HALK OYUNLARI
Halk oyunları, çok eski ve genel bir oluşumdur. Bunlara “halk dansları” da denilmektedir. Halk oyunlarında esas, ritmik, gösterişli ve zaman zaman dramatik unsurlar taşıyan, ilk çıkış kaynağı bilinmeyen ve bu nedenle anonimleşmiş toplu veya bireysel bir dans biçimidir. En yalıtılmış ve modernleşmenin herhangi bir türüyle tanışmamış topluluklardan, en gelişkin topluluğa kadar her toplum tipinde halk danslarına rastlanır. Ancak modernleşen ve bireyselleşen yeni hayat koşullarında, bu tür dansların genel bir eğlence biçiminden çıkıp, birer gösteri unsuru haline geldiği, halk dayanışma ve özdeşiminin bir parçası olmaktan çıkarak yabancılaştığı görülmektedir. Artık bu dansların, kendiliğinden, kültürleme ve toplumsallaşma süreci içinde bireyin öğrendiği biçimler olmaktan çıktığı ve yabancılaşmaya koşut biçimde özel olarak öğrenilen, bunun için yeni kurumların teşekkül ettiği ve özel bir zaman ayırmanın gerektiği yeni bir şekil almaktadır. Bu nedenle halk dansları, kaybolma ve unutulma durumuna gelmemeleri için, özel olarak yaratılmış (Resmî kültür, turizm ve tanıtma kuruluşları, özel halk oyunu ve halkbilim toplulukları, okullar, etnoloji ve halkbilim bölümleri öğrenim programları gibi) yeni toplumsal bellek türleri içinde yaşatılıp aktarılmaktadır. Bu nedenle, bu dansların kendiliğinden ve kendi ortamlarında (geleneksel düğün, bayram vs. törenleri) icra edilme biçimlerindeki “doğallık” giderek kaybolmakta; özel kostümlerle, ses ve ışık efektleri ve yeni katılmış dramatik ve koreografik unsurlarla zenginleştirilerek veya değiştirilerek icra edildiğine tanık olmaktayız. Bu danslar da, tıpkı halk müziği uygulamaları gibi, “modern” formlara bürünmekte ve bu modern formlara kaynaklık eden ilk kayıtlar, otantik biçimler sayılmaktadır. Ancak bu otantiklik iddiası daima şüphe taşır. Zira halk müziği örneklerinde de görüldüğü gibi, “ilk kayıt” daima belli bir yere, kişiye ve zamana bağımlıdır ve ondan önceki ya da başka yerlerdeki “farklı” biçimlerin varlığı olasılığını ortadan kaldırmaz. Halk danslarının kaynağında pagan inanç ve tapımlarını, çeşitli bereket ve bolluk ayinlerini bulabiliriz. Bunlar dönüşerek veya çeşitlenerek bugünkü halk oyunları formunda karşımıza çıkmaktadır. Halk dansları, bu bakımdan zengin dramatik unsurlar taşır. Sevinç, öfke, savaş, dayanışma, yakarış, dostluk, aşk, karşı cinsler arasında yakınlaşma gibi insanlık durumları bu danslarda canlandırılır. Türkiye’de gördüğümüz yaygın dans formları arasında halay, zeybek, bar, horon, hora, köçek, Kafkas dansı, karşılama gibi biçimleri sayabiliriz. Bu formlar, genellikle yöresel ve tarihsel unsurların dansa yansıması biçiminde karşımıza çıkar ve yöresellik ağır bastığı için, farklı etnik grupların aynı dansı icra ettiklerine şahit oluruz.
Teşekkürler Kaynak:
Özbek, Mehmet., Folklor ve Türkülerimiz, İstanbul: Ötüken Yayınları, 1981.
Türk halk oyunları ve özellikleri:
Türk halk oyunları farklı bölgelerin kendi kültürlerinden özellikler taşıyan, halk danslarına verilen isimmiş. Özel olarak dikilmiş yöresel kıyafetler giyen dansçılar, müzik eşliğinde uyumlu bir şekilde dans edermiş. Bu halk dansları, yöreden yöreye değişirmiş.
Şimdi sırayla öğrenelim:
Hora: Trakya.
Zeybek: Ege, Güney Marmara, İç ve Batı Anadolu
Teke: Göller Yöresi, Batı Akdeniz.
Kaşık Oyunları-Karşılama Bölgesi: Konya Bölümü, Batı Karadeniz, Güney Marmara, Doğu Akdeniz
Horon: Orta ve Doğu Karadeniz.
