Yerküre üzerinde 400 milyon kimsede Kronik Hepatit B olduğu bilinmektedir. Her yıl bir milyon kişinin de Hepatit B enfeksiyonundan öldüğü iddia edilmektedir. Karaciğer kanser çeşitlerinde biri olan HSK' un 560-80 sebebi hepatit B virüsüdür.
Hepatit B virüsünün bulaş yolları yerküre umumunda farklılık göstermektedir. Bizim memleketimizin olduğu Asya ve Afrika’da bulaş daha çok valideden bebeğe ve kullanılmış enjektörlerin diğer biri tarafından kullanılması biçiminde olmaktadır. Garp memleketlerinde ise geçiş daha çok yetişkin yaşlarda olmaktadır.
Türkiye'de HBs Ag olumlu ( hepatit b taşıyıcılığı) nispeti % 1.7 - 21 arasında değişmektedir. Hastalık en ziyade Eskişehir, Diyarbakır, Antalya, Adana, Erzurum ve Sivas' ta bulunmuştur. Marazın en sık saptandığı yaş 40-60 arasındadır.
Meslek kümelerine bakıldığında sıhhat çalışanlarında %2-15 , çöp çalışanlarında % 8, berberlerde % 5-14 nispetinde hastalık saptanmıştır. Gebelerde yapılan bir taramada ise bu orantının % 16'lara kadar çıkabildiği gösterilmiştir.
Hepatit B kan yolu ile ve cinsî yolla bulaşan illetler arasında bölge alır. Geçiş yollarını sıralayacak olursak;
1. Veladet esnasında valideden bebeğe bulaşma ( bu orantı Hbe Ag olumlu valideden doğan bebeklerde %70-90, Hbe Ag negatif anadan doğan bebeklerde %10-40'tır) ,
2. Erken çocukluk periyodunda taşıyıcı ana yahut pederden geçiş ( burada geçiş bütünlüğü bozulmuş deri ve mukozalardan olmaktadır, anası Hbs Ag müspet olan bebekler şayet doğumda bu virüsü almadılarsa birinci 5 yaşa kadar bulaş mümkünlüğü %40 olabilmektedir),
3. Cinsî yolla ( en çokça risk homoseksüellerdedir, eşi hepatit B taşıyanlar ve çok eşlilerde riskli altındadır),
4. Hepatit B taşıyan kişinin kullandığı iğnenin batması,
5. Hepatit B taşıyan kişinin kanının verilmesi,
6. Tam sterilizasyon yapılmadan Hepatit B’li hastanın kullandığı manikür setinin kullanılması,
7. Diş yaptırırken tam sterilizasyon yapılmadan Hepatit B’li hastaya kullanılan materyallerin kullanılması,
8. Organ nakli olmak,
9. Hemodialize girmek,
10. Akupunkturda birebir iğnenin diğerinde kullanılması,
11. Sıhhat çalışanları,
12. Dövme ve piercing yaptırmakla bulaşabilir.
Tüm bu bulaş yollarının bilinmesine karşın erişkin hastaların yaklaşık %30’u Hepatit B virüsünü nasıl aldığını bilmemektedir.
Aslında özetlenecek olursa kan ve cinsî yolla bulaşan hastalık öbeğindedir. Bu nedenle tedbir alabilmek için bulaş yolarının neler olabileceğini akıllıca bilmek gerekir.
Tıpkı tabakta yemek yemek, sarılmak, tokalaşmak, hapşırmak, el sıkışmak, tıpkı giysileri kullanmakla geçmez.
Ama diş fırçası, jilet, tırnak makası, iğne yahut enjektör, manikür seti üzere kan bulaşının olabileceği materyallerin ortak kullanılmaması gereklidir. Su ile bulaş yoktur.
Virüs sperm sıvısında, vajina salgısında, tükürük, ter ve gözyaşında bulunabilir. Lakin burda ki virüs ölçüsü kandakinin çok çok azdır. Tükrük, ter ve gözyaşı bulaş için kıymetli bir risk olarak kabul edilmemektedir.
Sonuç olarak Hepatit B aşısı olan önlenebilen sinsi bir hastalıktır. Siz de bu mikrobu hiç farkında olmadan taşıyor olabilirsiniz. Bu nedenle çok geç kalmadan kesinlikle gereken testleri yaptırmalı aşı yahut takip/ tedavi için bir sıhhat merkezlerine başvurmalısınız.
