuk değildir Dunyayı bize buyuk gosteren bizim kucukluğumuzdur Hırsımız, bencilliğimiz…
Dunya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık ruya…
Omur bir kısa yol tekrarı olmayan…
Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; buyuk yurumek ve buyuk olmek gerek Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın Teklik sadece Allah’a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dunyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın İşlerini ehil kişilere danışarak tutasın, danışırsan yol alırsın, danışmasan yolda takılıp kalırsın oğul
“Guclusun, akıllısın, soz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah ruzgarında savrulup gidersin
Bir dem gelir bir tekmeyle dunyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun Guc hayvanda bile mevcut Akıl sadece anahtar Anahtara takılmasın Aslolan anahtarın acacağı kapılardır Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sırlar vardır Sırlar ki, ebedi muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur Aklını kullanıp dunyadayken cennetin kapılarını aralayasın oğul
“Ofken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden donmeyesin Cıktığın yolu, taşıyacağın yuku iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap!
Ofke ateş, ofke afet, ofke şeytandır oğul İnsanoğlu dağları devirir; ama ofkesine mağlup olabilir Ofkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir
“Yolcu, buruk baş gerek
Gozde daim yaş gerek
Huy biraz yavaş gerek
Yoksa yollar aşılmaz diyen ne guzel soylemiştir Ofke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır Benlik semirdi mi irade yok olur gider İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, otelere kapalı bir ruh taşımak ne buyuk ihanet
Sabırsız olmaz oğul Sabırsız menzile varılmaz Kaf Dağı’na sabırsız ulaşılmaz “Sabır kara bir dikeni yutmak, diken icini parcalayıp gecerken de hic ses cıkarmamaktadır İnsan ocaklar gibi yanmalı, yanmalı da kimselere gamını ilan etmemelidir Gozunu otelere dikesin oğul, hesabını idealine gore yapasın Şunu da asla unutmayasın: “Her şeyin vakti tayin edilmiştir Vaktinden once oten horozun başı kesilir
Vazifen cetin, yukun ağırdır oğul Hizmette onde ucrette geride olasın Vazifenin en ağırına talip olmakta kacınmayasın Vazifenin ağırlığı Yaratan’ın kullarına ihsanıdır
“Acık sozlu ol! Her sozu ustune alma! Gorduğunu soyleme, bildiğini bilme, sozunu unutma, sozu soz olsun diye soyleme
Bizler nefreti eritmek icin, muhabbetin asaletini dunyaya yeniden hakim kılmak icin cıktık yola Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul Ama altının değerini de sarraf bilir, sozunu muhatabına gore ayarlayasın Cahilin karşısında altınlarını camura atmayasın Yiğit olan kordur, kotuluğu gormez; sağırdır, kem sozu işitmez; dilsizdir, her ağzına geleni demez Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez Yunus gibidir o; yureği muhabbete, gonul ibresi Hakikate ayarlıdır O bir defa soz verdi mi, onu namusu bilir
“Ananı, atanı say; bereket buyuklerle beraberdir!
Anadolu; icinden kıvrım kıvrım ırmaklar akan, ağıtları alev alev ciğerler yakan… “Analarla dolu olan…
Ana cile yumağıdır, oğul dua kaynağıdır Ana yureği narin bir ipek, ata bileği Hakk’ın diktiği en sağlam direktir Ne ananın ince yureğini yakasın, ne de babanın kapı gibi bileğini kırasın oğul Yarın yuva kurduğunda ocağınla onlar arasında kopru olasın Ana ve ata duşmemek icin sırtımızı dayadığımız duvardır, yarın duvar yıkıldığında kıymetini anlarsın
“Sevildiğin yere sıkca gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz Duşmanını coğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!
Her şeyin ortası makbuldur, sevginin de Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin Sevgini de, sadece yureğinin eline vermeyesin En cetin imtihan “sevgiyle olanıdır “Kişi ne kadar bahadır olsa da, muhabbete tuş olur diyen atanın sozunu aklından cıkarmayasın Boyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak icin gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın Senin ideallerin ve geleceğe dair hedeflerin var oğul
Gonul adamı omrunu boşa harcamaz, yureğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz Gonul erinin her zaman yuzu yerde, gonlu goktedir Haklı olduğunda kavga vermesini bilir Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yureğiyle yapmasını bilir
İyiliğe kotuluk, şer kişinin karı,
İyiliğe iyilik her kişinin karı
Kotuluğe iyilik de, er kişinin karıymış oğul
Sen bizim ruyamız, sen bizim devamız, sen bizim duamızsın oğul Daima başın dik, alnın ak, gonlun pak olsun
Zumrutu Anka’nı iyi sec ki Kaf Dağı sana yakın olsun Yolun ebediyete kadar acık olsun
Oğul;
“İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gun batarken olurler Unutma ki dunya sandığın kadar buyuk değildir Dunyayı bize buyuk gosteren bizim kucukluğumuzdur Hırsımız, bencilliğimiz…
Dunya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık ruya…
Omur bir kısa yol tekrarı olmayan…
Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; buyuk yurumek ve buyuk olmek gerek Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın Teklik sadece Allah’a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dunyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın İşlerini ehil kişilere danışarak tutasın, danışırsan yol alırsın, danışmasan yolda takılıp kalırsın oğul
“Guclusun, akıllısın, soz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah ruzgarında savrulup gidersin
Bir dem gelir bir tekmeyle dunyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun Guc hayvanda bile mevcut Akıl sadece anahtar Anahtara takılmasın Aslolan anahtarın acacağı kapılardır Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sırlar vardır Sırlar ki, ebedi muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur Aklını kullanıp dunyadayken cennetin kapılarını aralayasın oğul
“Ofken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden donmeyesin Cıktığın yolu, taşıyacağın yuku iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap!
