Tat Ve Koku Alamıyorsanız
Tat Ve Koku Alamama, Koku bozukluklukları
Koku bozukluğu nedir?
İnsanların koklama yeteneğinin coğu hayvana nazaran cok zayıf olduğunu,
Sigara icenlerin zamanla Anosmi yani koku koru olduğunu;
Kadınların erkeklere nazaran daha iyi koku aldığını,
Pek cok koku etkisi yaratan molekulu algılayamadığımızı,
Burnumuzda 56 milyon koku reseptoru bulunduğunu;
oysa bir kedide bu rakamın 40 milyon, kopekte 2 milyar olduğunu,
Albatros ve Kiwi haric kuşların koku alamadığını,İnsanda 350 alıcı geni bulunduğunu, biliyor muydunuz?
Koku bozuklukları ile ilgili bilgilerKoku bozukluğu nedir, ne gibi sorunlara yol acar?
Bazı canlılarda temel bir yaşam fonksiyonu olan koku almanın; insanlarda onemi minimize edilmiş olsa da bozuk yiyecekler ve doğal gazlar gibi bazı tehlikeli durumlardan haberdar olmamızı sağlayan ya da taze bir ekmeğin ve guzel bir parfumun kokusunda bizi hoşnut eden bir fonksiyonu bulunmaktadır Koku ve tat duyusu, birbirleriyle yakından alakadardır Bunların kombinasyonu, aroma duyusunu teşkil eder ve bunlardan birindeki işlev bozukluk, diğerini de etkiler Koku ve tat bozuklukları sık olarak gorulmesine rağmen, hasta tarafından gozardı edilebilir veya bu yondeki testleri sıkıcı ve vakit kaybı olarak goren bir hekim tarafından atlanabilir Ne var ki, ciddi bir hastalığın habercisi olabilecekleri ve hastanın ozel hayatındaki beslenme, tat alma, şahsi temizlik gibi sahaları etkileyebilecekleri icin, bu bozuklukların isabetli bir şekilde teşhis edilmesi elzemdir ABD'de yapılan bir calışmada 200 binden fazla kişinin her yıl koku ve tat alma bozukluklarıyla doktora başvurduğu tahmin edilmektedir, ancak cok daha fazla vaka bildirilmeden kalmaktadır
Koku alma, cok ilkel bir duyu olmasına rağmen hala cok az anlaşılmıştır Sinir hucresi yenilenmesi ve bilgi iletimi ile ilgili yeni araştırmalar koku alma problemleri olan insanların tedavisine yardımcı olacaktır
Kokular, değişik bileşiklerin kompleks bir karışımıdır Koku almak icin suda ya da yağda eriyebilen bileşiklerin burun mukozası ile teması gerekmektedir İnsan, cok sayıda değişik kokuyu birbirinden ayırabilmektedir Burun ust kısmındaki koku mukozası ve iletimi hızla yorulan, fakat hızla yenilenen bir yapıdadır Kopekler ve tavşanlar, insanlardan daha geniş bir mukozal alana sahiptir İnsanlardaki koku mukozasının buyukluğu yaklaşık 24 cm2''lik bir alandır
Koku duyusunda azalma olan hastaların tedavi edilebilmesi problemin nereden kaynaklandığının belirlenmesine bağlıdır Koku alma bozukluklarla ilgili 200'den fazla hastalık tanımlanmıştır Hastalara tanı koymada oyku, fizik muayene, kimyasal uyarı testleri ve goruntuleme yontemleri kullanılmaktadır Koku kaybının en yaygın sebebi burun ve paranazal sinus hastalıklarıdır (yuzde23) Bunu yuzde 19'luk oranla ust solunum yolu enfeksiyonları ve yuzde 15'le kafa travmaları takip eder Nedenleri Nelerdir?
