AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam etmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Spor da başarılı olmuş Turk kadınları

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,935
Spor da başarılı olmuş Turk kadınları

Cumhuriyetin aydınlık yuzleri; Kadın sporcularımız

Genc Turkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamdaki koklu değişimlere en hızlı uyumu Turk kadını sağlıyordu O yıllarca erkeğinin bir adım ardında yuruyen genc kızlarımız, spor salonlarında fırtına gibi esiyordu

ONLAR genc cumhuriyetin aydınlık yuzleri Onlar Turk kadının cağdaşlığa acılan ilk isimleri Onlar Turk sporunun gururları

Ataturk devrimleri Turk toplumunda koklu değişimleri yaratırken, yuzyıllar boyu kafes ardında kalmış, Turk kadını da bu farklılaşmadan payını alıyor, ilk kadın sporcularımız pistlerde boy gostermeye başlıyorlardı

Yıl 1926 Omer Besim Koşalay'ın girişimleri ve calışmalarıyla Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mubeccel Husamettin ve Neriman gibi ilk bayan atletlerimiz pistlere iniyordu

Yıl 1928 Dunya kadınları Amsterdam Olimpiyat Oyunları'nda pistlerde yarışma şansını elde ediyordu

Tek başına bu ornek bile genc Turkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamda gercekleştirdiği değişimleri gozler onune seriyordu

İlk bayan atletlerimizi, kurek sporunda, Şerefnur, Vecihe, Leyla, Melahat ve Kamran hanımlar izledi

DUNYADA İLK VE TEK

Takvimler 1929 yılını gosterirken, Turk kadını, dunya spor tarihinde eşine belki de bir daha rastlanmayacak bir olay gercekleştiriyordu O yıllarda henuz bir bayan voleybol takımı bile yoktu Ancak bir Turk kızı, Yuksek Muhendis Mektebi oğrencisi Sabiha Fırat Hanım, filede harikalar yaratıyordu Erkek arkadaşlarından hic de geri kalmayan bu genc kızı Fenerbahce Voleybol Takımı'nda oynatabilmek icin ilgililer hemen harekete gecmiş ve bayan sporcuların erkek takımında oynamalarını engelleyen bir madde olmadığından Sabiha Rıfat Hanım'a izin cıkmıştı

Beş erkek ve bir bayan sporcudan oluşan Fenerbahce Voleybol Takımı, o yıl butun rakiplerini ezip gecmiş ve şampiyonluğu kucaklamıştı Bu belki de Dunya voleybolunda yaşanan ilk ve tek olaydı

Fenerbahce Spor Kulubu Umumi Kaptanı Hayri Celaleddin (Atamer) Bey, takım kaptanı Bedii Suheyl Bey aracılığıyla, 28011929 yılında Sabiha Hanım'a bir mektup gonderiyor ve kendisini kutlarken şunları yazıyordu:

TEBRİKLER EFENDİM

‘‘Bu memlekette ilk defa cem'i sporda erkek arkadaşlarla beraber oynamak suretiyle gosterdiğiniz teceddud ve muvaffakiyetten dolayı sizi Fenerbahce gencliği ve hey'eti idaresi adına hararetle tebrik ederim efendim ’ ’

Artık tenis kortları da şenlenmeye başlamıştı Vecihe (Taşcı), Mediha (Bayar), Adriyel (Sadak), Hidayet (Karacan) hanımlar 1927 yılında Fenerbahce Kulubu'nun cimento zeminli kortlarında boy gosteriyorlardı

1933 yılında ise 2 genc kızımız ay yıldızı formayı giydi Leyla Asım Turgut ve Cavidan Elberger hanımlar Sovyetler Birliği'nde yapılan ikili karşılaşmalarda Rus rakibeleriyle yarıştılar

Avrupalılar yuzyıllar boyunca pece ve carşaf altında yaşayan Turk kadınını ilk kez spor sahalarında gormuşler, şaşkınlıkla birlikte hayranlıklarını gizleyememişlerdi

AYDINLIK YUZLER

Cumhuriyetin aydınlık yuzleri artık her alanda olduğu gibi sporda da

ruzgar gibi esiyordu 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda İki kızımız Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Cambel eskrimde ulkemizi temsil eden ilk bayan sporcularımız oluyordu

1950 ve 60 lı yıllarda ise Gul Ciray isimli bir bir bayan atletimiz tam 47 Turkiye ve 2 Balkan rekoruna imza atıyordu Gul Ciray, 1960 oyunlarında Aycan Onel ile birlikte ulkemizi temsil ederken, Turkiye 1988 Seul Olimpiyatları'nda bayanlarda ilk madalyasına kavuşuyordu Tekvandoda gosteri dalında kazanılan bu gumuş madalya daha sonraki başarıların habercisi oluyordu

