imagessogukalginliginadikkatedin5afed84e73f93
Soğuk Algınlığı Belirtileri, Soğuk Algınlığına Tedavisi, Soğuk Algınlığına Dikkat
Universal Camlıca Hastanesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akca, ust solunum yolu hastalıkları, dikkat edilmesi gerekenler ve doğru tedavi yontemleri hakkında bilgiler verdi
Sonbaharla birlikte ozellikle okul cocuklarının kalabalık olduğu yerlerde ust solunum yolu hastalıkları da daha sık goruluyor Coğu zaman da soğuk algınlığı griple karıştırılıyor Halbuki ikisi farklı virus mikroplarıyla oluşan, farklı fakat benzer belirtileri olan hastalıklardır
“Gırtlakta bulunan ses tellerimizi sınır olarak alacak olursak, bu bolgenin altı, alt solunum yollarını teşkil eder, ust kısım ise ust solunum yollarını kapsar Buraya acılan sinusler ve orta kulak boşluğu ile birlikte yutak, bademcikler ve geniz dokusu hep bu bolge sınırları icindedir İşte bu bolgenin ceşitli mikroorganizmalar virus veya bakteri vs ile meydana gelen hastalıklarına ust solunum yolu enfeksiyonları diyoruz ki en sık nedeni virus dediğimiz mikroplar, daha az sıklıkla cocuklarda sık duyulan beta bakterisi gibi bakterilerdir Akut yani birdenbire oluşan soğuk algınlığı veya halk dilinde nezle, grip, bademcik ve yutak enfeksiyonu, sinuzit, kulak iltihabı gibi hastalıkları guz mevsiminden itibaren sık gormekteyiz
Coğu zaman soğuk algınlığı tablosunun gercek griple karıştırıldığına dikkat ceken Dr Asuman Akca bunların farklı virus mikropları ile meydana gelen, farklı ama bazıları benzer belirtileri olan iki hastalık olduğunu belirtiyor Akca, soğuk algınlığı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Soğuk algınlığına neden olabilecek yaklaşık 200 ayrı virus mevcuttur ancak bunlar icinde en sık rhinovirusler soğuk algınlığına neden olur (nadiren bazı bakteriler de aynı tabloyu ortaya cıkarabilirler) Rhinovirusler akut bir şekilde en sık sonbahar ve kış aylarında cocukları oldukca sık (bir kış sezonunda 5 8 kez) hastalandırır Hatta ust solunum yolu enfeksiyonu denince hep bu tablo akla gelir cunku en sık gorulen akut solunum yolu hastalığı budur Sıklıkla burun tıkanıklığı, burunda sulu şeffaf akıntı, hapşırık, bazen hafif ateş boğazda yanma ve oksuruk gibi bulgularla başlar Sağlıklı olan ve alta yatan bir hastalığın bulunmadığı cocuklarda soğuk algınlığı genellikle problemsiz seyreder, ancak kucuk bebekler burun tıkanıklığı nedeniyle huzursuzdur Beslenme bozulur, hatta nadiren solunum sıkıntısı gorulebilir Buna hastalık nedeniyle iştahsızlık ve geceleri uyuyamama da eklenince annelerin de huzuru kacar 3 4 gun sonra burun akıntısı koyulaşır
Soğuk algınlığında gereksiz antibiyotik kullanmamak gerekir
Universal Camlıca Hastanesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akca, soğuk algınlığı durumlarında gerek gorulmedikce antibiyotik kullanılmaması gerektiğini ozellikle belirterek şunları soyledi:
“Soğuk algınlığında ateş varsa genellikle uc gunde duşer, ozel bir tedavi gerektirmeden bir haftada iyileşme oranı cok yuksektir Nadiren bazı bronşial aşırı duyarlılığı olan, alerjik ve hassas cocuklarda hışıltılı oksuruğe neden olarak astım gibi bir tablo oluşturabilirse de, bu durum cok sık gorulmez (Halk arasında ‘nezlesi goğsune indi ’, tabiri bu durumu iyi yansıtmaktadır) Uc gun sonra tekrar ateş olursa kulak iltihabı, bronşit, zaturree gibi durumlar aranır, bu tur komplikasyonlar olmadıkca antibiyotiklerin nezlede asla yeri yoktur Gereksiz antibiyotik kullanımı hem direncli bakterilerin oluşmasına neden olacak hem de komplikasyonları oluşmadan onlemek gibi bir durum yaratmayacaktır Gereksiz ilac kullanımının milli servet kaybı ve cocuğun vucuduna olan yan etkileri ve