Anatomik ve tıkayıcı nedenler: Burundan yeterli hava akımı olmadığında, koku alma yeteneği buyuk olcude kaybolur Odemli mukoza, polipler, tumorler ya da buyuk kemik eğrilikleri koku alma sahasına olan hava akımına engel olurlar Bu koku epitelyumi fonksiyoneldir Tıkanıklık ortadan kalktığında koku alma yeteneği yeniden başlar Klinik olarak koku almada gerekli olan burun acıklığı, nefes almaya gore cok daha az miktarda hava akımını sağlasa da yeterli olmaktadır Burundaki fizyolojik etlerden ortadaki yani orta konka cevresindeki saha, koku alma yeteneğinin temel alanıdır Bu nedenle, bu bolgede tıkanıklığa yol acan odem ya da polip adı verilen iltihabi etsi dokular burnun diğer bolumleri normal olsa bile koku alma yeteneğini azaltırlar Travma sonrası burun boşluğunun ust bolumune hava akımını tam olarak engelleyen bir tıkanıklık olması zordur Travmatik olarak kemik ya da kıkırdak eğriliği sonrası koku almada kayıp nadirdir Bununla beraber, travma ya da cerrahi sonrası mukozal hasarlanma ve burun orta bolmesi ile orta konka arasındaki sahanın iyileşmesinde kusur ve yapışıklık oluşumu mumkundur Yapışıklık tam olursa, koku bolgesine olan hava akımını tam olarak blokoja uğratabilir Burun ve paranazal sinus hastalıklarına bağlı koku kaybının tanısı, hastanın oykusu, fizik muayenesi ve tomografiye dayanır Bu hastalar sıklıkla burun solunumunun tıkalı olması, burun drenajı, hapşırık ve yuzde baskı, dolgunluk hissi gibi burun alerjisi oykusu verirler Endoskopik muayenede daha fazla bilgi elde edilebilir
Enfeksiyon: Ust solunum yolu enfeksiyonu sırasında bircok insan burun tıkanıklığı ve koku almada
azalmadan yakınır Bunların kucuk bir bolumunde burundan havalanma sağlandıktan sonra bile koku alma yeteneği geri donmez Bu durumun nedeni tam bilinmemekle birlikte koku epitelinde hasarlanmadan soz eden teoriler ileri surulmektedir Cunku ust solunum yolu enfeksiyonlarının coğu viruslerle olmaktadır ve virusler sinir dokuyu tutarak koku siniri hasarına yol acabilirler Hastalardan alınan biyopsiler (koku bolgesinden) koku alıcılarının azaldığını ya da tam olarak kaybolduğunu gostermiştir Ust solunum yolu enfeksiyonu sonrası olfaktor yetenek kaybı olan kişiler genellikle sağlıklı, 4060 yaşlarında ve yuzde 7080 oranında kadındır Bayanlardaki bu yatkınlığın sebebi acık değildir Bu hastaların nazal endoskopiyi de iceren baş boyun muayenesinde genellikle muayeneleri doğaldır Genel olarak Tomografi bulguları da normaldir, koku testlerinde azalma ya da tam kayıplı olarak değerlendirilirler
