Kliniğimizde akupunktur ve iğnesiz akupunktur ile sinüzit tedavisi yapılmaktadır. Tedavide 50mv. Fiberoptik lazer, scanner 'lı diyote lazer ve soğuk lazerler kullanmaktayız.
Burun ve göz muhitindeki kemiklerin içinde bulunan boşluklara "yüz sinüsleri (paranazal sinüsler)" denir. Paranazal sinüsler 4 ana öbeğe ayrılır. Frontal sinüs alında; maksiller sinüsler yanaklarda; etmoid sinüsler burun tavanına yakın ve her iki göz küresinin arasında; sfenoid sinüs ise etmoid sinüslerin yerleşmiştir. Bu boşlukların içini döşeyen mukozanın iltihaplanmasına "sinüzit" denir.
Sinüzitin en çok karşılaşılan nedeni, enfeksiyonun burun boşluğundan bir ya da birkaç sinüse yayılmasıdır. Kolay bir soğuk algınlığı bile sinüslerde, mukozada enfeksiyona neden olur, gelgelelim bu durum sıklıkla belirti vermez. Paranasal sinüs enfeksiyonları her ne kadar yalın bir rinitin (nezle) gerisinden gelişirse de, temelde burun boşluğunu ilgilendiren:
* Mekanik tıkanmalar (örn. polip, deviasyon..)
* Allerjik yapı
* Burun iç yüzeyini kaplayan mukozanın tüysü hareket aktivitesindeki bozulmalar
* Bağışıklıkla ilgili bozukluklar
* Dudak ve damak yarıkları ve
* Uzun vadeli nazal dekonjestan tasarrufa bağlı nedenlerle meydana gelebilmektedir.
Burun ve sinüs mukozasındaki (özellikle drenaj kanalındaki) tıkanıklık, sinüsten buruna salgı akışını bloke ederek, sinüs içinde göllenmesine ve sekonder bakteri enfeksiyonuna (sinüzite) yol açar.
Sinüzit belirtileri, erişkinlerde burun tıkanıklığı, sarı-yeşil burun ve geniz akıntısı, yüz-diş-göz ağrısı ve öksürüktür. Çocuklarda ise huzursuzluk, inatçı öksürük ve geniz akıntısına bağlı öğürme ve kusma olabilir. Umumi kanının tersine bilhassa kronik sinüzitte baş ağrısı olmayabilir. Baş ağrısı şayet mevcutsa karakteristik olarak eğilme, ağır bir şey kaldırma, öksürme, başını sallama üzere hareketler sırasında sinüslerdeki basınç artışına bağlı olarak artar. Migrende olduğu üzere bulantı yoktur ve buhranlar halinde gelmez. Tüm yaş kümelerinde, kısmen daha az rastlanan belirtiler, ateş, kırıklık, yorgunluk, ağız kokusu, koku alma duyusunda azalma, boğaz ağrısı, bazen ses kısıklığıdır. Sinüzit seyri sırasında ortaya çıkan alın ve beğenilen ağrılı şişlikler, çift görme ve umumî durum bozukluğu, sinüzit komplikasyonu olabilir.
Sinüzit tedavisinde maksat, drenajı bozulan sinüste üreyen bakterinin öldürülmesi, drenajın sağlanarak sinüsün temizlenmesidir..
Akut sinüzitlerde, bakteriyi öldürmek için antibiyotik, drenajın sağlanması için ise burun damlaları, ağızdan kullanılan burun açıcı kimi ilaçlar ve burun paklığı ehliyetli olabilmektedir. Sinüzitin ilaçla tedavisi, en az 10 gün antibiyotik tasarrufudur. Vakanın klinik durumuna nazaran bu tedavi, üç, bazen dört haftaya uzatılabilir.
Akupunktur ile hem sinüzit atağı sırasında oluşan ağrı giderilmekte hem de geniz akıntısı, burun tıkanıklığı üzere semptomlar da ortadan kaldırılmaktadır.
Burun ve göz muhitindeki kemiklerin içinde bulunan boşluklara "yüz sinüsleri (paranazal sinüsler)" denir. Paranazal sinüsler 4 ana öbeğe ayrılır. Frontal sinüs alında; maksiller sinüsler yanaklarda; etmoid sinüsler burun tavanına yakın ve her iki göz küresinin arasında; sfenoid sinüs ise etmoid sinüslerin yerleşmiştir. Bu boşlukların içini döşeyen mukozanın iltihaplanmasına "sinüzit" denir.
Sinüzitin en çok karşılaşılan nedeni, enfeksiyonun burun boşluğundan bir ya da birkaç sinüse yayılmasıdır. Kolay bir soğuk algınlığı bile sinüslerde, mukozada enfeksiyona neden olur, gelgelelim bu durum sıklıkla belirti vermez. Paranasal sinüs enfeksiyonları her ne kadar yalın bir rinitin (nezle) gerisinden gelişirse de, temelde burun boşluğunu ilgilendiren:
* Mekanik tıkanmalar (örn. polip, deviasyon..)
* Allerjik yapı
* Burun iç yüzeyini kaplayan mukozanın tüysü hareket aktivitesindeki bozulmalar
* Bağışıklıkla ilgili bozukluklar
* Dudak ve damak yarıkları ve
* Uzun vadeli nazal dekonjestan tasarrufa bağlı nedenlerle meydana gelebilmektedir.
Burun ve sinüs mukozasındaki (özellikle drenaj kanalındaki) tıkanıklık, sinüsten buruna salgı akışını bloke ederek, sinüs içinde göllenmesine ve sekonder bakteri enfeksiyonuna (sinüzite) yol açar.
Sinüzit belirtileri, erişkinlerde burun tıkanıklığı, sarı-yeşil burun ve geniz akıntısı, yüz-diş-göz ağrısı ve öksürüktür. Çocuklarda ise huzursuzluk, inatçı öksürük ve geniz akıntısına bağlı öğürme ve kusma olabilir. Umumi kanının tersine bilhassa kronik sinüzitte baş ağrısı olmayabilir. Baş ağrısı şayet mevcutsa karakteristik olarak eğilme, ağır bir şey kaldırma, öksürme, başını sallama üzere hareketler sırasında sinüslerdeki basınç artışına bağlı olarak artar. Migrende olduğu üzere bulantı yoktur ve buhranlar halinde gelmez. Tüm yaş kümelerinde, kısmen daha az rastlanan belirtiler, ateş, kırıklık, yorgunluk, ağız kokusu, koku alma duyusunda azalma, boğaz ağrısı, bazen ses kısıklığıdır. Sinüzit seyri sırasında ortaya çıkan alın ve beğenilen ağrılı şişlikler, çift görme ve umumî durum bozukluğu, sinüzit komplikasyonu olabilir.
Sinüzit tedavisinde maksat, drenajı bozulan sinüste üreyen bakterinin öldürülmesi, drenajın sağlanarak sinüsün temizlenmesidir..
Akut sinüzitlerde, bakteriyi öldürmek için antibiyotik, drenajın sağlanması için ise burun damlaları, ağızdan kullanılan burun açıcı kimi ilaçlar ve burun paklığı ehliyetli olabilmektedir. Sinüzitin ilaçla tedavisi, en az 10 gün antibiyotik tasarrufudur. Vakanın klinik durumuna nazaran bu tedavi, üç, bazen dört haftaya uzatılabilir.
Akupunktur ile hem sinüzit atağı sırasında oluşan ağrı giderilmekte hem de geniz akıntısı, burun tıkanıklığı üzere semptomlar da ortadan kaldırılmaktadır.