Soğuk Algınlığı Nasıl Tedavi Edilir - Soğuk Algınlığı Tedavisi
Soğuk havalar yüzünden kış mevsiminde kolaylıkla hasta olabiliyoruz. Çoğu kez bu hastalıkları doktora gitmeden evde tedavi edebiliyoruz, tabii nasıl tedavi edeceğimizi bildiğimiz takdirde…
En sık ani ısı değişimlerinin olduğu mevsim geçişlerinde ve kış aylarında yaşanılan soğuk algınlığı, en fazla bir hafta veya on gün içinde, tedavi edilmesine gerek duyulmadan, kendiliğinden geçebiliyor. Ancak dikkatli olunmazsa, hastalık ilerleyebiliyor ve bunun sonucunda sinüzit, orta kulak iltihabı ve zatürree gibi ağır tablolara neden olabiliyor. Aslında soğuk algınlığını yakından tanıyıp, süreçlerini adım adım bildiğiniz takdirde önlem almak hiç de zor değil. Medikal Park Göztepe Hastanesi'nden Enfeksiyon Hastalıktarı Uzmanı Dr. Mesut Yılmaz ile İstanbul Şafak Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Derya Demirel Söğüt, soğuk algınlığını 5 aşamaya böldüler ve her aşamada nasıl bir korunma yöntemi izlemeniz gerektiğini tek tek anlattılar...
1. AŞAMA
Bağışıklık sistemi zayıflıyor
Kendimizi hala sağlıklı hissediyoruz. Ancak işin gerçeği şu ki, kış günlerinde güneş ışınlarından daha az faydalanabildiğimiz için bağışıklık sistemimiz gücünü yitirmeye başlıyor ve yaz mevsiminde olduğu kadar güç gösterisinde bulunamıyor.
Ne yapabilirsiniz? Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için C vitamininden zengin besinleri, günde en az 2 kez birer porsiyon, hatta daha fazla tüketin. Domates de içeriğindeki likopen sayesinde bağışıklık sisteminin virüslerle savaşmasına yardımcı oluyor. Bu nedenle günde bir bardak domates suyu için: 100 ml domates suyunu 1 adet greyfurt suyu ile karıştırın. Limon suyu, ketçap ve karabiber ile tatlandırın. Bezelyenin içinde bolca bulunan bakır ve susam ile kabak çekirdeğinde yer alan demir de bağışıklık sisteminizin güçlenmesine katkıda bulunuyor. A vitamininden zengin patates veya kayısı da burun mukozasını virüslere karşı koruyabilecek etkiye sahip. Bu etkileri nedeniyle de soframızda her zaman bulunmayı hak ediyorlar.
2. AŞAMA
Virüsler yuva yapıyor
Bazen, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için aldığımız her türlü önlemlere rağmen virüsler burun mukozasına sızabiliyor ve buradaki hücrelerin programını bozmaya başlıyor. Virüsler hücreleri zapt edip, orada milyonlarca ürüyor. İşte bu dönemde oluşan hafif titreme ve burunda kaşıntı hissi, bize soğuk algınlığına yakalanacağımızın ilk işaretlerini veriyor.
Ne yapabilirsiniz? İçeriğinde bulunan pek çok madde sayesinde virüslerle savaşarak soğuk algınlığına iyi gelen meyan kökünün gücünden faydalanın. Bu şifalı bitkiyi kapsül şeklinde veya sıvı halde, örneğin çay olarak tüketebilirsiniz. Ancak günde 2 fincandan fazla da tüketmeyin. Soğuk ayaklar, akyuvarlar olarak adlandırılan ve vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan beyaz kan hücrelerinin virüslerin merkezine ulaşmalarını önlerler. Bu nedenle kalın yünlü çoraplar giyerek ayaklarınızı sıcak tutun. Bağışıklık sisteminizin virüslerle savaşabilmesi için eşofmanlarınızı giyin, başınızın üzerine yünlü bir şapka geçirin. Bacaklarınızı, içinde sıcak su bulunan leğenin içine daldırın. Sırtınıza, sıcak su torbası yerleştirin. Balla karıştırdığınız ıhlamur çayını da afiyetle için. Yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra yatağa uzanarak dinlenin. Virüslerin boğazınızdan temizlenmesi için günde 3-4 kez gargara yapmayı da ihmal etmeyin
3. AŞAMA
Vücut kendini virüslere karşı savunuyor
Bu aşamada virüs burun mukozasında hasara yol açıyor ve bunu da size sanki minik iğneler batırıyormuş gibi hissettiriyor. Bağışıklık sistemimiz bu aşamada virüsleri vücuttan dışarı atmak için çalışıyor, bunun sonucunda da burun akıntısı, hapşırık ve öksürük gibi sorunlar başlıyor.
