Türk-Türkler-Türk Tarihi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Türkler hakkında bilgi
türk devletleri
Geçmişten günümüze Türk devletleri

Türk-Türkler-Türk Tarihi

Türkler

Türkler veya Türkiye Türkleri, çoğunlukla Türkiye ve Osmanlı İmparatorluğu'nun eski topraklarında yaşayan, Türk halkıdır. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının dışında yaşayan Türkler( Oğuzlar ), bugünkü Türkiye ile değil, Osmanlı İmparatorluğu ile bağlantılı oldukları için Osmanlı Türkleri olarak da tabir edilirler.

Bazı araştırmacılara göre, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından önceki dönemlerde elinde bulundurduğu coğrafi alanlar (başlıca Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Kıbrıs, Gürcistan, Irak, Suriye) üzerinde İmparatorluk yıkıldıktan sonra kalan büyük Türk azınlıklar da "Türkler" sınıfına girer. Bununla birlikte Avrupa'ya Türkiye’den göç ederek yerleşmiş olan Türk göçmen toplulukları (özellikle Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Avusturya, Belçika ve Lihtenştayn'da bulunanlar) ve Kuzey Amerika ve Avusturalya'daki Türk göçmenler de "Türkler" grubuna girerler.

Türk Adı

“Türk” (veya Türük, Török, Törk) şeklinde geçer.

“Türk/Türük” sözünün anlamı kaynaklara göre “türemek, miğfer, güçlü kuvvetli” olarak verilmektedir.

Türk Tarihinin Başlangıcı

Dünya üzerinde yaşayan insan topluluklarının milletleşme süreci onların avcı-toplayıcılıktan çiftçi-çobancılığa geçilmesi ile başlar.. Türkleri oluşturacak insan topluluklarının MÖ 6000’lerde koyun yetiştiriciliğine başladığı düşünülmektedir. Bu tarih atlı göçebe Türk kültürünün başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bu değişiklikler ile ilk Türk kültürü olan Anav kültürü ortaya çıkmıştır.

Türklerin atalarının MÖ 2500 ile MÖ 1700 yılları arasındaki Afanasiyevo kültürü ile başlayan ve MÖ 1700 ile MÖ 1200 yılları arasındaki Andronovo Kültürü ile devam eden dolikosefal mongolitlerle ortak yönleri bulunmayan Brakifesal ırka dayandıığını savunurlar. Bu ırkın savaşçı ve göçebe kültüre sahip olduğu, MÖ 1700 yılları sonrasında kitleler hâlinde Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasındaki bölgeye yayıldığı bilinmektedir. Bilinen ilk Türk devleti İskitlerdi.

Anadolu’dan Türklerin Geçişi

Balkanlar’ın güneyinden, Anadolu'dan Türklerin Balkanlar’a gelip yerleşmesi, 1260'lara kadar iner. Kuzey Karadeniz bölgesinden gelen Türk orakları, zamanla Hristiyanlığı kabul edip yerli Slavlarla karıştıkları hâlde, Anadolu'dan gelen Müslüman Türkler, kendi din ve kültürlerini saklamayı başarmışlardır. İlk yerleşme, 1261'de Moğollardan kaçıp Bizans'a sığınan Selçuk Sultanı İzzeddin Keykavus'la gerçekleşmiştir. Moğol idaresinden kaçan otuz-kırk Türkmen obası, kutsal kişi [[Sarı Saltuk Baba]] ile İzzeddin Keykavus'un yanına gelmiş ve Bizans imparatoru tarafından Kuzey Dobruca’ya yerleştirilmiştir (1263). Başlangıçta, Müslüman Altın Ordu emiri güçlü Nogay'ın himayesi altına giren bu Anadolu Türkmen grubu, burada Baba-Saltuk kasabası ile başka kasabalar kurmuşlardır. 1332'de buradan geçen İbn Battuta, Baba kasabasını "Türklerin oturduğu bir şehir" olarak anar.

