tarih bilgisi - insanların geçmişi - tarih bilinci - tarih bilgisinin yararları
Eğitim sorunları, çeşitli alanların etkileşiminden doğan çok boyutlu ve karmaşık bir yapı içermektedir. Bu çok boyutlu ve karmaşık yapı, sorunların nesnel (objektif) yaklaşımla çözümü için çeşitli bilim dallarından yararlanmayı gerektirmektedir. Bu nedenle, eğitim sorunlarının çözümünde değişik bilim dallarından yararlanılmaktadır.
Eğitim biliminin, sorunlarının çözümünde en çok ilişki kurduğu ve yararlandığı bilim topluluklarından biri sosyal bilimlerdir. En geniş anlamda sosyal bilimler; insanların sosyal ilişkilerini konu edinen bilgi kategorisidir. Bu bakımdan sosyal bilimler, insanların diğer insanlarla ve çevresiyle ilişkilerini incelemektedir. Her sosyal bilim alanı da insan yaşamının farklı bir yönü ile uğraşmaktadır. Sosyal bilimler içinde önemli bir yeri olan tarih de insanoğlunun yıllardır sürdüregeldiği olgularını incelemektedir. Böylece geçmiş, bugün ve gelecek tarih zinciri içinde birbirine bağlanmaktadır.
Tarih, “İnsanın aklını kullanmak yoluyla çevresini anlamak ve onu etkilemek için yaptığı bir savaşımdır” ya da “İnsanın geçmişteki davranış ve çabaları ile ilgili bir bilim dalıdır” gibi değişik biçimlerde tanımlanmaktadır. Yapılan tanımlardan tarihi, sosyal gerçeğin ve toplumun kesintisiz oluşumunu inceleyen bir bilim dalı olarak nitelendirmek olanaklıdır. Bu açıdan bakıldığında, gerek sosyal bilimlerin ve gerekse tarih alanının ortak yönünün, insan, çevre ve toplum değişimini incelemesi olduğu söylenebilir.
Tarihin, genelde, bugünü daha iyi değerlendirebilmek için geçmişte meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik olayların neden ve sonuçları üzerinde durarak günümüzle karşılaştırma yapma ve bireylerde düşünme, araştırma, kıyaslama, değerlendirme vb. yetenekler geliştirme amaçlarından sözedilmektedir. Bu açıdan tarih öğretiminin, dolayısıyla tarih öğrenmenin değişik yararları vardır. Bu yararları şu başlıklar altında sıralamak olanaklıdır:
1. Tarih bilinci ve sosyokültürel değişim sürecini kavrama: Tarih öğretimi yoluyla, toplumun değişim süreci kavratılarak bireylere tarih bilinci kazandırılır. Tarihin değişim aşamalarını ve değişimin yönünü bilimsel bir tarih anlayışı ile öğrenen birey, doğanın ve toplumun insanlık yararına değiştirilmesi gerektiğini kavrar ve gerektiğinde bunu eyleme dönüştürür.
2. Ulusal tarih bilgisi edinme: Tarih bireylere, ülkesinin dünya tarihi içindeki önemini, devletler ailesi içindeki yerini, insanlığa yaptığı hizmetleri ve dünya kültür ve uygarlığının gelişmesindeki rolünü kavratarak onların ulusal duygularını geliştirir ve bilinçli bir ulusal tarih anlayışı geliştirmelerine katkıda bulunur.
3. İnsanlık tarihi bilgisi edinme: Tarihi süreç içinde herhangi bir toplumun edindiği çeşitli deneyimler, gerçekleştirdiği girişimler ve elde ettiği başarılar, insanların ortak olarak yararlanacakları değerlerdir. Bu nedenle, tarih öğrenen bireyler, insanlığın tarih boyunca oluşturduğu değerleri benimseyerek onları geliştirme sorumluluğu kazanırlar.
