Ne Normal, Ne Anormaldir ? Tükürük Bezleri Nerelerde Bulunur ?
Bezler ağzı ve boğaz çevresinde yerleşmişlerdir. Başlıca tükürük bezleri parotis( kulak önünde) ,
submandibüler (çene altında ) ve sublingual ( dil altında ) bezlerdir.
Hepsi de ağız içersine tükürük salgılarlar. Parotis bezi üst azı dişlerin yanından, submandibüler bez dilin
altında ön taraftan ve sublingual bez ağzı tabanında birçok ufak noktadan tükürük salgılar.
Bu bezlerle birlikte, dudaklar, yanakların iç kısmı ve ağız ile boğazın bütün yüzeylerin-de yüzlerce ufak
tükürük bezi bulunur. Tükürük bezleri, ağzınızı ıslak tutan, sindirimi başla-tan ve dişleri çürükten koruyan
tükürüğü salgılarlar.
Anormal Bezlere Ne Yol Açar ?
Klinik olarak rahatsızlık oluşturan tükürük bezi anormallikleri şu şekilde gruplandırı-labilir.
1-Tıkanıklık
Tıkanıklık, çoğunlukla taş oluşmasına bağlı olarak parotis ve submandibüler bezlerde görülür. Şikayetler
tipik olarak yemek yerken görülür. Yemek yerken tükürük oluşması hızlanır fakat tıkanıklıktan dolayı
akamaz ve bazen iltihabın da eşlik ettiği şiddetli ağrı ve şişliğe yol açar.
2-Şişlik , Ödem
Şayet taşlar tam olarak tıkanıklık meydana getirmemişlerse yemek yerken bezler şişer ve bir süre sonra
yavaş yavaş inerler, ta ki bir sonraki yemeğe kadar. Biriken tükürük içersinde mikroplar daha kolay
ürerler ve daha şiddetli ağrı ve şişlik oluştururlar. Şayet yeterli sürede tedavi edilmezlerse apse
oluşturabilirler.
3-İltihap
En sık görülen tükürük bezi iltihabı parotis bezini etkileyen ‘kabakulak ‘ tır. En sık çocuklarda
görülmesine rağmen yetişkinlerde de görülebilir. Mamafih bir yetişkinde parotis bezi bölgesinde bir şişlik
olursa bunun tıkanıklıktan veya tümörden olma şansı daha fazladır.
Kanal darlığından ve tükürük akımının azalmasından kaynaklanan iltihaptan daha önce bahsedilmiştir.
Komşu lenf bezlerinin iltihabından dolayı tükürük bezlerinde de ikincil iltihap olabilir. Bu lenf bezlerinin bir
kısmı gerçekten parotis bezinin üzerinde, içerisinde ve altında veya submandibüler bezin yanında
bulunurlar. Lenf bezleri iltihaplandığı zaman kzıarıklık ve ağrılı şişlik oluştururlar. Lenf bezleri tümör ve
ödem dolayısı ile de büyürler.
4-Tümör
Tükürük bezlerinin birincil tümörleri başlangıçta çoğunlukla ağrısız şişme ile kendilerini gösterirler:
Tümörler nadiren birden fazla bezde bulunurlar ve kulak önü, ağız içi, damak, ağız tabanı, yanaklar ve
dudaklar üzerinde bulunabilirler.
Bu şişlikler kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahları tarafından değerlendirilmelidirler.
Büyük tükürük bezlerinin habis tümörleri hızlı büyürler, ağrılı olurlar ve o taraf yüz hareketlerini
engelleyebilirler. Bu şikayetler hemen araştırılmalıdırlar.
Tükürük bezleri bazı özel hastalıklarda da şişerler. Hastalarda genellikle göz ve ağız kuruluğu görülür.
Buna eklem romatizması eşlik edebilir. Şeker hastalığı özellikle parotis bezinde şişliğe yol açabilir.
Genellikle iki taraflı parotis bezi şişliği alkoliklerde de görülür.
Doktorunuz nasıl teşhis koyar ?
Tükürük bezleri hastalıklarının teşhisi dikkatli bir hikaye , fizik muayene ve laboratuar testleri ile konur.
Büyük tükürük bezlerinde bir taş tıkanıklığından şüphe edilirse bezin açıldığı ağız uyuşturularak kanalı
genişletilip taşın çıkıp çıkmadığına bakmak gerekebilir. Bu tür bir işlemden önce röntgen filmi ile
kireçlenmiş taşın nerede olduğu tespit edilebilir.
Şayet tükürük bezinde bir kitle tespit edilmişse, bilgisayarlı tomografi ile buranın röntgeninin, çekilmesi
yararlı olur.
Bu tomografi ile kitlenin gerçekten tükürük bezinden mi yoksa komşu bir lenf bezinden mi kaynaklandığı
bulunur.