Ne yapabilirsiniz? Bağışıklık sisteminizin virüslere karşı açtığı savaşı kazanması için ona yardım edin. Bunun için de tüm randevularınızı iptal edip evinizde dinlenin. Mümkünse işyerinizden bir veya iki gün izin alın. Gevşeme egzersizi de bağışıklık sisteminize destek olacak: Sırtüstü uzanın, bacaklarınızı hafifçe her iki yana doğru açın. Kollarınızı vücudunuzdan uzaklaştırın ve avuçlarınızı yukarıya doğru uzatın. Vücudunuzun tüm bölümlerini aşağıdan yukarıya doğru gerin ve bu pozisyonda 5 saniye boyunca kaldıktan sonra gevşeyin.
4. AŞAMA
Tüm cephede savaş açılıyor
Virüsün girdiği hücreye ait proteinlerin kullanılmasıyla oluşan binlerce virüs, ölmüş hücreleri terk ederek başka mukoza hücrelerine saldırıyorlar. Kuluçka devresinden sonra soğuk algınlığı kendini; aksırık, baş ağrısı, yutkunma güçlüğü, boğaz kuruması, eklem ağrısı, öksürük ve göz sulanması gibi çeşitli belirtilerle gösteriyor.
Ne yapabilirsiniz? Soğuk veya sıcak terapi eklem ağrılarınızın hafiflemesine yardımcı olabilir. Mentol, okaliptüs veya kekik yağından oluşan banyo kürü de enerji kazanmanıza katkıda bulunabilir. Bunun için, küveti 38,5 derece sıcaklıktaki suyla doldurun. İçine 34 damla aroma yağı damlatın. Küvetin içine girerek 10 dakika boyunca dinlenin. Soğuk terapiyi tercih ediyorsanız, sirkeli sudan faydalanabilirsiniz: Keten bezini, içine sirke eklediğiniz soğuk suya daldırın. Ardından bu bezle yarım saat boyunca ağrıyan bölgelere kompres yapın.
E vitamini içeren merhem de, cildinize günde iki kez sürdüğünüz takdirde, kızaran burnunuza iyi gelecektir. Ayrıca tıpkı Taylandlılar gibi beslenmeye de özen gösterin: Sarımsak, içeriğinde bolca bulunan kükürt ile vücudunuzu koruyor, zencefil ve kırmızı biberle tatlandırılmış yemekler de terlemenizi sağla***** virüslerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. Bu besinlerin içeriklerindeki "capsaicin" maddesi de burun mukozasının sakinleşmesine katkı sağlıyor. Bunların yanı sıra, nemlendiriciler ve su buharı kullanarak, bulunduğunuz çevrenin nemini artırın. Çünkü nem tıkalı göğsün açılmasına yardım eder. Boğaz ağrılarını azaltmak için de ılık, tuzlu su ile gargara yapmanızda fayda var.
5. AŞAMA
Nezle ve öksürük ıstırap veriyor
Son aşamada bağışıklık sistemi tüm gücüyle harekete geçtiği için alt solunum yolundaki balgam üretimi en yüksek noktaya ulaşıyor. Halsizlik, titreme, baş ve kas ağrıları gibi genel belirtilere bazen 38°C'yi geçen ateş eşlik edebiliyor. Bu aşamada solunum yollarında örselenmeye bağlı olarak göğüste yanma hissi ve kuru öksürüğe de yol açabiliyor.
Ne yapabilirsiniz? Kuşburnu içeriğindeki zengin C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi öksürüğe de iyi geliyor. Siz iyisi mi bu dönemde günde iki fincan kuşburnu çayı için. Burun mukozasını yumuşatmak, drenajı sağlamak ve kaybolan sıvıyı tekrar kazanmak için günde en az 8 bardak sıvı almayı da ihmal etmeyin. Kağıt mendilinizi de sadece bir kez kullanın. Çünkü, üzerinde yaklaşık 30 saniye içerisinde ortalama 15 bin mikrop biriktiği için mendil enfeksiyon oluşumuna adeta zemin hazırlıyor. En önemlisi de doktorunuza danışmadan eczaneden gelişi güzel antibiyotik almayın. Unutmayın ki bu durumda virüsler daha da güçlenebilir.
Soğuk havalar yüzünden kış mevsiminde kolaylıkla hasta olabiliyoruz. Çoğu kez bu hastalıkları doktora gitmeden evde tedavi edebiliyoruz, tabii nasıl tedavi edeceğimizi bildiğimiz takdirde…
En sık ani ısı değişimlerinin olduğu mevsim geçişlerinde ve kış aylarında yaşanılan soğuk algınlığı, en fazla bir hafta veya on gün içinde, tedavi edilmesine gerek duyulmadan, kendiliğinden geçebiliyor. Ancak dikkatli olunmazsa, hastalık ilerleyebiliyor ve bunun sonucunda sinüzit, orta kulak iltihabı ve zatürree gibi ağır tablolara neden olabiliyor. Aslında soğuk algınlığını yakından tanıyıp, süreçlerini adım adım bildiğiniz takdirde önlem almak hiç de zor değil. Medikal Park Göztepe Hastanesi'nden Enfeksiyon Hastalıktarı Uzmanı Dr. Mesut Yılmaz ile İstanbul Şafak Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Derya Demirel Söğüt, soğuk algınlığını 5 aşamaya böldüler ve her aşamada nasıl bir korunma yöntemi izlemeniz gerektiğini tek tek anlattılar...
1. AŞAMA
Bağışıklık sistemi zayıflıyor
Kendimizi hala sağlıklı hissediyoruz. Ancak işin gerçeği şu ki, kış günlerinde güneş ışınlarından daha az faydalanabildiğimiz için bağışıklık sistemimiz gücünü yitirmeye başlıyor ve yaz mevsiminde olduğu kadar güç gösterisinde bulunamıyor.
Ne yapabilirsiniz? Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için C vitamininden zengin besinleri, günde en az 2 kez birer porsiyon, hatta daha fazla tüketin. Domates de içeriğindeki likopen sayesinde bağışıklık sisteminin virüslerle savaşmasına yardımcı oluyor. Bu nedenle günde bir bardak domates suyu için: 100 ml domates suyunu 1 adet greyfurt suyu ile karıştırın. Limon suyu, ketçap ve karabiber ile tatlandırın. Bezelyenin içinde bolca bulunan bakır ve susam ile kabak çekirdeğinde yer alan demir de bağışıklık sisteminizin güçlenmesine katkıda bulunuyor. A vitamininden zengin patates veya kayısı da burun mukozasını virüslere karşı koruyabilecek etkiye sahip. Bu etkileri nedeniyle de soframızda her zaman bulunmayı hak ediyorlar.
2. AŞAMA
Virüsler yuva yapıyor
Bazen, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için aldığımız her türlü önlemlere rağmen virüsler burun mukozasına sızabiliyor ve buradaki hücrelerin programını bozmaya başlıyor. Virüsler hücreleri zapt edip, orada milyonlarca ürüyor. İşte bu dönemde oluşan hafif titreme ve burunda kaşıntı hissi, bize soğuk algınlığına yakalanacağımızın ilk işaretlerini veriyor.
Ne yapabilirsiniz? İçeriğinde bulunan pek çok madde sayesinde virüslerle savaşarak soğuk algınlığına iyi gelen meyan kökünün gücünden faydalanın. Bu şifalı bitkiyi kapsül şeklinde veya sıvı halde, örneğin çay olarak tüketebilirsiniz. Ancak günde 2 fincandan fazla da tüketmeyin. Soğuk ayaklar, akyuvarlar olarak adlandırılan ve vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan beyaz kan hücrelerinin virüslerin merkezine ulaşmalarını önlerler. Bu nedenle kalın yünlü çoraplar giyerek ayaklarınızı sıcak tutun. Bağışıklık sisteminizin virüslerle savaşabilmesi için eşofmanlarınızı giyin, başınızın üzerine yünlü bir şapka geçirin. Bacaklarınızı, içinde sıcak su bulunan leğenin içine daldırın. Sırtınıza, sıcak su torbası yerleştirin. Balla karıştırdığınız ıhlamur çayını da afiyetle için. Yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra yatağa uzanarak dinlenin. Virüslerin boğazınızdan temizlenmesi için günde 3-4 kez gargara yapmayı da ihmal etmeyin
3. AŞAMA
Vücut kendini virüslere karşı savunuyor
Bu aşamada virüs burun mukozasında hasara yol açıyor ve bunu da size sanki minik iğneler batırıyormuş gibi hissettiriyor. Bağışıklık sistemimiz bu aşamada virüsleri vücuttan dışarı atmak için çalışıyor, bunun sonucunda da burun akıntısı, hapşırık ve öksürük gibi sorunlar başlıyor.
