Nufus dağılışını etkileyen faktorler nelerdir
Nufus dağılışının faktorleri
1 Doğal cevre faktorleri: Bunlar arasında nufus dağılışını acık bir secik etkileyen iki faktor iklim ve yuzey şekilleri dikkati cekmektedir Dunya nufusunun yaklaşık olarak onda dokuzunun ova ve benzeri duzluklerde yaşayabilinmektedir Diğer yandan, yeryuzu karalarının kabaca dortte biri de yuksek sıcaklık ve az ya da duzensiz yağış koşullarının bir arada neden olduğu kuraklık yuzunden seyrek olarak nufuslanmıştır
Fiziki coğrafya koşullarının, yeryuzunde nufusun dağılış ve buyukluğunun şekillenmesinde genelde egemen olduğu kesindir Bununla birlikte, cevreci determinist goruşun en guclu savunucularının da kabul ettiği gibi, cevre elemanlarının (iklim, yer şekilleri, su, toprak, madenler, bitki ortusu) ne tek ne de butun olarak ve birbirleriyle uyum halinde nufus sayısını ya da oteki demografik ozellikleri kesin olarak belirlemediği de acıktır Aslında dunya nufus dağılışıyla ilişkili olarak belirtilmesi gereken belki de en onemli ozellik, soz konusu dağılışın kolay acıklanamadığıdır Nufusun yoğun olduğu alanlarla seyrek olduğu alanlar arasında acık celişkiler vardır Merkezi ve Batı Avrupada ılıman iklim koşullarının yer aldığı kesimlerde tarım dışı ekonomik faaliyetlere bağlı yoğun nufus topluluklarını değişik tarım sistemlerinin uygulandığı yerlerde de gormek mumkundur Orneğin gecim turu tarım faaliyetlerinin geniş capta egemen olduğu Cin ve Hindistanda olduğu gibi, tarım faaliyetlerinin ileri bir teknikle entansif olarak yapıldığı Batı Avrupa ulkelerinde de yoğun nufus toplulukları vardır Her ne kadar topografya, doğal bitki ortusunun ceşitliliğinin belirginleştirdiği toprak cinsi ve başka fiziksel elemanlar yerleşme koşullarında bolgesel ve yerel farklılıklar yaratıyorsa da, yeryuzunde yerleşme potansiyelini gosteren bir harita yapmak, kuşkusuz, hem guctur hem de Pierre Georgeun l959) sozleriyle biraz keyfi bir iş olur Aslında boyle bir harita gercek nufus dağılışıyerleşme haritasından cok farklı olacaktır Yerleşmeye elverişli alanlar icinde nufusun dağılışı, yerleşmeye elverişsizlik ozelliğiyle gercek yerleşme arasındaki gozle gorunur zıtlıklarıyla ve eşitsizlikleriyle şaşırtıcıdır Yeryuzunde nufusun yerleşmesi surekli değildir ve yerleşme acısından duşuk potansiyelli ya da potansiyel olmayan bolgelerin yarattığı nispi boşluklarla ayrılmış yoğun nufuslu bolgelerden oluşur
İnsanın ozellikleriyle cevresel faktorler arasında dunya capında bazı ilişkiler olduğu hala kabul edilmekle birlikte, yakın zamanlarda, insanın ozelliklerinin daha cok kulturel faktorlerle şekillendiği goruşu guclenmiştir Kuşkusuz, insanların yeryuzundeki dağılışını kısıtlayan bir faktor olarak iklim başta gelir İnsan fizyonomisi dikkat ceker derecede fiziki cevreye uyum sağlayabilecek yapıdadır Daha MS1500 yıllarında bile yani insanın cevreye uyum sağlamak icin bircok yeni teknik geliştirmeye başladığı ve yeni yeni ekonomik devrimlerin meydana geldiği devrede bile insanın ekumenı ya da yerleşilebilir dunyası şaşılacak derecede genişti ve buyuk kısmı da şu yi da bu devrede ilkel grupların herhangi biri tarafından kullanılmıştı Gercekten de, en dağınık bicimde de olsa, yuzeyin cok dik, drenajın kotu olduğu ya da cok kurak yerler dışında kalan, buzla kaplı olmayan her alan yerleşmiş durumdaydı Aslında o zamanlardan beri yerleşmelerin yayılma alanlarında cok az genişleme olmuştur: Gronland kıyıları, Avrupada Alpler Kaliforniya ve Avustralyanın kurak kesimleri gibi alanlarda devamlı yerleşmenin sınırları genişlemiş; Şilinin kuzeyi, Alaska, Buyuk Sahranın bazı kısımları ve Basra Korfezinin kurak kıyı kesimleri gibi yaşanması guc yerlerde madencilik faaliyetleri yuzunden yerleşmeler kurulmuştur Ekumemn genişlemesini sağlayan insanların Izyolojik yapılarındaki esneklik deniz seviye sinden 5000 mye kadar olan alanlarda yaşayabilmesine de olanak sağlamaktadır İnsanlar icin en acil fizyolojik ihtiyac oksijen olduğundan, daha ust sınırlarda, kısa sureli bile olsa, yaşayabilmek icin ozel bir eğitim ve oksijen takviyesi gereklidir