bağırsak, yutak gibi yerlerde bulunan cok faydalı probiyotik bakterileri yok etme gibi olumsuz durumlara yol actığı da akıldan cıkarılmamalıdır Koyulaşan burun akıntıları ve oksuruk telaşa ve yine antibiyotiğe başvurmak gibi bir hataya yol acabilmektedir 7 10 gunden fazla suren koyu akıntı, 10 gunden fazla ve artan oksuruk ve ateşin tekrarlaması durumunda ancak doktor antibiyotik başlayacaktır Tedavide burun acıklığını sağlamak amacıyla serum fizyolojikli damlalar cok abartmadan ve beslenmeden 15 20 dakika once kullanılabilir, alınan sıvıyı artırmak, ateş varsa ateş duşurucu kullanmak yeterli olur Ev ortamında sigara icilmemeli, odanın nemi uygun olmalıdır
“Grip, soğuk algınlığı ile karıştırılmamalı
Universal Camlıca Hastanesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akca, gribin de soğuk algınlığı gibi başladığını belirterek, iki hastalık arasındaki farklılıkları belirginleştirmek amacıyla şu bilgileri verdi:
Grip, tıp dilindeki adıyla influenza, influenza viruslerince oluşturulur, ust solunum yollarında başlayıp, ozellikle yuksek risk gruplarında (akciğer hastaları, astım, muzmin bronşit ve kalp rahatsızlığı olan hastalar, muzmin bobrek hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, AIDS, kanser, organ nakli yapılmış kişiler, şeker hastaları, uc ayın ustundeki gebeler, altı ayın ustundeki bebekler, yuksek riskli hastalarla temasta olan kişiler) daha sık olmak uzere alt solunum yollarını da hastalandırarak bronşit ve zaturre yapabilir Toplumsal ve bazen kıtalar arası salgınlara neden olabilen bir hastalıktır Soğuk algınlığı gibi akut başlar ama yuksek ateş, baş ağrısı ,belirgin bir yorgunluk hissi, uşume, titreme, en tipik ozelliklerinden biri olan yaygın kas ağrıları ve gittikce artan oksuruk gibi bulgularla seyreden cok daha ağır bir tablodur
Soğuk algınlığından farklı olarak aşısı olan bir hastalıktır En sıklıkla a ve b tipi influenza virusleri tabloyu meydana getirir Kalabalık yaşam (kışla, kreş, okul, iş merkezleri, hastane ve sağlık birimleri gibi) bulaşmayı hem kolaylaştırır hem de arttırır
“Gripten korunma ve tedavi konusunda bilinclenmek onemli
Riskli gruplar ve sağlık calışanlarının mevsimlik grip aşısı olmaları, gribe karşı korunmak acısından onem taşıyor Aşı icin en uygun zaman ise Eylul –Ekim ayları Hastalık enfeksiyonu alan kişilerden solunum yolu ve direkt temasla gecer ve kulucka suresi 2 3 gundur Coğu zaman yatak istirahatine gerek duyulur, bu da iş gucu kaybı ve okul devamsızlığına neden olur Yine soğuk algınlığından farklı olarak hastalık seyri esnasında sinuzit, kulak iltihabı, zaturre ve bronşit gibi komplikasyonlar daha cok gorulebilir ve ayakta değil genellikle yatarak atlatılır Sağlıklı kişilerde bir haftada gecirilir Soğuk algınlığı gibi, viral bir hastalık olduğundan bunda da gerekmedikce antibiyotik kullanılmaz
Yatak istirahati ve bol sıvı, taze meyve ve uygun besin desteği, gerektiğinde doktor tarafından onerilmişse oksuruk ilacları, ateş varsa ateş duşuruculer, gercekten gerekli ise ve komplikasyon varsa hekim tavsiyesi ile uygun antibiyotikler gibi ilaclar kullanılabilir Her iki hastalık da bir kış sezonu boyunca sık gorulebilir ve ozellikle soğuk algınlığı birden fazla kez gecirilebilir Cunku ikisi de kalıcı bir bağışıklık oluşturmaz Bulaşmayı onlemek icin el yıkamaya ozen gostermek etkili bir yontemdir Bebekleri en az bir yıl anne sutu ile beslemek, odaları sık havalandırmak, sigaraya asla izin vermemek, yaz aylarında cocukların deniz ve guneşten azami faydalanmasını sağlamak, Omega 3 desteği (balık yağı), kefir, doğal ve katkısız beslenme ve yetişkin cocuklara spor yaptırmak gibi onlemler, her iki hastalıktan korunmayı ya da cok hafif atlatmayı mumkun kılabilir
Soğuk Algınlığı Belirtileri, Soğuk Algınlığına Tedavisi, Soğuk Algınlığına Dikkat
Universal Camlıca Hastanesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akca, ust solunum yolu hastalıkları, dikkat edilmesi gerekenler ve doğru tedavi yontemleri hakkında bilgiler verdi
Sonbaharla birlikte ozellikle okul cocuklarının kalabalık olduğu yerlerde ust solunum yolu hastalıkları da daha sık goruluyor Coğu zaman da soğuk algınlığı griple karıştırılıyor Halbuki ikisi farklı virus mikroplarıyla oluşan, farklı fakat benzer belirtileri olan hastalıklardır
“Gırtlakta bulunan ses tellerimizi sınır olarak alacak olursak, bu bolgenin altı, alt solunum yollarını teşkil eder, ust kısım ise ust solunum yollarını kapsar Buraya acılan sinusler ve orta kulak boşluğu ile birlikte yutak, bademcikler ve geniz dokusu hep bu bolge sınırları icindedir İşte bu bolgenin ceşitli mikroorganizmalar virus veya bakteri vs ile meydana gelen hastalıklarına ust solunum yolu enfeksiyonları diyoruz ki en sık nedeni virus dediğimiz mikroplar, daha az sıklıkla cocuklarda sık duyulan beta bakterisi gibi bakterilerdir Akut yani birdenbire oluşan soğuk algınlığı veya halk dilinde nezle, grip, bademcik ve yutak enfeksiyonu, sinuzit, kulak iltihabı gibi hastalıkları guz mevsiminden itibaren sık gormekteyiz
Coğu zaman soğuk algınlığı tablosunun gercek griple karıştırıldığına dikkat ceken Dr Asuman Akca bunların farklı virus mikropları ile meydana gelen, farklı ama bazıları benzer belirtileri olan iki hastalık olduğunu belirtiyor Akca, soğuk algınlığı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Soğuk algınlığına neden olabilecek yaklaşık 200 ayrı virus mevcuttur ancak bunlar icinde en sık rhinovirusler soğuk algınlığına neden olur (nadiren bazı bakteriler de aynı tabloyu ortaya cıkarabilirler) Rhinovirusler akut bir şekilde en sık sonbahar ve kış aylarında cocukları oldukca sık (bir kış sezonunda 5 8 kez) hastalandırır Hatta ust solunum yolu enfeksiyonu denince hep bu tablo akla gelir cunku en sık gorulen akut solunum yolu hastalığı budur Sıklıkla burun tıkanıklığı, burunda sulu şeffaf akıntı, hapşırık, bazen hafif ateş boğazda yanma ve oksuruk gibi bulgularla başlar Sağlıklı olan ve alta yatan bir hastalığın bulunmadığı cocuklarda soğuk algınlığı genellikle problemsiz seyreder, ancak kucuk bebekler burun tıkanıklığı nedeniyle huzursuzdur Beslenme bozulur, hatta nadiren solunum sıkıntısı gorulebilir Buna hastalık nedeniyle iştahsızlık ve geceleri uyuyamama da eklenince annelerin de huzuru kacar 3 4 gun sonra burun akıntısı koyulaşır
Soğuk algınlığında gereksiz antibiyotik kullanmamak gerekir
Universal Camlıca Hastanesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akca, soğuk algınlığı durumlarında gerek gorulmedikce antibiyotik kullanılmaması gerektiğini ozellikle belirterek şunları soyledi:
“Soğuk algınlığında ateş varsa genellikle uc gunde duşer, ozel bir tedavi gerektirmeden bir haftada iyileşme oranı cok yuksektir Nadiren bazı bronşial aşırı duyarlılığı olan, alerjik ve hassas cocuklarda hışıltılı oksuruğe neden olarak astım gibi bir tablo oluşturabilirse de, bu durum cok sık gorulmez (Halk arasında ‘nezlesi goğsune indi ’, tabiri bu durumu iyi yansıtmaktadır) Uc gun sonra tekrar ateş olursa kulak iltihabı, bronşit, zaturree gibi durumlar aranır, bu tur komplikasyonlar olmadıkca antibiyotiklerin nezlede asla yeri yoktur Gereksiz antibiyotik kullanımı hem direncli bakterilerin oluşmasına neden olacak hem de komplikasyonları oluşmadan onlemek gibi bir durum yaratmayacaktır Gereksiz ilac kullanımının milli servet kaybı ve cocuğun vucuduna olan yan etkileri ve bağırsak, yutak gibi yerlerde