Sindirim sistemi hastalıkları insanlarda hemen hemen her yaşta görülebilecek bir sorundur. Yeni doğmuş bir bebekte bile ishal ya da kabızlık gibi farklı sindirim rahatsızlıkları meydana gelebilmektedir. Sindirim sistemi hastalıkları meydana geldiği anda direk olarak kişilerde ishal ya da kabızlık gibi farklı belirtilerin meydana gelmesine neden olur. Bu belirtiler direk olarak insanlarda bir problemin olduğunu düşündürür. Fakat günümüzde ishal ve kabızlık çok ciddi bir rahatsızlık gibi algılanmamaktadır. Bu nedenle ishal ve kabız gibi bir problemi olan kişi bir süre daha doktora gitmeden sorunun iyileşmesini bekler.
Aslında bu durum son derece yanlıştır. Çünkü basit bir ishal sorunu ya da kabızlık sorunu, aslında çok ciddi bir sindirim sistem hastalığı olarak karşınıza çıkabilir. Sindirim sistemi hastalığı çok fazla sayılardadır. Yani birden fazla sindirim sistemi hastalığı vardır. Farklı türde olan sindirim sistemi hastalıklarının farklı da belirtileri vardır. Sindirim sistemi sağlığımızın korunması ve geliştirilmesi açısından genel sağlık açısından da önem taşır. Çünkü tükettiğimiz besinlerin vücudumuz tarafından kullanılabilmesi için sindirilmeleri ve sağlıklı bir şekilde barsaklardan emilmeleri gerekmektedir. Hafife alınan birçok sindirim sistemi hastalığı gelecekte sağlık durumumuzu olumsuz etkiler.
Çeşitli ağız hastalıkları, diş çürükleri, tükürük bezi hastalıkları, ağızda yara gibi durumlarda kişiler çiğneme ve yutma güçlüğü yaşarlar. Sürecin uzaması halinde yetersiz besin alımı ve besinsel ihtiyaçların karşılanamaması nedeni ile kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk gibi olumsuz durumlar oluşabilir. Bu durumdaki bir kişinin bireysel besin öğesi ihtiyaçları hesaplanmalı ve uygun besin veya besin destekleri ile ihtiyaçlarını karşılaması sağlanmalıdır.
Yemek borusu hastalıklarında da tıbbi beslenme tedavisi uygulanması gerekir. Ülkemizde çok sık rastlanan gastroözafagial reflü hastalığında hastalığa ve kişiye özel hazırlanmış beslenme programı; kişinin reflü olma sıklığını azaltır, hastalığın oluşturduğu diğer rahatsızlıkların önüne geçmeye destek olur.
Sindirim sistemi hastalıklarında da kişiye özel hazırlanacak olan beslenme programı ile hastalıkların ilerlemesi, olası kanamalar, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumların önüne geçilebilir ve aynı zamandasindirim sistemi kanserleine yakalanma riski azalır.
Sindirim sistemi hastalıklarında en sık rastlanan hastalıklar; ishal ve kabızlıktır. İshal; enfeksiyon sonucunda oluşabileceği gibi, çölyak gibi bazı emilim bozuklukları hastalıklarında, besin alerjisi olan kişilerde ve beslenme yetersizliğinde de oluşabilir. İshal ile vücuttan su ve mineral kaybı yoğun olmaktadır. İştahsızlık ve kilo kaybı da ishalin oluşturduğu olumsuzluklardandır. İshalin kısa dönemde sonlanması, vücudun sıvı ve mineral ihtiyacının karşılanabilmesi için hastalığa özgü beslenme tedavisi uygulanmalıdır. Kabızlığın en sık görülen nedenleri; yanlış beslenme tarzı ve fiziksel aktivite azlığıdır. Sağlıklı beslenme ilkelerine uygun, kişiye özel beslenme programı ile bu nedenlerle oluşan kabızlığın önlenmesinde önemlidir.
