Şeyh Sait Ayaklanmasının Nedenleri Nelerdir
Şeyh Sait Ayaklanmasının Sonuçları Nelerdir
Şeyh Sait Ayaklanmasının Nedenleri ve Sonuçları
İngilizler ne pahasına olursa olsun, zengin petrol yataklarının bulunduğu Musul’un Türkiye’nin eline geçmesini istemiyordu. Bu yüzden İngilizler, Doğu Anadolu’da gizli ajanları aracılığı ile halkı kışkırtıcı faaliyetlere yöneldiler. Amaçları, Türkiye ile Musul arasında yeni bir devlet kurdurarak, Türkiye ile Musul’un bağlantısını kesmekti.
İngilizlerin desteklediği Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na sızan ajanlar, bu partiyi bölücülük yolunda kullanmaya ve isyan düşüncesini yaymaya başladılar. Gizli çalışmalar sonunda ürününü verdi. 13 Şubat 1925tarihinde Şeyh Sait adlı kişi büyük bir ayaklanma başlattı. Bulunduğu bölgede saygın bir kişi olan bu adama kısa sürede pek çok grup katıldı. “Din elden gidiyor” diyerek saf halkı da kandırıp kışkırtmayı başaran Şeyh Sait, bildiriler dağıtarak propaganda faaliyetlerine bütün hızıyla devam ediyordu.
Ayaklanma birkaç hafta içinde geniş alanlara yayıldı. Şeyh Sait’in yönettiği ayaklanmada bölgedeki telefon ve telgraf telleri kesildi. Erzurum ve Diyarbakır yönlerine ilerlemeleri devam ediyordu. Erzurum-Elazığ-Varto-Diyarbakır’ı içine alan geniş bölgede ayaklananlar, devlet dairelerini yağmalıyorlar, “şeriat isteriz” sloganları ile olmadık vahşetler yapıyorlardı.
Bu sırada başbakan olan Fethi (Okyar) Bey, ilk anlarda ayaklanmayı fazla önemsemediği için yeterli önlemleri almamıştı. Ancak olayların büyümesi üzerine Fethi Bey istifa etti. İsmet Paşa yeniden başbakanlığa getirildi. Bölgede sıkıyönetim ilan edildi. 4 Mart 1925 tarihinde Takrir-i Sükun Yasası (Huzur ve Güvenliği Sağlama Kanunu) çıkarıldı. Alınan önlemler sonucunda ayaklanma 15 Nisan 1925 tarihinde tamamen bastırıldı. Şeyh Sait ve diğer elebaşıları yakalanıp bölgeye gönderilen İstiklal Mahkemesi önüne çıkartıldılar. Yargılama sonucunda idam cezasına çarptırıldılar.
Şeyh Sait İsyanının Sebepleri:
o Cumhuriyet yönetimini kendi çıkarlarına aykırı gören kişilerin “Din elden gidiyor!” parolasıyla bir kısım halkı kışkırtmaları
o Şeyh Sait ve adamlarının saltanat ve hilafeti geri getirmek istemeleri
o Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin sert muhalefeti, laiklik karşıtı görüşleri
o İngiltere’nin, o sıralarda görüşülen Musul meselesini kendi çıkarları doğrultusunda çözebilmek için bölge halkını kışkırtması ve ayaklanmaları desteklemesi
o Doğu ve Güneydoğu’da ayrılıkçı akımların gelişmesi
Şeyh Sait adında bir kişi, etrafına topladığı cahil kişilerle hükümete karşı ayaklandı. İsyanın amacı; Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak ve Osmanlı devlet düzenini geri getirmekti. Ayaklanma, 13 Şubat 1925’te Diyarbakır-Ergani ilçesinin Piran köyünde başlayarak kısa sürede Elazığ, Erzurum, Muş, Bitlis ve Diyarbakır’da etkili oldu, bölgeye yayıldı. İngilizler isyancılara silah ve cephane yardımında bulundu. Ali Fethi Okyar Hükümeti isyanın bastırılmasında başarılı olamayınca istifa etti. Yeni hükümeti kuran İsmet Paşa aldığı askeri ve siyasi önlemlerle isyanı bastırdı.
Alınan Önlemler:
o Bölgeye ordu gönderilmiştir.
o Bölgesel seferberlik ilan edildi (Doğu ve Güneydoğu’da).
o Takrir-i Sükûn (Huzuru Sağlama) Yasası çıkarıldı (4 Mart 1925). Bu kanun 1929 yılına kadar yürürlükte kaldı.
o İstiklal Mahkemeleri kuruldu, suçlular cezalandırıldı.
Şeyh Sait İsyanının Sonuçları:
o Ayaklanma bastırıldı, ancak Türk ordusu yıprandı.
o Ayaklanmada rolü olduğu gerekçesiyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı (5 Haziran 1925).
o Ayaklanma nedeniyle Musul sorunuyla yeterince ilgilenilememiş ve Irak İngiltere’ye verilmiş (1926-Ankara Ant.)
o Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan bastırılmıştır.
o Türkiye’de çok partili hayata geçiş için yapılan ilk deneme başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
o Şeyh Sait İsyanı, Türkiye’de çok partili hayata geçiş için ortamın uygun olmadığını ve henüz demokrasinin tam anlamıyla uygulanamadığını göstermiştir.
NOT: Şeyh Sait ayaklanması cumhuriyete ve inkılâplara karşı yapılmış ilk büyük isyandır.
