zeberus1234
Yeni Üye
Finlandiyalı gotik metal grubu The 69 Eyes ın öyküsü, günümüzün manşet hikayelerini yaratan süslü pop starların hikayelerine, bir gecede bir şarkıyla şöhret olma olaylarına benzemiyor. Yıllarca anavatanları Finlandiya da underground firmalardan albüm yayınladıktan sonra 1999 yılında şeytanın bacağını kırıp Roadrunner Records ile anlaşma imzalayan The 69 Eyes, ilk ve en büyük çıkışlarını Wasting The Dawn ile yaptı.
Wasting The Dawn hangi ismin elinde olursa olsun patlayacak bir şarkıydı zaten. Bu derece güzel bir şarkının üstüne bir de Ville Valo düeti eklenince tadından yenmeyecek bir çalışma ortaya çıkmıştı ki insan kulağını şöyle bir kabartsa CD den gelen sese, şarkıyı başa alıp yeniden dinlemek geçerdi.
The 69 Eyes solisti Jyrki nin buram buram rock kokan vokalinni üzerine günümüz rock ikonlarından Ville Valo nun eşsiz performansının eklenmesiyle ortaya çıkan Wasting The Dawn ı şu ana kadar dinlemediyseniz, bu yazıyı okunken dinlemenizi öneririz.
Yine Ville Valo düeti Angel On My Shoulder ın yanı sıra The 69 Eyes deyince akla gelen ilk şarkılar Gothic Girl ve Brandon Lee de olabilir.
Helsinki deki rock kulüplerinden 90 ların başında çıkan The 69 Eyes ın müzikal etkileşimleri daha o tarihte grubun sound unun günümüze nasıl bir şekilde geleceğinin göstergesiydi. Elvis Presley den The Misfits e, Guns n Roses tan The Sisters Of Mercy ye kadar uzanan geniş bir yelpazedeki etkileşimlerin tesirlerini müziklerinde günümüzde hali hazırda hissetmek ve birebir duymak mümkün.
Müzikal etkileşimlerinin yanı sıra The Crow, The Lost Boys ve The Matrix gibi fimlerin de etkilerini üstlerinde hisseden The 69 Eyes üyeleri, bu hissettikleri etkileri kendi potalarında eritip, yapmak istedikleri müziğe döndürmeyi başardılar.
Helsinki nin undergound glam barlarında arkalarında kırık şişeler ve kalbi kırık kadınlar bırakan The 69 Eyes, Gaga Goldies etiketiyle Bump And Grind , Savatage Garden , Motor City Resurrection ve Wrap Your Troubles In Dreams albümlerini yayınlayan grup için bu albümler daha başlangıç niteliğindeydi.
ThE 69 Eyes ın asıl olayı biraz önce de dediğimizi gibi Vielle Valo düeti Wasting The Dawn ile geldi. Takvimler 1999 yılını gösterirken Avrupa nın önemli şirketlerinden Roadrunner Records ın himayesine giren Finlandiya lı rockerlar, anlaşmanın ardından Blessed Be albümünü yayınladılar. Bu albümden hala daha The 69 Eyes denince ilk akla gelen şarkılardan biri olan ve bir kulüp hiti haline gelen Gotich Girl parçasının da etkisiyle albüm büyük bir çıkış gerçekleştirdi
Blessed Be ile kariyerlerinde ilk kez albüm satışlarında altın seviyesine ulaştılar. Blessed Be nin ardından ise The 69 Eyes ın biyografisindeki en gotik albümü geldi; Paris Kills . Bu albüm Avrupa da satışlarıyla gruba altın seviyesinin ardından platini gösterdi.
Altın albümün ve Avrupa da da yakalanan başarının ardından bir greatest hits albümü yayınlayıp yeni dinleyicilere eski günleri özet geçme imkanı yarattılar ve Framed In Blood The Very Blessed Of The 69 Eyes albümünü 2003 te Finladiya da yayınladılar ve bu albümün hemen ardından da Helsinki Vampires DVD si geldi. Bu iki çalışmanın verdiği gazla grubun yayınladığı son dört albüm listelere bir numadana giriş yaparken, satışlar da teker teker altın seviyesine ulaştılar ki bu da The 69 Eyes adının artık mainsteam gotik çevrelerinde bilinen ve sıkça telaffuz edilen bir isim haline dönüştüğünün göstergesiydi.