Birçok vak’ada muayene odasında yapılabilen ince iğne aspirasyon biyopsisi yardımcı olur. Bu testin
doğruluğu %80 ile %90 arasındadır. Kitleden cilt kesisi ile bir parça alarak incelenmesi işleminin ,
muayene odasında yapılması tavsiye edilmez. Parotis bezi ile birlikte seyreden yüz sinirinin hasar görme
ihtimalinden dolayı açık biyopsi operasyon odasında yapılmalıdır.
Tükürük Bezi Hastalıklarının Tedavisi
Başlıca iki bölümü ayrılır: İlaçla ve operasyonla. Tedavi şeklinin problemin ne olduğuna bağlıdır. Şayet
problem bütün vücut ile ilgili bir hastalıktan kaynaklanıyorsa bunu tedavi etmek lazımdır. Bu diğer
branştaki hekimlerle konsültasyonu gerektirebilir. Şayet hastalık tıkanıklık ve iltihap ile ilgili ise
antibiyotikler kullanılır. Bazen kanallara müdahale gerekir.
Şayet tükürük bezinin içersinde bir kitle oluşmuşsa bunun çıkartılması gerekebilir. Parotis bezi içersindeki
kitlelerin çoğu selimdir. Operasyon gerekince bu bezin içerisinden geçen yüz sinirine çok dikkat edilmesi
gerekir. Parotis bezi içerisinde habis tümör varsa, yüz sinirinin büyük kısmına zarar verilmeden kitle
çıkartılabilir. Operasyon sonrası sıklıkla radyasyon tedavisi önerilir. Bu tedavi operasyondan tipik olarak
dört ile altı hafta sonra başlanır bu sürede dokuların iyileşmesi beklenir.
Ağız ve boğazdaki küçük tükürük bezleri için de aynı prensipler geçerlidir. Selim hastalıklar en iyi tek
olarak başına operasyon ile tedavi edilir, habis tümörler ise hem operasyon hem de radyasyon
tedavisine ihtiyaç gösterirler. Şayet kitle tükürük bezinin konuluğundaki bir lenf kanseri ise o zaman
tedavi şekli elbette ki değişir. Bu tür bir tedavi yöntemi yine en etkin olarak kulak, burun, boğaz ve baş-
boyun cerrahi tarafından yönetilebilir.
Özet olarak, tükürük bezi hastalıklarının birçok sebebi vardır. Bu hastalıklar hem ilaçla hem de cerrahi
olarak tedavi edilirler. Bu tür tedaviler bu alanda deneyimli kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahi
tarafından gerçekleştirilir.
Bezler ağzı ve boğaz çevresinde yerleşmişlerdir. Başlıca tükürük bezleri parotis( kulak önünde) ,
submandibüler (çene altında ) ve sublingual ( dil altında ) bezlerdir.
Hepsi de ağız içersine tükürük salgılarlar. Parotis bezi üst azı dişlerin yanından, submandibüler bez dilin
altında ön taraftan ve sublingual bez ağzı tabanında birçok ufak noktadan tükürük salgılar.
Bu bezlerle birlikte, dudaklar, yanakların iç kısmı ve ağız ile boğazın bütün yüzeylerin-de yüzlerce ufak
tükürük bezi bulunur. Tükürük bezleri, ağzınızı ıslak tutan, sindirimi başla-tan ve dişleri çürükten koruyan
tükürüğü salgılarlar.
Anormal Bezlere Ne Yol Açar ?
Klinik olarak rahatsızlık oluşturan tükürük bezi anormallikleri şu şekilde gruplandırı-labilir.
1-Tıkanıklık
Tıkanıklık, çoğunlukla taş oluşmasına bağlı olarak parotis ve submandibüler bezlerde görülür. Şikayetler
tipik olarak yemek yerken görülür. Yemek yerken tükürük oluşması hızlanır fakat tıkanıklıktan dolayı
akamaz ve bazen iltihabın da eşlik ettiği şiddetli ağrı ve şişliğe yol açar.
2-Şişlik , Ödem
Şayet taşlar tam olarak tıkanıklık meydana getirmemişlerse yemek yerken bezler şişer ve bir süre sonra
yavaş yavaş inerler, ta ki bir sonraki yemeğe kadar. Biriken tükürük içersinde mikroplar daha kolay
ürerler ve daha şiddetli ağrı ve şişlik oluştururlar. Şayet yeterli sürede tedavi edilmezlerse apse
oluşturabilirler.
3-İltihap
En sık görülen tükürük bezi iltihabı parotis bezini etkileyen ‘kabakulak ‘ tır. En sık çocuklarda
görülmesine rağmen yetişkinlerde de görülebilir. Mamafih bir yetişkinde parotis bezi bölgesinde bir şişlik
olursa bunun tıkanıklıktan veya tümörden olma şansı daha fazladır.
Kanal darlığından ve tükürük akımının azalmasından kaynaklanan iltihaptan daha önce bahsedilmiştir.
