Travma sonrası stres bozukluğu!

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Travma, insanın fiziksel ve ruhsal dünyasını sarsıcı düzeyde etkileyen her türlü olay için kullanılabilecek bir tanımdır. Günlük hayatta da çok sık kullanılmaya başlayan travma kelimesi zaman zaman sadece hissettiğimiz stres düzeyini arttıran olaylar için kullanılırken kimi zaman da ani olarak gerçekleşen ve korku, dehşet, panik, yada kaygıya yol açan, anlam vermekte yada alışmakta zorlandığımız durumlar için de kullanılmaktadır.

Doğal afetler, terör, savaş, kronik yada akut hastalıklar, ekonomik krizler gibi toplumsal travmaların yanı sıra, trafik kazası, tecavüz, taciz, istismar, ani hastalık yada sakatlıklar, işkence, ayrılık, ölüm, işsizlik gibi kişisel travmalar mevcuttur. Kişi için bir olayın travma özelliği kazanması için o olayı kendisinin yaşaması şart değildir. Kendisi yaşamasa bile kişinin tanık olduğu sarsıcı bir olay da o kişi için travmatik olabilir.

Stres ise kişinin kaygısal dengesini bozan her türlü olay yada durum olarak nitelendirilebilir ve herkeste travmanın etkisine yada kişinin özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Bir kayıp ya da bir ayrılık kimisi için travmatik bir özellik taşırken başka bir kişi bu durumdan fazla etkilenmeyebilir.

Travma sonrası stres bozukluğu ise tecavüz, trafik kazası, ağır bir hastalık, yangın, savaş gibi herkes için korkutucu olan ve kişinin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden yada ölüm tehlikesine sebep olan bir olaydan sonra gelişen bir takım belirtiler olarak tanımlanabilir. Bunun gibi olayları yaşayan yada bu olaylara tanıklık eden kişiler aşırı derecede korktuklarını yada çaresizlik ve dehşet duygularını hissettiklerini belirtirler.

Travma sonrası stres bozukluğunun görülme sıklığı toplumda topluma, bölgeden bölgeye hatta mevsimden mevsime bile farklılık gösterebilir. Bu değişikliklerden dolayı sıklık ve yaygınlık konusunda sağlıklı bir bilgi vermek olanaklı değildir.

Travma sonrası stres bozukluğunda travmatik olayların ortak özellikleri şunlardır;

1. acı veren olayın çok ağır oluşu

2. stresin, daha önceden kestirilemeyen, beklenmedik nitelikte oluşu

3. bireyin, olay karşısında denetim gücünün olmayışı yada çaresizlik durumu

4. çevre desteklerinin yetersizliği

Travma durumlarında verilen normal tepkiler beş aşamada inlenebilir.

Korkular ve kaygıların belirgin olduğu aşama

Karşılaşılan durumun korkutucu sonuçları ve kayıplarıyla başa çıkabilmek için zihinsel ve duygusal olarak üstün bir çaba gösterdiği aşama

Hayatta kaldığından dolayı minnettarlık ve mutluluk hissedilen aşama

Travmatik durumun gerçekleşmesine zemin hazırlayan ya da sebebiyet veren kişi kurum ve durumlara karşı hissedilen öfke ve engellenmişlik aşaması

Duygusal ve zihinsel açıdan yaşanılan yapılanma sonucunda algıların daha gerçekçi bir hal aldığı aşama

Travma sonrasındaki stres tepkileri
Yaşanan olağanüstü bir olayın ardından gösterilen tepkilerin hemen anormal olarak adlandırılması yada ciddi bir psikolojik problemin varolduğu düşüncesinin yayılması doğru değildir. Yaşanan olağanüstü durumla ilgili olarak kişinin verdiği stres tepkileri belirli bir süre için son derece normal olarak karşılanmalıdır. Öncelikli olarak kişinin yaşadığı bu durumun gerçekliğine ve kendisine yaşattığı acı, üzüntü yada kayba alışması gerekmektedir ki bu alışma süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Hiçbir müdahale olmadan bu sürecin 6 ila 16 ay arasında tamamen kaybolduğu bir çok araştırmada gözlenmiştir. Ancak gerek bu süreyi aşan durumlarda gerekse bu sürenin aşılmasına gerek kalmadan, ağır bir travmatik olayı izleyen 3-4 haftalık sürecin ardından, kişinin günlük hayatını son derece olumsuz yönde etkileyen bir takım şikayetlerin dozajının artması ile travma sonrası stres bozukluğunun oluştuğu şüphesine düşülebilir.

Travma sonrası stres bozukluğuna ait DSM IV tanı kriterleri şunlardır;

Kişi, gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkalarının fizik bütünlülüğüne bir tehdit olayını yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.

Kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır.

Not: çocuklar bunların yerine dezorganize yada ajite davranışla tepkilerini dışa vurabilirler.

Travma sonrası stres bozukluğunda çok sık olarak yaşanan bir durum, olayın ya da sıkıntı veren durumun kişinin elinde olmadan tekrar tekrar hatırlanması, bununla ilgili düşüncelerin ve algıların varolmasıdır.

Ayrıca yaşanan travmatik deneyimin sık sık, sıkıntı vererek bir şekilde rüyada görülmesi de rastlanan bir durumdur. Travmatik olayı adeta yeniden oluyormuş gibi hissetmek yada davranmak, özellikle o ana flashbackler yoluyla geri dönmek tekrar tekrar yeniden yaşama durumu hastalar tarafından sıklıkla bildirilen belirtiler içinde yer almaktadır.

Bunlara yanı sıra yada bunlara ek olarak, yaşanmış travmaya eşlik etmiş olan düşünceler duygular yada konuşmalardan kaçınma eğilimi, travmayla ilgili hatıraları canlandıran etkinlikler, mekanlar yada insanlardan kaçınma ve uzak durma çabaları, travmanın önemli bir bölümünü hatırlayamama, insanlardan uzaklaşma ya da insanlara yabancılaşma hissi ve bir geleceği kalmadığı düşüncesini taşıma travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde sıklıkla gözlemlenen şikayetlerdir.

Tedavi
Travma yaşayan bir kişiye yönelik en doğru yaklaşım, destekleyici, olayı tartışmayı teşvik edici ve sıkıntı ile başa çıkma konusunda uzmanlarca yapılacak eğitici girişimlerdir


Her şeyden önce hastanın güven duymasını sağlayan iyi bir ilişki kurulur ve hastanın duygu ve düşünceleri sabırla dinlenir. Hastanın ağır bunaltısı yatıştırılır, uyku düzeni sağlanır.

Hastada organik bir sorun yoksa en kısa sürede işine yada görevine dönmesi için gerekli destekleyici bir tutum sergilenir. Her zaman için hastaları rahatlatacak ve gevşetecek, korku ve endişelerini azaltacak psikoterapötik bir yaklaşım kullanılır. Üstüne giderek alıştırma yöntemi olarak açılanabilecek exposure ve duyarsızlaştırma, kullanılabilecek tekniklerdir. Bunlara ek olarak bilişsel davranışçı yaklaşımın travma sonrası stres bozukluğunda kullanılabilecek farklı teknikleri de mevcuttur.

Ayrıca, özellikle son yıllarda giderek yaygınlaşan EMDR (göz hareketleri duyarsızlaştırma metodu) da travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde sıklıkla kullanılmakta ve son derece başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri yaşan kişilerin mümkün olduğunca çabuk bir şeklide bir psikoloğa başvurmaları, yaşadıkları durumla ilgili sağlıklı bilgi almaları ve psikoterapi almaları gerekmektedir.
 
Üst Alt