Roadrunner la yollarını ayırdıktan sonra The 69 Eyes ın önünde uluslararası bir plak şirketinin anlaşması duruyordu: EMI/Virgin Records. HIM, Sentenced ve Moonspell gibi gruplarla çalışan prodüktörler Johnny Lee Micheals ve Hiili Hiiliesmaa ile kaydedilen Devils 2004 yılında yayınlandı.
Albümde yer alan The Lost Boys , grubu Amerika ya taşıyan kilit şarkı oldu. 80 lerin kült filmi The Lost Boys tan esinlenilerek oluşturulan şarkının klibi de Jackass in yönetmeni Bam Margera tarafından çekildi ki Margera adına daha önce de HIM in Buried Alive by Love ında görmüştük.
Hollywood yönetmenleri tarafından kliplerinin çekilmesi, Avrupa da satışların altın ve platin seviyelerinde gezinmesi The 69 Eyes ı Finlandiya dan çıkarıp Avrupa ya hatta Japonya ya kadar taşıdı. Giderek artan ünleri sayesinde poster gruplarından biri olup çıktılar, ardından ise televizyon programları geldi ve son olarak da grubun vokali Jyrki 69 ın Zombie Love isimli çizgi romanı yayınlandı.
90 ların başında kurulan ve uzunca bir süre sadece Finlandiya daki yerel kulüplerde çalan The 69 Eyes, belki de o günlerde hayal bile edemedikleri bir başarıyla karşı karşıyaydılar.
Tüm bu hikayenin üzerine grubun dokuzuncu stüdyo albümü Angels geçtiğimiz ay piyasa çıktı. Grubun iyice mainstream gotik öğelerinden biri haline geldiğini simgeleyen Angels , yine EMI/Virgin Records etiketiyle yayınlandı.
Albümün konsepti nükleer savaş sonrası dünya ve harap olmuş dünyayı kurtarmak için kolları sıvayan Helsinkili vampirler üzerine. Dünyayı kurtaracak bu deri pantolonlu, silahlı vampirlerin kim olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Tabiî ki de The 69 Eyes tan bahsediyoruz; yani Jyrki 69, Bazie, Jussi 69, Timo Timo ve Archie den& Yer altın yer üstüne geçişleriyle ilgili kendilerine gelebilecek eleştirilerin daha en başında farkında olan The 69 Eyes üyeleri, Finladiya daki rock camiası içinde mainstream olabiliriz ama hala karanlık ve mistik bir grubuz diyerek tartışmaları başlamadan daha son noktayı koyuyorlar.
Wasting The Dawn hangi ismin elinde olursa olsun patlayacak bir şarkıydı zaten. Bu derece güzel bir şarkının üstüne bir de Ville Valo düeti eklenince tadından yenmeyecek bir çalışma ortaya çıkmıştı ki insan kulağını şöyle bir kabartsa CD den gelen sese, şarkıyı başa alıp yeniden dinlemek geçerdi.
The 69 Eyes solisti Jyrki nin buram buram rock kokan vokalinni üzerine günümüz rock ikonlarından Ville Valo nun eşsiz performansının eklenmesiyle ortaya çıkan Wasting The Dawn ı şu ana kadar dinlemediyseniz, bu yazıyı okunken dinlemenizi öneririz.
Yine Ville Valo düeti Angel On My Shoulder ın yanı sıra The 69 Eyes deyince akla gelen ilk şarkılar Gothic Girl ve Brandon Lee de olabilir.
Helsinki deki rock kulüplerinden 90 ların başında çıkan The 69 Eyes ın müzikal etkileşimleri daha o tarihte grubun sound unun günümüze nasıl bir şekilde geleceğinin göstergesiydi. Elvis Presley den The Misfits e, Guns n Roses tan The Sisters Of Mercy ye kadar uzanan geniş bir yelpazedeki etkileşimlerin tesirlerini müziklerinde günümüzde hali hazırda hissetmek ve birebir duymak mümkün.
Müzikal etkileşimlerinin yanı sıra The Crow, The Lost Boys ve The Matrix gibi fimlerin de etkilerini üstlerinde hisseden The 69 Eyes üyeleri, bu hissettikleri etkileri kendi potalarında eritip, yapmak istedikleri müziğe döndürmeyi başardılar.
Helsinki nin undergound glam barlarında arkalarında kırık şişeler ve kalbi kırık kadınlar bırakan The 69 Eyes, Gaga Goldies etiketiyle Bump And Grind , Savatage Garden , Motor City Resurrection ve Wrap Your Troubles In Dreams albümlerini yayınlayan grup için bu albümler daha başlangıç niteliğindeydi.
