ŞİZOFRENİ NEDİR?
Şizofreni, kişinin duygularını kontrol edebilmesini, iletişim kurma yeteneklerini ve gerçeği anlamasını etkileyen bir hastalıktır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Şizofreni, düşünme, algılama ve duygulanım bozuklukları ile ilgilidir. Duygu ve hareketlerin bilindiği ve başkalarıyla paylaşıldığı hissedilir, hayaller kurulur. Algılama çoğunlukla bozulur, sesler doğru algılanmaz. Düşünce karışık hale gelerek konuşmalar anlamsızlaşabilir. Düşünce akışında kesintiler olabilir, hatta düşünce yoldan çıkmış gibi olabilir. Şizofreni belirtileri genel olarak pozitif ve negatif belirtiler şeklinde ikiye ayrılır.
Pozitif Belirtiler:
Hezeyanlar (sanrılar):
Başka hemen herkesin neye inandığına bakılmaksızın sürdürülen ve tersinin geçerli olduğuna ilişkin açık ve tartışmasız kanıtlar getirilmesine karşın değiştirilemeyen yanlış düşüncelerdir. Örneğin kişi kendisinin özel bir güce sahip olduğuna, düşünce ve davranışlarının dışarıdan gelen başka güçlerle kontrol edildiğine veya doğa olaylarını kontrol ettiğine inanabilir.
Varsanılar:
Algılama bozukluğudur. Gerçekte olmayan sesleri veya görüntüleri varmış gibi algılar. Şizofrenide en sık işitsel varsanılara rastlanır. Kişi hayali sesler duyduğunu zanneder hattı bazı zamanlar bu seslerle konuşur. Kimi zaman sesler hastaya nasıl hareket etmesi gerektiğini söyler. Daha az olmak üzere diğer duyu organlarıyla ilgili varsanılar da gözlenebilir. Örneğin, hastanın gerçekte olmayan görüntüler görmesi, kokular duymasıdır. Kişi olağan renk ve şekilleri farklı biçimde algılar.
Davranış Bozukluğu:
Kimi şizofreni hastaları toplum kurallarına uygun olmayan davranışlar sergileyebilir. Garip ve amaçsız hareketler olabilir. Örneğin: herkes içinde soyunmak, tuvalet ihtiyacını gidermek gibi…
Düşünce Bozukluğu:
Kişi ne söylediği ve nasıl söylediği konusunda karmaşa yaşar. Ne söylediğini izlemek zordur, bir konudan ötekine atlar. Düşünce sürecinde kesintiler olabilir, sadece konuşan kişi için anlamlıdır. Kimi durumlarda düşüncelerinin çalındığına ya da kendi düşüncelerinin bir yabancı tarafından kontrol altına alındığına inanır.
Pozitif belirtilerin tanınması kolaydır, çünkü bunlar normalden belirgin olarak farklıdır. Ancak bu belirtilerden sanrı ve varsanı başka durumlarda da görülebilir. Bunların var olması şizofreni olduğu anlamına gelmez. Örneğin, başka psikiyatrik ve tıbbi hastalıklarda da görülebilir.
Negatif belirtiler:
Düşüncenin fakirleşmesi:
Kimi şizofreni hastalarında düşünme miktar ve içerik olarak azalır. Konuşması basitleşir hatta nadiren konuşur. Konuşsa bile konuşmanın içeriği anlaşılmaz veya içeriksiz konuşur. Bu kişilerin düşünce sürecinde kesintiler ve atlamalar olur.
Duygu ifadesinde donukluk:
Bu hastaların çevresiyle etkileşimi kısıtlıdır. Mutluluklarını, hüzünlerini anlatamazlar ya da uygun bir şekilde anlatamazlar. Bazı şizofreni hastaları kaba, uygunsuz duygu ve hareketler sergileyebilirler.
Toplumdan geri çekilme:
Şizofreni hastaları normal olarak kişiler arası ilişkilerini sürdüremezler. Arkadaşlıklarına devam edemeyebilirler, insanlarla karşılıklı etkileşimi kısa süreli ve yüzeyseldir. Bazı durumlarda hastalar bütün toplumsal ilişkilerini kesebilir.
Enerji ve istenç kaybı:
Hastaların motivasyonları azalır, çalışma veya sosyal aktivitelere katılımı zorlaşır. Günlük işlerini yerine getiremezler. Daha kötü durumdaki hastalar kişisel temizliğini yapamaz ve kendine bakamazlar.