Travma: Buyuk ya da kucuk kafa travması gecirmiş erişkinlerin yaklaşık yuzde 5 ila yuzde 10'unda koku alma kaybı meydana gelmektedir Diğer taraftan, cocuklarda bu oran yalnızca yuzde 1'dir Kaybın derecesi, genellikle kafa travmasının şiddetinde bağlı olsa da kucuk kafa travmalarında bile total kayıp meydana gelebilmektedir Kaybın derecesi travmanın bolgesine de bağlıdır Alın bolgesine darbeler en sık olfaktor kayıp nedeni olmakla birlikte, kafanın arka kısmına olan darbeler beş kat daha fazla oranda total kayba yol acarlar Kafa travması sonrası koku alma yeteneği kaybı, genellikle genc erişkinlerde yuzde 60 oranında erkeklerde gorulur Bu belki de bu grubun kafa travmasına daha cok maruz kalmasındandır Koku kaybı, genellikle travmadan sonraki saatler ya da gunler icinde başlar Travmatik kayıpların 13 u iyileşmektedir Ancak travma sonrası bilinc kaybı 24 saati gecmişse olguların yuzde 90'ında kalıcı kayıp gelişmektedir yuzde 75 olguda iyileşme ilk uc ayda gorulur İlk on haftada cok hızlı gorunen iyileşme sonra yavaşlar ve hicbir zaman onceki halini alamaz Ancak aylar sonra başlangıc gosteren hastalar da mevcuttur Hastalarda fizik muayene ve Tomografi tetkikinde travmaya uğramış bolge saptanabilir Bazı spesifik vakalarda koku kaybı, anatomik boyle bir deformiteye bağlanabilir
Zehirler: Bazıları gecici, bazıları kalıcı olarak koku epitelinde toksik etki oluşturan cevresel ve endustriyel kimyasallar bilinmektedir Koku epitelinde hasarın derecesi ajanla maruziyet suresine, miktarına ve ajanın toksisite derecesine bağlıdır Cok sigara icimi de olfaktor kayba yol acabilir
Yaş: Yaşamın 60'lı yıllarında erkeklerde kadınlara oranla daha hızlı olmak uzere koku tanımlama yeteneğinde kayıp başlamaktadır Koku yeteneğindeki bu azalmanın surpriz olmadığını gosteren patolojik calışmalar bulunmaktadır 25 yaşından 95 yaşma kadar koku epitelindeki bazı ozel alıcılarda belirgin azalma saptanmıştır Bunamayla ilişkili olan Parkinson Hastalığı ve Alzheimer Hastalığında koku alma yeteneğinde erken azalma meydana gelir Klinik gozlemler kadınlarda adet donemlerinde burun kanamalarının arttığı ve koku alma hassasiyetlerinin yukseldiğini gostermiştir Gebelikte ise koku alma hassasiyeti ilk iki ayda yukselir sonra normale doner Hormonal değişiklikler burun salgısını değiştirerek koku alma uzerine etki ederler Exaltolide adı verilen sentetik bir madde kadın ve erkek tarafından farklı şekilde algılanmaktadır Testosteron koku alma hissini arttırmaktadır Bu nedenle tedavi icin duşunulmuş ancak beklenen sonuclar alınamamıştır
Genetik: Hastaların kucuk bir grubunda hicbir zaman, hicbir koku yeteneği olmamış hastalardır Bu hastalar koku duyusunu bilmezler ve genellikle bundan mutsuzluk duymazlar Konjenital durum sıklıkla tek basınadır Bununla birlikte bazen diğer anamolilerle birlikte olabilir Konjenital durumun nedeni tam bilinmemektedir
Koku alma bozukluğunun diğer az gorulen nedenleri arasında habis tumorler ve psikiatrik hastalıklar yer alır Psikiyatrik hastalarda genellikle kokuyu ters algılama (parosmi) veya olmayan kokuyu algılama (fantosmi) gorulmektedir Psikozlarda, depressif hastalıklarda, konfizyonel durumlarda koku yakınmaları olabilir Şizofreni, depresyon, histeri gibi hastalıklarda koku alma bozuklukları gorulebilirTanı