Turk kadını inanılmazı başarmış, cok kısa bir surede toplumsal yaşamın tum birimlerinde soz sahibi olmaya başlamıştı Sportif alanda ulkenin sınırlarını zorlayan bu buyuk değişim once Avrupa'da yankılanmış, daha sonra yer kuremizin tum toprak parcalarına yayılmaya başlamıştı

VE İLK MADALYAMIZ

1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları cumhuriyet kadını icin ayrı bir anlam ifade ediyordu Bu oyunlar ilk resmi madalyamızı kazandığımız olimpiyatlardı 1973 Ordu doğumlu Hulya Şenyurt, Judoda 48 kiloda bronz madalya kazandı

1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda, Okculukta bir buyuk sevinc ile birlikte huznu de yaşadık Bayan okcumuz Natalie Nasaridze ilk turda 180 atışta 168 ile olimpiyat rekoruna imzasını attı Ancak final yarışlarında buyuk bir talihsizlik yaşadı ve dereceye giremedi

Artık Turk kadını cumhuriyetle birlikte ismini dunya sporuna yazdırmaya başlamıştı Sadece sporcu olarak değil yonetici, antrenor ve hatta hakem olarak sporun hizmetindeydi 75 yıl gibi kısa bir surede Cumhuriyete yakışan bir aşama kaydetmiş, kendi sınırlarını zorlayıp maya başlamıştı

Bu buyuk değişimin bugun 75'inci yıldonumunu İsmini buraya yazamadığımız ama başarılarını ve cesaretlerini yurekten alkışladığımız bu kadınlara Turk sporu cok şey borclu

31936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda İki kızımız Ahmet Fetgeri'nin kızı Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Cambel eskrimde ulkemizi temsil eden ilk bayan sporcularımız oluyordu

3Dunya Kadınları, 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda yarışma şansını ilk kez elde ederken, Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mubeccel Husamettin gibi ilk bayan atletlerimiz 1926 yılında pistlere inmişlerdi bile

Onlarla gururlandık

Cumhuriyet Turkiye'sinde bayan sporcularımızın onemi ve başarıları oldukca buyuk Son yıllarda okculukta buyuk hamle yapan kızlarımız hedefleri delik deşik ederken, 1936 Berlin Olimpiyatlarında Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Cambel eskrimde ulkemizi temsil eden ilk bayan sporcularımız oldu

Okcularımızdan tam isabet

1962 yılında Paris'te yapılan Avrupa Şampiyonası'nda Cemal Değirmenciler ve Yucel Cavkaytar ilk şampiyonlarımız olarak kursuye cıktılar Ancak daha sonra tam 23 yıl madalya ozlemi cektik

Ancak herşey Natalia Nasaridze ile değişti 1 Olimpiyat, 5 Avrupa rekoru sahibi Natalia okculuk sporunun lokomotifi oldu Bayanlarda pek cok Avrupa şampiyonluğuna imza attık

TURK Okculuğu gerek başarı gerekse potansiyel acısından Uğur Erdener federasyonu ile buyuk bir patlama gosterdi 1962 Paris Avrupa Şampiyonasında Cemal Değirmenciler ve Yucel Cavkaytar ilk şampiyonlarımız olurken, daha sonra 23 yıl kursu ozlemi cektik

Turk vatandaşlığına gecen Gurcu kızı Natalia Nasaridze, bayan okculuğunda lokomotif oldu Bari'de Akdeniz Oyunlarında altını vururken, dunya şampiyonalarında hep bronz da cakılı kaldı Elif Ekşi, Elif Altınkaynak, Zehra Oktem ve Deniz Gunay okculuğumuzun altın kızlarıydı

1962'den 1990 yılına kadar madalyasız gecirdiğimiz Avrupa şampiyonalarında Zehra Oktem, Elif Ekşi ve Belgin Ozbaş'dan kurulu bayan takımımız ilk bronzunu alırken, 1996 yılında Slovenya'da bayanlarımız yine altın madalyaya kilitlendi Natali Nasaridze ve Elif Altınkaynak altın madalyayı vururken, icinde bulunduğumuz Almanya'da yapılan Salon şampiyonasında ise Deniz Gunay altın kazandı

Atlanta Olimpiyatı'nın yarı finallerinde Olimpiyat rekoru kıran bayan takımımız madalyayı kılpayı kacırıp dordunculukte kaldı

Gurcu asıllı altın kızımız Natalia Nasaridze halen 1 Olimpiyat, 5 Avrupa rekorunun sahibi bulunuyor

Hedef 10

Okculukta hedef 10'dur Ekşi kardeşler ile Gurcu asıllı kızımız Natalia Nasaridze ulkemize Avrupa ve Dunya şampiyonalarında buyuk başarılar kazandırdılar Bayan okcularımız Olimpiyat rekoru da kırmalarına rağmen final atışlarında dordunculukte kalırken, Natalia Nasaridze Akdeniz Oyunlarında ulkemize ilk altın madalyayı getiren okcumuz oldu
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt