Son günlerde tüm dünyayı derinden sarsan Covid-19 salgını bilindiği üzere en fazla bağışıklık sistemi hassas olan bireyleri etkilemektedir. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ve hastalıklardan korunmak için yapmamız gereken en kıymetli hareket hayatımızdaki gerilimi denetim altında tutmak olacaktır. Zira gerilim bağışıklık sistemimizin en makûs düşmanıdır. Pekala gerilim bağışıklık sistemine ne üzere tesirler yaratır? Hangi hastalıklara neden olur? Artık sizlerle bunları inceleyelim.
Öncelikle bedenimiz gerilim altına girdiğinde adrenalin, noradrenalin ve kortizol hormonu salgılar.
Salgılanan adrenalin birinci olarak teneffüs sistemimize yansır. Nefes darlığı, süratli soluk verme, kalp atış suratı ve kan basıncı artması yaşanır. Şayet gerilim kronik hale gelirse hipertansiyon, kalp krizi ve felç üzere rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Yüksek adrenalin kas gerilmelerine sebep olur ve tekrarlı kas gerilmeleri beden ağrılarını beraberinde getirir. Bu ağrılar baş, boyun ve omuzlarda tekrarlanması migren oluşumuna neden olabilir.
Salgılanan kortizolün vücudu muhafaza fonksiyonu vardır. Lakin gerilim uzun vadeli olduğunda kandaki kortizol seviyesi de yüksek kalır ve vücudumuzda yüksek tansiyon, diyabet (şeker hastalığı), kronik iltihap süreçleri vb. pek çok fizikî hastalık gelişmeye başlar.
Ayrıyeten kortizol sindirim sistemimize de olumsuz biçimde tesir ederek reflü, mide yanması ve mide bulantısına sebebiyet verebilir.
Ağır kortizol salınımı bağışıklık sistemini ve inflamatuar yolunu baskılayarak hastalıklara yakalanma riskimizi artırmaktadır.
Yapılan araştırmalar da yoga, meditasyon, antrenman ve sağlıklı beslenmenin gerilimi kıymetli ölçüde azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.
Salgın devrinde sıhhatimizi korumak için hayat gerilimimizi kesinlikle denetim altına almalıyız. Şayet ağır gerilimli bir devirden geçiyorsanız kesinlikle bir uzmandan yardım almalısınız.
Dayanak almak ve aklınıza takılan soru niyetleri paylaşmak için bana direct bildiri yahut mail yoluyla her vakit ulaşabilirsiniz. Sağlıklı ve memnun günler dilerim.
GERİLİM VE BEYİN
Gerilim anına salgılanan kortizol hormonu çok uyarılmışlık haline yol açmaktadır. Bu durum ise uykuya dalma, verimli uyku uyumayı etkilemektedir. Münasebetiyle bireylerde odaklanmada zahmet, dikkatsizlik ve öğrenme zorluğuna sebebiyet vermektedir
Yapılan araştırmalara nazaran kronik gerilim beynimizde en fazla fikir, hafıza, kestirim ve karar verme üzere pek çok bilişsel olayda misyon alan prefrontal korteksi etkilediği ortaya çıkmıştır. Prefrontal korteksin ziyan görmesi ise bireylerde motor ve kelamlı kendiliğindeliğin azalması, girişken olmama, yavaşlayan motor ve kelamlı kabiliyet, duygusal kayıtsızlık, hislerin sınırlanması, cinsel aktivitenin azalması üzere durumları beraberinde getirebilir.
Araştırmalar sonucu edinilen bir başka bilgi ise kronik gerilim ve depresif ruh halinde olan bireylerin hipokampüs hacimleri, sağlıklı bireylere nazaran daha küçük olduğudur. Hipokampüs beynimizin hafıza merkezidir. Anılarımız, öğrendiğimiz bilgiler, ezberlerimiz hipokampüsde depolanmaktadır. Hipokampüsün ziyan görmesi beraberinde alzheimer üzere hafızaya dayalı rahatsızlıklara kapı aralamaktadır.
Fazla kortizol salınımı ayrıyeten sinapslar ortasındaki ilişkiyi zayıflatmaktadır. Sinapslar, beynimizde ileti iletme misyonunu görmektedir. Sinapsların fonksiyonunun zayıflaması beyin bölgelerimizin birbirleri ortasındaki kontağının zayıflaması manasına gelmektedir. Bu durumda ömrümüzü olağan seyrinde ilerlemesini zorlaştırmaktadır.
Ağır gerilimli bir hayatınız var ise bu durum kronik gerilime evrilmeye çok meyillidir. Bu sebepten dolayı gerilim düzeyinizi kendi yollarınız ile denetim altına alamıyorsanız kesinlikle bir uzmandan yardım almalısınız.