Tanı icin en onemli basamak hastanın şikayetlerinin oykusudur Problemi araştırmadan once hastanın, kokusunu hatırladığı, bilinen beş on nesneye karşı duyu kaybı oncesinde algıladığı koku duyusunu tanımlaması yararlı olabilir Bu, koku kayıbı oncesindeki koku fonksiyonunun duzeyini gostermede yardımcı olur Bircok hasta problemini tat alamamaşeklinde yansıtır Hastaların yuzde 80'i tat duyusunu, koku duyusundan gercek anlamda ayırdedemez Oyku, diğer taraftan koku kaybının ne kadar sure icinde meydana geldiğini yansıtmalıdır (Gunler, haftalar ya da aylar) Oyku alırken hastanın kafa travması gecirip gecirmediği, ust solunum yolu enfeksiyonu ya da toksinlere maruziyet durumu sorgulanmalıdır Son olarak hastanın genel sağlık durumuna ve guatr gibi sistemik hastalıklarının olup olmadığına dikkat edilmelidir Hastada metabolik hastalıklar ya da psikolojik problemlere bağlı da koku bozuklukları olabileceği unutulmamalıdır
Detaylı ve endoskopik yontemi de iceren tam KBB muayenesinin ardından eğer şupheleniliyorsa altta yatan anatomik bozuklukların tayini ve sinuslerin durumunu ortaya koymak icin bilgisayarlı tomografi yapılabilirTedavi:
Tedavi edilebilir koku alma bozukluklarının coğu burun tıkanıklıkları sebebiyle oluşanlardır Daha onceden belirtildiği gibi problem koku bolgesine olan hava akımının azalmasıdır İlac tedavisinde burun ici kortizonlu spreyler, antibiyotikler ve antialerjikler kullanılmaktadır Ayrıca vitamin ve mineralleri de iceren tedaviler denenmiştir Vitamin A'nın etkili bir tedavi olduğu duşunulur Cunku;1) Epitel onarımı icin gereklidir
2) Beyaz farelerde diyette vitamin A eksikliği halinde anosmi gelişmiştir
3) Memeli koku epitelinde onemli oranda vitamin A bulunur
B vitaminleri de koku alamama tedavisinde denenebilir Şiddetli cinko eksikliğinin nadir ve olması zor bir durum olduğu bilinmektedir Bununla birlikte cinko tedavisiyle duzelen hastalara ait hazır raporlar bulunmaktadır Ayrıca uygunsuz ilacların kesilmesi ve guatr gibi salgı bezlerine ait hastalıklarında tedavi edilmesi gerekmektedir USYE sonucu 1 3 gunde duzelmeyip devam eden koku bozukluklarının bir kısmı 36 ay icinde duzelir Ancak kendiliğinden duzelmeyenler icin ozel bir tedavi yontemi yoktur
Uz Dr Haldun Şan
Tat Ve Koku Alamama, Koku bozukluklukları
Koku bozukluğu nedir?
İnsanların koklama yeteneğinin coğu hayvana nazaran cok zayıf olduğunu,
Sigara icenlerin zamanla Anosmi yani koku koru olduğunu;
Kadınların erkeklere nazaran daha iyi koku aldığını,
Pek cok koku etkisi yaratan molekulu algılayamadığımızı,
Burnumuzda 56 milyon koku reseptoru bulunduğunu;
oysa bir kedide bu rakamın 40 milyon, kopekte 2 milyar olduğunu,
Albatros ve Kiwi haric kuşların koku alamadığını,İnsanda 350 alıcı geni bulunduğunu, biliyor muydunuz?
Koku bozuklukları ile ilgili bilgilerKoku bozukluğu nedir, ne gibi sorunlara yol acar?