ÜLSERATİF KOLİT
Ülseratif kolit kolonun ve rektum mukozasının enfeksiyonel bir hastalığıdır. Genelde genç erişkin ve orta yaş grubunda görülür. Hastalığın kesin sebebi bilinmemektedir. Hastalık genelde kronik seyirlidir. Ancak bazen şiddetli akut ataklar yapar. Rektal kanamalar, devamlı ishaller, şiddetli karın ağrısı, karında şişme, ateş, halsizlik ve huzursuzluk gibi belirtiler gösterebilir
Beslenme Tedavisi Bireyin durumu ve bulguları göz önünde bulundurularak diyet, yüksek enerjili, bol proteinli (enerjinin %15-20’si), az posalı, az yağlı ve vitamin minerallerden zengin olmalıdır. Az az sık sık beslenme önerilir. Kişide süt intoleransı gelişmişse süt diyetten çıkarılır, yerine yoğurt tüketimi önerilebilir. Yağ türü olarak, orta zincirli yağ asitlerinin olumlu etkileri olduğu gibi, n-3 yağ asitlerinin de immün sistemi olumlu yönde etkilediği bilinmektedir. Bu nedenle, hastalara balık tüketimi önerilir.
CROHN HASTALIĞI (REJİYONEL ENTERİT)
Crohn hastalığı, gastrointestinal sistemi ağızdan anüse kadar tutabilen, kronik enfeksiyonel bir hastalıktır. Hastaların büyük bölümünde, kronik diyare, steatore (yağlı dışkılama), iştahsızlık, ateş, karın ağrısı ve şişkinliği, gaz, anemi, melena (dışkıda kan görülmesi), yorgunluk ve eklemlerde bozukluklar görülebilir. Besin tüketiminin azalması, gereksinimin artması, emilimin azalması ve gastrointestinal kanaldan protein, sıvı ve elektrolit kaybına bağlı olarak malnütrisyon görülebilir. Buna ek olarak kolon tutulumu söz konusu ise, elektrolit yetersizliği, distal ileum tutulmuşsa safra tuzları, yağ ve yağda eriyen vitaminlerin emiliminde bozukluk, ileum 90 cm’den fazla fonksiyon kaybına uğramış ise, B12 vitamini emilim bozukluğu görülebilir.
Beslenme Tedavisi Hastalıkta akut dönemde, sıvı ve elektrolit kaybının karşılanması önemlidir. Daha sonraki dönemde, bağırsakların dinlendirilmesi ve bireyin yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanması için total parenteral ve/veya enteral destek uygulanır. Hastada bulgular düzelmeye başladıktan sonra ağızdan beslenmeye geçilir. Diyet ilkesi olarak yüksek enerjili, bol proteinli , az posalı, az yağlı (MCT: orta zincirli yağ asitlerinden zengin), vitamin-minerallerden (özellikle A, D, E, K vitaminleri; B1 , B2 , B12 , folik asit, selenyum) zengin bir beslenme programı hazırlanır. Bazı hastalarda, buğday, mısır, pirinç, turunçgiller ve süt ve ürünlerinin semptomları arttırdığı bildirilmektedir. Bu nedenle hastaya denenerek verilmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, acı, baharat, alkol, koyu çay, kahve, çok sıcak ve çok soğuk besinler ile çiğ sebze ve meyvelerin tüketiminden de kaçınılmalıdır.
IRRITABLE BAĞIRSAK (SPASTİK KOLON) SENDROMU(IBS)
IBS, kalın bağırsakta karın ağrısı, gaz, dışkılama alışkanlıklarında değişikliklerin oluştuğu, geçmeyen veya aralıklarla tekrar eden bir durumdur. Barsağın yapısında bir bozukluk olmamasına rağmen, işleyişi aksamıştır. Kalın bağırsakta düzensiz, hareketler söz konusudur. Çok şiddetli kasılmaların yanında bazen de bağırsak hareketlerinde yavaşlama olabilir. Bütün bu değişiklikler dışkılama düzeninin bozulmasına ve karın ağrısına neden olur. IBS; bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklik, geçmeyen veya tekrarlayan ishal, kabızlık veya her ikisinin birden, birbirinin peşi sıra gelmesi şeklinde de olabilir.
SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE BESLENME TEDAVİSİ
Cinsiyet, yaş, duygusal sorunlar ve stres, besinlere karşı hassasiyet bazı hastalıklar ve ilaçlar hastalığın sıklığını etkiler. Hastalık her yaşta görülmekle birlikte 13 - 49 yaşları arasında daha sıktır. 50 yaşın üzerinde ise oldukça nadir görülür. Bazı besinler (alkol, kahve, bazı baharatlar, bazı meyve ve sebzeler, süt) bağırsakların faaliyetlerinin bozulmasına neden olabilir. Beslenme Tedavisi Enerji ve diğer besin öğeleri hastanın gereksinimine göre verilir. Bazı bireylerde diyet yağı bağırsak hareketlerinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle azaltılması gerekebilir. Hastada diyare varsa, az posalı, konstipasyon varsa bol posalı, hem diyare hem konstipasyon görülüyorsa, az posalı diyete ek olarak günlük 20 gram kepek ilavesi yapılır. Az az sık sık beslenme önerilir. Gaz yapıcı besinler (lahana, turp, kuru baklagiller), gazlı içecekler, alkol, kafein içeren içecekler/besinler, acı baharatlar verilmemelidir. Çiğ sebze-meyve ve süt bazı hastalarda semptomları artırdığı için kontrollü verilmelidir.
DİVERTİKÜLER KOLON HASTALIĞI
Kolon duvarından dışarıya doğru cepleşmeleridir. Yaygın görülmesine divertükilozis denir. Şişmanlık, az posalı diyet tüketimi, yaşlılık, kolon kaslarındaki dejenerasyon ve bakteriyel enfeksiyonlar divertikül nedeni olabilir. Beslenme Tedavisi Divertikül tedavisinde, karın içi basıncı değiştiren, kusma ağır egzersizlerden kaçınılmalı ve hasta şişmansa ideal vücut ağırlığına ulaşılması sağlanmalıdır. Diyet posası, hastalığın ilk dönemlerinde azaltılmalı (tolere edilemediği için), sonrasında posa miktarı arttırılmalıdır. Sıvı tüketimi artırılmalıdır. Kızartma, kavurma türü yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
KISA BARSAK SENDROMU
Bağırsağa cerrahi girişim bulunulması (ince bağırsak alınması) sonucu gelişen duruma verilen isimdir. İnce bağırsak, % 70-80 düzeyinde alınabilir. Beslenme Tedavisi Bireye göre enerji, protein, vitamin ve mineral, sıvı gereksinimi ayarlanır. Az posalı, yumuşak besinler verilir. Hastaya uzun süre TPN (total parenteral beslenme) uygulanır. Daha sonraki dönemde enteral ve/veya oral beslenme uygulanır. Oral beslenme uygulandığında, laktaz enziminin yapımı azaldığı için diyette laktoz miktarı azaltılır. Yağ emilim bozukluğu sonucu, A,D,E,K vitaminleri ve kalsiyum emilimi azalır. Sık sık ve azar azar beslenme uygulanır.
Aslında bu durum son derece yanlıştır. Çünkü basit bir ishal sorunu ya da kabızlık sorunu, aslında çok ciddi bir sindirim sistem hastalığı olarak karşınıza çıkabilir. Sindirim sistemi hastalığı çok fazla sayılardadır. Yani birden fazla sindirim sistemi hastalığı vardır. Farklı türde olan sindirim sistemi hastalıklarının farklı da belirtileri vardır. Sindirim sistemi sağlığımızın korunması ve geliştirilmesi açısından genel sağlık açısından da önem taşır. Çünkü tükettiğimiz besinlerin vücudumuz tarafından kullanılabilmesi için sindirilmeleri ve sağlıklı bir şekilde barsaklardan emilmeleri gerekmektedir. Hafife alınan birçok sindirim sistemi hastalığı gelecekte sağlık durumumuzu olumsuz etkiler.
Çeşitli ağız hastalıkları, diş çürükleri, tükürük bezi hastalıkları, ağızda yara gibi durumlarda kişiler çiğneme ve yutma güçlüğü yaşarlar. Sürecin uzaması halinde yetersiz besin alımı ve besinsel ihtiyaçların karşılanamaması nedeni ile kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk gibi olumsuz durumlar oluşabilir. Bu durumdaki bir kişinin bireysel besin öğesi ihtiyaçları hesaplanmalı ve uygun besin veya besin destekleri ile ihtiyaçlarını karşılaması sağlanmalıdır.
Yemek borusu hastalıklarında da tıbbi beslenme tedavisi uygulanması gerekir. Ülkemizde çok sık rastlanan gastroözafagial reflü hastalığında hastalığa ve kişiye özel hazırlanmış beslenme programı; kişinin reflü olma sıklığını azaltır, hastalığın oluşturduğu diğer rahatsızlıkların önüne geçmeye destek olur.
