Sinir Sistemi Hakkında Bilgiler

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
56
Yaş
36
Coin
256,936
Sinir sistemi

Sinir sistemi vücudun en karmaşık sistemidir ve vücut ağırlığına göre oranı %2’ dir.
Çok hücreli canlılarda birtakım iletileri, işaretleri çevreden organizmaya ve organizmanın da bir kısmından diğer bir kısmına taşımakla görevli, ileri derece farklılaşmış bir sistemdir.

Sinir sistemini oluşturan hücrelere nöron adı verilir. Basit ya da karmaşık her türlü davranış, beynin değişik bölgelerinde yer alan bir grup nöronun etkinliği ile gerçekleşir. Beynin çalışabilmesi için nöronlar arasında iletişim zorunludur. Bu iletişim, aksiyon potansiyelleri denilen elektriksel sinyallerle sağlanır. Sinir sistemi vücudun elektrokimyasal iletişim ağıdır.

Nöronların Yapısı
Bir nöron, soma, dentrid ve akson denilen üç ana kısımdan oluşur.

Soma: Çekirdek (nukleus) ve çekirdekçiği (nukleolus) ihtiva eden esas hücre kısmıdır.

Dentrid: Soma içerisinden çıkan çok sayıda dallanmalardır. Yapı olarak bir ağacın dallarını andırır. Dentridlerin görevi diğer nöronlardan gelen uyarıları alıp, nöron gövdesine iletmektir.

Akson: Gövdeden çıkan ve dallanama göstermeyen sitoplazmik uzantı kısmıdır. Her nöronda bir tane bulunur. Gövdeden çıkan akson, sinir hücresinden gelen işaretleri çevreye taşımakla görevli olup, böylece sinir hücresini diğer sinir hücreleri veya bir kas hücresi veya bir salgı bezi gibi iş yapan (effektör) hücrelerle bağlar. Mesaj iletiminde önemli rolü vardır.
Nöronlar işlevlerine göre 3 sınıfta incelenirler.
1- Duyusal nöronlar; duyuların alınmasını sağlarlar.
2- Motor nöronlar; doku, organ ya da organ sistemlerinin işleyişinde değişiklikler oluştururlar.
3- İnternöronlar; duyu ve motor nöronlar arasında yer alırlar.

Her nöron, dentritleri aracılığı ile diğer nöronlardan gelen uyarıları alır ve nöron gövdesine iletir. Bu uyarılar ya inhibitör ya da eksitatör niteliktedir. Değişik kaynaklardan gelen zıt yönlü uyarıların nöron gövdesindeki toplamına göre, nöron eksite ya da inhibe olur ve bu enformasyon nöronun aksonu aracılığıyla bağlı olduğu nöronlara ya da efektör organa (kas, salgı bezi) iletilir. Basit ve karmaşık davranış arasındaki temel fark, karmaşık davranışta daha çok sayıda ve değişik enformasyon içeren nöron gruplarının olaya katılmasıdır.

Genellikle nöronlar, dentritleri ve aksonları arasında karmaşık ilişkilerin kurulduğu birimler oluştururlar. Her birim diğeriyle karşılıklı ilişki içindedir ve her birim alınan uyarıyı modifiye ederek ilişki içinde olduğu diğer birimlere iletir. Sinir sistemi omurilikten beyin kabuğuna, hiyerarşik bir düzen içinde birbirine eklenmiş birimlerden oluşmuştur.

Nöronlar arasındaki bağlantı noktaları; Sinapslar
Uyaranların bir nörondan başka bir nörona geçişi sinaps adı verilen yapılar sayesinde gerçekleşir. Sinaps boşluğundan uyarıların (impuls) iletimi nörotransmitterler (aracı maddeler) veya mediatörler denilen maddeler sayesinde gerçekleşir. Nörotransmitterler iki sinir hücresi arasındaki bağlantıyı sağlayan kimyasal maddelerdir. Başta serotonin adı verilen madde olmak üzere henüz yapısı tam olarak açıklanamamış olan binlerce madde nörotransmitter olarak görev yapmaktadır

Sinapslarda presinaptik tarafa ulaşan aksiyon potansiyeli, bu uçtan kimyasal bir mediyatör salınmasına yol açar. Bu mediyatör postsinaptik taraftaki reseptörlerle etkileşerek, bazı iyon kanallarını aktive eder ve postsinaptik zarda elektriksel potansiyel değişikliğine yol açar. Sinaptik geçişi (transmission) sağlayan mediyatörler, nöronlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel ögelerdir. Bugün 30 kadar nöromediyatörün varlığı bilinmektedir.

