Televizyon Bağımlılığı

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,935
Televizyon Bağımlılığı

Sihir Kutusu

Televizyon, yeni fikirlerin tohumlarını atıyor, düşüncelerimizi düzenliyor ve ne yazık ki, filmleri gerçek hayat sanmamıza neden oluyor.

Bu gençler bir ayda 914 kavga, 164 soygun, 120 aldatma, 224 cinayet, 179 kaza, 65 İntihar gördüler." Günümüz haberlerinden alınma bir istatistik sanıyorsunuz değil mi? Yanılıyorsunuz. 1953 yılında, filmlerdeki yapay şiddetin gençleri nasıl etkilediğini göstermeye yönelik bir girişimden alıntı yaptık. Hayatımızın 1014 yılını TV karşısında geçirmemiz benzeri bir karşı tepkiyi körüklüyor: "Okulda şiddetin sorumlusu, insanları yönlendiren güçlü bir araç..."

Prof. Dr. John Murray, 30 yılı aşkın bir süredir televizyondaki şiddetin çocuklar üzerinde gelecekteki etkilerini araştırıyor. Yaptığı MRI görüntüleme çalışmaları ile televizyondaki şiddet görüntülerinin PTSD hatıraları ile aynı beyin bölgesinde saklandıklarını gösterdi. Bu görüntüler ve hatıralar, gelecekte kolayca geri çağrılabiliyor ve davranışları etkileyebiliyor. Dr. Murray'in Texas Üniversitesi ile ortak yaptığı bir çalışmada televizyonda şiddet içeren ve içermeyen program seyrettirilen 8 ergenin, fonksiyonel MRI ile beyin aktiviteleri ölçüldü. Çalışmanın sonucunda şiddet içeren görüntülerden sonra sağ beyin lobu ve limbik sistem etkinliğinde, duyumsal uyarılma bekleniyordu. Fakat ummadıkları iki alanda etkinlik gerçekleşti: Beynin sağ tarafında bulunan ve motor hareketleri planlayan premotor korteks ve travmatik olayları uzun süre hafızada saklayan posterior cingulate. Dr. Murray'e göre bu iki alanın aktivasyonu ile, izleyiciler TV'de şiddet olaylarını örnek alarak taklit edebilirler. Aynı zamanda şiddet görüntülerinin gerçek yaşam olayı gibi uzun süreli saklanmaları da söz konusu ve bunlar gelecekteki davranışlara rehber olabilirler.

İletişim araçlarının toplum ve bireyler üstünde olumsuz etkiler yarattığı fikri Platon'a uzanır. Platon, okuryazar olmasına karşın, yazının insanı dünyadan kopardığına ve ayrıntılara takılıp, sırları gözden kaçırmasına neden olduğuna inanıyordu (ezbere dayalı sözel kültürün hafızayı bilediğini düşünüyordu).

Hayatımıza girdiği 40'lı yıllardan bu yana, TV büyülü bir ev aleti olarak anlaşıldı. İnsanların vücuduna şırınga edilen güçlü bir ilaçtı. Savaş yıllarının (Soğuk Savaş dahil) acımasız propagandası bir yana, davranış psikolojisi de aynı yaklaşımı sergiliyor: Herkesin uygun uyaranlarla koşullandırılabilmesi... Freud'un psikanaliz yöntemini uygulayanlar da, medya araçlarının insanı hipnotize ettiğini düşündüler.

Büyük filozof Kari Popper'ın bir kitabı da televizyondaki şiddet ile gerçek hayattaki şiddet arasında doğrudan bağıntı kuruyor (hele, haberlerin gerçek şiddet olaylarından bahsettiği hatırlarsak). Şiddet maddi ve manevi olarak ele alındığında, Tom ve Jerry gibi çizgi filmler bile şiddet içerikli olarak kabul ediliyor.
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt