Şişmanlık Nedir, Nedenleri ve Komplikasyonları Nelerdir?
Yerküre Sıhhat Örgütü’nün sıhhat raporunda şişmanlık, vücutta çokça ölçüde yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sıhhat sorunu olarak tanımlanmaktadır. Ölçüsüz besin alımı, hareketsiz ömür, genetik, hormonal nedenler, ruhsal dertler, sigarayı bırakma, alkol tasarrufu, metabolizma suratının yavaşlaması üzere faktörlere bağlı olarak gelişen şişmanlık tek başına olduğu üzere komplikasyonları ile de hayat müddetini kısaltan ve hayat kalitesini düşüren önemli bir hastalıktır. Komplikasyonları arasında birinci akla gelenler: Kalp - damar marazları, hipertansiyon, şeker illeti, birtakım kanser çeşitleri, teneffüs rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi illetleri, eklem marazları, adet düzensizlikleri, kısırlık... biçiminde sıralanabilir.
Şişmanlık Nasıl Tedavi Edilmelidir?
Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. Dahiliye eksperi yahut endokrinolog, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog ile ekip halinde tedavi edilmesi durumunda daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. Tabip tarafından yapılacak klinik muayenenin akabinde kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde diyet programına alınmalıdır. Egzersiz ve ömür biçimi değişikliği hayata geçirilmelidir. Ayrıyeten tedaviye destek hedefli olarak azık takviyeleri, ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanabilir. Akabinde kişi kilo müdafaa programına alınmalıdır.
Metabolizma Suratı Nedir, Şişmanlığı Nasıl Tesirler?
Tam bir dinlenme durumunda, yaşamsal faaliyeti olan organların çalışması ve vücut ısısının korunması için gerekli olan zarurî güç harcamasına “Metabolizma Hızı” denir. Metabolizma suratının düşük olması, çok çokça yemek yenilmemesine ya da diyet yapılmasına karşın kilo vermeyi engelleyebilir, velev kilo bile aldırabilir.
Neden Görünür Bir Yaştan Sonra Kilo Alınmaktadır?
İnsan vücudunda ilerleyen yaşla birlikte (25 – 40 yaşları arasında yaklaşık %40 oranında) DHEA (dehidroepiandrosteron) ve 7-oxo DHEA (7-Keto) seviyeleri azalır. Buna bağlı olarak metabolizma suratı azalır, obezite görülme sıklığı artar. Pek çok araştırmacı yaşa bağlı olarak gelişen bu durumların önlenmesi ismine diyetin 7-Keto ile desteklenmesini savunmuştur. 7-Keto vücutta doğal olarak bulunan, DHEA hormonundan metabolize edilen bir unsurdur. İnsan idrarında bulunduğu birinci olarak 1958 yılında Gallagher tarafından keşfedilmiş ve belgelenmiştir.
7-Keto Kilo Kaybını Nasıl Sağlar?
7-Keto, vücutta ısı üretimini artıran 3 değerli enzim için güçlü bir etken olarak kabul görmektedir. Bu durum güç ve ısı üretimi için vücutta depolanmış olan yağın güce dönüştürülmesini hızlandırmaktadır.
Özetle 7-Keto, “kaybedileni mahalline koyma” mantığı ile yaşla birlikte azalan 7-Keto seviyelerini artırarak, ısı üretimini artıran 3 enzimi aktive ederek ve metabolizmayı %5,4 nispetinde artırarak diyet ve egzersize nazaran 3 kat daha ziyade kilo kaybı sağlamaya yardımcı olur.