Ne yapabilirsiniz? Bağışıklık sisteminizin virüslere karşı açtığı savaşı kazanması için ona yardım edin. Bunun için de tüm randevularınızı iptal edip evinizde dinlenin. Mümkünse işyerinizden bir veya iki gün izin alın. Gevşeme egzersizi de bağışıklık sisteminize destek olacak: Sırtüstü uzanın, bacaklarınızı hafifçe her iki yana doğru açın. Kollarınızı vücudunuzdan uzaklaştırın ve avuçlarınızı yukarıya doğru uzatın. Vücudunuzun tüm bölümlerini aşağıdan yukarıya doğru gerin ve bu pozisyonda 5 saniye boyunca kaldıktan sonra gevşeyin.
4. AŞAMA
Tüm cephede savaş açılıyor
Virüsün girdiği hücreye ait proteinlerin kullanılmasıyla oluşan binlerce virüs, ölmüş hücreleri terk ederek başka mukoza hücrelerine saldırıyorlar. Kuluçka devresinden sonra soğuk algınlığı kendini; aksırık, baş ağrısı, yutkunma güçlüğü, boğaz kuruması, eklem ağrısı, öksürük ve göz sulanması gibi çeşitli belirtilerle gösteriyor.
Ne yapabilirsiniz? Soğuk veya sıcak terapi eklem ağrılarınızın hafiflemesine yardımcı olabilir. Mentol, okaliptüs veya kekik yağından oluşan banyo kürü de enerji kazanmanıza katkıda bulunabilir. Bunun için, küveti 38,5 derece sıcaklıktaki suyla doldurun. İçine 34 damla aroma yağı damlatın. Küvetin içine girerek 10 dakika boyunca dinlenin. Soğuk terapiyi tercih ediyorsanız, sirkeli sudan faydalanabilirsiniz: Keten bezini, içine sirke eklediğiniz soğuk suya daldırın. Ardından bu bezle yarım saat boyunca ağrıyan bölgelere kompres yapın.
E vitamini içeren merhem de, cildinize günde iki kez sürdüğünüz takdirde, kızaran burnunuza iyi gelecektir. Ayrıca tıpkı Taylandlılar gibi beslenmeye de özen gösterin: Sarımsak, içeriğinde bolca bulunan kükürt ile vücudunuzu koruyor, zencefil ve kırmızı biberle tatlandırılmış yemekler de terlemenizi sağla***** virüslerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. Bu besinlerin içeriklerindeki "capsaicin" maddesi de burun mukozasının sakinleşmesine katkı sağlıyor. Bunların yanı sıra, nemlendiriciler ve su buharı kullanarak, bulunduğunuz çevrenin nemini artırın. Çünkü nem tıkalı göğsün açılmasına yardım eder. Boğaz ağrılarını azaltmak için de ılık, tuzlu su ile gargara yapmanızda fayda var.
5. AŞAMA
Nezle ve öksürük ıstırap veriyor
Son aşamada bağışıklık sistemi tüm gücüyle harekete geçtiği için alt solunum yolundaki balgam üretimi en yüksek noktaya ulaşıyor. Halsizlik, titreme, baş ve kas ağrıları gibi genel belirtilere bazen 38°C'yi geçen ateş eşlik edebiliyor. Bu aşamada solunum yollarında örselenmeye bağlı olarak göğüste yanma hissi ve kuru öksürüğe de yol açabiliyor.
Ne yapabilirsiniz? Kuşburnu içeriğindeki zengin C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi öksürüğe de iyi geliyor. Siz iyisi mi bu dönemde günde iki fincan kuşburnu çayı için. Burun mukozasını yumuşatmak, drenajı sağlamak ve kaybolan sıvıyı tekrar kazanmak için günde en az 8 bardak sıvı almayı da ihmal etmeyin. Kağıt mendilinizi de sadece bir kez kullanın. Çünkü, üzerinde yaklaşık 30 saniye içerisinde ortalama 15 bin mikrop biriktiği için mendil enfeksiyon oluşumuna adeta zemin hazırlıyor. En önemlisi de doktorunuza danışmadan eczaneden gelişi güzel antibiyotik almayın. Unutmayın ki bu durumda virüsler daha da güçlenebilir.