Bazı canlılarda temel bir yaşam fonksiyonu olan koku almanın; insanlarda onemi minimize edilmiş olsa da bozuk yiyecekler ve doğal gazlar gibi bazı tehlikeli durumlardan haberdar olmamızı sağlayan ya da taze bir ekmeğin ve guzel bir parfumun kokusunda bizi hoşnut eden bir fonksiyonu bulunmaktadır Koku ve tat duyusu, birbirleriyle yakından alakadardır Bunların kombinasyonu, aroma duyusunu teşkil eder ve bunlardan birindeki işlev bozukluk, diğerini de etkiler Koku ve tat bozuklukları sık olarak gorulmesine rağmen, hasta tarafından gozardı edilebilir veya bu yondeki testleri sıkıcı ve vakit kaybı olarak goren bir hekim tarafından atlanabilir Ne var ki, ciddi bir hastalığın habercisi olabilecekleri ve hastanın ozel hayatındaki beslenme, tat alma, şahsi temizlik gibi sahaları etkileyebilecekleri icin, bu bozuklukların isabetli bir şekilde teşhis edilmesi elzemdir ABD'de yapılan bir calışmada 200 binden fazla kişinin her yıl koku ve tat alma bozukluklarıyla doktora başvurduğu tahmin edilmektedir, ancak cok daha fazla vaka bildirilmeden kalmaktadır
Koku alma, cok ilkel bir duyu olmasına rağmen hala cok az anlaşılmıştır Sinir hucresi yenilenmesi ve bilgi iletimi ile ilgili yeni araştırmalar koku alma problemleri olan insanların tedavisine yardımcı olacaktır
Kokular, değişik bileşiklerin kompleks bir karışımıdır Koku almak icin suda ya da yağda eriyebilen bileşiklerin burun mukozası ile teması gerekmektedir İnsan, cok sayıda değişik kokuyu birbirinden ayırabilmektedir Burun ust kısmındaki koku mukozası ve iletimi hızla yorulan, fakat hızla yenilenen bir yapıdadır Kopekler ve tavşanlar, insanlardan daha geniş bir mukozal alana sahiptir İnsanlardaki koku mukozasının buyukluğu yaklaşık 24 cm2''lik bir alandır
Koku duyusunda azalma olan hastaların tedavi edilebilmesi problemin nereden kaynaklandığının belirlenmesine bağlıdır Koku alma bozukluklarla ilgili 200'den fazla hastalık tanımlanmıştır Hastalara tanı koymada oyku, fizik muayene, kimyasal uyarı testleri ve goruntuleme yontemleri kullanılmaktadır Koku kaybının en yaygın sebebi burun ve paranazal sinus hastalıklarıdır (yuzde23) Bunu yuzde 19'luk oranla ust solunum yolu enfeksiyonları ve yuzde 15'le kafa travmaları takip eder Nedenleri Nelerdir?
Anatomik ve tıkayıcı nedenler: Burundan yeterli hava akımı olmadığında, koku alma yeteneği buyuk olcude kaybolur Odemli mukoza, polipler, tumorler ya da buyuk kemik eğrilikleri koku alma sahasına olan hava akımına engel olurlar Bu koku epitelyumi fonksiyoneldir Tıkanıklık ortadan kalktığında koku alma yeteneği yeniden başlar Klinik olarak koku almada gerekli olan burun acıklığı, nefes almaya gore cok daha az miktarda hava akımını sağlasa da yeterli olmaktadır Burundaki fizyolojik etlerden ortadaki yani orta konka cevresindeki saha, koku alma yeteneğinin temel alanıdır Bu nedenle, bu bolgede tıkanıklığa yol acan odem ya da polip adı verilen iltihabi etsi dokular burnun diğer bolumleri normal olsa bile koku alma yeteneğini azaltırlar Travma sonrası burun boşluğunun ust bolumune hava akımını tam olarak engelleyen bir tıkanıklık olması zordur Travmatik olarak kemik ya da kıkırdak eğriliği sonrası koku almada kayıp nadirdir Bununla beraber, travma ya da cerrahi sonrası mukozal hasarlanma ve burun orta bolmesi ile orta konka arasındaki sahanın iyileşmesinde kusur ve yapışıklık oluşumu mumkundur Yapışıklık tam olursa, koku bolgesine olan hava akımını tam olarak blokoja uğratabilir Burun ve paranazal sinus hastalıklarına bağlı koku kaybının tanısı, hastanın oykusu, fizik muayenesi ve tomografiye dayanır Bu hastalar sıklıkla burun solunumunun tıkalı olması, burun drenajı, hapşırık ve yuzde baskı, dolgunluk hissi gibi burun alerjisi oykusu verirler Endoskopik muayenede daha fazla bilgi elde edilebilir