7-Keto’nun kilo kaybında aktifliğini gösteren Randomize, Çift-Kör, Plasebo-Kontrollü (RDBPC) çalışmalar mevcuttur. Birinci olarak 1999, akabinde 2000 yılında gerçekleştirilen 2 farklı çalışmada 7-Keto’nun 8 haftalık vadede kilo kaybında plaseboya karşı 3 kat daha tesirli olduğunu ortaya koymaktadır. Her 2 çalışmada diyet, egzersiz ve diürezin tesirleri denetim altında tutulmuş ve sonuçlar milletlerarası hakemli mecmualarda yayımlanmıştır. Bugüne dek yapılan öbür çalışmalarda da emsal sonuçlar elde edilmiştir. Bu araştırmalarda en can alıcı nokta şudur: Kaybedilen tartının %80’inden ziyadesi yağ dokusundan sağlanmıştır. Zati şişmanlığın tarifi da “vücutta ziyade ölçüde yağ birikimi” olduğuna nazaran çıkan sonuçlar epey manalıdır.
Vücutta 7-Keto’nun Eksikliği Nasıl Karşılanabilir?
Yaşla birlikte vücutta 7-Keto seviyesi azaldığı için, dışarıdan destek olarak 7-Keto takviyesi yapmak gerekmektedir. Gerek preklinik gerekse klinik çalışmalar ile aktifliği ispatlanan 7-Keto’yu dışarıdan beslenme takviyesi olarak almak mümkündür. Chicago Klinik Araştırmalar Merkezi’nde gerçekleştirilen ve 2000 yılında “Clinical Investigative Medicine” mecmuasında yayımlanan çift-kör plasebo-kontrollü çalışmaya nazaran 7-Keto’nun kişilerde 200 mg/gün kadar tasarrufunun inançlı olduğu belirtilmektedir. Yapılan ilmî çalışmalar 7-Keto’nun toksik olmadığını ve şiddetli yüksek dozlarda bile vücutta değerli rastgele bir organda ya da süreçte bir değişiklik yapmadığını göstermiştir. Çalışmalarda 7-Keto’nun süratle emildiği, tekrarlan dozlarda birikimin olmadığı, dozun günde 2 kere uygulanması ile kararlı bir seviyede 7-Keto sağlandığı ve külliyen doğal olduğu saptanmıştır. Önemli rastgele bir yan tesirinin bulunmadığı çok güçlü bir biçimde desteklemektedir. Bunlardan daha da değerlisi, 7-Keto bir diyet desteği olarak 1998’den beri piyasada satılmaktadır ve bu müddet içinde hiçbir önemli yan tesirle arasında rastgele bir bağ kurulmamıştır.
Yazın gelmesiyle bir arada pek çok diyet listesi havada uçuşuyor. Bu diyetlerin argüman ettiği üzere, 1 haftada 5 kilo nasıl verilir?
Çok olağan, 1 haftada 5 kilo verilemez! Her gün önümüze az hengamda çok kilo kaybettiren tanınan birçok diyet çıkıyor “İsveç diyeti, Hollywood Diyeti, Ayırma Diyeti, Renk diyeti, Burçlara Nazaran Diyet vb.” Bu tip diyetlerin birden fazla başlangıçta süratli kilo kaybını sağlasalar bile kısa bir vade sonra bu kilolar ziyadesiyle geri alınmaktadır. Bu tip diyetler kişinin sıhhatine ve metabolizmasına zarar vermesi ile kişinin ömrünün kısalmasına neden olmasının yanı sıra “ben bu işi başaramıyorum” diyerek kişinin umutsuzluğa kapılmasına da neden olmaktadır.
Gerçek diyet nasıl yapılır? Ülkü Kilo kaybı ne olmalıdır?
Aslında, hayat biçimi haline getirilemeyen hiçbir sisteme başlamamak gerekir. Gerçek tartı kaybı vücuttaki yağ kütlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sıhhat açısından risklidir hem de kalıcı yük kaybına neden olmamaktadır. Umumi birincileri emsal olmakla birlikte diyet kesinlikle kimseye kişisel olarak hazırlanmalıdır. Zayıflama programlarının kişinin (yaş, cinsiyet, uzunluk uzunluğu, vücut yükü, fizikî aktivite seviyesi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine nazaran kuvvet ve besin kıymeti içermesi; ehil ve istikrarlı beslenme alışkanlığı kazandırılabilmesi ve yavaş (haftada 0,5 / 1 kg) yük kaybı ile bireyin yeni beslenme programını ömür şekli haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde tartı kaybı metabolik olarak diğer sıhhat sorunlarına taban hazırlamaktadır. Kimse 10 senede aldığı kiloları 10 günde vermeye kalkmamalıdır. Tüm diyetlerde sabırlı olmak kaidedir.
