"SU", MEKTEPTE - KONUTTA - SOKAKTA su içmelisin lütfen!
Son günlerde beni tedirgin eden hususlardan birisi de kendi kızımda da yaşadığım bir sorun olan evlatların nitekim çok az su içmeleri, su muhtaçlıklarını çay, meyve suyu, gazlı içecek vs gidermeye çalışmaları...
Biliyorum beni ve pederini rol model alıyor kızım. Bu nedenle ehil su tüketmesi için, onun yanında sık sık su içiyorum ve suyun sıhhatimiz için ne denli kıymetli olduğunu sık sık anlatıyorum, örnekler verip, vakit hengam hikayeler uyduruyorum.
"Su" tüm canlılar için olduğu kadar bebek ve evlatlarımız için de vazgeçilemez, noktası öbür bir şey ile doldurulamaz olan yaşamsal bir besin öğesidir.
Evlatlarımız için yalnızca su içilmesi değil, birebir devirde tüketilecek suyun ölçüsü, içilecek suyun özellikleri bilhassa bebeklik periyodunda olmak üzere tüm çocukluk periyodunda çok değerlidir. Bebeklerin bir yaşına kadar böbrek fonksiyonları zayıftır. Bu sebeple bebeğe içirilecek suyun düşük mineral içerikli olması gerekmektedir.
Hayatın birinci altı ayında bebek hem besin hem de su muhtaçlığını ana sütüyle karşılar. Ana sütünün % 90'ı sudur. Altıncı aydan sonra, likit gereksinimi yüklü olarak ana sütüyle karşılanmaya devam ederken bebeğe su içirilmeye başlanmalıdır.
Bebek 6.aydan itibaren yarı katı ve katı beslenmeye başlar. Hem böbreklerinin hem de mide-bağırsak sisteminin daha sağlıklı çalışabilmesi için su içmeye de başlaması gerekmektedir.Bebeğin ana sütünün yanısıra tüketmeye başladığı yeni ek besinelerle aldığı likit azıklar günlük su gereksinimini karşılayamaz. Bu nedenle bebeğin su içmesi de gerekmektedir.
Sevgili valideler bebeğiniz büyüdükçe likit muhtaçlığı da artar. Ve bebeğin su içmeden likit muhtaçlığını karşılaması mümkün değildir. Bebeklerin vücut yükleri başına erişkinlerden daha çokça su gereksinimleri olduğu da asla unutulmamalıdır.
Bebeklik çağında birtakım kişisel durumlarda bebeğin suya olan gereksinimi da daha çokça olmaktadır. Sevgili valideler; bebeklerimiz 6 ile 24 aylar arasında daha sık ishal olurlar. İshal olan bebek sulu dışkılama yanında kusma ile de likit kaybeder ve suya olan muhtaçlığı artar. Benzeri formda sıcak aylarda etraf ısısının arttığı periyotlarda ya da ateşli hastalıklarında bebeklerin likit muhtaçlığı artar. Lakin bebekler susuzluklarını algılama ve gidermede zayıftırlar.
Bu nedenle valideler bebeklerinin su muhtaçlıklarının arttığı durumları bilmeli, bebeklerinde susuzluk belirtilerinin gelişip gelişmediğini izlemelidirler.
Bebeğin alışılmıştan daha seyrek ve az ölçüde bez ıslatması, daha koyu renkli idrar yapması, lisan ve dudaklarındaki kuruluk, gözlerinin altında çöküklük, siz valideler için uyarıcı olmalıdır ve bebekte susuzluk belirtileri ortaya çıkmış demektir.
Evladınızın ehliyetli su tüketip tüketmediğini anlamak için tuvalete gitme sıklığını da takip edebilirsiniz sevgili valideler. Şayet evladınız 2 saatte bir tuvalete gidiyorsa, idrarın yoğunluğu olağansa, bu evladınızın su tüketiminin ehil olduğu mealine gelebilir.Bebeklerde ise bezini çiş ile ıslatma sıklığı vücutta ehil su tüketiminin olup olmadığının değerli bir göstergesidir.
Sevgili analar; ehliyetsiz su tüketimi yalnızca fizikî değil, birebir vakitte zihinsel performansı da düşürür ve konsantrasyon bozukluğuna yol açar. Yapılan çalışmalar; gayrikâfi su tüketen evlatların derse konsantrasyonlarının düştüğünü ve öğrenme yeteneklerinin azaldığını göstermiştir.