Dayanak almak ve aklınıza takılan soru fikirleri paylaşmak için bana direct bildiri yahut mail yoluyla her vakit ulaşabilirsiniz. Sağlıklı ve keyifli günler dilerim.
Öncelikle bedenimiz gerilim altına girdiğinde adrenalin, noradrenalin ve kortizol hormonu salgılar.
Salgılanan adrenalin birinci olarak teneffüs sistemimize yansır. Nefes darlığı, süratli soluk verme, kalp atış suratı ve kan basıncı artması yaşanır. Şayet gerilim kronik hale gelirse hipertansiyon, kalp krizi ve felç üzere rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Yüksek adrenalin kas gerilmelerine sebep olur ve tekrarlı kas gerilmeleri beden ağrılarını beraberinde getirir. Bu ağrılar baş, boyun ve omuzlarda tekrarlanması migren oluşumuna neden olabilir.
Salgılanan kortizolün vücudu muhafaza fonksiyonu vardır. Lakin gerilim uzun vadeli olduğunda kandaki kortizol seviyesi de yüksek kalır ve vücudumuzda yüksek tansiyon, diyabet (şeker hastalığı), kronik iltihap süreçleri vb. pek çok fizikî hastalık gelişmeye başlar.
Ayrıyeten kortizol sindirim sistemimize de olumsuz biçimde tesir ederek reflü, mide yanması ve mide bulantısına sebebiyet verebilir.
Ağır kortizol salınımı bağışıklık sistemini ve inflamatuar yolunu baskılayarak hastalıklara yakalanma riskimizi artırmaktadır.
Yapılan araştırmalar da yoga, meditasyon, antrenman ve sağlıklı beslenmenin gerilimi kıymetli ölçüde azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.
Salgın devrinde sıhhatimizi korumak için hayat gerilimimizi kesinlikle denetim altına almalıyız. Şayet ağır gerilimli bir devirden geçiyorsanız kesinlikle bir uzmandan yardım almalısınız.
Dayanak almak ve aklınıza takılan soru niyetleri paylaşmak için bana direct bildiri yahut mail yoluyla her vakit ulaşabilirsiniz. Sağlıklı ve memnun günler dilerim.
GERİLİM VE BEYİN
Gerilim anına salgılanan kortizol hormonu çok uyarılmışlık haline yol açmaktadır. Bu durum ise uykuya dalma, verimli uyku uyumayı etkilemektedir. Münasebetiyle bireylerde odaklanmada zahmet, dikkatsizlik ve öğrenme zorluğuna sebebiyet vermektedir
Yapılan araştırmalara nazaran kronik gerilim beynimizde en fazla fikir, hafıza, kestirim ve karar verme üzere pek çok bilişsel olayda misyon alan prefrontal korteksi etkilediği ortaya çıkmıştır. Prefrontal korteksin ziyan görmesi ise bireylerde motor ve kelamlı kendiliğindeliğin azalması, girişken olmama, yavaşlayan motor ve kelamlı kabiliyet, duygusal kayıtsızlık, hislerin sınırlanması, cinsel aktivitenin azalması üzere durumları beraberinde getirebilir.
Araştırmalar sonucu edinilen bir başka bilgi ise kronik gerilim ve depresif ruh halinde olan bireylerin hipokampüs hacimleri, sağlıklı bireylere nazaran daha küçük olduğudur. Hipokampüs beynimizin hafıza merkezidir. Anılarımız, öğrendiğimiz bilgiler, ezberlerimiz hipokampüsde depolanmaktadır. Hipokampüsün ziyan görmesi beraberinde alzheimer üzere hafızaya dayalı rahatsızlıklara kapı aralamaktadır.
Fazla kortizol salınımı ayrıyeten sinapslar ortasındaki ilişkiyi zayıflatmaktadır. Sinapslar, beynimizde ileti iletme misyonunu görmektedir. Sinapsların fonksiyonunun zayıflaması beyin bölgelerimizin birbirleri ortasındaki kontağının zayıflaması manasına gelmektedir. Bu durumda ömrümüzü olağan seyrinde ilerlemesini zorlaştırmaktadır.
Ağır gerilimli bir hayatınız var ise bu durum kronik gerilime evrilmeye çok meyillidir. Bu sebepten dolayı gerilim düzeyinizi kendi yollarınız ile denetim altına alamıyorsanız kesinlikle bir uzmandan yardım almalısınız.
Dayanak almak ve aklınıza takılan soru fikirleri paylaşmak için bana direct bildiri yahut mail yoluyla her vakit ulaşabilirsiniz. Sağlıklı ve keyifli günler dilerim.