Zayıflamada 7-Keto İçeren Besin Takviyeleri İçin Neler Söylenebilir?
Esas tedavinin diyet, egzersiz ve hayat üslubu değişikliği olduğu unutulmamalı; fakat destek olarak da klinik çalışmalarla desteklenen eserlerin tabip ve/veya diyetisyen denetimi altında kullanılabileceği bilinmelidir. Bu haberler ışığında bilirkişi denetiminde kullanılan 7-Keto besin takviyesi tedaviye destek olarak inançla kullanılabilir.
Zayıflamada 7-Keto dışında yağ yakımına ve kilo kaybına neden olan vesair etken hususlar nelerdir?
7-Keto üzere kilo kaybına ve yağ yakımına destek olan etken hususlar var tabi. Örnek olarak Krom yağ yakımını destekler ve kan şekerini dengeleyerek tatlıya olan muhtaçlığı azaltmaya yardımcıdır. Bir öteki etken ise Yeşil Çay; Antioksidan özelliği vardır, vücuttaki su kaybını destekler ve metabolizma suratını artırır. Bu etken hususların içerisinde ismi yeni yeni duyulmaya başlayan Mate Çayı da sayılabilir. Mate Çayı diyetlerde tokluk hissini uzatmaya yardımcı olması nedeniyle tercih edilmektedir. Tabi yalnızca zayıflamak için değil, her çeşit vücut fonksiyonunu desteklemek için B ve C vitaminleri de diyet vadesince alınması tavsiye edilen besin takviyeleri arasındadır. B vitamini diyet sırasında metabolizma suratının yavaşlamasını önlemeye ve kişinin kendini enerjik hissederek diyetine sadık kalmasına yardımcı olur. C vitamini de bağışıklık sistemini destekleyici ve antioksidan özellikler içerir. Ayrıyeten vücuttaki yağ yakımında kıymetli rol oynayan karnitin oluşumunu da destekler.
7-Keto içeren azık takviyeleri ne kadar vade boyunca kullanılmalıdır?
Kişi, tartı kaybı mühletince 7-Keto etken unsuru içeren besin takviyesini kullanabilir. Eser tasarrufunda her kutudan sonra 1 hafta ara verilmesi daha yararlı olacaktır.
Sık yapılan 30 diyet kusuru:
· Tam manası ile karar vermeden diyete başlamak
· Bilirkişi denetiminden geçmemek
· Yanlışsız amaç belirlememek (ayda 2 – 4 kilo, 1 haftada 4 kilo değil!)
· Uyku müddetinin düzensizliği
· Kahvaltıyı ihmal etmek
· Günde yalnızca 1–2 öğün yiyerek beslenmek
· Öğün atlamak
· Akşam yemeğini çok geç saatlere bırakmak
· Sofraya çok aç oturmak
· Tek tip beslenmeyi öneren diyetler uygulamak
· Süratli yemek
· Yemek tarafken dikkati dağıtmak
· Hanede yüksek kuvvetli besinler bulundurmak
· Yemeğin tadına bakmadan tuz kullanmak
· Rafine şekerden vazgeçmemek
· Çok zeytinyağı tüketmek
· Tabak sıyırmak
· Abur cubur için “bir taneden bir şey olmaz” halinde düşünmek
· Egzersiz yapmamak
· Diyet ve egzersiz konusunda mütemadi olarak mazeretler üretmek
· Posalı (yani lifli) besinler tüketmemek
· Gereğince su içmemek
· Mütemadi tartılmak
· Çok kafein almak
· Her light esere inanmak
· Etiket okumamak
· Tıkanana kadar yemek
· Umutsuzluğa kapılmak
· Sabırlı olmamak
· Kararlı davranmamak
Yerküre Sıhhat Örgütü’nün sıhhat raporunda şişmanlık, vücutta çokça ölçüde yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sıhhat sorunu olarak tanımlanmaktadır. Ölçüsüz besin alımı, hareketsiz ömür, genetik, hormonal nedenler, ruhsal dertler, sigarayı bırakma, alkol tasarrufu, metabolizma suratının yavaşlaması üzere faktörlere bağlı olarak gelişen şişmanlık tek başına olduğu üzere komplikasyonları ile de hayat müddetini kısaltan ve hayat kalitesini düşüren önemli bir hastalıktır. Komplikasyonları arasında birinci akla gelenler: Kalp - damar marazları, hipertansiyon, şeker illeti, birtakım kanser çeşitleri, teneffüs rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi illetleri, eklem marazları, adet düzensizlikleri, kısırlık... biçiminde sıralanabilir.