Negatif belirtiler çoğu zaman yanlış bir biçimde kişinin tembel olduğu ya da kasıtlı olarak bu davranışları sergilediği düşünülür. Pozitif belirtilerin eşlik etmediği negatif belirtiler hekimlerin de yanlış yorumlamalarına neden olabilir, hastalık olarak algılanmayabilir.
ŞİZOFRENİ NASIL TANINIR?
Hastalık esas olarak belirtilerle tanınır. Uluslararası olarak tanınan ve kullanılan tanı ölçütlerine uygunluğuna göre şizofreni tanısı konur.
HASTALIĞIN GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?
Genel olarak %1 oranında görülür. Her iki cinste de şizofreni görülme oranı aşağı yukarı aynıdır.
EN SIK HANGİ YAŞLARDA GÖRÜLÜR?
Hastalığın başlangıç yaşı erkeklerde 21-26 yaşlar arası, kadınlarda 25-32 yaşları arasındadır.
ŞİZOFRENİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU MUDUR?
Evet. Ağır yeti kaybına neden olduğu, sık görüldüğü ve hastalıkla mücadele edilebileceği için halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir.
ŞİZOFRENİNİN NEDENLERİ NELERDİR?
Şizofreninin gerçek nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber, bir kişinin hastalık riskini arttıran çok sayıda etken olduğu düşünülmektedir. Bu etkenlerin etkileşimi şizofreninin gelişimini belirler.
KALITIMIN ÖNEMİ VAR MI?
Şizofreni hastasının akrabaları hastalık açısından başkalarına göre daha fazla risk altındadır. Evlat edinilen, şizofreni hastası akrabası olan çocukların artan şizofreni riski hastalığın çevresel nedenlerden ziyade genetik karakterli olduğunu göstermektedir.
Yakın akrabanın şizofreni olması kişi için hastalık riskini 10 kat arttırmaktadır.
Tek yumurta ikizlerinde, her iki kardeşte de hastalık görülme oranı %45’dir.
KALITIM DIŞINDA KALAN DİĞER NEDENLER VAR MIDIR?
Evet vardır:
*Beynin gelişimi sırasında yaşanan bir sorun veya patolojik bir duruma bağlanmaktadır. Bu görüşe göre şizofreni hastalarının beyin gelişiminde bir problem vardır. Özellikle gebelik ve doğum komplikasyonlarının şizofreni riskini 23 kat arttırdığı saptanmıştır. Annenin hamileyken geçirdiği hastalıklar da önemlidir.
*Beyindeki bazı anormallikler: Beyin yapısal görüntülenmesi (beyin tomografisi, MRG) neticesinde bazı hastalarda beyinde birtakım yapısal değişiklikler saptanmışsa da hastada görülmez.
*Dopamin varsayımı: Beyinde hücreler arasındaki iletişimi sağlayan aralıkta dopaminin arttığı saptanmıştır.
ŞİZOFRENİNİN TEDAVİSİ YAPILABİLİR Mİ?
Evet, tedavi yapılabilmektedir. Yakın zamanda yapılan bir çalışma şizofreni hastalarının yaklaşık %20 sinin bütün belirtileri aşabildikleri ve kendi kendine yeterli bir yaşam ile iyi bir toplumsal işleyişe döndüklerini ortaya koymuştur. Bütün belirtilerin kaybolmadığı tedavilerde bile bireyin yaşam kalitesi arttırılabilir.
ŞİZOFRENİ HAKKINDA DİĞER MERAK EDİLEN KONULAR
*Şizofreni hastalarının zeka sorunu var mıdır?
Şizofreni ve zeka geriliği farklı klinik tablolardır. Şizofreni zeka ne düzeyde olursa olsun ortaya çıkabilir. Hastalık yoğunlaşma zayıflığı ve soyut düşünme zorluğuna neden olabilir ancak zekayı bir bütün olarak etkilemez.
*Şizofreni bulaşıcı mıdır?
Hayır, bulaşıcı değildir. Bu korkudan dolayı hasta terk edilmemelidir.
*Bu hastalar sürekli hastanede yatmalı mıdır?
Hastalığın şiddetine göre bazı dönemlerde hastanede yatarak tedavi görmesi gerekebilir.
* Şizofreni hastaları genelde tehlikeli midir?
Hastalığın bazı alt gruplarında tehlikeli davranışlar görülebilir. Özellikle zarar göreceğine dair sarsılmaz düşüncelere sahip hastalarda tehlikeli davranışlara rastlanabilir. Fakat tedaviyle hastalardaki şiddet riski azalır.
*Şizofreni yeni bir hastalık mı?
Şizofreni klasik dönem öncesi kültürlere kadar uzanan bir tarihe sahip bir hastalıktır. Eski Yunan ve Roma’da bazı özelliklerinin tanımlandığı görülmektedir.
*Şizofreniyle karışabilen başka hastalıklar var mı?
Evet var. Bunlar arasında: iki uçlu bozukluğun manik dönemi, şizofreniform bozukluk, madde kullanımının yol açtığı bazı klinik belirtiler, ağır depresyon, kısa psikotik bozukluk, genel tıbbi duruma bağlı olarak gelişen klinik durumlar sayılabilir. Bu hastalıklar süre ve başka belirtilerin iyi gözlenmesiyle şizofreniden ayrılırlar.
*Bazı zamanlar kulağıma uğultu, hışırtı gibi sesler geliyor. Ben şizofreni miyim?
Bu sesler şizofreninin işitsel varsanılarıyla pek örtüşmezler. Hastalıkta daha ziyade konuşan ve yorum yapan başka bir ses vardır. Ayrıca tek başına işitsel varsanı şizofreni tanısı koydurmaz.
*Bazı zamanlar çok ürküyorum, takip edildiğimi düşünüyorum. Ben şizofreni miyim?
Eşlik eden diğer belirtiler önemlidir. Eğer gerçekte takip edilmesinin bir nedeni olmadığına, bunun saçma olduğuna kişi inanıyorsa şizofreni ilk etapta düşünülmez.
*İnsanlarla konuşurken çok çekiniyorum, yüzüm kızarıyor, heyecanlanıyorum, yabancılarla tanışmaktan korkuyorum. Bu toplumsal geri çekilme mi?
Aslında bu tarif edilen şizofreniden ziyade başka bir psikiyatrik hastalığı akla getirmektedir. Şizofrenideki geri çekilmede hastanın kendine ait ayrı bir dünyası vardır. Hastaya göre doğru ve gerçek olan tek hayat bu dünyadadır. Yukarıda bahsedilen şikayetlerde ise sosyal fobiyi düşünmek daha doğru olacaktır.
KULLANILAN İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ NELERDİR?
. Uykuya meyil,
. Hareket sistemi ile ilgili belirtiler: kaslarda sertlik. Parkinson hastalarında görülen titremeler, kas sertliği ve hareketlerin kısıtlanması, huzursuzluk, yerinde duramama,
. Kalp ve damar sistemini etkileyen yan etkiler,
. Antikolinerjik yan etkiler: Tükürük salgısında artma vb.
İLAÇ DIŞI TEDAVİ VAR MI?
Psikososyal tedaviler ek olarak kullanılabilir. Bu müdahaleler içinde psikolojik veya toplumsal yönetim, strateji ve teknikleri ile bilişsel yetersizlik ve diğer sorunları azaltarak veya yok ederek, hastanın toplumla yeniden kaynaşması sağlanabilir. Burada diğer önemli olan nokta hastanın ve yakınlarının hastalık konusunda yeterli düzeyde bilgilendirilmesidir. İlaçlarla birlikte uygulandığında tek başına ilaç kullanımına göre daha iyi sonuç elde edilebilir.
HASTALIĞIN GİDİŞİ NASILDIR?
Şizofreniyle ilgili olarak yapılan çoğu çalışma hastalığın gidişinin değişken olabileceğini, bazı hastaların alevlenmeler ve yatışmalar gösterirken diğer bazı hastaların süreğen (kronik) hasta olarak kaldığını göstermektedir.
GİDİŞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?
*Cinsiyet:Kadınlarda daha iyi gidiş gözlenmektedir.
*Medeni durum:Evli olanlarda daha iyi gidiş görülür.
*Hastalık öncesi uyumun iyi olması, hastalığın ani ortaya çıkışı ve erken tedaviye başlanması iyi sonucu destekler.
*Negatif belirtiler kötü sonucu destekler.
İNTİHAR RİSKİ NEDİR?
Hastalık seyri sırasında %15-20 oranında intihar riski vardır. Öngörülmesi kolay değildir. Genellikle hastalığın ilk üç yılındaki genç erkekler yüksek riskli gruptur.
BU TÜR SORUNLAR İÇİN NEREYE BAŞVURULUR?
Psikiyatri hastaneleri, devlet hastaneleri, üniversite psikiyatri klinikleri, psikiyatrist bulunduran özel hastaneler, özel çalışan psikiyatristler.
Şizofreni, kişinin duygularını kontrol edebilmesini, iletişim kurma yeteneklerini ve gerçeği anlamasını etkileyen bir hastalıktır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Şizofreni, düşünme, algılama ve duygulanım bozuklukları ile ilgilidir. Duygu ve hareketlerin bilindiği ve başkalarıyla paylaşıldığı hissedilir, hayaller kurulur. Algılama çoğunlukla bozulur, sesler doğru algılanmaz. Düşünce karışık hale gelerek konuşmalar anlamsızlaşabilir. Düşünce akışında kesintiler olabilir, hatta düşünce yoldan çıkmış gibi olabilir. Şizofreni belirtileri genel olarak pozitif ve negatif belirtiler şeklinde ikiye ayrılır.
Pozitif Belirtiler:
Hezeyanlar (sanrılar):
Başka hemen herkesin neye inandığına bakılmaksızın sürdürülen ve tersinin geçerli olduğuna ilişkin açık ve tartışmasız kanıtlar getirilmesine karşın değiştirilemeyen yanlış düşüncelerdir. Örneğin kişi kendisinin özel bir güce sahip olduğuna, düşünce ve davranışlarının dışarıdan gelen başka güçlerle kontrol edildiğine veya doğa olaylarını kontrol ettiğine inanabilir.
Varsanılar:
Algılama bozukluğudur. Gerçekte olmayan sesleri veya görüntüleri varmış gibi algılar. Şizofrenide en sık işitsel varsanılara rastlanır. Kişi hayali sesler duyduğunu zanneder hattı bazı zamanlar bu seslerle konuşur. Kimi zaman sesler hastaya nasıl hareket etmesi gerektiğini söyler. Daha az olmak üzere diğer duyu organlarıyla ilgili varsanılar da gözlenebilir. Örneğin, hastanın gerçekte olmayan görüntüler görmesi, kokular duymasıdır. Kişi olağan renk ve şekilleri farklı biçimde algılar.
Davranış Bozukluğu:
Kimi şizofreni hastaları toplum kurallarına uygun olmayan davranışlar sergileyebilir. Garip ve amaçsız hareketler olabilir. Örneğin: herkes içinde soyunmak, tuvalet ihtiyacını gidermek gibi…
Düşünce Bozukluğu:
Kişi ne söylediği ve nasıl söylediği konusunda karmaşa yaşar. Ne söylediğini izlemek zordur, bir konudan ötekine atlar. Düşünce sürecinde kesintiler olabilir, sadece konuşan kişi için anlamlıdır. Kimi durumlarda düşüncelerinin çalındığına ya da kendi düşüncelerinin bir yabancı tarafından kontrol altına alındığına inanır.
Pozitif belirtilerin tanınması kolaydır, çünkü bunlar normalden belirgin olarak farklıdır. Ancak bu belirtilerden sanrı ve varsanı başka durumlarda da görülebilir. Bunların var olması şizofreni olduğu anlamına gelmez. Örneğin, başka psikiyatrik ve tıbbi hastalıklarda da görülebilir.
Negatif belirtiler:
Düşüncenin fakirleşmesi:
Kimi şizofreni hastalarında düşünme miktar ve içerik olarak azalır. Konuşması basitleşir hatta nadiren konuşur. Konuşsa bile konuşmanın içeriği anlaşılmaz veya içeriksiz konuşur. Bu kişilerin düşünce sürecinde kesintiler ve atlamalar olur.
Duygu ifadesinde donukluk:
Bu hastaların çevresiyle etkileşimi kısıtlıdır. Mutluluklarını, hüzünlerini anlatamazlar ya da uygun bir şekilde anlatamazlar. Bazı şizofreni hastaları kaba, uygunsuz duygu ve hareketler sergileyebilirler.
Toplumdan geri çekilme:
Şizofreni hastaları normal olarak kişiler arası ilişkilerini sürdüremezler. Arkadaşlıklarına devam edemeyebilirler, insanlarla karşılıklı etkileşimi kısa süreli ve yüzeyseldir. Bazı durumlarda hastalar bütün toplumsal ilişkilerini kesebilir.
Enerji ve istenç kaybı:
Hastaların motivasyonları azalır, çalışma veya sosyal aktivitelere katılımı zorlaşır. Günlük işlerini yerine getiremezler. Daha kötü durumdaki hastalar kişisel temizliğini yapamaz ve kendine bakamazlar.
