Kilo meselesiyle boğuşan birçok kişinin yaptığı kusurların başında süratlice kilo vermeye çalışmak geliyor. Süratle kilo vermenin yolu da besin alımlarını ölçüsüz kademede kısıtlamak ve ağır fizikî aktivite yapmaktan geçiyor. Bu halde süratlice verilen kiloların geri ve ziyadesiyle alınması da verildiği kadar süratli oluyor. Evet neden? Zira vücudumuz çoğumuzun kestirim ettiğinden çok daha akıllıca çalışan bir mekanizmadır. Vücut her duruma olduğu üzere açlığa da çeşitli yansılar ve adaptasyon gösterir. Öncelikle besin alımının haddinden fazla kısıtlanmasının sonucunda metabolizma buna adaptasyon sağlayarak ömrünü devam ettirmek için gerekli olan enerjiyi yani “metabolizma hızını” azaltmaya başlar. Bu durumun yanı sıra ölçüsüz kısıtlanmış besin alımıyla “açlık sinyalini” alan metabolizma olağan beslenme nizamına geçildiğinde ileride tekrar açlıkla karşılaşacağını düşünerek fazladan alınan enerjiyi yağ dokusu olarak depolamaya başlar. Sonuç olarak ne mi olur bir vade sonra besin alımınızı ne kadar kısıtlarsanız kısıtlayın kilo veremez olursunuz.
Diyeti bıraktıktan sonrada eski kilonuzun üstüne çıktığınızı görürsünüz ve fazladan almış olduğunuz kiloları vermek artık daha da zorlaşmıştır. Diyet kişinin metabolizma suratını yavaşlatmamalı, besin alımlarını çok kısıtlamamalı ve en kıymetlisi bireye mahsus planlanmış olmalıdır.
Diyet sırasında bireyin yanlış beslenme alışkanlıkları nedenleri ile birlikte kimseye anlatılmalı yani diyetin bir basamağı olan “davranış değişikliği programı” hayata geçirilmelidir. Bunun yanı sıra şahsa iyi fizikî aktiviteler planlanmalı ve fizikî aktivite alışkanlığı da şahsa verilmelidir. Diyet yapmak aç kalmak ya da vücudumuza aç olduğu sinyalini vermek değildir. Bu durumda diyet bir esaret, diyetin sona ermesi de bir özgürlük değildir.
Kilo verme sürecinizi tamamladıktan çabucak sonra eski yanlış beslenme alışkanlıklarınıza geri dönmeniz kilo almanızı kaçınılmaz kılacaktır. Bu nedenle ülkü kilonuza ulaştığınızda kesinlikle uzun vadeli bir muhafaza programı uygulayınız.
Diyeti bıraktıktan sonrada eski kilonuzun üstüne çıktığınızı görürsünüz ve fazladan almış olduğunuz kiloları vermek artık daha da zorlaşmıştır. Diyet kişinin metabolizma suratını yavaşlatmamalı, besin alımlarını çok kısıtlamamalı ve en kıymetlisi bireye mahsus planlanmış olmalıdır.
Diyet sırasında bireyin yanlış beslenme alışkanlıkları nedenleri ile birlikte kimseye anlatılmalı yani diyetin bir basamağı olan “davranış değişikliği programı” hayata geçirilmelidir. Bunun yanı sıra şahsa iyi fizikî aktiviteler planlanmalı ve fizikî aktivite alışkanlığı da şahsa verilmelidir. Diyet yapmak aç kalmak ya da vücudumuza aç olduğu sinyalini vermek değildir. Bu durumda diyet bir esaret, diyetin sona ermesi de bir özgürlük değildir.
Kilo verme sürecinizi tamamladıktan çabucak sonra eski yanlış beslenme alışkanlıklarınıza geri dönmeniz kilo almanızı kaçınılmaz kılacaktır. Bu nedenle ülkü kilonuza ulaştığınızda kesinlikle uzun vadeli bir muhafaza programı uygulayınız.
