ADANA (İHA) - Eşi sigara içen kadınlarda akciğer kanseri riskinin, eşi sigara içmeyen kadınlardan 2 kat fazla olduğu bildirildi. IQS Sigara Bırakma Merkezi Bölge Müdürü Güner Serintürk, yaptığı açıklamada, sigara içmenin, yalnız içene değil, aynı zamanda ortamda bulunan başka insanlara da zarar vermesi ve bu durumdan en çok da çocukların etkilenmesi bakımından önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
Gelişmiş ülkelerde sigara tüketimi giderek azalırken, gelişmekte olan ülkelerde ise tam tersine sigara içme oranının giderek arttığını belirten Serintürk, "Örneğin; ABD'de sigara içme oranı yüzde 4.7 iken, ülkemizde çocuk nüfusu çıkarın geriye kalanın yüzde 44'ü sigara içmektedir. Dünya genelinde sigara tüketiminde 7. sırada yer almaktayız. Üzerinde bir hayli düşünülecek ve bir dizi önlemler alınmasını gerektirecek ciddi bir sorun teşkil etmektedir" dedi.
Kapalı mekanlarda içilen sigaranın sadece içene değil, çevredeki sigara içmeyenlere de zarar verdiğine dikkat çeken Serintürk, şunları kaydetti:
"Özellikle küçük yaşlardaki pasif sigara içiciliğinin ileriki yaşlarda astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına yol açtığı artık bilinen bir gerçektir. Pasif içicilik kansere neden olan pek çok hava kirletici maddeden daha tehlikelidir. Sigara dumanından en çok çocuklar ve hamile kadınlar etkilenmektedir. Çünkü gelişme döneminde olan akciğer ve beyin bu durumdan daha çabuk zarar görmektedir. Düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelen bebeklerde küçük yaşlarda daha hafif atlatılsa bile ileriki yaşlarda mutlaka astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olarak kendini gösterir."
Pasif sigara içiciliğinin zararlarının sadece çocuklarla sınırlı kalmayıp, yetişkinlerde akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirten Serintürk, kocası sigara içen kadınların akciğer kanseri olma riskinin içmeyene göre 2 kat daha fazla olduğunu vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının pasif veya aktif sigara içiciliğinden kaynaklandığını ifade eden Serintürk, "Sigara içen biriyle sürekli aynı ortamda bulunan kişilerde koroner kalp rahatsızlığı riski yüzde 20 ila yüzde 50 arası. Her yıl 30-40 bin pasif sigara içicisi kalp hastalıklarından ölüyor. Yapılan araştırmalarda çocukken pasif içici olanların yüzde 75'inin büyüdüğü zaman aktif içici olduğu saptanmış. Yine bu araştırmalarda kocası sigara içen, ancak kendisi sigara içmeyen kadınlarda akciğer kanser riskinin eşi içmeyen kadınlardan 2 kat yüksek olduğu belirlenmiştir" diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerde sigara tüketimi giderek azalırken, gelişmekte olan ülkelerde ise tam tersine sigara içme oranının giderek arttığını belirten Serintürk, "Örneğin; ABD'de sigara içme oranı yüzde 4.7 iken, ülkemizde çocuk nüfusu çıkarın geriye kalanın yüzde 44'ü sigara içmektedir. Dünya genelinde sigara tüketiminde 7. sırada yer almaktayız. Üzerinde bir hayli düşünülecek ve bir dizi önlemler alınmasını gerektirecek ciddi bir sorun teşkil etmektedir" dedi.
Kapalı mekanlarda içilen sigaranın sadece içene değil, çevredeki sigara içmeyenlere de zarar verdiğine dikkat çeken Serintürk, şunları kaydetti:
"Özellikle küçük yaşlardaki pasif sigara içiciliğinin ileriki yaşlarda astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına yol açtığı artık bilinen bir gerçektir. Pasif içicilik kansere neden olan pek çok hava kirletici maddeden daha tehlikelidir. Sigara dumanından en çok çocuklar ve hamile kadınlar etkilenmektedir. Çünkü gelişme döneminde olan akciğer ve beyin bu durumdan daha çabuk zarar görmektedir. Düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelen bebeklerde küçük yaşlarda daha hafif atlatılsa bile ileriki yaşlarda mutlaka astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olarak kendini gösterir."
Pasif sigara içiciliğinin zararlarının sadece çocuklarla sınırlı kalmayıp, yetişkinlerde akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirten Serintürk, kocası sigara içen kadınların akciğer kanseri olma riskinin içmeyene göre 2 kat daha fazla olduğunu vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının pasif veya aktif sigara içiciliğinden kaynaklandığını ifade eden Serintürk, "Sigara içen biriyle sürekli aynı ortamda bulunan kişilerde koroner kalp rahatsızlığı riski yüzde 20 ila yüzde 50 arası. Her yıl 30-40 bin pasif sigara içicisi kalp hastalıklarından ölüyor. Yapılan araştırmalarda çocukken pasif içici olanların yüzde 75'inin büyüdüğü zaman aktif içici olduğu saptanmış. Yine bu araştırmalarda kocası sigara içen, ancak kendisi sigara içmeyen kadınlarda akciğer kanser riskinin eşi içmeyen kadınlardan 2 kat yüksek olduğu belirlenmiştir" diye konuştu.