Negatif belirtiler çoğu zaman yanlış bir biçimde kişinin tembel olduğu ya da kasıtlı olarak bu davranışları sergilediği düşünülür. Pozitif belirtilerin eşlik etmediği negatif belirtiler hekimlerin de yanlış yorumlamalarına neden olabilir, hastalık olarak algılanmayabilir.
ŞİZOFRENİ NASIL TANINIR?
Hastalık esas olarak belirtilerle tanınır. Uluslararası olarak tanınan ve kullanılan tanı ölçütlerine uygunluğuna göre şizofreni tanısı konur.
HASTALIĞIN GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?
Genel olarak %1 oranında görülür. Her iki cinste de şizofreni görülme oranı aşağı yukarı aynıdır.
EN SIK HANGİ YAŞLARDA GÖRÜLÜR?
Hastalığın başlangıç yaşı erkeklerde 21-26 yaşlar arası, kadınlarda 25-32 yaşları arasındadır.
ŞİZOFRENİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU MUDUR?
Evet. Ağır yeti kaybına neden olduğu, sık görüldüğü ve hastalıkla mücadele edilebileceği için halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir.
ŞİZOFRENİNİN NEDENLERİ NELERDİR?
Şizofreninin gerçek nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber, bir kişinin hastalık riskini arttıran çok sayıda etken olduğu düşünülmektedir. Bu etkenlerin etkileşimi şizofreninin gelişimini belirler.
KALITIMIN ÖNEMİ VAR MI?
Şizofreni hastasının akrabaları hastalık açısından başkalarına göre daha fazla risk altındadır. Evlat edinilen, şizofreni hastası akrabası olan çocukların artan şizofreni riski hastalığın çevresel nedenlerden ziyade genetik karakterli olduğunu göstermektedir.
Yakın akrabanın şizofreni olması kişi için hastalık riskini 10 kat arttırmaktadır.
Tek yumurta ikizlerinde, her iki kardeşte de hastalık görülme oranı %45’dir.
KALITIM DIŞINDA KALAN DİĞER NEDENLER VAR MIDIR?
Evet vardır:
*Beynin gelişimi sırasında yaşanan bir sorun veya patolojik bir duruma bağlanmaktadır. Bu görüşe göre şizofreni hastalarının beyin gelişiminde bir problem vardır. Özellikle gebelik ve doğum komplikasyonlarının şizofreni riskini 23 kat arttırdığı saptanmıştır. Annenin hamileyken geçirdiği hastalıklar da önemlidir.
*Beyindeki bazı anormallikler: Beyin yapısal görüntülenmesi (beyin tomografisi, MRG) neticesinde bazı hastalarda beyinde birtakım yapısal değişiklikler saptanmışsa da hastada görülmez.
*Dopamin varsayımı: Beyinde hücreler arasındaki iletişimi sağlayan aralıkta dopaminin arttığı saptanmıştır.
ŞİZOFRENİNİN TEDAVİSİ YAPILABİLİR Mİ?
Evet, tedavi yapılabilmektedir. Yakın zamanda yapılan bir çalışma şizofreni hastalarının yaklaşık %20 sinin bütün belirtileri aşabildikleri ve kendi kendine yeterli bir yaşam ile iyi bir toplumsal işleyişe döndüklerini ortaya koymuştur. Bütün belirtilerin kaybolmadığı tedavilerde bile bireyin yaşam kalitesi arttırılabilir.
ŞİZOFRENİ HAKKINDA DİĞER MERAK EDİLEN KONULAR
*Şizofreni hastalarının zeka sorunu var mıdır?
Şizofreni ve zeka geriliği farklı klinik tablolardır. Şizofreni zeka ne düzeyde olursa olsun ortaya çıkabilir. Hastalık yoğunlaşma zayıflığı ve soyut düşünme zorluğuna neden olabilir ancak zekayı bir bütün olarak etkilemez.
*Şizofreni bulaşıcı mıdır?
Hayır, bulaşıcı değildir. Bu korkudan dolayı hasta terk edilmemelidir.
*Bu hastalar sürekli hastanede yatmalı mıdır?
Hastalığın şiddetine göre bazı dönemlerde hastanede yatarak tedavi görmesi gerekebilir.
* Şizofreni hastaları genelde tehlikeli midir?
Hastalığın bazı alt gruplarında tehlikeli davranışlar görülebilir. Özellikle zarar göreceğine dair sarsılmaz düşüncelere sahip hastalarda tehlikeli davranışlara rastlanabilir. Fakat tedaviyle hastalardaki şiddet riski azalır.
