Üsküp, 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan eden Kuzey Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehridir.
Ekonomik ve sosyo-kültürel bir merkez olan Üsküp, Vardar Nehrinin iki yakasına kurulmuştur. Bir yakasında Arnavutlar ve Müslümanlar, diğer yakasında Ortodoks Hristiyanların yaşadığı, tarihi bir Osmanlı yerleşimidir. Osmanlıdan izler taşıyan ve müslüman nüfusun yoğunlukta olduğu daha geleneksel olan taraf Eski Üsküp, daha modern ve batı tarzında görünen taraf ise Hristiyan nüfusun fazla olduğu Yeni Üsküp’tür.
Geniş caddeleri, trafiğe kapalı meydanları, ıhlamur ağaçlarıyla Üsküp, yaşanabilir şehirlerden birisidir. Bu şehirde geleneksel, mütevazı, avrupai, modern, çok etnikli, çok dinli ve tarihi derinliği olan özellikler iç içedir.
Balkanların ortasında bulunan şehir Belgrad’la Atina’ya yaklaşık olarak eşit mesafededir. Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. , Kosova ve Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. hatlarının kesişim noktasında konumlanır. Bu merkezî konumun bir sonucu olarak Üsküp çok etnikli, tarihî mirası zengin bir Balkan şehridir. 600 bini aşkın nüfusa sahip olan Üsküp kültür, spor, ticaret, sanayi, finans ve lojistik sektörlerinde hızla gelişmektedir.
Üsküp’te yaz mevsimi sıcak ve nemli, kış mevsimi ise soğuk ve nemlidir. Kışları çoğunlukla kar yağışlıdır. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 31 °C’dir. Sıcaklık yazın 40 °C’yi, kışın -10 °C’yi aşabilir.
Vardar Nehri, Üsküp içinde birkaç menderes yaparak akar. Vardar’a bağlanan kollardan en uzunu 130 kilometre uzunluğundaki Treska Nehri’dir. Üsküp şehrinin batı ucundaki Vardar’a bağlanmadan önce Matka Kanyonu’ndan geçer.
Üsküp, kuzeyden Şar Dağları ile çevrilidir. Bu dağların arkasında, komşu devlet Kosova vardır. Yine bu önemli dağ sıralarının dışında, şehir orta yükseklikte bazı dağ ve tepelerle çevrilidir.
Kentteki en büyük etnik grup % 66 ile Makedonlardır. Makedonları % 20 ile Arnavutlar ve % 4 ile Romanlar izlemektedir. Vodna Dağı’nın eteklerinde kurulmuş bu başkentte halkın neredeyse yarısı müslümandır.
Üsküp Kalesi’nde Neolitik döneme ait kalıntılar bulunmuş olup geçmişi MÖ 4000 yıllarına kadar gitmektedir. Muhtemelen burada yaşayan ilk insanlar Triballi’lerdir. Antik dönemde Scupi olarak adlandırılan Üsküp, MÖ 2. yüzyılda Dardanya’nın merkezi olmuştur.
MS 1. yüzyılda Makedonya-Roma savaşları sonrasında şehri ele geçiren Romalılar, jeostratejik konumu sebebiyle burayı ordu kampı haline getirmiştir. Romalılar buraya ‘kale kent’ manasına gelen ‘Scupi’ adını vermişlerdir. Latinleştirilen şehir büyük nüfus artışına uğramıştır. MS 4. yüzyılda Hristiyanlık yayılmaya başlamıştır.
Roma İmparatorluğu 395 yılında bölündüğünde Üsküp (o zamanki adıyla Scupi) Bizans’ın kontrolüne geçmiştir. Bizans döneminde saraylar, hamamlar, meydan ve sokaklar, su idare sistemleri ile gelişkin bir şehir haline gelmiştir. Üsküp, 10. yüzyılda Bizans ile şehri başkent yapan Bulgar İmparatorluğu arasında çatışmaya sahne olmuştur.
Üsküp, 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar Bulgarlar, Sırplar ve Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. 14. yüzyıldaki Sırp yönetiminden sonra 1392 yılında Osmanlı egemenliğine girmiş ve yaklaşık 500 yıl Osmanlı Devleti tarafından idare edilmiştir. Şehir coğrafi konumundan dolayı sonraki fetihler için merkez olmuştur. Önce Rumeli Eyaleti’ne bağlı Üsküp Sancağının merkezi olmuş, daha sonra yeni vilayet sistemine geçişle birlikte Kosova Vilayeti’nin de merkezi olmuştur.
1683-1699 Osmanlı- Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. Savaşları sırasında General Piccolomini’nin emriyle şehir ateşe verilmiştir. Bundan dolayı şehrin gelişmesi birden kesilmiştir. 1912’deki Balkan Savaşlarında Sırbistan ve I. Dünya Savaşında Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. tarafından işgal edilen Üsküp, I. Dünya Savaşı sonrasında yeni kurulan Yugoslavya’nın bir parçası olmuştur. Bu dönemde, çeşitli saldırılar sebebiyle en büyük orana sahip Türk nüfusunda Anadolu’ya doğru büyük göç hareketleri yaşanmıştır.
II. Dünya Savaşı’nda ise Üsküp 1941’de Almanya himayesindeki revizyonist Bulgaristan tarafından işgal edilmiştir. Mihver devletlerin gerilediği 1944’te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.
Üsküp II. Dünya Savaşı’ndan sonraki hızlı gelişim döneminde oldukça yıkıcı 6.1 büyüklüğündeki 1963 depremini yaşamıştır. Şehrin yüzde 80’i tamamen yıkılmıştır. Uluslararası yardımlar ile şehir yeniden inşa edilmiştir.
İki kutuplu dünyanın ve Soğuk Savaşın sona erdiği dönemde, 1991 yılında Makedonya’nın Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan etmesi ile Üsküp, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.
“Üsküp 2014” projesi çerçevesinde başkent Üsküp’ün merkezini yeni bir görünüme kavuşturmak üzere büyük çalışmalar yürütülmektedir. Üsküp’ün merkezi adeta görkemli bir antik kente benzetilmeye çalışılmaktadır. Yapılan heykeller içinde en çok dikkat çekeni Büyük İskender heykelidir. Gerçekte Büyük İskender’in antik devleti ile bugünkü Kuzey Makedonya arasında tarihsel bağlantılar kurmak, dolaylı yoldan Makedonların Slav kökenine aykırılık oluşturmaktadır. Bu kapsamda, Makedonya’daki Arnavut ve Türkler için Üsküp 2014 projesi kendi tarih ve kültürlerini yansıtmamaktadır.
Üsküp’te gezilebilecek yerler şunlardır:
* Büyük İskender Heykeli
* Makedonya Meydanı
* Üsküp Kalesi
* Üsküp Türk Çarşısı
* Makedonya Takı – Makedonya Zafer Kapısı
* Taşköprü
* Davut Paşa Hamamı
* Makedonya Arkeoloji Müzesi
* Üsküp Saat Kulesi
* Vardar Nehri
* Kurşunlu Han (Kurşumli An)
* Sultan Murat Camisi
* Murat Paşa Camisi
* Kapan Han (Kapan An
* Eski Tren İstasyonu
* Bey Kulesi
* Matka Kanyonu
Üsküp fiziksel ve kültürel olduğu gibi lezzette de ikiye ayrılmıştır. Her iki tarafta da et ürünleri revaçtadır. Örneğin Eski Çarşı’da kebap diye bilinen köfte, kuru Et , Üsküp Böreği, Poğaça, tafçe gratçe güveci, parmak köfte, pleskavitsa köftesi, shopska salatası, kiremitte kurufasulye önde gelen lezzetlerdir.
Yahya Kemal Beyatlı’nın da memleketi olan Üsküp, İstanbul ve Ankara ile kardeş kent anlaşmaları imzalamıştır. AB üyesi olmayan Makedonya Türkiye’ye vize uygulamamaktadır. Hem mesafe hem de kültürel olarak Türkiye’ye yakın olan Üsküp gezilebilecek yerlerden biridir.
Ekonomik ve sosyo-kültürel bir merkez olan Üsküp, Vardar Nehrinin iki yakasına kurulmuştur. Bir yakasında Arnavutlar ve Müslümanlar, diğer yakasında Ortodoks Hristiyanların yaşadığı, tarihi bir Osmanlı yerleşimidir. Osmanlıdan izler taşıyan ve müslüman nüfusun yoğunlukta olduğu daha geleneksel olan taraf Eski Üsküp, daha modern ve batı tarzında görünen taraf ise Hristiyan nüfusun fazla olduğu Yeni Üsküp’tür.
Geniş caddeleri, trafiğe kapalı meydanları, ıhlamur ağaçlarıyla Üsküp, yaşanabilir şehirlerden birisidir. Bu şehirde geleneksel, mütevazı, avrupai, modern, çok etnikli, çok dinli ve tarihi derinliği olan özellikler iç içedir.
Balkanların ortasında bulunan şehir Belgrad’la Atina’ya yaklaşık olarak eşit mesafededir. Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. , Kosova ve Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. hatlarının kesişim noktasında konumlanır. Bu merkezî konumun bir sonucu olarak Üsküp çok etnikli, tarihî mirası zengin bir Balkan şehridir. 600 bini aşkın nüfusa sahip olan Üsküp kültür, spor, ticaret, sanayi, finans ve lojistik sektörlerinde hızla gelişmektedir.
Üsküp’te yaz mevsimi sıcak ve nemli, kış mevsimi ise soğuk ve nemlidir. Kışları çoğunlukla kar yağışlıdır. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 31 °C’dir. Sıcaklık yazın 40 °C’yi, kışın -10 °C’yi aşabilir.
Vardar Nehri, Üsküp içinde birkaç menderes yaparak akar. Vardar’a bağlanan kollardan en uzunu 130 kilometre uzunluğundaki Treska Nehri’dir. Üsküp şehrinin batı ucundaki Vardar’a bağlanmadan önce Matka Kanyonu’ndan geçer.
Üsküp, kuzeyden Şar Dağları ile çevrilidir. Bu dağların arkasında, komşu devlet Kosova vardır. Yine bu önemli dağ sıralarının dışında, şehir orta yükseklikte bazı dağ ve tepelerle çevrilidir.
Kentteki en büyük etnik grup % 66 ile Makedonlardır. Makedonları % 20 ile Arnavutlar ve % 4 ile Romanlar izlemektedir. Vodna Dağı’nın eteklerinde kurulmuş bu başkentte halkın neredeyse yarısı müslümandır.
Üsküp Kalesi’nde Neolitik döneme ait kalıntılar bulunmuş olup geçmişi MÖ 4000 yıllarına kadar gitmektedir. Muhtemelen burada yaşayan ilk insanlar Triballi’lerdir. Antik dönemde Scupi olarak adlandırılan Üsküp, MÖ 2. yüzyılda Dardanya’nın merkezi olmuştur.
MS 1. yüzyılda Makedonya-Roma savaşları sonrasında şehri ele geçiren Romalılar, jeostratejik konumu sebebiyle burayı ordu kampı haline getirmiştir. Romalılar buraya ‘kale kent’ manasına gelen ‘Scupi’ adını vermişlerdir. Latinleştirilen şehir büyük nüfus artışına uğramıştır. MS 4. yüzyılda Hristiyanlık yayılmaya başlamıştır.
Roma İmparatorluğu 395 yılında bölündüğünde Üsküp (o zamanki adıyla Scupi) Bizans’ın kontrolüne geçmiştir. Bizans döneminde saraylar, hamamlar, meydan ve sokaklar, su idare sistemleri ile gelişkin bir şehir haline gelmiştir. Üsküp, 10. yüzyılda Bizans ile şehri başkent yapan Bulgar İmparatorluğu arasında çatışmaya sahne olmuştur.
Üsküp, 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar Bulgarlar, Sırplar ve Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. 14. yüzyıldaki Sırp yönetiminden sonra 1392 yılında Osmanlı egemenliğine girmiş ve yaklaşık 500 yıl Osmanlı Devleti tarafından idare edilmiştir. Şehir coğrafi konumundan dolayı sonraki fetihler için merkez olmuştur. Önce Rumeli Eyaleti’ne bağlı Üsküp Sancağının merkezi olmuş, daha sonra yeni vilayet sistemine geçişle birlikte Kosova Vilayeti’nin de merkezi olmuştur.
1683-1699 Osmanlı- Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. Savaşları sırasında General Piccolomini’nin emriyle şehir ateşe verilmiştir. Bundan dolayı şehrin gelişmesi birden kesilmiştir. 1912’deki Balkan Savaşlarında Sırbistan ve I. Dünya Savaşında Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. tarafından işgal edilen Üsküp, I. Dünya Savaşı sonrasında yeni kurulan Yugoslavya’nın bir parçası olmuştur. Bu dönemde, çeşitli saldırılar sebebiyle en büyük orana sahip Türk nüfusunda Anadolu’ya doğru büyük göç hareketleri yaşanmıştır.
II. Dünya Savaşı’nda ise Üsküp 1941’de Almanya himayesindeki revizyonist Bulgaristan tarafından işgal edilmiştir. Mihver devletlerin gerilediği 1944’te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.
Üsküp II. Dünya Savaşı’ndan sonraki hızlı gelişim döneminde oldukça yıkıcı 6.1 büyüklüğündeki 1963 depremini yaşamıştır. Şehrin yüzde 80’i tamamen yıkılmıştır. Uluslararası yardımlar ile şehir yeniden inşa edilmiştir.
İki kutuplu dünyanın ve Soğuk Savaşın sona erdiği dönemde, 1991 yılında Makedonya’nın Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan etmesi ile Üsküp, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.
“Üsküp 2014” projesi çerçevesinde başkent Üsküp’ün merkezini yeni bir görünüme kavuşturmak üzere büyük çalışmalar yürütülmektedir. Üsküp’ün merkezi adeta görkemli bir antik kente benzetilmeye çalışılmaktadır. Yapılan heykeller içinde en çok dikkat çekeni Büyük İskender heykelidir. Gerçekte Büyük İskender’in antik devleti ile bugünkü Kuzey Makedonya arasında tarihsel bağlantılar kurmak, dolaylı yoldan Makedonların Slav kökenine aykırılık oluşturmaktadır. Bu kapsamda, Makedonya’daki Arnavut ve Türkler için Üsküp 2014 projesi kendi tarih ve kültürlerini yansıtmamaktadır.
Üsküp’te gezilebilecek yerler şunlardır:
* Büyük İskender Heykeli
* Makedonya Meydanı
* Üsküp Kalesi
* Üsküp Türk Çarşısı
* Makedonya Takı – Makedonya Zafer Kapısı
* Taşköprü
* Davut Paşa Hamamı
* Makedonya Arkeoloji Müzesi
* Üsküp Saat Kulesi
* Vardar Nehri
* Kurşunlu Han (Kurşumli An)
* Sultan Murat Camisi
* Murat Paşa Camisi
* Kapan Han (Kapan An
* Eski Tren İstasyonu
* Bey Kulesi
* Matka Kanyonu
Üsküp fiziksel ve kültürel olduğu gibi lezzette de ikiye ayrılmıştır. Her iki tarafta da et ürünleri revaçtadır. Örneğin Eski Çarşı’da kebap diye bilinen köfte, kuru Et , Üsküp Böreği, Poğaça, tafçe gratçe güveci, parmak köfte, pleskavitsa köftesi, shopska salatası, kiremitte kurufasulye önde gelen lezzetlerdir.
Yahya Kemal Beyatlı’nın da memleketi olan Üsküp, İstanbul ve Ankara ile kardeş kent anlaşmaları imzalamıştır. AB üyesi olmayan Makedonya Türkiye’ye vize uygulamamaktadır. Hem mesafe hem de kültürel olarak Türkiye’ye yakın olan Üsküp gezilebilecek yerlerden biridir.