Sinir sisteminin organizasyonu
Sinir sistemi; merkezi (santral) sinir sistemi ve çevresel (periferik) sinir sistemi olmak üzere ikiye ayrılır.

Merkezi Sinir Sistemi
Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilikten oluşur.



Beyin (serebrum)
Ortalama bir erişkinin beyni 1300-1400 gramdır. Kafatası boşluğunda yer alan beyin, 100 milyar sinir hücresi (nöron) ve trilyonlarca “glia” denilen destek hücrelerinden oluşur.

Beyin ve omurilik meniks denen üç zarla koruma altına alınmıştır. En dıştaki zar dura mater adını alır ve kafatası kemiklerinin iç yüzeyine tutunur. Ortadaki zar bağ dokudan oluşan araknoid zardır. En içteki zar ise beyni tamamen saran ve besleyen pia mater denen zardır.
Beyin enerjisini glukozun yıkımından sağlar. Beyin oksijensiz ya da glukozsuz kalırsa faaliyetini yitirir.

Beynin başlıca kısımları



Serebral korteks
Serebrumun tüm kıvrımlarını örten serebral korteksin kalınlığı 2-6 mm arasındadır. Serebral korteksin sağ ve sol yarısı korpus kallosum denilen, kalın bir bant oluşturan sinir lifleri ile birbirine bağlanmıştır. İnsanlarda serebral korteksin yüzeyi pek çok girinti ve çıkıntıyla kaplıdır. Korteksdeki çıkıntılara girus girintilere ise sulkus denir. Bunlar yüzey alanının arttırılmasını sağlamışlardır.



Serebral korteksin fonksiyonu, düşünme, istemli hareket, dil, sonuç çıkarma, algılamadır.

Serebral hemisferlerden her biri vücudun zıt tarafını kontrol eder. İnsanların % 90-95’inde sol hemisfer baskındır.

Sol serebral hemisfer, sağ elin kontrolü,konuşma ve yazma dili, bilimsel ve sayısal yetenek,düşünme ve mantık ve çözümleme gibi motor alanlara sahiptir.

Sağ serebral hemisfer ise sol elin kontrolü, görme ve hayal, müzik ve sanat yeteneği, yüzlerin ve üç boyutlu şekillerin tanınması ve idrakın tamamlanması gibi özelliklere sahip motor alanlar bulunur.

Beyin sapı
Omurilik ile beyin arasındaki bağlantıyı sağlayan yapıdır. Beyin sapındaki bazı alanlar kan basıncı, kalp hızı ve solunum gibi hayati fonksiyonların düzenlenmesinden sorumludur.

Beyin sapındaki yapılar, medulla oblangata (omurilik soğanı), pons (köprü), retiküler formasyondur.

Beyin sapının omurilikle birleşen en alt kısmına omurilik soğanı (medulla oblangata) denir. Omurilik soğanı solunum ve dolaşım merkezidir. Köprü (pons), omurilik soğanı ile orta beyni birleştirir ve formasyonu oluşturur.

Retiküler formasyonun hem duyusal hem de motor fonksiyonları vardır. Serebral korteksi gelen duyusal sinirlere karşı uyarır.

Orta beyin (mesencephalon), beyin sapının en kısa bölümüdür. Görme ve işitme ile bunların başlattığı reflekslerle ilgilidir. Orta beyinde substantia nigra denen geniş ve koyu renkli çekirdekler bulunur. Dopamin salgılayan bu bölgenin hasarı sonucu parkinson adı verilen hastalık oluşur.

Serebellum (beyincik)
Beyin sapının hemen arka kısmında yer alan beyincik, merkezi sinir sistemi ağırlığının yaklaşık % 10’luk kısmını oluşturur. Serebellum, serebral korteks gibi hemisferlere ayrılır ve bu hemisferleri saran bir korteksi vardır.
En önemli fonksiyonları hareket, denge ve duruşun sağlanmasıyla ilgilidir. Kas hareketlerinin zamanlamasını ayarlar.