Halay: Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri, İç Anadolu’nun Doğusu.
Bar: Kuzeydoğu Anadolu.
Kafkas: Kuzeydoğu
HORA
Dansçıların el ele ve kol kola tutuşarak, ritmik şekilde yan yana oynadıkları halk oyunu türüymüş. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale şehirlerinde oynanan türmüş.
ZEYBEK
Tek kişi ya da daire halinde dizilmiş kişilerin bireysel olarak oynadıkları halk oyunu türüymüş. Aydın, İzmir, Muğla, Denizli, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Çanakkale, Kastamonu, Uşak, Manisa, Balıkesir, Burdur şehirlerinde oynanırmış.
TEKE
Yörede yaşayan dağ keçisinin hareketlerinden esinlenerek ortaya çıkmış bu oyun türünde sekme, arkaya dönüp kaçma, ani sıçrama figürleri görülürmüş.
KAŞIK
Dansçıların ellerinde kaşıkla ritim tutarak dans ettikleri halk oyunuymuş. Eskişehir, Afyon, Kütahya, Bilecik, Kırşehir, Konya, Mersin, Antalya, Bolu, Bursa’da kaşık dansı görülürmüş.
KARŞILAMA
İki kişinin karşılıklı durarak oynadıkları bir oyun biçimiymiş. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, İzmit, Adapazarı, Çanakkale, Bursa, Bilecik’te oynanırmış.
HORON
Oyuncuların yan yana dizilerek, birbirine tutunarak oynadığı oyunlarmış. Kemençe veya davul da bu horona eşlik edermiş. Trabzon, Samsun, Artvin, Ordu, Rize’de bolca horon görebilirmişiz.
HALAY
Oyuncuların birbirine tutunarak oynadığı oyun türü de halaymış. Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu’da davul ve zurna eşliğinde oynanırmış. Ayrıca Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Erzurum, Erzincan gibi birçok yörede görülürmüş.
BAR
Yan yana düz ya da yarım ay biçiminde, oyuncuların birbirlerine tutunarak oynadıkları disiplinli grup oyunlarına bar denirmiş. Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde görülen bir oyun türüymüş.
Halk oyunları, çok eski ve genel bir oluşumdur. Bunlara “halk dansları” da denilmektedir. Halk oyunlarında esas, ritmik, gösterişli ve zaman zaman dramatik unsurlar taşıyan, ilk çıkış kaynağı bilinmeyen ve bu nedenle anonimleşmiş toplu veya bireysel bir dans biçimidir. En yalıtılmış ve modernleşmenin herhangi bir türüyle tanışmamış topluluklardan, en gelişkin topluluğa kadar her toplum tipinde halk danslarına rastlanır. Ancak modernleşen ve bireyselleşen yeni hayat koşullarında, bu tür dansların genel bir eğlence biçiminden çıkıp, birer gösteri unsuru haline geldiği, halk dayanışma ve özdeşiminin bir parçası olmaktan çıkarak yabancılaştığı görülmektedir. Artık bu dansların, kendiliğinden, kültürleme ve toplumsallaşma süreci içinde bireyin öğrendiği biçimler olmaktan çıktığı ve yabancılaşmaya koşut biçimde özel olarak öğrenilen, bunun için yeni kurumların teşekkül ettiği ve özel bir zaman ayırmanın gerektiği yeni bir şekil almaktadır. Bu nedenle halk dansları, kaybolma ve unutulma durumuna gelmemeleri için, özel olarak yaratılmış (Resmî kültür, turizm ve tanıtma kuruluşları, özel halk oyunu ve halkbilim toplulukları, okullar, etnoloji ve halkbilim bölümleri öğrenim programları gibi) yeni toplumsal bellek türleri içinde yaşatılıp aktarılmaktadır. Bu nedenle, bu dansların kendiliğinden ve kendi ortamlarında (geleneksel düğün, bayram vs. törenleri) icra edilme biçimlerindeki “doğallık” giderek kaybolmakta; özel kostümlerle, ses ve ışık efektleri ve yeni katılmış dramatik ve koreografik unsurlarla zenginleştirilerek veya değiştirilerek icra edildiğine tanık olmaktayız. Bu danslar da, tıpkı halk müziği uygulamaları gibi, “modern” formlara bürünmekte ve bu modern