4. Tarihsel düşünme yeteneği kazanma: Bilimsel bir anlayışla tarih öğrenen birey, doğayı ve toplumu nesnel bir yaklaşımla yorumlama gücü kazanır. Bu yönüyle tarih öğretimi bireylerin araştırma, yargılama, yorumlama ve eleştirel düşünme gibi becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir araçtır.
Denilebilir ki tarih öğrenmenin; geçmişi ve bugünü daha iyi anlama, olayları neden ve sonuç ilişkileri içinde açıklama, birey ve toplum arasındaki ilişkileri daha iyi kavrama, tüm dünyanın paylaştığı ortak değerleri benimseme, geçmişte ortaya çıkan önemli düşünce akımlarının yansımalarını gözlemleme, tüm insanlığa ve kendi ulusuna karşı olumlu tutumlar geliştirme, insanoğlunun başarı ve başarısızlıkları ile tanışma, dünü bugünü ve yarını bağdaştırma, dünyanın karşı karşıya olduğu sosyal, ekonomik ve siyasal sorunların nedenlerini anlama gibi yararları vardır.
Ülkemizde eğitimin yapı ve işleyişini daha iyi anlayabilmek için, eğitimin tarihsel temellerinin incelenmesi; geçmişte eğitim alanında ne gibi etkenlerin söz konusu olduğunu, neler yapıldığını, hangi düşüncelerin egemen olduğunu ve kısaca bugüne nasıl gelindiğini ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla, eğitim alanını daha iyi tanıyabilmek, eğitimde gerçekleştirilen gelişme ve atılımları daha iyi anlayabilmek ve eğitim sorunlarının nedenlerini kavrayabilmek için eğitimin tarihsel temellerini incelemek gerekmektedir. Kuşkusuz böylesine bir çözümleme (analiz) , öğretmenlerin günümüz eğitim uygulamalarını daha iyi değerlendirmelerine, eğitimde yapılan atılımları daha iyi yorumlamalarına ve eğitim sorunlarına daha bilimsel yaklaşmalarına yardım etmektedir.
alıntı
Eğitim sorunları, çeşitli alanların etkileşiminden doğan çok boyutlu ve karmaşık bir yapı içermektedir. Bu çok boyutlu ve karmaşık yapı, sorunların nesnel (objektif) yaklaşımla çözümü için çeşitli bilim dallarından yararlanmayı gerektirmektedir. Bu nedenle, eğitim sorunlarının çözümünde değişik bilim dallarından yararlanılmaktadır.
Eğitim biliminin, sorunlarının çözümünde en çok ilişki kurduğu ve yararlandığı bilim topluluklarından biri sosyal bilimlerdir. En geniş anlamda sosyal bilimler; insanların sosyal ilişkilerini konu edinen bilgi kategorisidir. Bu bakımdan sosyal bilimler, insanların diğer insanlarla ve çevresiyle ilişkilerini incelemektedir. Her sosyal bilim alanı da insan yaşamının farklı bir yönü ile uğraşmaktadır. Sosyal bilimler içinde önemli bir yeri olan tarih de insanoğlunun yıllardır sürdüregeldiği olgularını incelemektedir. Böylece geçmiş, bugün ve gelecek tarih zinciri içinde birbirine bağlanmaktadır.
Tarih, “İnsanın aklını kullanmak yoluyla çevresini anlamak ve onu etkilemek için yaptığı bir savaşımdır” ya da “İnsanın geçmişteki davranış ve çabaları ile ilgili bir bilim dalıdır” gibi değişik biçimlerde tanımlanmaktadır. Yapılan tanımlardan tarihi, sosyal gerçeğin ve toplumun kesintisiz oluşumunu inceleyen bir bilim dalı olarak nitelendirmek olanaklıdır. Bu açıdan bakıldığında, gerek sosyal bilimlerin ve gerekse tarih alanının ortak yönünün, insan, çevre ve toplum değişimini incelemesi olduğu söylenebilir.