Sindirim sistemi hastalıklarında da kişiye özel hazırlanacak olan beslenme programı ile hastalıkların ilerlemesi, olası kanamalar, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumların önüne geçilebilir ve aynı zamandasindirim sistemi kanserleine yakalanma riski azalır.
Sindirim sistemi hastalıklarında en sık rastlanan hastalıklar; ishal ve kabızlıktır. İshal; enfeksiyon sonucunda oluşabileceği gibi, çölyak gibi bazı emilim bozuklukları hastalıklarında, besin alerjisi olan kişilerde ve beslenme yetersizliğinde de oluşabilir. İshal ile vücuttan su ve mineral kaybı yoğun olmaktadır. İştahsızlık ve kilo kaybı da ishalin oluşturduğu olumsuzluklardandır. İshalin kısa dönemde sonlanması, vücudun sıvı ve mineral ihtiyacının karşılanabilmesi için hastalığa özgü beslenme tedavisi uygulanmalıdır. Kabızlığın en sık görülen nedenleri; yanlış beslenme tarzı ve fiziksel aktivite azlığıdır. Sağlıklı beslenme ilkelerine uygun, kişiye özel beslenme programı ile bu nedenlerle oluşan kabızlığın önlenmesinde önemlidir.
ÜLSERATİF KOLİT
Ülseratif kolit kolonun ve rektum mukozasının enfeksiyonel bir hastalığıdır. Genelde genç erişkin ve orta yaş grubunda görülür. Hastalığın kesin sebebi bilinmemektedir. Hastalık genelde kronik seyirlidir. Ancak bazen şiddetli akut ataklar yapar. Rektal kanamalar, devamlı ishaller, şiddetli karın ağrısı, karında şişme, ateş, halsizlik ve huzursuzluk gibi belirtiler gösterebilir
Beslenme Tedavisi Bireyin durumu ve bulguları göz önünde bulundurularak diyet, yüksek enerjili, bol proteinli (enerjinin %15-20’si), az posalı, az yağlı ve vitamin minerallerden zengin olmalıdır. Az az sık sık beslenme önerilir. Kişide süt intoleransı gelişmişse süt diyetten çıkarılır, yerine yoğurt tüketimi önerilebilir. Yağ türü olarak, orta zincirli yağ asitlerinin olumlu etkileri olduğu gibi, n-3 yağ asitlerinin de immün sistemi olumlu yönde etkilediği bilinmektedir. Bu nedenle, hastalara balık tüketimi önerilir.
CROHN HASTALIĞI (REJİYONEL ENTERİT)
Crohn hastalığı, gastrointestinal sistemi ağızdan anüse kadar tutabilen, kronik enfeksiyonel bir hastalıktır. Hastaların büyük bölümünde, kronik diyare, steatore (yağlı dışkılama), iştahsızlık, ateş, karın ağrısı ve şişkinliği, gaz, anemi, melena (dışkıda kan görülmesi), yorgunluk ve eklemlerde bozukluklar görülebilir. Besin tüketiminin azalması, gereksinimin artması, emilimin azalması ve gastrointestinal kanaldan protein, sıvı ve elektrolit kaybına bağlı olarak malnütrisyon görülebilir. Buna ek olarak kolon tutulumu söz konusu ise, elektrolit yetersizliği, distal ileum tutulmuşsa safra tuzları, yağ ve yağda eriyen vitaminlerin emiliminde bozukluk, ileum 90 cm’den fazla fonksiyon kaybına uğramış ise, B12 vitamini emilim bozukluğu görülebilir.
Beslenme Tedavisi Hastalıkta akut dönemde, sıvı ve elektrolit kaybının karşılanması önemlidir. Daha sonraki dönemde, bağırsakların dinlendirilmesi ve bireyin yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanması için total parenteral ve/veya enteral destek uygulanır. Hastada bulgular düzelmeye başladıktan sonra ağızdan beslenmeye geçilir. Diyet ilkesi olarak yüksek enerjili, bol proteinli , az posalı, az yağlı (MCT: orta zincirli yağ asitlerinden zengin), vitamin-minerallerden (özellikle A, D, E, K vitaminleri; B1 , B2 , B12 , folik asit, selenyum) zengin bir beslenme programı hazırlanır. Bazı hastalarda, buğday, mısır, pirinç, turunçgiller ve süt ve ürünlerinin semptomları arttırdığı bildirilmektedir. Bu nedenle hastaya denenerek verilmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, acı, baharat, alkol, koyu çay, kahve, çok sıcak ve çok soğuk besinler ile çiğ sebze ve meyvelerin tüketiminden de kaçınılmalıdır.