bulunan cok faydalı probiyotik bakterileri yok etme gibi olumsuz durumlara yol actığı da akıldan cıkarılmamalıdır Koyulaşan burun akıntıları ve oksuruk telaşa ve yine antibiyotiğe başvurmak gibi bir hataya yol acabilmektedir 7 10 gunden fazla suren koyu akıntı, 10 gunden fazla ve artan oksuruk ve ateşin tekrarlaması durumunda ancak doktor antibiyotik başlayacaktır Tedavide burun acıklığını sağlamak amacıyla serum fizyolojikli damlalar cok abartmadan ve beslenmeden 15 20 dakika once kullanılabilir, alınan sıvıyı artırmak, ateş varsa ateş duşurucu kullanmak yeterli olur Ev ortamında sigara icilmemeli, odanın nemi uygun olmalıdır
“Grip, soğuk algınlığı ile karıştırılmamalı
Universal Camlıca Hastanesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akca, gribin de soğuk algınlığı gibi başladığını belirterek, iki hastalık arasındaki farklılıkları belirginleştirmek amacıyla şu bilgileri verdi:
Grip, tıp dilindeki adıyla influenza, influenza viruslerince oluşturulur, ust solunum yollarında başlayıp, ozellikle yuksek risk gruplarında (akciğer hastaları, astım, muzmin bronşit ve kalp rahatsızlığı olan hastalar, muzmin bobrek hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, AIDS, kanser, organ nakli yapılmış kişiler, şeker hastaları, uc ayın ustundeki gebeler, altı ayın ustundeki bebekler, yuksek riskli hastalarla temasta olan kişiler) daha sık olmak uzere alt solunum yollarını da hastalandırarak bronşit ve zaturre yapabilir Toplumsal ve bazen kıtalar arası salgınlara neden olabilen bir hastalıktır Soğuk algınlığı gibi akut başlar ama yuksek ateş, baş ağrısı ,belirgin bir yorgunluk hissi, uşume, titreme, en tipik ozelliklerinden biri olan yaygın kas ağrıları ve gittikce artan oksuruk gibi bulgularla seyreden cok daha ağır bir tablodur
Soğuk algınlığından farklı olarak aşısı olan bir hastalıktır En sıklıkla a ve b tipi influenza virusleri tabloyu meydana getirir Kalabalık yaşam (kışla, kreş, okul, iş merkezleri, hastane ve sağlık birimleri gibi) bulaşmayı hem kolaylaştırır hem de arttırır
“Gripten korunma ve tedavi konusunda bilinclenmek onemli
Riskli gruplar ve sağlık calışanlarının mevsimlik grip aşısı olmaları, gribe karşı korunmak acısından onem taşıyor Aşı icin en uygun zaman ise Eylul –Ekim ayları Hastalık enfeksiyonu alan kişilerden solunum yolu ve direkt temasla gecer ve kulucka suresi 2 3 gundur Coğu zaman yatak istirahatine gerek duyulur, bu da iş gucu kaybı ve okul devamsızlığına neden olur Yine soğuk algınlığından farklı olarak hastalık seyri esnasında sinuzit, kulak iltihabı, zaturre ve bronşit gibi komplikasyonlar daha cok gorulebilir ve ayakta değil genellikle yatarak atlatılır Sağlıklı kişilerde bir haftada gecirilir Soğuk algınlığı gibi, viral bir hastalık olduğundan bunda da gerekmedikce antibiyotik kullanılmaz
Yatak istirahati ve bol sıvı, taze meyve ve uygun besin desteği, gerektiğinde doktor tarafından onerilmişse oksuruk ilacları, ateş varsa ateş duşuruculer, gercekten gerekli ise ve komplikasyon varsa hekim tavsiyesi ile uygun antibiyotikler gibi ilaclar kullanılabilir Her iki hastalık da bir kış sezonu boyunca sık gorulebilir ve ozellikle soğuk algınlığı birden fazla kez gecirilebilir Cunku ikisi de kalıcı bir bağışıklık oluşturmaz Bulaşmayı onlemek icin el yıkamaya ozen gostermek etkili bir yontemdir Bebekleri en az bir yıl anne sutu ile beslemek, odaları sık havalandırmak, sigaraya asla izin vermemek, yaz aylarında cocukların deniz ve guneşten azami faydalanmasını sağlamak, Omega 3 desteği (balık yağı), kefir, doğal ve katkısız beslenme ve yetişkin cocuklara spor yaptırmak gibi onlemler, her iki hastalıktan korunmayı ya da cok hafif atlatmayı mumkun kılabilir