Komşu lenf bezlerinin iltihabından dolayı tükürük bezlerinde de ikincil iltihap olabilir. Bu lenf bezlerinin bir
kısmı gerçekten parotis bezinin üzerinde, içerisinde ve altında veya submandibüler bezin yanında
bulunurlar. Lenf bezleri iltihaplandığı zaman kzıarıklık ve ağrılı şişlik oluştururlar. Lenf bezleri tümör ve
ödem dolayısı ile de büyürler.
4-Tümör
Tükürük bezlerinin birincil tümörleri başlangıçta çoğunlukla ağrısız şişme ile kendilerini gösterirler:
Tümörler nadiren birden fazla bezde bulunurlar ve kulak önü, ağız içi, damak, ağız tabanı, yanaklar ve
dudaklar üzerinde bulunabilirler.
Bu şişlikler kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahları tarafından değerlendirilmelidirler.
Büyük tükürük bezlerinin habis tümörleri hızlı büyürler, ağrılı olurlar ve o taraf yüz hareketlerini
engelleyebilirler. Bu şikayetler hemen araştırılmalıdırlar.
Tükürük bezleri bazı özel hastalıklarda da şişerler. Hastalarda genellikle göz ve ağız kuruluğu görülür.
Buna eklem romatizması eşlik edebilir. Şeker hastalığı özellikle parotis bezinde şişliğe yol açabilir.
Genellikle iki taraflı parotis bezi şişliği alkoliklerde de görülür.
Doktorunuz nasıl teşhis koyar ?
Tükürük bezleri hastalıklarının teşhisi dikkatli bir hikaye , fizik muayene ve laboratuar testleri ile konur.
Büyük tükürük bezlerinde bir taş tıkanıklığından şüphe edilirse bezin açıldığı ağız uyuşturularak kanalı
genişletilip taşın çıkıp çıkmadığına bakmak gerekebilir. Bu tür bir işlemden önce röntgen filmi ile
kireçlenmiş taşın nerede olduğu tespit edilebilir.
Şayet tükürük bezinde bir kitle tespit edilmişse, bilgisayarlı tomografi ile buranın röntgeninin, çekilmesi
yararlı olur.
Bu tomografi ile kitlenin gerçekten tükürük bezinden mi yoksa komşu bir lenf bezinden mi kaynaklandığı
bulunur.
Birçok vak’ada muayene odasında yapılabilen ince iğne aspirasyon biyopsisi yardımcı olur. Bu testin
doğruluğu %80 ile %90 arasındadır. Kitleden cilt kesisi ile bir parça alarak incelenmesi işleminin ,
muayene odasında yapılması tavsiye edilmez. Parotis bezi ile birlikte seyreden yüz sinirinin hasar görme
ihtimalinden dolayı açık biyopsi operasyon odasında yapılmalıdır.
Tükürük Bezi Hastalıklarının Tedavisi
Başlıca iki bölümü ayrılır: İlaçla ve operasyonla. Tedavi şeklinin problemin ne olduğuna bağlıdır. Şayet
problem bütün vücut ile ilgili bir hastalıktan kaynaklanıyorsa bunu tedavi etmek lazımdır. Bu diğer
branştaki hekimlerle konsültasyonu gerektirebilir. Şayet hastalık tıkanıklık ve iltihap ile ilgili ise
antibiyotikler kullanılır. Bazen kanallara müdahale gerekir.
Şayet tükürük bezinin içersinde bir kitle oluşmuşsa bunun çıkartılması gerekebilir. Parotis bezi içersindeki
kitlelerin çoğu selimdir. Operasyon gerekince bu bezin içerisinden geçen yüz sinirine çok dikkat edilmesi
gerekir. Parotis bezi içerisinde habis tümör varsa, yüz sinirinin büyük kısmına zarar verilmeden kitle
çıkartılabilir. Operasyon sonrası sıklıkla radyasyon tedavisi önerilir. Bu tedavi operasyondan tipik olarak
dört ile altı hafta sonra başlanır bu sürede dokuların iyileşmesi beklenir.
Ağız ve boğazdaki küçük tükürük bezleri için de aynı prensipler geçerlidir. Selim hastalıklar en iyi tek
olarak başına operasyon ile tedavi edilir, habis tümörler ise hem operasyon hem de radyasyon
tedavisine ihtiyaç gösterirler. Şayet kitle tükürük bezinin konuluğundaki bir lenf kanseri ise o zaman
tedavi şekli elbette ki değişir. Bu tür bir tedavi yöntemi yine en etkin olarak kulak, burun, boğaz ve baş-
boyun cerrahi tarafından yönetilebilir.
Özet olarak, tükürük bezi hastalıklarının birçok sebebi vardır. Bu hastalıklar hem ilaçla hem de cerrahi
olarak tedavi edilirler. Bu tür tedaviler bu alanda deneyimli kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahi
tarafından gerçekleştirilir.