Tarihin, genelde, bugünü daha iyi değerlendirebilmek için geçmişte meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik olayların neden ve sonuçları üzerinde durarak günümüzle karşılaştırma yapma ve bireylerde düşünme, araştırma, kıyaslama, değerlendirme vb. yetenekler geliştirme amaçlarından sözedilmektedir. Bu açıdan tarih öğretiminin, dolayısıyla tarih öğrenmenin değişik yararları vardır. Bu yararları şu başlıklar altında sıralamak olanaklıdır:
1. Tarih bilinci ve sosyokültürel değişim sürecini kavrama: Tarih öğretimi yoluyla, toplumun değişim süreci kavratılarak bireylere tarih bilinci kazandırılır. Tarihin değişim aşamalarını ve değişimin yönünü bilimsel bir tarih anlayışı ile öğrenen birey, doğanın ve toplumun insanlık yararına değiştirilmesi gerektiğini kavrar ve gerektiğinde bunu eyleme dönüştürür.
2. Ulusal tarih bilgisi edinme: Tarih bireylere, ülkesinin dünya tarihi içindeki önemini, devletler ailesi içindeki yerini, insanlığa yaptığı hizmetleri ve dünya kültür ve uygarlığının gelişmesindeki rolünü kavratarak onların ulusal duygularını geliştirir ve bilinçli bir ulusal tarih anlayışı geliştirmelerine katkıda bulunur.
3. İnsanlık tarihi bilgisi edinme: Tarihi süreç içinde herhangi bir toplumun edindiği çeşitli deneyimler, gerçekleştirdiği girişimler ve elde ettiği başarılar, insanların ortak olarak yararlanacakları değerlerdir. Bu nedenle, tarih öğrenen bireyler, insanlığın tarih boyunca oluşturduğu değerleri benimseyerek onları geliştirme sorumluluğu kazanırlar.
4. Tarihsel düşünme yeteneği kazanma: Bilimsel bir anlayışla tarih öğrenen birey, doğayı ve toplumu nesnel bir yaklaşımla yorumlama gücü kazanır. Bu yönüyle tarih öğretimi bireylerin araştırma, yargılama, yorumlama ve eleştirel düşünme gibi becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir araçtır.
Denilebilir ki tarih öğrenmenin; geçmişi ve bugünü daha iyi anlama, olayları neden ve sonuç ilişkileri içinde açıklama, birey ve toplum arasındaki ilişkileri daha iyi kavrama, tüm dünyanın paylaştığı ortak değerleri benimseme, geçmişte ortaya çıkan önemli düşünce akımlarının yansımalarını gözlemleme, tüm insanlığa ve kendi ulusuna karşı olumlu tutumlar geliştirme, insanoğlunun başarı ve başarısızlıkları ile tanışma, dünü bugünü ve yarını bağdaştırma, dünyanın karşı karşıya olduğu sosyal, ekonomik ve siyasal sorunların nedenlerini anlama gibi yararları vardır.
Ülkemizde eğitimin yapı ve işleyişini daha iyi anlayabilmek için, eğitimin tarihsel temellerinin incelenmesi; geçmişte eğitim alanında ne gibi etkenlerin söz konusu olduğunu, neler yapıldığını, hangi düşüncelerin egemen olduğunu ve kısaca bugüne nasıl gelindiğini ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla, eğitim alanını daha iyi tanıyabilmek, eğitimde gerçekleştirilen gelişme ve atılımları daha iyi anlayabilmek ve eğitim sorunlarının nedenlerini kavrayabilmek için eğitimin tarihsel temellerini incelemek gerekmektedir. Kuşkusuz böylesine bir çözümleme (analiz) , öğretmenlerin günümüz eğitim uygulamalarını daha iyi değerlendirmelerine, eğitimde yapılan atılımları daha iyi yorumlamalarına ve eğitim sorunlarına daha bilimsel yaklaşmalarına yardım etmektedir.
alıntı