Anadolu'da İlk Dönem


10. yüzyılda Orta Asya'dan, çoklukla İran üzerinden Anadolu topraklarına yerleşen Oğuz-Türkmen başta olmak üzere pek çok boy Türk adı altında toplanmıştır. Türk adı Orta Asya'da Türk ırkına mensup ve Türkçe konuşan toplulukların Göktürkler döneminden beri ortak adıdır. Anadolu'da gittikçe azalan yerli nüfus yerini Türklere bırakmaya başlamış ve 10. yüzyılda kurulan Türkmen beylikleri sayesinde tüm Anadolu'da Türkçe konuşan topluluklar egemen toplum olmuştur.

Anadolu'ya ilk olarak Hun, Sabir, Hazar gibi Türk kavimleri akın yapmış olsa da bu akınlar genelde askerî amaçlı olmuştur. Ancak 9. ve 10. yüzyılda Karadeniz'in kuzeyinden Balkanlar'a gelen Kıpçak, Peçenek, Uz adlı Türk kavimleri Anadolu'ya Bizans eliyle geçirilmiş ve yerleştirilmiştir. Asıl Anadolu'nun Türk yurdu hâline dönüşmesi, doğudan gelen Oğuz-Türkmen göçleriyle olmuştur.

Büyük Selçuklu Dönemi
Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem arz ediyordu. Oğuzname'de salı keşfeden kişi boyun önemli bir atası sayılmaktadır. Hanedanın atası olan Selçuk Bey tarafından temeli atılan bu devlet Bağdat'ı kendine başkent yaparak Abbasi halifesinin koruyucusu konumuna erişti. 1092 yılında Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın ölümünden sonra bölünmeye uğradı.
Selçuklular tarafından kurulan diğer devletlerKirman Selçuklu Devleti, Irak Selçuklu Devleti, Suriye Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti'dir. 1040-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Doğu Anadolu'ya egemen olmuş bir Türk devletidir. Kapladıkları alan doğuda Balkaş ve Issık Gölleri, Tarım Havzası; batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, kuzeyde Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz; güneyde Arabistan dahil Umman Denizi'ne kadar ulaşıyordu (10.000.000 km2).

Anadolu Selçuklu Devleti

Anadolu Selçuklu Devleti, Selçukluların Anadolu’da kurduğu devlettir.

Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra hızlandı. Selçuklu komutanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah Anadolu’daki fetihleri batıya yayarak 1075'te İznik’i Bizans’tan aldı ve burayı başkent yaparak bağımsızlığını ilan etti. Böylece kurulan Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlıların son Anadolu Selçuklu sultanını tahttan indirdikleri 1308'e kadar varlığını sürdürdü.

Osmanlı Dönemi

Osmanlı İmparatorluğu veya Osmanlı Devleti’nin kurucusu ve Osmanlı Hanedanı’nın atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik’e yakın Söğüt’te kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması 1299 yılında olmuştur.

Osmanlı sınırları
Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar (1627) ve Lundy[64] (1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hâkimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hâkimiyeti altında tutmayı başarmıştır.[ Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Dönemi

Türkiye, resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti, başkenti Ankara olan ve Eski Dünya karaları denilen Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı noktada bulunan ülkedir. Ülke topraklarının bir bölümü Anadolu Yarımadası'nda, bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur.

Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı sonunda yenilmesinden sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine kurulan ardıl devletler içinde tek bağımsız devlet olarak devletin Türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki halkın büyük mücadelesi ile kurulmuştur. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler ise Türkiye'nin (başlıca ardıl olmak bir yana) tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar. 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyeti ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu iradesinin sahibidir.

Türklerin ve Türkçülüğün yapısı

1939 tarihinde yayımlanan Yurt Bilgisi ders kitabından; "Türk ırkı Brakisefal’dir. Dünya üzerinde büyük bir tarih ve medeniyet yaratmış ve yaşatmış olan Türk ırkı benliğini en ziyade korumuş bir millettir. Türkler, tarihten önceki ve sonraki zamanlarda, yayıldıkları, göçtükleri geniş ülkelerde rast geldikleri ve yurtlarına komşu oldukları ırklarla karışmak mecburiyetinde kalmışlardır. Fakat bu karışmalar Türk ırkının kendine mahsus benliğini, vasfını kaybettirmemiştir. Ancak uzun zamanlar çokluk olan ırkların arasına karıştıkları vakit -bazı yerlerde- o ırkların içinde adlarını sanlarını ve dillerini unutmuşlardır. Türk Milleti bu suretle karıştığı ırkları yükseltmiş ve ilerletmiştir. Büyük Türk ırkı, kendine mahsus ad ve sanile ve ortaklaşa (müşterek) dili, kültürü, tarihi, anı (hatıra) larıyla, bugünkü millet tarifine uygun büyük bir varlıktır.

Türklerin Nüfus Yapısı

“Türk” tabiri bugün temelde iki düzeyi belirtir. İlk kısımda veya dar anlamıyla eski Osmanlı İmparatorluğu topraklarında ve yeni göçlerle çeşitli kıtalarda yaşayan Türkler (Türkiye Türkleri, Osmanlı Türkleri) belirtilir. İkinci kısımda veya geniş anlamıyla ise dünyadaki bütün Türk gruplarını belirtir. Bu ikinci kısım asli olarak Doğu Avrupa, Balkanlar, Türkiye, Orta Doğu, Kafkaslar, İran, Orta Asya, Sibirya, Doğu Türkistan, Moğolistan bölgesinde yaşar.

Burada, “Türkler” tabiri dar anlamıyla ele alınmıştır.

Türkiye’de Etnik Yapı

2007 yılında Milliyet Gazetesi'nin Konda Araştırma Şirketine yaptırdığı ve şirketin denekler ile tüm Türkiye çapında 47958 kişiyle evlerinde yüz yüze yaptığı bir anket neticesinde Türkiye'nin etnik yapısı deneklerin kendilerini tanımlamalarına göre şu şekilde ortaya çıkmıştır.

Araştırmada kullanılan kimlik grupları
Türk 81,33
Yerel kimlik 1,54
Laz 0,28
Türkmen 0,24
Yörük 0,18
Anadolu Türk boyları 0,03
Asya Türkleri 0,08
Tatar 0,04
Azeri 0,03
Orta Asya Türk boyları 0,01
Kafkas kökenliler 0,27
Çerkes 0,19
Gürcü 0,08
Çeçen 0,004
Balkan kökenliler 0,22
Boşnak 0,06
Bulgaristan Türkü 0,04
Göçmenler 0,4
Muhacir 0,22
Balkan Göçmeni 0,16
Yurt dışı bölge adı 0,02
Müslüman Türk 1,02
Müslüman 0,58
Müslüman Türk 0,44
Alevi 0,35
Genel tanımlayanlar 0,36
Türkiyeli 0,23
Dünyalı 0,12
Osmanlı 0,01
Kürt-Zaza 9,02
Kürt 8,61
Zaza 0,41
Arap 0,75
Arap 0,75
Müslüman olmayanlar 0,1
Ermeni 0,08
Rum ve Hıristiyan 0,01
Yahudi 0,004
Süryani 0,004
Roman 0,03
Diğer ülkelerden 0,05
Avrupalı 0,02
Diğer Asya Ülkelerinden 0,01
Rus 0,01
İranlı 0,004
Amerika-Afrika 0,004
TC vatandaşı 4,45

Türklerin Dini

Türk etnisitesini oluşturan grubun büyük çoğunluğu İslamiyet’in Hanefi mezhebindendir (%75 civarında). İkinci büyük grubu, Alevi mezhebine bağlı olanlar (%15 civarında) oluşturur. Türkiye’de %9 civarında da Şafi vardır.

Dünyadaki Türkiye Türklerinin inançlı olanları Müslüman’dırlar. Müslümanlığın çeşitli mezheplerine bağlıdırlar. Müslümanlık dışında bir dinî inanış oldukça istisnaidir.

Türkiye Türklerinin hâricinde Türk boyları içinde bugün İslamiyet dışında, Ortodoksluk, Şamanizm, Budizm, Musevilik gibi inançlar da görülür.

Türk Dilleri

Türkiye Türkçesi, varlığı tam olarak ispatlanamamış ortak Altay dil ailesine bağlı Türk dillerinin Oğuz öbeğine üye bir dildir. Türkiye Türkçesi dünyada en fazla konuşulan 15. dildir.