formlara kaynaklık eden ilk kayıtlar, otantik biçimler sayılmaktadır. Ancak bu otantiklik iddiası daima şüphe taşır. Zira halk müziği örneklerinde de görüldüğü gibi, “ilk kayıt” daima belli bir yere, kişiye ve zamana bağımlıdır ve ondan önceki ya da başka yerlerdeki “farklı” biçimlerin varlığı olasılığını ortadan kaldırmaz. Halk danslarının kaynağında pagan inanç ve tapımlarını, çeşitli bereket ve bolluk ayinlerini bulabiliriz. Bunlar dönüşerek veya çeşitlenerek bugünkü halk oyunları formunda karşımıza çıkmaktadır. Halk dansları, bu bakımdan zengin dramatik unsurlar taşır. Sevinç, öfke, savaş, dayanışma, yakarış, dostluk, aşk, karşı cinsler arasında yakınlaşma gibi insanlık durumları bu danslarda canlandırılır. Türkiye’de gördüğümüz yaygın dans formları arasında halay, zeybek, bar, horon, hora, köçek, Kafkas dansı, karşılama gibi biçimleri sayabiliriz. Bu formlar, genellikle yöresel ve tarihsel unsurların dansa yansıması biçiminde karşımıza çıkar ve yöresellik ağır bastığı için, farklı etnik grupların aynı dansı icra ettiklerine şahit oluruz.
Teşekkürler Kaynak:
Özbek, Mehmet., Folklor ve Türkülerimiz, İstanbul: Ötüken Yayınları, 1981.
Türk halk oyunları ve özellikleri:
Türk halk oyunları farklı bölgelerin kendi kültürlerinden özellikler taşıyan, halk danslarına verilen isimmiş. Özel olarak dikilmiş yöresel kıyafetler giyen dansçılar, müzik eşliğinde uyumlu bir şekilde dans edermiş. Bu halk dansları, yöreden yöreye değişirmiş.
Şimdi sırayla öğrenelim:
Hora: Trakya.
Zeybek: Ege, Güney Marmara, İç ve Batı Anadolu
Teke: Göller Yöresi, Batı Akdeniz.
Kaşık Oyunları-Karşılama Bölgesi: Konya Bölümü, Batı Karadeniz, Güney Marmara, Doğu Akdeniz
Horon: Orta ve Doğu Karadeniz.
Halay: Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri, İç Anadolu’nun Doğusu.
Bar: Kuzeydoğu Anadolu.
Kafkas: Kuzeydoğu
HORA
Dansçıların el ele ve kol kola tutuşarak, ritmik şekilde yan yana oynadıkları halk oyunu türüymüş. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale şehirlerinde oynanan türmüş.
ZEYBEK
Tek kişi ya da daire halinde dizilmiş kişilerin bireysel olarak oynadıkları halk oyunu türüymüş. Aydın, İzmir, Muğla, Denizli, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Çanakkale, Kastamonu, Uşak, Manisa, Balıkesir, Burdur şehirlerinde oynanırmış.
TEKE
Yörede yaşayan dağ keçisinin hareketlerinden esinlenerek ortaya çıkmış bu oyun türünde sekme, arkaya dönüp kaçma, ani sıçrama figürleri görülürmüş.
KAŞIK
Dansçıların ellerinde kaşıkla ritim tutarak dans ettikleri halk oyunuymuş. Eskişehir, Afyon, Kütahya, Bilecik, Kırşehir, Konya, Mersin, Antalya, Bolu, Bursa’da kaşık dansı görülürmüş.
KARŞILAMA
İki kişinin karşılıklı durarak oynadıkları bir oyun biçimiymiş. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, İzmit, Adapazarı, Çanakkale, Bursa, Bilecik’te oynanırmış.
HORON
Oyuncuların yan yana dizilerek, birbirine tutunarak oynadığı oyunlarmış. Kemençe veya davul da bu horona eşlik edermiş. Trabzon, Samsun, Artvin, Ordu, Rize’de bolca horon görebilirmişiz.
HALAY
Oyuncuların birbirine tutunarak oynadığı oyun türü de halaymış. Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu’da davul ve zurna eşliğinde oynanırmış. Ayrıca Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Erzurum, Erzincan gibi birçok yörede görülürmüş.
BAR
Yan yana düz ya da yarım ay biçiminde, oyuncuların birbirlerine tutunarak oynadıkları disiplinli grup oyunlarına bar denirmiş. Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde görülen bir oyun türüymüş.