*Şizofreni yeni bir hastalık mı?
Şizofreni klasik dönem öncesi kültürlere kadar uzanan bir tarihe sahip bir hastalıktır. Eski Yunan ve Roma’da bazı özelliklerinin tanımlandığı görülmektedir.
*Şizofreniyle karışabilen başka hastalıklar var mı?
Evet var. Bunlar arasında: iki uçlu bozukluğun manik dönemi, şizofreniform bozukluk, madde kullanımının yol açtığı bazı klinik belirtiler, ağır depresyon, kısa psikotik bozukluk, genel tıbbi duruma bağlı olarak gelişen klinik durumlar sayılabilir. Bu hastalıklar süre ve başka belirtilerin iyi gözlenmesiyle şizofreniden ayrılırlar.
*Bazı zamanlar kulağıma uğultu, hışırtı gibi sesler geliyor. Ben şizofreni miyim?
Bu sesler şizofreninin işitsel varsanılarıyla pek örtüşmezler. Hastalıkta daha ziyade konuşan ve yorum yapan başka bir ses vardır. Ayrıca tek başına işitsel varsanı şizofreni tanısı koydurmaz.
*Bazı zamanlar çok ürküyorum, takip edildiğimi düşünüyorum. Ben şizofreni miyim?
Eşlik eden diğer belirtiler önemlidir. Eğer gerçekte takip edilmesinin bir nedeni olmadığına, bunun saçma olduğuna kişi inanıyorsa şizofreni ilk etapta düşünülmez.
*İnsanlarla konuşurken çok çekiniyorum, yüzüm kızarıyor, heyecanlanıyorum, yabancılarla tanışmaktan korkuyorum. Bu toplumsal geri çekilme mi?
Aslında bu tarif edilen şizofreniden ziyade başka bir psikiyatrik hastalığı akla getirmektedir. Şizofrenideki geri çekilmede hastanın kendine ait ayrı bir dünyası vardır. Hastaya göre doğru ve gerçek olan tek hayat bu dünyadadır. Yukarıda bahsedilen şikayetlerde ise sosyal fobiyi düşünmek daha doğru olacaktır.
KULLANILAN İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ NELERDİR?
. Uykuya meyil,
. Hareket sistemi ile ilgili belirtiler: kaslarda sertlik. Parkinson hastalarında görülen titremeler, kas sertliği ve hareketlerin kısıtlanması, huzursuzluk, yerinde duramama,
. Kalp ve damar sistemini etkileyen yan etkiler,
. Antikolinerjik yan etkiler: Tükürük salgısında artma vb.
İLAÇ DIŞI TEDAVİ VAR MI?
Psikososyal tedaviler ek olarak kullanılabilir. Bu müdahaleler içinde psikolojik veya toplumsal yönetim, strateji ve teknikleri ile bilişsel yetersizlik ve diğer sorunları azaltarak veya yok ederek, hastanın toplumla yeniden kaynaşması sağlanabilir. Burada diğer önemli olan nokta hastanın ve yakınlarının hastalık konusunda yeterli düzeyde bilgilendirilmesidir. İlaçlarla birlikte uygulandığında tek başına ilaç kullanımına göre daha iyi sonuç elde edilebilir.
HASTALIĞIN GİDİŞİ NASILDIR?
Şizofreniyle ilgili olarak yapılan çoğu çalışma hastalığın gidişinin değişken olabileceğini, bazı hastaların alevlenmeler ve yatışmalar gösterirken diğer bazı hastaların süreğen (kronik) hasta olarak kaldığını göstermektedir.
GİDİŞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?
*Cinsiyet:Kadınlarda daha iyi gidiş gözlenmektedir.
*Medeni durum:Evli olanlarda daha iyi gidiş görülür.
*Hastalık öncesi uyumun iyi olması, hastalığın ani ortaya çıkışı ve erken tedaviye başlanması iyi sonucu destekler.
*Negatif belirtiler kötü sonucu destekler.
İNTİHAR RİSKİ NEDİR?
Hastalık seyri sırasında %15-20 oranında intihar riski vardır. Öngörülmesi kolay değildir. Genellikle hastalığın ilk üç yılındaki genç erkekler yüksek riskli gruptur.
BU TÜR SORUNLAR İÇİN NEREYE BAŞVURULUR?
Psikiyatri hastaneleri, devlet hastaneleri, üniversite psikiyatri klinikleri, psikiyatrist bulunduran özel hastaneler, özel çalışan psikiyatristler.