Her evladın yaşına, cinsiyetine, kilosuna, uzunluğuna ve aktivite seviyesine nazaran su tüketimi değişir. Bununla birlikte her evladın kesinlikle alması gereken günlük su ölçüsü vardır.
Evet ne devir, ne kadar su?
• 6 -12 ay arasında: 30 ml-100 ml
• 1-3 yaş arasında: 1-3 litre
• 4-8 yaş arasında: 1-4 iltre
• 9-13 yaş arasında: 1-2 litre arasında günlük ortalama su tüketmeleri mütenasiptir.
Bebeğiniz 6-12 aylık olduğunda katı azıklara başlandıktan sonra, yemek sonrası her 3 saatte bir su vermemiz gerekmektedir. 1-5 yaş arasında ise, her 2-3 saatte bir yemek sonlarında 100 ml su verilmelidir. Yemekten evvel verilen su, karnın şişmesine su dolu midenin alması gereken azıkları ehliyetsiz almasına neden olur.
Bir mühlet sonra ehliyetsiz beslenmenin problemleri ortaya çıkar. Münasebetiyle evladınıza suyu yemek sonrasında vermenizde yarar vardır.Bununla birlikte şayet çoğunuz haddinden fazla kilolu ise obesitenin önlenmesi ve yarattığı sıhhat sıkıntılarının önüne geçilebilmesi için bol su içme alışkanlığının kazandırılması çok kıymetlidir.
Bu evlatlara yemekten bir saat evvel su içirilmesi, bağırsaklarının çalışması ve bazal metabolizmanın hızlanması açısından epeyce yararlıdır.Sevgili ana ve pederler; evlat için en uygun içecek sudur. Su gereksinmesini karşılamak için şeker katılmış meşrubatın içilmesi obezite riskini artırır, evladın istikrarsız beslenmesine ve diş sıhhatinin bozulmasına neden olur.
Adölesan çağı büyüme ve gelişimin en değerli periyotlarından biridir. Bu periyotta kemiğin kalsiyum yoğunluğunun ehil seviyeye gelmesi ileri yaşlarda kemik erimesinden kaynaklanan osteoporoz üzere sıhhat problemlerinin önlenmesinde yardımcı olur. Kalsiyum içeriği müsait ölçüde su içilmesi artan kalsiyum gereksinmesinin karşılanmasına ekte bulunur. Yeniden adölesan yaş öbeği evlatlar şeker içeriği yüksek meşrubat içmeye meyillidirler. Su muhtaçlıklarını bu halde karşılama yoluna masraflar. Bu içecekler bol kalori kaynağıdır. Su gereksinmesini karşılamak için bu cins içeceklerin içilmesi obezite riskini kıymetli ölçüde artırmaktadır. Bunun yanında fizikî aktivite durumlarına nazaran günlük en az 1,5-2,0 litre su içmelidirler. Spor yapan adolösanlar daha çokça su tüketmelidirler.
Sevgili valideler pekala bebeğiniz için ne özellikte su kullanmamız gerektiğini biliyormuyuz?
Yapılan araştırmalarda bebek mamalarında kullanılan suyun nitrat içeriğinin litrede 15 miligram, nitrit içeriğinin 0,05 miligramı geçmemesi gerekmektedir. Diş sıhhatinin korunması için bebek mamalarında kullanılacak ve bebeğe içirilecek suyun flor yoğunluğuna dikkat edilmesi gerekir. Bebeğe verilecek suyun flor içeriğinin litrede 0,5 miligram, flor takviyesi veriliyorsa 0,3 miligram olması gerekmektedir. Bu nedenle yapılan çalışmalarda bebekler için florun emniyetli alım seviyesi günlük 0,4 miligram olarak önerilmiştir.
Bu kıymetin dişler için yararlı olduğu ve diş çürümelerini azalttığı bilinmektedir. Bunun yanında yüksek ölçülerde florür içeren suların evlatların diş sıhhati üzerindeki olumsuz tesirleri araştırmalarla ispatlanmıştır. Çocuklarda yapılan birçok araştırma, 2 mg/lt florür içeren suyun dişlerde kahverengi lekeler bıraktığını, 4 mg/lt florür içeren suyun ise kemik bozukluklarına sebep olduğunu göstermiştir. Bu durumda araştırma sonuçlarına nazaran 1 mg/It'den ziyade florür bulunan sular arıtılmalıdır. Mikroorganizma içermeyen, tatsız, kokusuz, renksiz , malûm pH kıymetine sahip ve birtakım mineralleri hiç içermeyip kimilerini anlaşılan ölçülerde içeren sular tercih edilmelidir. Plastik şişe ve damacana sularını tercih etmemenizde yarar vardır.