Resmî Durum

Türkiye Türkçesi Türkiye, Kıbrıs, Irak, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Ayrıca bu dil, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin resmî; Romanya, Makedonya, Kosova ve Irak'ın ise tanınmış resmî bölgesel dilidir.

Aynı öbek olan Oğuz öbeğinde bulunan Azerice ve Türkmence, İran, Azerbaycan, Afganistan, Gürcistan ve Türkmenistan'da konuşulur.

Lehçe ve Ağızlar
Bugün Türk dilinin birçok lehçesi vardır. Sovyetler Birliği döneminde bu devletin sınırları içindeki Türk halklarının her birinin kullandığı ağızlar, yazı dili yapılmıştır. Böylece bir yapay uygulama ile birçok “dil” kurulmuştur. Bu şekilde oluşturulanlarla beraber bugün dünyada şu yazı dilleri vardır:

Türkiye Türkçesi
Azerice
Türkmence
Özbekçe
Kazakça
Kırgızca
Yeni Uygurca
Kırım Türkçesi
Gagavuzca
Çuvaşça
Tatarca
Başkurtça
Tuvaca
Altayca
Hakasça
Karayca
Karaçay-Balkarca
Yakutça

Türkiye Türkçesi bölgesi temelde iki ağız bölgesine ayrılır: Anadolu ağızları ve Rumeli ağızları. Anadolu ağızları, Anadolu toprakları ve civarındaki Türkçe ağızlarını kapsar, Rumeli ağızları Balkanlar’daki Türkçe ağızlarını kapsar.

Türk mimarisi

Erken dönem Anadolu Türk mimarisi Türk kavimlerinin Anadolu’ya göç etmeye başladığı dönem ile Osmanlı Beyliği’nin kurulduğu dönem arasındaki mimariyi inceler. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi mimarileri de özel bir önem arz etmektedir.

Türklerin çok değişik coğrafi koşullar, değişik kültür çevreleri içinde, uzun zaman aralığında oluşturduğu mimari eserler söz konusu edildiğinde, Anadolu Türk mimarisine özel bir yer tutmaktadır

Beylikler Mimarisi

Hasankeyf
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası
Malabadi Köprüsü
İsa Bey Camii
Yivli Minare

Selçuklu Mimarisi

Gök Medrese
Sultanhanı
Alarahan
İshaklı Kervansarayı
Sarıhan Kervansaray
Selime Sultan Türbesi
Hunad Hatun Külliyesi
Tutuşiye Medresesi

Anadolu Selçuklu Mimarisi

Akköprü
Karatay Medresesi
Çifte Minareli Medrese
Eğri Minare
Sultan Alaeddin Camii
Sultan Han
İnce Minareli Medrese

Osmanlı Mimarisi

Nusretiye Camii, Ortaköy Camii,Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Sadullah Paşa Yalısı, Kuleli Kışlası,Pertevniyal Valide Sultan Camii, Laleli Camii, Fatih Mezarı,Topkapı Sarayı,Sultanahmet Camii,Selimiye Camii,Sokullu Mehmet Paşa Camii,Drina köprüsü,Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü,Fatih Camii

Türk Mutfağı
Türk mutfağı Türklerin millî mutfağıdır. Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Türk mutfağı hem Balkan ve Ortadoğu mutfaklarını etkilemiş hem de bu mutfaklardan etkilenmiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre de farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi birçok yöreler kendilerine ait zengin bir yemek haznesine sahiptirler.

Türk Sporu

Türk spor tarihi Yaşar Doğu, Tanju Çolak, Cemal Kamacı, Naim Süleymanoğlu, Hamza Yerlikaya, Halil Mutlu, Nevin Yanıt, Nurcan Taylan, Süreyya Ayhan gibi millî sporcuların başarılarına rağmen toplumda (özellikle Türkiye’de) spor yapma yaygınlığı ve spora ayrılan bütçe çok geridir. En kabul gören spor futboldur. Geleneksel yağlı güreşi, cirit ve at yarışları ata sporu olarak sürerken avcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, boks, atletizm, halter de dünya ve olimpiyat dallarında uluslararası başarı gösterilmektedir.
 
Üst Alt