Şişmanlık Nasıl Tedavi Edilmelidir?
Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. Dahiliye eksperi yahut endokrinolog, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog ile ekip halinde tedavi edilmesi durumunda daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. Tabip tarafından yapılacak klinik muayenenin akabinde kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde diyet programına alınmalıdır. Egzersiz ve ömür biçimi değişikliği hayata geçirilmelidir. Ayrıyeten tedaviye destek hedefli olarak azık takviyeleri, ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanabilir. Akabinde kişi kilo müdafaa programına alınmalıdır.
Metabolizma Suratı Nedir, Şişmanlığı Nasıl Tesirler?
Tam bir dinlenme durumunda, yaşamsal faaliyeti olan organların çalışması ve vücut ısısının korunması için gerekli olan zarurî güç harcamasına “Metabolizma Hızı” denir. Metabolizma suratının düşük olması, çok çokça yemek yenilmemesine ya da diyet yapılmasına karşın kilo vermeyi engelleyebilir, velev kilo bile aldırabilir.
Neden Görünür Bir Yaştan Sonra Kilo Alınmaktadır?
İnsan vücudunda ilerleyen yaşla birlikte (25 – 40 yaşları arasında yaklaşık %40 oranında) DHEA (dehidroepiandrosteron) ve 7-oxo DHEA (7-Keto) seviyeleri azalır. Buna bağlı olarak metabolizma suratı azalır, obezite görülme sıklığı artar. Pek çok araştırmacı yaşa bağlı olarak gelişen bu durumların önlenmesi ismine diyetin 7-Keto ile desteklenmesini savunmuştur. 7-Keto vücutta doğal olarak bulunan, DHEA hormonundan metabolize edilen bir unsurdur. İnsan idrarında bulunduğu birinci olarak 1958 yılında Gallagher tarafından keşfedilmiş ve belgelenmiştir.
7-Keto Kilo Kaybını Nasıl Sağlar?
7-Keto, vücutta ısı üretimini artıran 3 değerli enzim için güçlü bir etken olarak kabul görmektedir. Bu durum güç ve ısı üretimi için vücutta depolanmış olan yağın güce dönüştürülmesini hızlandırmaktadır.
Özetle 7-Keto, “kaybedileni mahalline koyma” mantığı ile yaşla birlikte azalan 7-Keto seviyelerini artırarak, ısı üretimini artıran 3 enzimi aktive ederek ve metabolizmayı %5,4 nispetinde artırarak diyet ve egzersize nazaran 3 kat daha ziyade kilo kaybı sağlamaya yardımcı olur.
7-Keto’nun kilo kaybında aktifliğini gösteren Randomize, Çift-Kör, Plasebo-Kontrollü (RDBPC) çalışmalar mevcuttur. Birinci olarak 1999, akabinde 2000 yılında gerçekleştirilen 2 farklı çalışmada 7-Keto’nun 8 haftalık vadede kilo kaybında plaseboya karşı 3 kat daha tesirli olduğunu ortaya koymaktadır. Her 2 çalışmada diyet, egzersiz ve diürezin tesirleri denetim altında tutulmuş ve sonuçlar milletlerarası hakemli mecmualarda yayımlanmıştır. Bugüne dek yapılan öbür çalışmalarda da emsal sonuçlar elde edilmiştir. Bu araştırmalarda en can alıcı nokta şudur: Kaybedilen tartının %80’inden ziyadesi yağ dokusundan sağlanmıştır. Zati şişmanlığın tarifi da “vücutta ziyade ölçüde yağ birikimi” olduğuna nazaran çıkan sonuçlar epey manalıdır.
Vücutta 7-Keto’nun Eksikliği Nasıl Karşılanabilir?
Yaşla birlikte vücutta 7-Keto seviyesi azaldığı için, dışarıdan destek olarak 7-Keto takviyesi yapmak gerekmektedir. Gerek preklinik gerekse klinik çalışmalar ile aktifliği ispatlanan 7-Keto’yu dışarıdan beslenme takviyesi olarak almak mümkündür. Chicago Klinik Araştırmalar Merkezi’nde gerçekleştirilen ve 2000 yılında “Clinical Investigative Medicine” mecmuasında yayımlanan çift-kör plasebo-kontrollü çalışmaya nazaran 7-Keto’nun kişilerde 200 mg/gün kadar tasarrufunun inançlı olduğu belirtilmektedir. Yapılan ilmî çalışmalar 7-Keto’nun toksik olmadığını ve şiddetli yüksek dozlarda bile vücutta değerli rastgele bir organda ya da süreçte bir değişiklik yapmadığını göstermiştir. Çalışmalarda 7-Keto’nun süratle emildiği, tekrarlan dozlarda birikimin olmadığı, dozun günde 2 kere uygulanması ile kararlı bir seviyede 7-Keto sağlandığı ve külliyen doğal olduğu saptanmıştır. Önemli rastgele bir yan tesirinin bulunmadığı çok güçlü bir biçimde desteklemektedir. Bunlardan daha da değerlisi, 7-Keto bir diyet desteği olarak 1998’den beri piyasada satılmaktadır ve bu müddet içinde hiçbir önemli yan tesirle arasında rastgele bir bağ kurulmamıştır.
Yazın gelmesiyle bir arada pek çok diyet listesi havada uçuşuyor. Bu diyetlerin argüman ettiği üzere, 1 haftada 5 kilo nasıl verilir?
Çok olağan, 1 haftada 5 kilo verilemez! Her gün önümüze az hengamda çok kilo kaybettiren tanınan birçok diyet çıkıyor “İsveç diyeti, Hollywood Diyeti, Ayırma Diyeti, Renk diyeti, Burçlara Nazaran Diyet vb.” Bu tip diyetlerin birden fazla başlangıçta süratli kilo kaybını sağlasalar bile kısa bir vade sonra bu kilolar ziyadesiyle geri alınmaktadır. Bu tip diyetler kişinin sıhhatine ve metabolizmasına zarar vermesi ile kişinin ömrünün kısalmasına neden olmasının yanı sıra “ben bu işi başaramıyorum” diyerek kişinin umutsuzluğa kapılmasına da neden olmaktadır.
Gerçek diyet nasıl yapılır? Ülkü Kilo kaybı ne olmalıdır?
Aslında, hayat biçimi haline getirilemeyen hiçbir sisteme başlamamak gerekir. Gerçek tartı kaybı vücuttaki yağ kütlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sıhhat açısından risklidir hem de kalıcı yük kaybına neden olmamaktadır. Umumi birincileri emsal olmakla birlikte diyet kesinlikle kimseye kişisel olarak hazırlanmalıdır. Zayıflama programlarının kişinin (yaş, cinsiyet, uzunluk uzunluğu, vücut yükü, fizikî aktivite seviyesi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine nazaran kuvvet ve besin kıymeti içermesi; ehil ve istikrarlı beslenme alışkanlığı kazandırılabilmesi ve yavaş (haftada 0,5 / 1 kg) yük kaybı ile bireyin yeni beslenme programını ömür şekli haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde tartı kaybı metabolik olarak diğer sıhhat sorunlarına taban hazırlamaktadır. Kimse 10 senede aldığı kiloları 10 günde vermeye kalkmamalıdır. Tüm diyetlerde sabırlı olmak kaidedir.
Zayıflamada 7-Keto İçeren Besin Takviyeleri İçin Neler Söylenebilir?
Esas tedavinin diyet, egzersiz ve hayat üslubu değişikliği olduğu unutulmamalı; fakat destek olarak da klinik çalışmalarla desteklenen eserlerin tabip ve/veya diyetisyen denetimi altında kullanılabileceği bilinmelidir. Bu haberler ışığında bilirkişi denetiminde kullanılan 7-Keto besin takviyesi tedaviye destek olarak inançla kullanılabilir.
Zayıflamada 7-Keto dışında yağ yakımına ve kilo kaybına neden olan vesair etken hususlar nelerdir?
7-Keto üzere kilo kaybına ve yağ yakımına destek olan etken hususlar var tabi. Örnek olarak Krom yağ yakımını destekler ve kan şekerini dengeleyerek tatlıya olan muhtaçlığı azaltmaya yardımcıdır. Bir öteki etken ise Yeşil Çay; Antioksidan özelliği vardır, vücuttaki su kaybını destekler ve metabolizma suratını artırır. Bu etken hususların içerisinde ismi yeni yeni duyulmaya başlayan Mate Çayı da sayılabilir. Mate Çayı diyetlerde tokluk hissini uzatmaya yardımcı olması nedeniyle tercih edilmektedir. Tabi yalnızca zayıflamak için değil, her çeşit vücut fonksiyonunu desteklemek için B ve C vitaminleri de diyet vadesince alınması tavsiye edilen besin takviyeleri arasındadır. B vitamini diyet sırasında metabolizma suratının yavaşlamasını önlemeye ve kişinin kendini enerjik hissederek diyetine sadık kalmasına yardımcı olur. C vitamini de bağışıklık sistemini destekleyici ve antioksidan özellikler içerir. Ayrıyeten vücuttaki yağ yakımında kıymetli rol oynayan karnitin oluşumunu da destekler.
7-Keto içeren azık takviyeleri ne kadar vade boyunca kullanılmalıdır?
Kişi, tartı kaybı mühletince 7-Keto etken unsuru içeren besin takviyesini kullanabilir. Eser tasarrufunda her kutudan sonra 1 hafta ara verilmesi daha yararlı olacaktır.
Sık yapılan 30 diyet kusuru:
· Tam manası ile karar vermeden diyete başlamak
· Bilirkişi denetiminden geçmemek
· Yanlışsız amaç belirlememek (ayda 2 – 4 kilo, 1 haftada 4 kilo değil!)
· Uyku müddetinin düzensizliği
· Kahvaltıyı ihmal etmek
· Günde yalnızca 1–2 öğün yiyerek beslenmek
· Öğün atlamak
· Akşam yemeğini çok geç saatlere bırakmak
· Sofraya çok aç oturmak
· Tek tip beslenmeyi öneren diyetler uygulamak
· Süratli yemek
· Yemek tarafken dikkati dağıtmak
· Hanede yüksek kuvvetli besinler bulundurmak
· Yemeğin tadına bakmadan tuz kullanmak
· Rafine şekerden vazgeçmemek
· Çok zeytinyağı tüketmek
· Tabak sıyırmak
· Abur cubur için “bir taneden bir şey olmaz” halinde düşünmek
· Egzersiz yapmamak
· Diyet ve egzersiz konusunda mütemadi olarak mazeretler üretmek
· Posalı (yani lifli) besinler tüketmemek
· Gereğince su içmemek
· Mütemadi tartılmak
· Çok kafein almak
· Her light esere inanmak
· Etiket okumamak
· Tıkanana kadar yemek
· Umutsuzluğa kapılmak
· Sabırlı olmamak
· Kararlı davranmamak