Hepatit B virüsünün bulaş yolları yerküre umumunda farklılık göstermektedir. Bizim memleketimizin olduğu Asya ve Afrika’da bulaş daha çok valideden bebeğe ve kullanılmış enjektörlerin diğer biri tarafından kullanılması biçiminde olmaktadır. Garp memleketlerinde ise geçiş daha çok yetişkin yaşlarda olmaktadır.
Türkiye'de HBs Ag olumlu ( hepatit b taşıyıcılığı) nispeti % 1.7 - 21 arasında değişmektedir. Hastalık en ziyade Eskişehir, Diyarbakır, Antalya, Adana, Erzurum ve Sivas' ta bulunmuştur. Marazın en sık saptandığı yaş 40-60 arasındadır.
Meslek kümelerine bakıldığında sıhhat çalışanlarında %2-15 , çöp çalışanlarında % 8, berberlerde % 5-14 nispetinde hastalık saptanmıştır. Gebelerde yapılan bir taramada ise bu orantının % 16'lara kadar çıkabildiği gösterilmiştir.
Hepatit B kan yolu ile ve cinsî yolla bulaşan illetler arasında bölge alır. Geçiş yollarını sıralayacak olursak;
1. Veladet esnasında valideden bebeğe bulaşma ( bu orantı Hbe Ag olumlu valideden doğan bebeklerde %70-90, Hbe Ag negatif anadan doğan bebeklerde %10-40'tır) ,
2. Erken çocukluk periyodunda taşıyıcı ana yahut pederden geçiş ( burada geçiş bütünlüğü bozulmuş deri ve mukozalardan olmaktadır, anası Hbs Ag müspet olan bebekler şayet doğumda bu virüsü almadılarsa birinci 5 yaşa kadar bulaş mümkünlüğü %40 olabilmektedir),
3. Cinsî yolla ( en çokça risk homoseksüellerdedir, eşi hepatit B taşıyanlar ve çok eşlilerde riskli altındadır),
4. Hepatit B taşıyan kişinin kullandığı iğnenin batması,
5. Hepatit B taşıyan kişinin kanının verilmesi,
6. Tam sterilizasyon yapılmadan Hepatit B’li hastanın kullandığı manikür setinin kullanılması,
7. Diş yaptırırken tam sterilizasyon yapılmadan Hepatit B’li hastaya kullanılan materyallerin kullanılması,
8. Organ nakli olmak,
9. Hemodialize girmek,
10. Akupunkturda birebir iğnenin diğerinde kullanılması,
11. Sıhhat çalışanları,
12. Dövme ve piercing yaptırmakla bulaşabilir.
Tüm bu bulaş yollarının bilinmesine karşın erişkin hastaların yaklaşık %30’u Hepatit B virüsünü nasıl aldığını bilmemektedir.
Aslında özetlenecek olursa kan ve cinsî yolla bulaşan hastalık öbeğindedir. Bu nedenle tedbir alabilmek için bulaş yolarının neler olabileceğini akıllıca bilmek gerekir.
Tıpkı tabakta yemek yemek, sarılmak, tokalaşmak, hapşırmak, el sıkışmak, tıpkı giysileri kullanmakla geçmez.
Ama diş fırçası, jilet, tırnak makası, iğne yahut enjektör, manikür seti üzere kan bulaşının olabileceği materyallerin ortak kullanılmaması gereklidir. Su ile bulaş yoktur.
Virüs sperm sıvısında, vajina salgısında, tükürük, ter ve gözyaşında bulunabilir. Lakin burda ki virüs ölçüsü kandakinin çok çok azdır. Tükrük, ter ve gözyaşı bulaş için kıymetli bir risk olarak kabul edilmemektedir.
Sonuç olarak Hepatit B aşısı olan önlenebilen sinsi bir hastalıktır. Siz de bu mikrobu hiç farkında olmadan taşıyor olabilirsiniz. Bu nedenle çok geç kalmadan kesinlikle gereken testleri yaptırmalı aşı yahut takip/ tedavi için bir sıhhat merkezlerine başvurmalısınız.