ThE 69 Eyes ın asıl olayı biraz önce de dediğimizi gibi Vielle Valo düeti Wasting The Dawn ile geldi. Takvimler 1999 yılını gösterirken Avrupa nın önemli şirketlerinden Roadrunner Records ın himayesine giren Finlandiya lı rockerlar, anlaşmanın ardından Blessed Be albümünü yayınladılar. Bu albümden hala daha The 69 Eyes denince ilk akla gelen şarkılardan biri olan ve bir kulüp hiti haline gelen Gotich Girl parçasının da etkisiyle albüm büyük bir çıkış gerçekleştirdi
Blessed Be ile kariyerlerinde ilk kez albüm satışlarında altın seviyesine ulaştılar. Blessed Be nin ardından ise The 69 Eyes ın biyografisindeki en gotik albümü geldi; Paris Kills . Bu albüm Avrupa da satışlarıyla gruba altın seviyesinin ardından platini gösterdi.
Altın albümün ve Avrupa da da yakalanan başarının ardından bir greatest hits albümü yayınlayıp yeni dinleyicilere eski günleri özet geçme imkanı yarattılar ve Framed In Blood The Very Blessed Of The 69 Eyes albümünü 2003 te Finladiya da yayınladılar ve bu albümün hemen ardından da Helsinki Vampires DVD si geldi. Bu iki çalışmanın verdiği gazla grubun yayınladığı son dört albüm listelere bir numadana giriş yaparken, satışlar da teker teker altın seviyesine ulaştılar ki bu da The 69 Eyes adının artık mainsteam gotik çevrelerinde bilinen ve sıkça telaffuz edilen bir isim haline dönüştüğünün göstergesiydi.
Roadrunner la yollarını ayırdıktan sonra The 69 Eyes ın önünde uluslararası bir plak şirketinin anlaşması duruyordu: EMI/Virgin Records. HIM, Sentenced ve Moonspell gibi gruplarla çalışan prodüktörler Johnny Lee Micheals ve Hiili Hiiliesmaa ile kaydedilen Devils 2004 yılında yayınlandı.
Albümde yer alan The Lost Boys , grubu Amerika ya taşıyan kilit şarkı oldu. 80 lerin kült filmi The Lost Boys tan esinlenilerek oluşturulan şarkının klibi de Jackass in yönetmeni Bam Margera tarafından çekildi ki Margera adına daha önce de HIM in Buried Alive by Love ında görmüştük.
Hollywood yönetmenleri tarafından kliplerinin çekilmesi, Avrupa da satışların altın ve platin seviyelerinde gezinmesi The 69 Eyes ı Finlandiya dan çıkarıp Avrupa ya hatta Japonya ya kadar taşıdı. Giderek artan ünleri sayesinde poster gruplarından biri olup çıktılar, ardından ise televizyon programları geldi ve son olarak da grubun vokali Jyrki 69 ın Zombie Love isimli çizgi romanı yayınlandı.
90 ların başında kurulan ve uzunca bir süre sadece Finlandiya daki yerel kulüplerde çalan The 69 Eyes, belki de o günlerde hayal bile edemedikleri bir başarıyla karşı karşıyaydılar.
Tüm bu hikayenin üzerine grubun dokuzuncu stüdyo albümü Angels geçtiğimiz ay piyasa çıktı. Grubun iyice mainstream gotik öğelerinden biri haline geldiğini simgeleyen Angels , yine EMI/Virgin Records etiketiyle yayınlandı.
Albümün konsepti nükleer savaş sonrası dünya ve harap olmuş dünyayı kurtarmak için kolları sıvayan Helsinkili vampirler üzerine. Dünyayı kurtaracak bu deri pantolonlu, silahlı vampirlerin kim olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Tabiî ki de The 69 Eyes tan bahsediyoruz; yani Jyrki 69, Bazie, Jussi 69, Timo Timo ve Archie den& Yer altın yer üstüne geçişleriyle ilgili kendilerine gelebilecek eleştirilerin daha en başında farkında olan The 69 Eyes üyeleri, Finladiya daki rock camiası içinde mainstream olabiliriz ama hala karanlık ve mistik bir grubuz diyerek tartışmaları başlamadan daha son noktayı koyuyorlar.