Enfeksiyon: Ust solunum yolu enfeksiyonu sırasında bircok insan burun tıkanıklığı ve koku almada
azalmadan yakınır Bunların kucuk bir bolumunde burundan havalanma sağlandıktan sonra bile koku alma yeteneği geri donmez Bu durumun nedeni tam bilinmemekle birlikte koku epitelinde hasarlanmadan soz eden teoriler ileri surulmektedir Cunku ust solunum yolu enfeksiyonlarının coğu viruslerle olmaktadır ve virusler sinir dokuyu tutarak koku siniri hasarına yol acabilirler Hastalardan alınan biyopsiler (koku bolgesinden) koku alıcılarının azaldığını ya da tam olarak kaybolduğunu gostermiştir Ust solunum yolu enfeksiyonu sonrası olfaktor yetenek kaybı olan kişiler genellikle sağlıklı, 4060 yaşlarında ve yuzde 7080 oranında kadındır Bayanlardaki bu yatkınlığın sebebi acık değildir Bu hastaların nazal endoskopiyi de iceren baş boyun muayenesinde genellikle muayeneleri doğaldır Genel olarak Tomografi bulguları da normaldir, koku testlerinde azalma ya da tam kayıplı olarak değerlendirilirler
Travma: Buyuk ya da kucuk kafa travması gecirmiş erişkinlerin yaklaşık yuzde 5 ila yuzde 10'unda koku alma kaybı meydana gelmektedir Diğer taraftan, cocuklarda bu oran yalnızca yuzde 1'dir Kaybın derecesi, genellikle kafa travmasının şiddetinde bağlı olsa da kucuk kafa travmalarında bile total kayıp meydana gelebilmektedir Kaybın derecesi travmanın bolgesine de bağlıdır Alın bolgesine darbeler en sık olfaktor kayıp nedeni olmakla birlikte, kafanın arka kısmına olan darbeler beş kat daha fazla oranda total kayba yol acarlar Kafa travması sonrası koku alma yeteneği kaybı, genellikle genc erişkinlerde yuzde 60 oranında erkeklerde gorulur Bu belki de bu grubun kafa travmasına daha cok maruz kalmasındandır Koku kaybı, genellikle travmadan sonraki saatler ya da gunler icinde başlar Travmatik kayıpların 13 u iyileşmektedir Ancak travma sonrası bilinc kaybı 24 saati gecmişse olguların yuzde 90'ında kalıcı kayıp gelişmektedir yuzde 75 olguda iyileşme ilk uc ayda gorulur İlk on haftada cok hızlı gorunen iyileşme sonra yavaşlar ve hicbir zaman onceki halini alamaz Ancak aylar sonra başlangıc gosteren hastalar da mevcuttur Hastalarda fizik muayene ve Tomografi tetkikinde travmaya uğramış bolge saptanabilir Bazı spesifik vakalarda koku kaybı, anatomik boyle bir deformiteye bağlanabilir
Zehirler: Bazıları gecici, bazıları kalıcı olarak koku epitelinde toksik etki oluşturan cevresel ve endustriyel kimyasallar bilinmektedir Koku epitelinde hasarın derecesi ajanla maruziyet suresine, miktarına ve ajanın toksisite derecesine bağlıdır Cok sigara icimi de olfaktor kayba yol acabilir
Yaş: Yaşamın 60'lı yıllarında erkeklerde kadınlara oranla daha hızlı olmak uzere koku tanımlama yeteneğinde kayıp başlamaktadır Koku yeteneğindeki bu azalmanın surpriz olmadığını gosteren patolojik calışmalar bulunmaktadır 25 yaşından 95 yaşma kadar koku epitelindeki bazı ozel alıcılarda belirgin azalma saptanmıştır Bunamayla ilişkili olan Parkinson Hastalığı ve Alzheimer Hastalığında koku alma yeteneğinde erken azalma meydana gelir Klinik gozlemler kadınlarda adet donemlerinde burun kanamalarının arttığı ve koku alma hassasiyetlerinin yukseldiğini gostermiştir Gebelikte ise koku alma hassasiyeti ilk iki ayda yukselir sonra normale doner Hormonal değişiklikler burun salgısını değiştirerek koku alma uzerine etki ederler Exaltolide adı verilen sentetik bir madde kadın ve erkek tarafından farklı şekilde algılanmaktadır Testosteron koku alma hissini arttırmaktadır Bu nedenle tedavi icin duşunulmuş ancak beklenen sonuclar alınamamıştır
Genetik: Hastaların kucuk bir grubunda hicbir zaman, hicbir koku yeteneği olmamış hastalardır Bu hastalar koku duyusunu bilmezler ve genellikle bundan mutsuzluk duymazlar Konjenital durum sıklıkla tek basınadır Bununla birlikte bazen diğer anamolilerle birlikte olabilir Konjenital durumun nedeni tam bilinmemektedir
Koku alma bozukluğunun diğer az gorulen nedenleri arasında habis tumorler ve psikiatrik hastalıklar yer alır Psikiyatrik hastalarda genellikle kokuyu ters algılama (parosmi) veya olmayan kokuyu algılama (fantosmi) gorulmektedir Psikozlarda, depressif hastalıklarda, konfizyonel durumlarda koku yakınmaları olabilir Şizofreni, depresyon, histeri gibi hastalıklarda koku alma bozuklukları gorulebilirTanı
Tanı icin en onemli basamak hastanın şikayetlerinin oykusudur Problemi araştırmadan once hastanın, kokusunu hatırladığı, bilinen beş on nesneye karşı duyu kaybı oncesinde algıladığı koku duyusunu tanımlaması yararlı olabilir Bu, koku kayıbı oncesindeki koku fonksiyonunun duzeyini gostermede yardımcı olur Bircok hasta problemini tat alamamaşeklinde yansıtır Hastaların yuzde 80'i tat duyusunu, koku duyusundan gercek anlamda ayırdedemez Oyku, diğer taraftan koku kaybının ne kadar sure icinde meydana geldiğini yansıtmalıdır (Gunler, haftalar ya da aylar) Oyku alırken hastanın kafa travması gecirip gecirmediği, ust solunum yolu enfeksiyonu ya da toksinlere maruziyet durumu sorgulanmalıdır Son olarak hastanın genel sağlık durumuna ve guatr gibi sistemik hastalıklarının olup olmadığına dikkat edilmelidir Hastada metabolik hastalıklar ya da psikolojik problemlere bağlı da koku bozuklukları olabileceği unutulmamalıdır
Detaylı ve endoskopik yontemi de iceren tam KBB muayenesinin ardından eğer şupheleniliyorsa altta yatan anatomik bozuklukların tayini ve sinuslerin durumunu ortaya koymak icin bilgisayarlı tomografi yapılabilirTedavi:
Tedavi edilebilir koku alma bozukluklarının coğu burun tıkanıklıkları sebebiyle oluşanlardır Daha onceden belirtildiği gibi problem koku bolgesine olan hava akımının azalmasıdır İlac tedavisinde burun ici kortizonlu spreyler, antibiyotikler ve antialerjikler kullanılmaktadır Ayrıca vitamin ve mineralleri de iceren tedaviler denenmiştir Vitamin A'nın etkili bir tedavi olduğu duşunulur Cunku;1) Epitel onarımı icin gereklidir
2) Beyaz farelerde diyette vitamin A eksikliği halinde anosmi gelişmiştir
3) Memeli koku epitelinde onemli oranda vitamin A bulunur
B vitaminleri de koku alamama tedavisinde denenebilir Şiddetli cinko eksikliğinin nadir ve olması zor bir durum olduğu bilinmektedir Bununla birlikte cinko tedavisiyle duzelen hastalara ait hazır raporlar bulunmaktadır Ayrıca uygunsuz ilacların kesilmesi ve guatr gibi salgı bezlerine ait hastalıklarında tedavi edilmesi gerekmektedir USYE sonucu 1 3 gunde duzelmeyip devam eden koku bozukluklarının bir kısmı 36 ay icinde duzelir Ancak kendiliğinden duzelmeyenler icin ozel bir tedavi yontemi yoktur
Uz Dr Haldun Şan