Ofke ateş, ofke afet, ofke şeytandır oğul İnsanoğlu dağları devirir; ama ofkesine mağlup olabilir Ofkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir
“Yolcu, buruk baş gerek
Gozde daim yaş gerek
Huy biraz yavaş gerek
Yoksa yollar aşılmaz diyen ne guzel soylemiştir Ofke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır Benlik semirdi mi irade yok olur gider İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, otelere kapalı bir ruh taşımak ne buyuk ihanet
Sabırsız olmaz oğul Sabırsız menzile varılmaz Kaf Dağı’na sabırsız ulaşılmaz “Sabır kara bir dikeni yutmak, diken icini parcalayıp gecerken de hic ses cıkarmamaktadır İnsan ocaklar gibi yanmalı, yanmalı da kimselere gamını ilan etmemelidir Gozunu otelere dikesin oğul, hesabını idealine gore yapasın Şunu da asla unutmayasın: “Her şeyin vakti tayin edilmiştir Vaktinden once oten horozun başı kesilir
Vazifen cetin, yukun ağırdır oğul Hizmette onde ucrette geride olasın Vazifenin en ağırına talip olmakta kacınmayasın Vazifenin ağırlığı Yaratan’ın kullarına ihsanıdır
“Acık sozlu ol! Her sozu ustune alma! Gorduğunu soyleme, bildiğini bilme, sozunu unutma, sozu soz olsun diye soyleme
Bizler nefreti eritmek icin, muhabbetin asaletini dunyaya yeniden hakim kılmak icin cıktık yola Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul Ama altının değerini de sarraf bilir, sozunu muhatabına gore ayarlayasın Cahilin karşısında altınlarını camura atmayasın Yiğit olan kordur, kotuluğu gormez; sağırdır, kem sozu işitmez; dilsizdir, her ağzına geleni demez Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez Yunus gibidir o; yureği muhabbete, gonul ibresi Hakikate ayarlıdır O bir defa soz verdi mi, onu namusu bilir
“Ananı, atanı say; bereket buyuklerle beraberdir!
Anadolu; icinden kıvrım kıvrım ırmaklar akan, ağıtları alev alev ciğerler yakan… “Analarla dolu olan…
Ana cile yumağıdır, oğul dua kaynağıdır Ana yureği narin bir ipek, ata bileği Hakk’ın diktiği en sağlam direktir Ne ananın ince yureğini yakasın, ne de babanın kapı gibi bileğini kırasın oğul Yarın yuva kurduğunda ocağınla onlar arasında kopru olasın Ana ve ata duşmemek icin sırtımızı dayadığımız duvardır, yarın duvar yıkıldığında kıymetini anlarsın
“Sevildiğin yere sıkca gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz Duşmanını coğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!
Her şeyin ortası makbuldur, sevginin de Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin Sevgini de, sadece yureğinin eline vermeyesin En cetin imtihan “sevgiyle olanıdır “Kişi ne kadar bahadır olsa da, muhabbete tuş olur diyen atanın sozunu aklından cıkarmayasın Boyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak icin gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın Senin ideallerin ve geleceğe dair hedeflerin var oğul
Gonul adamı omrunu boşa harcamaz, yureğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz Gonul erinin her zaman yuzu yerde, gonlu goktedir Haklı olduğunda kavga vermesini bilir Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yureğiyle yapmasını bilir
İyiliğe kotuluk, şer kişinin karı,
İyiliğe iyilik her kişinin karı
Kotuluğe iyilik de, er kişinin karıymış oğul
Sen bizim ruyamız, sen bizim devamız, sen bizim duamızsın oğul Daima başın dik, alnın ak, gonlun pak olsun
Zumrutu Anka’nı iyi sec ki Kaf Dağı sana yakın olsun Yolun ebediyete kadar acık olsun