Mahsusen dolum tarihi eski, dış ortam koşulları münasebetli olmayan bölgelerde uzun müddet bekletilen ve güneş ışına maruz kalmış, 60 c'- 70 c' ye kadar ısınmış soğumus plastik su şişelerindeki su çok tehlikelidir. Çeşitli kimyasal unsurlar ve kanserojenler içerebilir. Bununla birlikte her damacana suyu ak ve doğal kaynak suyu değildir. Günümüzde kimi aileler tarafından tercih edilin içme suyu arıtma sistemleri meskenlerde içme suyunun temini gayeli kullanılmaktadır. Bu cihazları yararlı kılmak için öncelikle dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Kalitesiz ve sertifikasız eserleri tercih etmememiz gerekmektedir. Filtre değişim vadelerine uyulmalıdır. Uzun hengam değiştirilmeyen filtreler evlatlarımızın sıhhatini bozacak mikroorganizmaların kaynağı olabilirler. Filtre değişim vakitlerinde cihazların paklığı ve bakımı da ayrıyeten yapılmalıdır.Bu cihazlarda kullanılan kimi teknikler suyu saflaştırmaktadır. Vücudumuzun muhtaçlık duyduğu vitamin ve minerallerin karşılanmasında suyun değeri epeyce büyüktür. Bu bakımdan uzun müddet birebir teknolojili cihazla arıtma yapılan sularda kalsiyum, magnezyum, potasyum üzere kimi minerallerin eksikliği çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilmektedir.
Sevgili analar, plastik biberonlarda suyu bekletmeyin.(Mümkünse plastik biberon kullanmayın) Evlatlarımız için içme dularını PASLANMAZ ÇELİKTEN BIR TERMOS YA DA CAMDAN YAPILMIŞ ŞİŞELER de depolayın.
Son günlerde beni tedirgin eden hususlardan birisi de kendi kızımda da yaşadığım bir sorun olan evlatların nitekim çok az su içmeleri, su muhtaçlıklarını çay, meyve suyu, gazlı içecek vs gidermeye çalışmaları...
Biliyorum beni ve pederini rol model alıyor kızım. Bu nedenle ehil su tüketmesi için, onun yanında sık sık su içiyorum ve suyun sıhhatimiz için ne denli kıymetli olduğunu sık sık anlatıyorum, örnekler verip, vakit hengam hikayeler uyduruyorum.
"Su" tüm canlılar için olduğu kadar bebek ve evlatlarımız için de vazgeçilemez, noktası öbür bir şey ile doldurulamaz olan yaşamsal bir besin öğesidir.
Evlatlarımız için yalnızca su içilmesi değil, birebir devirde tüketilecek suyun ölçüsü, içilecek suyun özellikleri bilhassa bebeklik periyodunda olmak üzere tüm çocukluk periyodunda çok değerlidir. Bebeklerin bir yaşına kadar böbrek fonksiyonları zayıftır. Bu sebeple bebeğe içirilecek suyun düşük mineral içerikli olması gerekmektedir.
Hayatın birinci altı ayında bebek hem besin hem de su muhtaçlığını ana sütüyle karşılar. Ana sütünün % 90'ı sudur. Altıncı aydan sonra, likit gereksinimi yüklü olarak ana sütüyle karşılanmaya devam ederken bebeğe su içirilmeye başlanmalıdır.
Bebek 6.aydan itibaren yarı katı ve katı beslenmeye başlar. Hem böbreklerinin hem de mide-bağırsak sisteminin daha sağlıklı çalışabilmesi için su içmeye de başlaması gerekmektedir.Bebeğin ana sütünün yanısıra tüketmeye başladığı yeni ek besinelerle aldığı likit azıklar günlük su gereksinimini karşılayamaz. Bu nedenle bebeğin su içmesi de gerekmektedir.
