Sınır Koymak Sağlıklıdır

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
51
Yaş
36
Coin
256,936
Son dönemde terapi odasında anne babaları dinlerken; anne babanın en çok sınır koymakla ilgili çatıştıklarına şahit oluyorum. Eğer bir erkek çocuktan konuşuyorsan anneler çoğu zaman ona ‘hayır’ demek istemiyor. Eğer kız çocuksa da baba kıyamıyor.. tabii ki bu cinsiyetçi yaklaşımın dışında oldukça cinsiyet kalıplarından çıkmış ve sınır koyabilen aileler de var. Ama bugün bu yazıda, sınır nedir, sağlıklı sınır koyabilmek nedir, sınır koyamadığımızda neler olur sorularına cevap veriyor olacağım.

Öncelikle sınır koymak derken nelerden bahsedildiğini anlatmakta fayda var. Her çocuk bir anneden doğar ve ona birileri bakım verir. Bu bazen kendi annesi olur, bazen büyükanneler bazen bakıcılar... Çocuğun anne karnına düştüğünden itibaren ve ilk 6 ayında annesiyle kendisini bir bütün gibi görür. Annenin bir uzantısı gibi, hatta anne memesini kendine ait olduğunu düşünür doğum sonrasında. Fakat özellikle 9. Aydan itibaren önce ellerini, sonra bacak ve kollarını fark ederek kendisinin annesinden farklı bir birey olduğunu anlar. Sağlıklı ayrışma ilk bu dönemde başlar. Hatta psikoloji bilimi anne ve çocuğun emme döneminin 12. Aydan sonra bitmesini önermektedir ki çocuk bağımlı bir kişilik yapısında olmasın. Öte yandan, 9 aydan ayrışmaya kalkan çocuk ergenlik döneminde bir gerginlik yaşar ve bu gerginliğin en önemli nedeni bağımsızlaşmaktır. Sınırlar işte bu iki önemli dönemde kendini gösterir. Yeterince iyi bir anne çocuğun özgürleşmesine ve bağımsızlaşmasına izin verir. Örneğin kendi kıyafetlerine giymesine, kendi çatal kaşık kullanmasına olanak sağlar. *Fakat bazen ki işte burada çocukta davranış sorunları olabilir , (fakat davranış sorunun tek nedeni bu değildir elbet) bazen anne ya da babalar, çocuklarını kendi bedenlerinin bir parçası olarak görürler onun bedeni kendi bedeninin devamı gibidir. Bu yüzden, onun her yaptığı hareketleri kontrol etmek ister, yönlendirir ve kendisine ait olmayan bir bireyin hayatını ihlal eder. En geç çocuklar 7 yaşında artık kendileri yıkanması beklenmektedir. Ama kendi bedeninin uzantısı olan kişilerin çocuklarına baktığımızda 11 yaşında hala annesi tarafından yıkanan erkek çocuklar mevcuttur ya da annesi tarafından yıkanan kızlar da...

Yaş ilerler, çocuklar ergenliğe gelir. Yeterince iyi anneler çocuk içerde kendi odasındayken onun kapısını dinlemez. Eğer odasında ne yaptığı, kapalı kapılar arkasında ilişkisinin kopup gideceğinden endişe duyuyorsa, bunu ona sorar. Ve de kapıları kapatmayı özgürleşmenin ve bireyselleşmenin bir uzantısı olarak görür ve bunu kişisel anlamaz. Terapi odalarında biz bununla sık karşılaşırız. Çocukla odadan bir çıkarız ebeveynlerden birinin kulağı kapıdadır ve asistan arkadaşlarımızın uyarılarına kulak asmazlar.

Yapılan araştırmalarda insanların olumlu sosyal ilişkilerde olduğu zaman yaşamda keyifle yaşadıklarını göstermektedir. Bu yüzden herkes kendi akranıyla zaman geçirmesi beraber olduklarında çocuk ilk 10 yılındaysa en az 20 dk. Kaliteli oyun, 10-18de çatışmalı bazı durumlar olsa da bunu onarmak ve 18 den sonra özgürleşmesine izin vermek çocuğun sınırlarına saygı duymaktır. Buda kısaca ebeveynliğin temelini anlatmaktadır aslında.

Diyelim, yıllar sonra eve gelmiş bir kız çocuğu, ya da bebekten çok sonra doğan ilk erkek çocuğuna uyku zamanı bile koymak istemiyorsunuz ya da aman yanınızda yatarsa ne olacak diye soruyorsanız; sınır ihlalleri başlamış demektir.

Öte yanda cezadan hiç bahsetmedik. Odasına kapatmak, ona yemek vermemekle tehdit etmek, fiziksel olarak hırpalamak ve bunun gibi durumlar zaten ağır sınır ihlalleri hatta çocuk haklarının ihmalidir. Ama, beyaz ekran kullanımında zorlanan bir çocuğa her gün 20 dk. Beyaz ekran verip sonra asla açmamak son derece sağlıklı bir iletişimdir.

Aklımızın bir ucunda sınır koymanın çocuğun hayatı için olumlu sonuçlar doğuracağı bilgisini koymakta yarar var. Evinde sağlıklı sınırları öğrenmiş çocuk, okulda davranış problemleri çekmeyebilir, okuldaki kurallara uyumda zorlanmaz, büyüdüğünde iş hayatında üretken olur, sağlıklı aile kurabilir ve en önemlisi kendisiyle olumlu bir tutum içerisinde olur.
 
Üst Alt