Telgrafın Milli Mücadeledeki Önemi Nedir ?
Osmanlı İmparatorluğunun Birinci Dünya Savaşından yenik çıkması ve Anadolu'nun ve İstanbul'un düşman işgaline uğraması sonucu, İstanbul'da bulunan Telgraf Merkezi de İngilizlerin eline geçmişti. Bu durum Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Anadolu da başlatılan Kurtuluş Savaşının başarısı için, milli güçlerin kontrolünde olan yeni bir haberleşme örgütünün kurulmasını zorunlu kıldı. Haberleşmesiz bir Milli Direniş Hareketinin başarılı olamayacağı bilindiği için merkezi Ankara'da bulunan bir "Posta ve Telgraf Bürosu" kurulması kararlaştırıldı.
Ankara'da kurulması kararlaştırılan "Posta ve Telgraf Bürosu"nu faaliyete geçirmek ve kuruluş çalışmalarını yürütmek üzere Müfettiş Edip Bey, Afyon'dan Ankara' ya çağrıldı. Millet Meclisi'nin açılış tarihi olan 23 Nisan 1920 tarihine kadar Edip Bey'in mahiyetindeki Posta ve TelgrafTelgraf Dinleme İstasyonları kurdu ve posta hatları oluşturdu. Büyük Millet Meclisinin izni ile bu büro Dahiliye Vekaletine bağlandı. Bürosu personeli, düşman saldırısı karşısında haberleşmenin kesintisiz sürdürmek, işgal altında olan vatan topraklarındaki gelişmeleri izlemek amacıyla
İlk postane, Büyük Millet Meclisi bahçesinde kurulan bir çadır içinde "Büyük Millet Meclisi Hükümeti Posta ve Telgraf Merkezi" adıyla açıldı ve bu ibare ile " ilk posta damgası" kullandırıldı. İzmir Milletvekili Sırrı Bey aynı yıl, Posta ve Telgraf Müdüriyeti Umumiyesine tayin edildi. Salim Bey Posta ve Telgraf Müdürlüğüne, Fen Müfettişi Niyazi Bey Fen ve Levazım Müdürlüğüne, Avni Bey Muhasebe ve Memurin Müdürlüğüne, Edip Bey ise Teftişiye ve Hukukiye Müdüriyetine atandı. Umum Müdürlüğe atanan Sırrı Bey yayımladığı bir tamimle Büyük Millet Meclisi adına kendisine verilen aziz görevin ağırlığını memleketimizde vücuda getirilen her hayırlı inkılapta herkesten fazla fedakarlık gösteren hamiyetli ve vatansever telgrafçıların samimi yardımlarıyla azaltabileceğini bildirdi.
Kurtuluş Savaşının en zor ve en coşkulu günlerinde PTT Müdürlüğü, tüm birimleri ile çadırın içine yerleştirilen iki kerevit üzerinde, yeterli yazı kalemi ve mürekkebi olmadan hizmet verdi. Hatta yazı masası bile bulunmadığı için yazılar diz üstünde yazıldı.
Milli Kurtuluş Savaşı başladıktan ve Ankara bu mücadelenin merkezi olduktan sonra burada bulunan Milli Hükümetin ve ordularının irtibatını sağlamak üzere telgraf hatları çekildi. Ancak eldeki malzeme köhne ve yetersizdi. Buna rağmen telgraf haberleşmesinin aksaksız sürdürülmesi için hurda ve bozuk makineler bile tamir edilerek hizmete verildi.
Kurtuluş Savaşının kazanılması ve Cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk, 1927'de Türkiye Büyük Millet Meclisinde okuduğu Büyük Nutuk'ta; Türk Kurtuluş Savaşının kazanılmasında telgrafçılarımızın büyük görevler üstlendiğini belirtti ve büyük başarılarından dolayı kendilerine teşekkür etti.
Osmanlı İmparatorluğunun Birinci Dünya Savaşından yenik çıkması ve Anadolu'nun ve İstanbul'un düşman işgaline uğraması sonucu, İstanbul'da bulunan Telgraf Merkezi de İngilizlerin eline geçmişti. Bu durum Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Anadolu da başlatılan Kurtuluş Savaşının başarısı için, milli güçlerin kontrolünde olan yeni bir haberleşme örgütünün kurulmasını zorunlu kıldı. Haberleşmesiz bir Milli Direniş Hareketinin başarılı olamayacağı bilindiği için merkezi Ankara'da bulunan bir "Posta ve Telgraf Bürosu" kurulması kararlaştırıldı.
Ankara'da kurulması kararlaştırılan "Posta ve Telgraf Bürosu"nu faaliyete geçirmek ve kuruluş çalışmalarını yürütmek üzere Müfettiş Edip Bey, Afyon'dan Ankara' ya çağrıldı. Millet Meclisi'nin açılış tarihi olan 23 Nisan 1920 tarihine kadar Edip Bey'in mahiyetindeki Posta ve TelgrafTelgraf Dinleme İstasyonları kurdu ve posta hatları oluşturdu. Büyük Millet Meclisinin izni ile bu büro Dahiliye Vekaletine bağlandı. Bürosu personeli, düşman saldırısı karşısında haberleşmenin kesintisiz sürdürmek, işgal altında olan vatan topraklarındaki gelişmeleri izlemek amacıyla
İlk postane, Büyük Millet Meclisi bahçesinde kurulan bir çadır içinde "Büyük Millet Meclisi Hükümeti Posta ve Telgraf Merkezi" adıyla açıldı ve bu ibare ile " ilk posta damgası" kullandırıldı. İzmir Milletvekili Sırrı Bey aynı yıl, Posta ve Telgraf Müdüriyeti Umumiyesine tayin edildi. Salim Bey Posta ve Telgraf Müdürlüğüne, Fen Müfettişi Niyazi Bey Fen ve Levazım Müdürlüğüne, Avni Bey Muhasebe ve Memurin Müdürlüğüne, Edip Bey ise Teftişiye ve Hukukiye Müdüriyetine atandı. Umum Müdürlüğe atanan Sırrı Bey yayımladığı bir tamimle Büyük Millet Meclisi adına kendisine verilen aziz görevin ağırlığını memleketimizde vücuda getirilen her hayırlı inkılapta herkesten fazla fedakarlık gösteren hamiyetli ve vatansever telgrafçıların samimi yardımlarıyla azaltabileceğini bildirdi.
Kurtuluş Savaşının en zor ve en coşkulu günlerinde PTT Müdürlüğü, tüm birimleri ile çadırın içine yerleştirilen iki kerevit üzerinde, yeterli yazı kalemi ve mürekkebi olmadan hizmet verdi. Hatta yazı masası bile bulunmadığı için yazılar diz üstünde yazıldı.
Milli Kurtuluş Savaşı başladıktan ve Ankara bu mücadelenin merkezi olduktan sonra burada bulunan Milli Hükümetin ve ordularının irtibatını sağlamak üzere telgraf hatları çekildi. Ancak eldeki malzeme köhne ve yetersizdi. Buna rağmen telgraf haberleşmesinin aksaksız sürdürülmesi için hurda ve bozuk makineler bile tamir edilerek hizmete verildi.
Kurtuluş Savaşının kazanılması ve Cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk, 1927'de Türkiye Büyük Millet Meclisinde okuduğu Büyük Nutuk'ta; Türk Kurtuluş Savaşının kazanılmasında telgrafçılarımızın büyük görevler üstlendiğini belirtti ve büyük başarılarından dolayı kendilerine teşekkür etti.