Sevgili valideler bebeğiniz büyüdükçe likit muhtaçlığı da artar. Ve bebeğin su içmeden likit muhtaçlığını karşılaması mümkün değildir. Bebeklerin vücut yükleri başına erişkinlerden daha çokça su gereksinimleri olduğu da asla unutulmamalıdır.
Bebeklik çağında birtakım kişisel durumlarda bebeğin suya olan gereksinimi da daha çokça olmaktadır. Sevgili valideler; bebeklerimiz 6 ile 24 aylar arasında daha sık ishal olurlar. İshal olan bebek sulu dışkılama yanında kusma ile de likit kaybeder ve suya olan muhtaçlığı artar. Benzeri formda sıcak aylarda etraf ısısının arttığı periyotlarda ya da ateşli hastalıklarında bebeklerin likit muhtaçlığı artar. Lakin bebekler susuzluklarını algılama ve gidermede zayıftırlar.
Bu nedenle valideler bebeklerinin su muhtaçlıklarının arttığı durumları bilmeli, bebeklerinde susuzluk belirtilerinin gelişip gelişmediğini izlemelidirler.
Bebeğin alışılmıştan daha seyrek ve az ölçüde bez ıslatması, daha koyu renkli idrar yapması, lisan ve dudaklarındaki kuruluk, gözlerinin altında çöküklük, siz valideler için uyarıcı olmalıdır ve bebekte susuzluk belirtileri ortaya çıkmış demektir.
Evladınızın ehliyetli su tüketip tüketmediğini anlamak için tuvalete gitme sıklığını da takip edebilirsiniz sevgili valideler. Şayet evladınız 2 saatte bir tuvalete gidiyorsa, idrarın yoğunluğu olağansa, bu evladınızın su tüketiminin ehil olduğu mealine gelebilir.Bebeklerde ise bezini çiş ile ıslatma sıklığı vücutta ehil su tüketiminin olup olmadığının değerli bir göstergesidir.
Sevgili analar; ehliyetsiz su tüketimi yalnızca fizikî değil, birebir vakitte zihinsel performansı da düşürür ve konsantrasyon bozukluğuna yol açar. Yapılan çalışmalar; gayrikâfi su tüketen evlatların derse konsantrasyonlarının düştüğünü ve öğrenme yeteneklerinin azaldığını göstermiştir.
Her evladın yaşına, cinsiyetine, kilosuna, uzunluğuna ve aktivite seviyesine nazaran su tüketimi değişir. Bununla birlikte her evladın kesinlikle alması gereken günlük su ölçüsü vardır.
Evet ne devir, ne kadar su?
• 6 -12 ay arasında: 30 ml-100 ml
• 1-3 yaş arasında: 1-3 litre
• 4-8 yaş arasında: 1-4 iltre
• 9-13 yaş arasında: 1-2 litre arasında günlük ortalama su tüketmeleri mütenasiptir.
Bebeğiniz 6-12 aylık olduğunda katı azıklara başlandıktan sonra, yemek sonrası her 3 saatte bir su vermemiz gerekmektedir. 1-5 yaş arasında ise, her 2-3 saatte bir yemek sonlarında 100 ml su verilmelidir. Yemekten evvel verilen su, karnın şişmesine su dolu midenin alması gereken azıkları ehliyetsiz almasına neden olur.
Bir mühlet sonra ehliyetsiz beslenmenin problemleri ortaya çıkar. Münasebetiyle evladınıza suyu yemek sonrasında vermenizde yarar vardır.Bununla birlikte şayet çoğunuz haddinden fazla kilolu ise obesitenin önlenmesi ve yarattığı sıhhat sıkıntılarının önüne geçilebilmesi için bol su içme alışkanlığının kazandırılması çok kıymetlidir.
Bu evlatlara yemekten bir saat evvel su içirilmesi, bağırsaklarının çalışması ve bazal metabolizmanın hızlanması açısından epeyce yararlıdır.Sevgili ana ve pederler; evlat için en uygun içecek sudur. Su gereksinmesini karşılamak için şeker katılmış meşrubatın içilmesi obezite riskini artırır, evladın istikrarsız beslenmesine ve diş sıhhatinin bozulmasına neden olur.