IRRITABLE BAĞIRSAK (SPASTİK KOLON) SENDROMU(IBS)
IBS, kalın bağırsakta karın ağrısı, gaz, dışkılama alışkanlıklarında değişikliklerin oluştuğu, geçmeyen veya aralıklarla tekrar eden bir durumdur. Barsağın yapısında bir bozukluk olmamasına rağmen, işleyişi aksamıştır. Kalın bağırsakta düzensiz, hareketler söz konusudur. Çok şiddetli kasılmaların yanında bazen de bağırsak hareketlerinde yavaşlama olabilir. Bütün bu değişiklikler dışkılama düzeninin bozulmasına ve karın ağrısına neden olur. IBS; bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklik, geçmeyen veya tekrarlayan ishal, kabızlık veya her ikisinin birden, birbirinin peşi sıra gelmesi şeklinde de olabilir.
SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE BESLENME TEDAVİSİ
Cinsiyet, yaş, duygusal sorunlar ve stres, besinlere karşı hassasiyet bazı hastalıklar ve ilaçlar hastalığın sıklığını etkiler. Hastalık her yaşta görülmekle birlikte 13 - 49 yaşları arasında daha sıktır. 50 yaşın üzerinde ise oldukça nadir görülür. Bazı besinler (alkol, kahve, bazı baharatlar, bazı meyve ve sebzeler, süt) bağırsakların faaliyetlerinin bozulmasına neden olabilir. Beslenme Tedavisi Enerji ve diğer besin öğeleri hastanın gereksinimine göre verilir. Bazı bireylerde diyet yağı bağırsak hareketlerinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle azaltılması gerekebilir. Hastada diyare varsa, az posalı, konstipasyon varsa bol posalı, hem diyare hem konstipasyon görülüyorsa, az posalı diyete ek olarak günlük 20 gram kepek ilavesi yapılır. Az az sık sık beslenme önerilir. Gaz yapıcı besinler (lahana, turp, kuru baklagiller), gazlı içecekler, alkol, kafein içeren içecekler/besinler, acı baharatlar verilmemelidir. Çiğ sebze-meyve ve süt bazı hastalarda semptomları artırdığı için kontrollü verilmelidir.
DİVERTİKÜLER KOLON HASTALIĞI
Kolon duvarından dışarıya doğru cepleşmeleridir. Yaygın görülmesine divertükilozis denir. Şişmanlık, az posalı diyet tüketimi, yaşlılık, kolon kaslarındaki dejenerasyon ve bakteriyel enfeksiyonlar divertikül nedeni olabilir. Beslenme Tedavisi Divertikül tedavisinde, karın içi basıncı değiştiren, kusma ağır egzersizlerden kaçınılmalı ve hasta şişmansa ideal vücut ağırlığına ulaşılması sağlanmalıdır. Diyet posası, hastalığın ilk dönemlerinde azaltılmalı (tolere edilemediği için), sonrasında posa miktarı arttırılmalıdır. Sıvı tüketimi artırılmalıdır. Kızartma, kavurma türü yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
KISA BARSAK SENDROMU
Bağırsağa cerrahi girişim bulunulması (ince bağırsak alınması) sonucu gelişen duruma verilen isimdir. İnce bağırsak, % 70-80 düzeyinde alınabilir. Beslenme Tedavisi Bireye göre enerji, protein, vitamin ve mineral, sıvı gereksinimi ayarlanır. Az posalı, yumuşak besinler verilir. Hastaya uzun süre TPN (total parenteral beslenme) uygulanır. Daha sonraki dönemde enteral ve/veya oral beslenme uygulanır. Oral beslenme uygulandığında, laktaz enziminin yapımı azaldığı için diyette laktoz miktarı azaltılır. Yağ emilim bozukluğu sonucu, A,D,E,K vitaminleri ve kalsiyum emilimi azalır. Sık sık ve azar azar beslenme uygulanır.