Omurilik ( medulla spinalis)
Omurilik omurgayı oluşturan omurlar içerisinde yer alan bir yapıdır. Vücudun büyük bir kısmı ile beyin arasında iletişimi sağlar. Hem somatik hem de visseral spinal refleks hareketlerini gerçekleştirir. Somatik spinal refleksler kas ve derideki duyu reseptörlerinden gelen uyaranlara tepkidir. Bu refleksler duruş şeklinin ortaya çıkmasını ve hareketlerin oluşmasına yardımcı olur. Visseral spinal refleksler ise iç organlardan gelen uyaranlar ile ortaya çıkar.

Beyin-omurilik sıvısı
Özellikle kandan oluşan ve açık renkli olan bu sıvı travmalarda bir su yastığı görevi yaparak beyni korur. Ayrıca beyin ile kan arsındaki besin maddesi ile atık madde değişimini sağlar. Muhteviyatında, çok az miktarda protein, oksijen, karbondioksit, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve klor iyonları, glukoz birkaç lökosit ve bazı organik bileşikler bulunur.

Hipotalamus

Beynin tabanında yer alan bezelye büyüklüğünde bir yapıdır. Hipotalamus, vücut ısısının düzenleyicisidir. Eğer vücut çok ısınırsa, hipotalamus bunu algılar ve derideki kapiler damarların genişlemesini sağlar, bu da vücudun soğumasına yol açar. Hipotalamus aynı zamanda hipofiz bezini de kontrol eder. Duyguların, açlığın, susuzluğun düzenlenmesinde rol oynar.




Talamus

Talamus çevreden gelen duyusal bilgiyi alıp bunu serebral kortekse iletir. Ayrıca serebral korteksden gelen bilgileri de omurilik ve beynin diğer kısımlarına iletir. Fonksiyonu duyusal ve motor integrasyondur.



Limbik Sistem

Limbik sistem, verilen bir uyarıya karsı gösterilen duygusal cevabi kontrol etmede önemlidir. Bu sistemin pir parçası olan hipokampusun ise öğrenme ve hafıza olaylarında önemli fonksiyonu vardır.



Bazal Ganglia

Ganglia kelimesi ganglion kelimesinin çoğuludur, yani ganglionlar anlamına gelir. Bazal ganglia hareketin koordinasyonundan sorumludur. Globus pallidus, kaudat nükleus, subtalamik nükleus, putamen ve substantia nigra denilen yapılardan oluşur.


Perıferik Sinir Sistemi



Sinir sisteminin bu bölümü beyin ve omurilik dışındaki diğer sinir hücreleri ve tellerinden oluşur.

Periferik sinir sistemindeki nöron topluluklarına ganglion denir.

Periferik sinir sistemi, somatik sinir sistemi ve otonom sinir sistemi olmak üzere iki bölümde incelenir.



a) Somatik Sinir Sistemi

Merkezi sinir sistemine duyusal bilgi gönderen periferik sinirlerden ve iskelet kaslarını uyaran motor sinir liflerinden oluşur. Afferent (duyusal) ve efferent (motor) bölümlerden oluşur. Afferent bölüm kas, eklemler, tendonlar ve duyu organlarından gelen uyarıları alır, efferent bölüm ise bu uyarıları değerlendirir.

b) Otonom (visseral) Sinir Sistemi
Otonom sinir sistemi salgı bezlerini, kalp kasını ve iç organların düz kaslarını kontrol eder. Otonom sinir sistemi ikiye ayrılır: sempatik sinir sistemi, parasempatik sinir sistemi.
• Sempatik Sinir Sistemi: Duygularla paralel hareket eden sinir sistemi bölümüdür. Korku, sevinç, heyecan gibi durumlarda sempatik sinir sistemi aktive olur, kan basıncı artar, kalp hızlanır ve sindirim yavaşlar.
SSS ekstremitelerdeki kan damarları üzerine sürekli konstrüktör etkide bulunur. Korku ve öfke gibi uyaranlarla vücudu “dövüş yada kaç” reaksiyonuna hazırlar. Kalp hızlanır, göz bebekleri genişler, deri terler. Kan deri ve sindirim sisteminden iskelet kaslarına yönlendirilir, sindirim ve üriner kanallardaki sfinkterler kapanır.

• Parasempatik Sinir Sistemi: Parasempatik sinir sistemi genelde sempatik sinir sistemini dengeleme yönünde fonksiyon gösterir. Uyaranları duyu nöronları ile merkezi sinir sistemine getirir ve cevaplarını motor nöronlarla effektör organlara götürür. Parasempatik sistem kalbi yavaşlatır, tükürük ve barsak salgılarını artırır ve barsak hareketlerini artırır.
 
Üst Alt