Alıntı
Şeyh Sait Ayaklanmasının Sonuçları Nelerdir
Şeyh Sait Ayaklanmasının Nedenleri ve Sonuçları
İngilizler ne pahasına olursa olsun, zengin petrol yataklarının bulunduğu Musul’un Türkiye’nin eline geçmesini istemiyordu. Bu yüzden İngilizler, Doğu Anadolu’da gizli ajanları aracılığı ile halkı kışkırtıcı faaliyetlere yöneldiler. Amaçları, Türkiye ile Musul arasında yeni bir devlet kurdurarak, Türkiye ile Musul’un bağlantısını kesmekti.
İngilizlerin desteklediği Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na sızan ajanlar, bu partiyi bölücülük yolunda kullanmaya ve isyan düşüncesini yaymaya başladılar. Gizli çalışmalar sonunda ürününü verdi. 13 Şubat 1925tarihinde Şeyh Sait adlı kişi büyük bir ayaklanma başlattı. Bulunduğu bölgede saygın bir kişi olan bu adama kısa sürede pek çok grup katıldı. “Din elden gidiyor” diyerek saf halkı da kandırıp kışkırtmayı başaran Şeyh Sait, bildiriler dağıtarak propaganda faaliyetlerine bütün hızıyla devam ediyordu.
Ayaklanma birkaç hafta içinde geniş alanlara yayıldı. Şeyh Sait’in yönettiği ayaklanmada bölgedeki telefon ve telgraf telleri kesildi. Erzurum ve Diyarbakır yönlerine ilerlemeleri devam ediyordu. Erzurum-Elazığ-Varto-Diyarbakır’ı içine alan geniş bölgede ayaklananlar, devlet dairelerini yağmalıyorlar, “şeriat isteriz” sloganları ile olmadık vahşetler yapıyorlardı.
Bu sırada başbakan olan Fethi (Okyar) Bey, ilk anlarda ayaklanmayı fazla önemsemediği için yeterli önlemleri almamıştı. Ancak olayların büyümesi üzerine Fethi Bey istifa etti. İsmet Paşa yeniden başbakanlığa getirildi. Bölgede sıkıyönetim ilan edildi. 4 Mart 1925 tarihinde Takrir-i Sükun Yasası (Huzur ve Güvenliği Sağlama Kanunu) çıkarıldı. Alınan önlemler sonucunda ayaklanma 15 Nisan 1925 tarihinde tamamen bastırıldı. Şeyh Sait ve diğer elebaşıları yakalanıp bölgeye gönderilen İstiklal Mahkemesi önüne çıkartıldılar. Yargılama sonucunda idam cezasına çarptırıldılar.
Şeyh Sait İsyanının Sebepleri:
o Cumhuriyet yönetimini kendi çıkarlarına aykırı gören kişilerin “Din elden gidiyor!” parolasıyla bir kısım halkı kışkırtmaları
o Şeyh Sait ve adamlarının saltanat ve hilafeti geri getirmek istemeleri
o Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin sert muhalefeti, laiklik karşıtı görüşleri
o İngiltere’nin, o sıralarda görüşülen Musul meselesini kendi çıkarları doğrultusunda çözebilmek için bölge halkını kışkırtması ve ayaklanmaları desteklemesi
o Doğu ve Güneydoğu’da ayrılıkçı akımların gelişmesi
Şeyh Sait adında bir kişi, etrafına topladığı cahil kişilerle hükümete karşı ayaklandı. İsyanın amacı; Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak ve Osmanlı devlet düzenini geri getirmekti. Ayaklanma, 13 Şubat 1925’te Diyarbakır-Ergani ilçesinin Piran köyünde başlayarak kısa sürede Elazığ, Erzurum, Muş, Bitlis ve Diyarbakır’da etkili oldu, bölgeye yayıldı. İngilizler isyancılara silah ve cephane yardımında bulundu. Ali Fethi Okyar Hükümeti isyanın bastırılmasında başarılı olamayınca istifa etti. Yeni hükümeti kuran İsmet Paşa aldığı askeri ve siyasi önlemlerle isyanı bastırdı.
Alınan Önlemler:
o Bölgeye ordu gönderilmiştir.
o Bölgesel seferberlik ilan edildi (Doğu ve Güneydoğu’da).
o Takrir-i Sükûn (Huzuru Sağlama) Yasası çıkarıldı (4 Mart 1925). Bu kanun 1929 yılına kadar yürürlükte kaldı.
o İstiklal Mahkemeleri kuruldu, suçlular cezalandırıldı.
Şeyh Sait İsyanının Sonuçları:
o Ayaklanma bastırıldı, ancak Türk ordusu yıprandı.
o Ayaklanmada rolü olduğu gerekçesiyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı (5 Haziran 1925).
o Ayaklanma nedeniyle Musul sorunuyla yeterince ilgilenilememiş ve Irak İngiltere’ye verilmiş (1926-Ankara Ant.)
o Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan bastırılmıştır.
o Türkiye’de çok partili hayata geçiş için yapılan ilk deneme başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
o Şeyh Sait İsyanı, Türkiye’de çok partili hayata geçiş için ortamın uygun olmadığını ve henüz demokrasinin tam anlamıyla uygulanamadığını göstermiştir.
NOT: Şeyh Sait ayaklanması cumhuriyete ve inkılâplara karşı yapılmış ilk büyük isyandır.
Alıntı