İnsan yaşamı icin diğer ihtiyac yeterli derecede sıcaklıktır Giyim ve barınak olmaksızın insan 5°Cde bir sure kaldığında olur Oldukca yuksek sıcaklıklara kısa bir sure dayanabilirse de, 40°C ve daha yuksek sıcaklık biraz uzun surerse nemlilik, ruzgar ve golgeye bağlı olarak yine olumle karşı karşıya kalınır En uygun sıcaklıklar 10°C ile 30°C arasıdır Kritik bir derece olan 50°C orta ve yukarı enlemler ile yuksek seviyelerde gercekleşir Gun ortası sıcaklığı ve yoğun guneş, bircok subtropikal alanda insanın dayanabileceğinin otesindedir Bununla birlikte, yaşama izin vermeyen sıcaklıklar dunyanın buzla kaplı olmayan hemen her yerinde butun yıl boyunca vuku bulmazlar Yaşamını surdurmek icin acil ihtiyacları arasında icilebilir su ve gıda maddeleri de bulunmakla birlikte, insanın beslenme bakımından buyuk bir dayanıklılığı vardır ve mutlak coller dışında, insan, hemen her yerde dayanabilmektedir
2 Beşeri Faktorler: Buyuk sanayi ve ilişkili ekonomik faaliyetler ortaya cıkana kadar iklim ve diğer fiziki coğrafya koşullarının etkisi altındaki tarım faaliyetleri nufus dağılışının sınırlarını ciziyordu Boylece, belirli bir alandaki nufus dağılışını etkileyen beşeri faktorlerin başında o alandaki ekonomik faaliyetin turu ve olceğinin geldiği soylenebilir Teknolojik ve ekonomik ilerlemelerle birlikte, ekonomik faaliyetin turu ve olceği nufus yoğunluk ve dağılışının zaman icindeki değişiminin de sorumlusu olmuştur Sanayi Devrimi oncesinde oldukca duzenli dağılmış olan tarımsal nufus, sanayileşmeyle birlikte komur havzaları, enerji kaynakları, ulaşım, haberleşme hatları ve limanlar tarafından kendilerine cekilmiştir Sanayi Devrimiyle, yuzyıllar boyunca oluşmuş nufus kalıbının yerini yoğun nufus toplanmalarının yarattığı bir dağılış kalıbı alınıştır Ekonomik faaliyetlerin daha da farklılaşması ve gittikce karmaşıklaşmasının nufus dağılışını da daha duzensizleştirdiği ve eşitsizleştirdiğini soylemek doğru olacaktır
Nufus dağılışı uzerinde insanla ilgili faktorlerden goclerin de buyuk etkisi olduğu daha once belirtilmişti Ozellikle kitlesel buyuklukte uluslararası gocler ve ulkelerin icinde gercekleşen ic gocler bazen nufusun yeniden dağılışına kadar goturebilmektedir Tarihsel surecler de, gocler gibi, nufus dağılışının oluşmasında etkilidirler Yeni yerleşme alanlarında yerleşme tarihi nufus dağılışının bugunku durumunu belirlemiştir Orneğin Avustralyada yerleşmenin dunyanın diğer yerlerine gore yeni oluşu, nufusun birikerek yoğunlaşmasına (yoğunluk km2′de yalnızca 23′dur) ve ulkede nispeten duzenli bir kalıp oluşabilmesine olanak sağlamamıştır Buna karşılık, Hindistandaki yuksek nufus yoğunluğu, burasının uzun bir uygarlık gecmişine sahip ve binlerce yıldır kullanılan bir alan olmasının da kısmen bir sonucudur Ancak, uzun yerleşme tarihinin mutlaka yuksek nufus yoğunluklarına sahip olunacağı anlamına gelmediğini de vurgulamak gerekir Gecmişte dunyanın yoğun nufuslu zengin olan bazı kesimlerinin şimdi cok seyrek nufuslu alanlar oldukları da gozlemlenmektedir: Kuzey Afrikanın bazı kısımları Mezopotamya ve Yukatan Yarımadası ve Doğu Sirilanka bunlara birkac ornektir
Nufus dağılışının faktorleri
1 Doğal cevre faktorleri: Bunlar arasında nufus dağılışını acık bir secik etkileyen iki faktor iklim ve yuzey şekilleri dikkati cekmektedir Dunya nufusunun yaklaşık olarak onda dokuzunun ova ve benzeri duzluklerde yaşayabilinmektedir Diğer yandan, yeryuzu karalarının kabaca dortte biri de yuksek sıcaklık ve az ya da duzensiz yağış koşullarının bir arada neden olduğu kuraklık yuzunden seyrek olarak nufuslanmıştır
Fiziki coğrafya koşullarının, yeryuzunde nufusun dağılış ve buyukluğunun şekillenmesinde genelde egemen olduğu kesindir Bununla birlikte, cevreci determinist goruşun en guclu savunucularının da kabul ettiği gibi, cevre elemanlarının (iklim, yer şekilleri, su, toprak, madenler, bitki ortusu) ne tek ne de butun olarak ve birbirleriyle uyum halinde nufus sayısını ya da oteki demografik ozellikleri kesin olarak belirlemediği de acıktır Aslında dunya nufus dağılışıyla ilişkili olarak belirtilmesi gereken belki de en onemli ozellik, soz konusu dağılışın kolay acıklanamadığıdır Nufusun yoğun olduğu alanlarla seyrek olduğu alanlar arasında acık celişkiler vardır Merkezi ve Batı Avrupada ılıman iklim koşullarının yer aldığı kesimlerde tarım dışı ekonomik faaliyetlere bağlı yoğun nufus topluluklarını değişik tarım sistemlerinin uygulandığı yerlerde de gormek mumkundur Orneğin gecim turu tarım faaliyetlerinin geniş capta egemen olduğu Cin ve Hindistanda olduğu gibi, tarım faaliyetlerinin ileri bir teknikle entansif olarak yapıldığı Batı Avrupa ulkelerinde de yoğun nufus toplulukları vardır Her ne kadar topografya, doğal bitki ortusunun ceşitliliğinin belirginleştirdiği toprak cinsi ve başka fiziksel elemanlar yerleşme koşullarında bolgesel ve yerel farklılıklar yaratıyorsa da, yeryuzunde yerleşme potansiyelini gosteren bir harita yapmak, kuşkusuz, hem guctur hem de Pierre Georgeun l959) sozleriyle biraz keyfi bir iş olur Aslında boyle bir harita gercek nufus dağılışıyerleşme haritasından cok farklı olacaktır Yerleşmeye elverişli alanlar icinde nufusun dağılışı, yerleşmeye elverişsizlik ozelliğiyle gercek yerleşme arasındaki gozle gorunur zıtlıklarıyla ve eşitsizlikleriyle şaşırtıcıdır Yeryuzunde nufusun yerleşmesi surekli değildir ve yerleşme acısından duşuk potansiyelli ya da potansiyel olmayan bolgelerin yarattığı nispi boşluklarla ayrılmış yoğun nufuslu bolgelerden oluşur
İnsanın ozellikleriyle cevresel faktorler arasında dunya capında bazı ilişkiler olduğu hala kabul edilmekle birlikte, yakın zamanlarda, insanın ozelliklerinin daha cok kulturel faktorlerle şekillendiği goruşu guclenmiştir Kuşkusuz, insanların yeryuzundeki dağılışını kısıtlayan bir faktor olarak iklim başta gelir İnsan fizyonomisi dikkat ceker derecede fiziki cevreye uyum sağlayabilecek yapıdadır Daha MS1500 yıllarında bile yani insanın cevreye uyum sağlamak icin bircok yeni teknik geliştirmeye başladığı ve yeni yeni ekonomik devrimlerin meydana geldiği devrede bile insanın ekumenı ya da yerleşilebilir dunyası şaşılacak derecede genişti ve buyuk kısmı da şu yi da bu devrede ilkel grupların herhangi biri tarafından kullanılmıştı Gercekten de, en dağınık bicimde de olsa, yuzeyin cok dik, drenajın kotu olduğu ya da cok kurak yerler dışında kalan, buzla kaplı olmayan her alan yerleşmiş durumdaydı Aslında o zamanlardan beri yerleşmelerin yayılma alanlarında cok az genişleme olmuştur: Gronland kıyıları, Avrupada Alpler Kaliforniya ve Avustralyanın kurak kesimleri gibi alanlarda devamlı yerleşmenin sınırları genişlemiş; Şilinin kuzeyi, Alaska, Buyuk Sahranın bazı kısımları ve Basra Korfezinin kurak kıyı kesimleri gibi yaşanması guc yerlerde madencilik faaliyetleri yuzunden yerleşmeler kurulmuştur Ekumemn genişlemesini sağlayan insanların Izyolojik yapılarındaki esneklik deniz seviye sinden 5000 mye kadar olan alanlarda yaşayabilmesine de olanak sağlamaktadır İnsanlar icin en acil fizyolojik ihtiyac oksijen olduğundan, daha ust sınırlarda, kısa sureli bile olsa, yaşayabilmek icin ozel bir eğitim ve oksijen takviyesi gereklidir
İnsan yaşamı icin diğer ihtiyac yeterli derecede sıcaklıktır Giyim ve barınak olmaksızın insan 5°Cde bir sure kaldığında olur Oldukca yuksek sıcaklıklara kısa bir sure dayanabilirse de, 40°C ve daha yuksek sıcaklık biraz uzun surerse nemlilik, ruzgar ve golgeye bağlı olarak yine olumle karşı karşıya kalınır En uygun sıcaklıklar 10°C ile 30°C arasıdır Kritik bir derece olan 50°C orta ve yukarı enlemler ile yuksek seviyelerde gercekleşir Gun ortası sıcaklığı ve yoğun guneş, bircok subtropikal alanda insanın dayanabileceğinin otesindedir Bununla birlikte, yaşama izin vermeyen sıcaklıklar dunyanın buzla kaplı olmayan hemen her yerinde butun yıl boyunca vuku bulmazlar Yaşamını surdurmek icin acil ihtiyacları arasında icilebilir su ve gıda maddeleri de bulunmakla birlikte, insanın beslenme bakımından buyuk bir dayanıklılığı vardır ve mutlak coller dışında, insan, hemen her yerde dayanabilmektedir
2 Beşeri Faktorler: Buyuk sanayi ve ilişkili ekonomik faaliyetler ortaya cıkana kadar iklim ve diğer fiziki coğrafya koşullarının etkisi altındaki tarım faaliyetleri nufus dağılışının sınırlarını ciziyordu Boylece, belirli bir alandaki nufus dağılışını etkileyen beşeri faktorlerin başında o alandaki ekonomik faaliyetin turu ve olceğinin geldiği soylenebilir Teknolojik ve ekonomik ilerlemelerle birlikte, ekonomik faaliyetin turu ve olceği nufus yoğunluk ve dağılışının zaman icindeki değişiminin de sorumlusu olmuştur Sanayi Devrimi oncesinde oldukca duzenli dağılmış olan tarımsal nufus, sanayileşmeyle birlikte komur havzaları, enerji kaynakları, ulaşım, haberleşme hatları ve limanlar tarafından kendilerine cekilmiştir Sanayi Devrimiyle, yuzyıllar boyunca oluşmuş nufus kalıbının yerini yoğun nufus toplanmalarının yarattığı bir dağılış kalıbı alınıştır Ekonomik faaliyetlerin daha da farklılaşması ve gittikce karmaşıklaşmasının nufus dağılışını da daha duzensizleştirdiği ve eşitsizleştirdiğini soylemek doğru olacaktır
Nufus dağılışı uzerinde insanla ilgili faktorlerden goclerin de buyuk etkisi olduğu daha once belirtilmişti Ozellikle kitlesel buyuklukte uluslararası gocler ve ulkelerin icinde gercekleşen ic gocler bazen nufusun yeniden dağılışına kadar goturebilmektedir Tarihsel surecler de, gocler gibi, nufus dağılışının oluşmasında etkilidirler Yeni yerleşme alanlarında yerleşme tarihi nufus dağılışının bugunku durumunu belirlemiştir Orneğin Avustralyada yerleşmenin dunyanın diğer yerlerine gore yeni oluşu, nufusun birikerek yoğunlaşmasına (yoğunluk km2′de yalnızca 23′dur) ve ulkede nispeten duzenli bir kalıp oluşabilmesine olanak sağlamamıştır Buna karşılık, Hindistandaki yuksek nufus yoğunluğu, burasının uzun bir uygarlık gecmişine sahip ve binlerce yıldır kullanılan bir alan olmasının da kısmen bir sonucudur Ancak, uzun yerleşme tarihinin mutlaka yuksek nufus yoğunluklarına sahip olunacağı anlamına gelmediğini de vurgulamak gerekir Gecmişte dunyanın yoğun nufuslu zengin olan bazı kesimlerinin şimdi cok seyrek nufuslu alanlar oldukları da gozlemlenmektedir: Kuzey Afrikanın bazı kısımları Mezopotamya ve Yukatan Yarımadası ve Doğu Sirilanka bunlara birkac ornektir