Adölesan çağı büyüme ve gelişimin en değerli periyotlarından biridir. Bu periyotta kemiğin kalsiyum yoğunluğunun ehil seviyeye gelmesi ileri yaşlarda kemik erimesinden kaynaklanan osteoporoz üzere sıhhat problemlerinin önlenmesinde yardımcı olur. Kalsiyum içeriği müsait ölçüde su içilmesi artan kalsiyum gereksinmesinin karşılanmasına ekte bulunur. Yeniden adölesan yaş öbeği evlatlar şeker içeriği yüksek meşrubat içmeye meyillidirler. Su muhtaçlıklarını bu halde karşılama yoluna masraflar. Bu içecekler bol kalori kaynağıdır. Su gereksinmesini karşılamak için bu cins içeceklerin içilmesi obezite riskini kıymetli ölçüde artırmaktadır. Bunun yanında fizikî aktivite durumlarına nazaran günlük en az 1,5-2,0 litre su içmelidirler. Spor yapan adolösanlar daha çokça su tüketmelidirler.
Sevgili valideler pekala bebeğiniz için ne özellikte su kullanmamız gerektiğini biliyormuyuz?
Yapılan araştırmalarda bebek mamalarında kullanılan suyun nitrat içeriğinin litrede 15 miligram, nitrit içeriğinin 0,05 miligramı geçmemesi gerekmektedir. Diş sıhhatinin korunması için bebek mamalarında kullanılacak ve bebeğe içirilecek suyun flor yoğunluğuna dikkat edilmesi gerekir. Bebeğe verilecek suyun flor içeriğinin litrede 0,5 miligram, flor takviyesi veriliyorsa 0,3 miligram olması gerekmektedir. Bu nedenle yapılan çalışmalarda bebekler için florun emniyetli alım seviyesi günlük 0,4 miligram olarak önerilmiştir.
Bu kıymetin dişler için yararlı olduğu ve diş çürümelerini azalttığı bilinmektedir. Bunun yanında yüksek ölçülerde florür içeren suların evlatların diş sıhhati üzerindeki olumsuz tesirleri araştırmalarla ispatlanmıştır. Çocuklarda yapılan birçok araştırma, 2 mg/lt florür içeren suyun dişlerde kahverengi lekeler bıraktığını, 4 mg/lt florür içeren suyun ise kemik bozukluklarına sebep olduğunu göstermiştir. Bu durumda araştırma sonuçlarına nazaran 1 mg/It'den ziyade florür bulunan sular arıtılmalıdır. Mikroorganizma içermeyen, tatsız, kokusuz, renksiz , malûm pH kıymetine sahip ve birtakım mineralleri hiç içermeyip kimilerini anlaşılan ölçülerde içeren sular tercih edilmelidir. Plastik şişe ve damacana sularını tercih etmemenizde yarar vardır.
Mahsusen dolum tarihi eski, dış ortam koşulları münasebetli olmayan bölgelerde uzun müddet bekletilen ve güneş ışına maruz kalmış, 60 c'- 70 c' ye kadar ısınmış soğumus plastik su şişelerindeki su çok tehlikelidir. Çeşitli kimyasal unsurlar ve kanserojenler içerebilir. Bununla birlikte her damacana suyu ak ve doğal kaynak suyu değildir. Günümüzde kimi aileler tarafından tercih edilin içme suyu arıtma sistemleri meskenlerde içme suyunun temini gayeli kullanılmaktadır. Bu cihazları yararlı kılmak için öncelikle dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Kalitesiz ve sertifikasız eserleri tercih etmememiz gerekmektedir. Filtre değişim vadelerine uyulmalıdır. Uzun hengam değiştirilmeyen filtreler evlatlarımızın sıhhatini bozacak mikroorganizmaların kaynağı olabilirler. Filtre değişim vakitlerinde cihazların paklığı ve bakımı da ayrıyeten yapılmalıdır.Bu cihazlarda kullanılan kimi teknikler suyu saflaştırmaktadır. Vücudumuzun muhtaçlık duyduğu vitamin ve minerallerin karşılanmasında suyun değeri epeyce büyüktür. Bu bakımdan uzun müddet birebir teknolojili cihazla arıtma yapılan sularda kalsiyum, magnezyum, potasyum üzere kimi minerallerin eksikliği çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilmektedir.
Sevgili analar, plastik biberonlarda suyu bekletmeyin.(Mümkünse plastik biberon kullanmayın) Evlatlarımız için içme dularını PASLANMAZ ÇELİKTEN BIR TERMOS YA DA CAMDAN YAPILMIŞ ŞİŞELER de depolayın.
