Vertigo; Çevrenin dönmesi hissidir. Tam olarak kişinin etrafındaki eşyaların dönüyor ( yatay veya düşey) olması algısıdır. Dönmekte olan çevreyi izlemek eğiliminde olan ( refleksine sahip olan ) beyin-beyincik idaresi altındaki gözlerde de oluşan harekete nistagmus denir. Baş dönmesinin en tipik, somut bulgusudur.
Bu tanım doğrultusunda, Vertigonun bir hastalık değil çoğunlukla iç kulağı etkilemekte olan çeşitli durumların ( hastalıkların) bir belirtisi olduğunu anlamaktayız. Bu cümleden de hareketle çok önemle üzerinde durmamız gereken ; Hemen daima kulağı ilgilendiren bir durum olarak karşımıza çıkan baş dönmesi durumlarında bilinç kaybı beklenmez veya olmaması gerekir fikridir. Tersi bir ifade ise; baş dönmesi veya denge bozukluğu hissi olan bireyde bilinç kaybı, göz kararması da olmaktaysa veya çevresindekilerce fark edilmişse Nörolojik veya Metabolik ( hipoglisemi gibi) durumlar akla gelmelidir.
Sıklıkla ilk defa baş dönmesi yaşayan hastalarımızda gördüğümüz, acaba beyin kanaması mı oldum, veya kafamın içinde bir tümör mü var düşüncesidir. Genellikle söylevimiz “bunları düşünebilecek kadar bilinciniz yerinde ise beyin kanaması değildir” şeklinde olmaktadır. Vertigo veya Türkce ismi ile Baş dönmesi yapan pek çok durum bilinmektedir. Burada etraf döner gibi hisse neden olan gerçek Vertigo hissini ele alacak olursak; %90’lara varan oranda iç kulak ile ilgilidir. KBB kliniğine veya daha özgün tanımı ile KBB polikliniklerinin spesifik alanlarından biri olan Vertigo ve Denge hastalıkları polikliniğine gelen hastaların önemli bir bölümü sanılanın aksine kolay tedavi edilebilir nitelikteki hastalıkları içermektedir. Bunların en sık görüleni Pozisyon ile Gelişen Baş dönmesi formudur.
Benign Paroksiamal Pozisyonel Vertigo ( İyi karakterli, Zaman Zaman gelip geçen, Pozisyonla ortaya çıkan Baş dönmesi) BPPV: Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi baş dönmesi yapan durumlar Nezle, Grip, Zatürre gibi tekil bir ismi içermeyip genellikle hastalığın tanımını oluşturur niteliktedir. Bu durumda BPPV den anlayabileceğimiz nedir?
Gelip geçicidir, devamlı olmaz, belli pozisyonlarda olabilir, birkaç saniye süren baş dönmesi yapar, işitmeyi içeren belirtisi yoktur. Tedavisi ise özgün manevralar ile yapılmaktadır. Migren toplumumuzun önemli bölümünde olması nedeni ile baş dönmesi yapan formlarının da görülüyor olması beklenebilecek sonuçtur.
Meniere Hastalığı; Vertigo beraberinde kulak uğultusu ( çınlaması), kulakta basınç hissi ve işitme kaybı atakları ile belirginleşir. Ataklar tekrarladıkça işitme kaybı kalıcı hale dönüşür.
Denge siniri iltihaplanması ( Vestibüler Neuritis) ; Nezle , Grip gibi viral enfeksiyonları takip eden ilk 10 günlük süreç içinde İşitme kaybı olmaksızın şiddetli baş dönmesi ( vertigo) durumudur. Genellikle yatırılarak tedavi gerektirse de ilk günler içinde belirgin yakınma azalması hissedilir, takip eden haftalarda fiziksel egzersiz ve vestibüler rehabilitasyonla semptomatik ve fonksiyonel düzelme sağlanır. Son aylarda tamamlamış olduğumuz çalışmamız doğrultusunda gördük ki zaman içinde hastalarımızda VHIT testleri ( erken dönem vestibüler hastalıklarda çok önemli bir testtir) normal sınırlara kadar gerileyebilmektedir. Bunun için de hemen daima ilaç içeren tedavilerden uzak durmaktayız ( vestibüler neuritis için ) ancak fiziksel egzersiz önerileri ile yaklaşık bir ay içinde çok önemli fonksiyonel iyileşme sağlanabilmektedir.
İç Kulak kanallarında açıklık olması durumu; ;Menier’e benzer ataklar oluşturur. Bu gurup hastalar hızlı asansörlerde, ıkınma ile, yüksek gürültülü ortamda baş dönmesinden yakınırlar. Şahsi belirlememe göre bu hastaların erken tanısı daha önemlidir çünkü Meniere hastalarına göre daha hızlı işitme kaybı gelişebilmektedir. Bu hastaların tanısında da yine diğer baş dönmesi testlerini de standart olarak yaptığımız videonistagmografi ( VNG) ve VEMP ( ses uyaranına karşı boyun , göz çevresi kaslarının aktivitesinin kaydı) yöntemi ve diğer görüntüleme yöntemleri ile özgün tanıyı koyulabilir.
Vertigo yakınmasına neden olabilen birçok başka hastalık da takip altındadır. Burada çok önemli olan konu şudur: Çok detaylı hasta öyküsünün kayıt altına alınması her zaman yarar sağlayacağı gibi, ileri tarihlerde gelişmelerin eklenmesi etkin izleme profilini de ortaya koyar. Tıbbi platformlarda tartışma kolaylığı da sağlar. Ek olarak VNG kayıtlarının yapılması tekrar tekrar dönüp bakılması, gözden kaçabilecek bulguların yakalanmasını sağlar. Aksi halde kayıtsız yöntem, gören hekimin bilgisi ve tecrübesine sınırlı olup meslektaşlar arasında danışma ve tartışma olanağından mahrum bırakır.
Vertigo bir semptomdur. Hastalık değildir. Vertigo yapmakta olan periferik vestibüler sistem hastalıkları ise hemen daima tedavi edilebilir özelliktedir. Sadece sabır, bilinç iyi olmaya başlamanın ön koşullarıdır.
Bu tanım doğrultusunda, Vertigonun bir hastalık değil çoğunlukla iç kulağı etkilemekte olan çeşitli durumların ( hastalıkların) bir belirtisi olduğunu anlamaktayız. Bu cümleden de hareketle çok önemle üzerinde durmamız gereken ; Hemen daima kulağı ilgilendiren bir durum olarak karşımıza çıkan baş dönmesi durumlarında bilinç kaybı beklenmez veya olmaması gerekir fikridir. Tersi bir ifade ise; baş dönmesi veya denge bozukluğu hissi olan bireyde bilinç kaybı, göz kararması da olmaktaysa veya çevresindekilerce fark edilmişse Nörolojik veya Metabolik ( hipoglisemi gibi) durumlar akla gelmelidir.
Sıklıkla ilk defa baş dönmesi yaşayan hastalarımızda gördüğümüz, acaba beyin kanaması mı oldum, veya kafamın içinde bir tümör mü var düşüncesidir. Genellikle söylevimiz “bunları düşünebilecek kadar bilinciniz yerinde ise beyin kanaması değildir” şeklinde olmaktadır. Vertigo veya Türkce ismi ile Baş dönmesi yapan pek çok durum bilinmektedir. Burada etraf döner gibi hisse neden olan gerçek Vertigo hissini ele alacak olursak; %90’lara varan oranda iç kulak ile ilgilidir. KBB kliniğine veya daha özgün tanımı ile KBB polikliniklerinin spesifik alanlarından biri olan Vertigo ve Denge hastalıkları polikliniğine gelen hastaların önemli bir bölümü sanılanın aksine kolay tedavi edilebilir nitelikteki hastalıkları içermektedir. Bunların en sık görüleni Pozisyon ile Gelişen Baş dönmesi formudur.
Benign Paroksiamal Pozisyonel Vertigo ( İyi karakterli, Zaman Zaman gelip geçen, Pozisyonla ortaya çıkan Baş dönmesi) BPPV: Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi baş dönmesi yapan durumlar Nezle, Grip, Zatürre gibi tekil bir ismi içermeyip genellikle hastalığın tanımını oluşturur niteliktedir. Bu durumda BPPV den anlayabileceğimiz nedir?
Gelip geçicidir, devamlı olmaz, belli pozisyonlarda olabilir, birkaç saniye süren baş dönmesi yapar, işitmeyi içeren belirtisi yoktur. Tedavisi ise özgün manevralar ile yapılmaktadır. Migren toplumumuzun önemli bölümünde olması nedeni ile baş dönmesi yapan formlarının da görülüyor olması beklenebilecek sonuçtur.
Meniere Hastalığı; Vertigo beraberinde kulak uğultusu ( çınlaması), kulakta basınç hissi ve işitme kaybı atakları ile belirginleşir. Ataklar tekrarladıkça işitme kaybı kalıcı hale dönüşür.
Denge siniri iltihaplanması ( Vestibüler Neuritis) ; Nezle , Grip gibi viral enfeksiyonları takip eden ilk 10 günlük süreç içinde İşitme kaybı olmaksızın şiddetli baş dönmesi ( vertigo) durumudur. Genellikle yatırılarak tedavi gerektirse de ilk günler içinde belirgin yakınma azalması hissedilir, takip eden haftalarda fiziksel egzersiz ve vestibüler rehabilitasyonla semptomatik ve fonksiyonel düzelme sağlanır. Son aylarda tamamlamış olduğumuz çalışmamız doğrultusunda gördük ki zaman içinde hastalarımızda VHIT testleri ( erken dönem vestibüler hastalıklarda çok önemli bir testtir) normal sınırlara kadar gerileyebilmektedir. Bunun için de hemen daima ilaç içeren tedavilerden uzak durmaktayız ( vestibüler neuritis için ) ancak fiziksel egzersiz önerileri ile yaklaşık bir ay içinde çok önemli fonksiyonel iyileşme sağlanabilmektedir.
İç Kulak kanallarında açıklık olması durumu; ;Menier’e benzer ataklar oluşturur. Bu gurup hastalar hızlı asansörlerde, ıkınma ile, yüksek gürültülü ortamda baş dönmesinden yakınırlar. Şahsi belirlememe göre bu hastaların erken tanısı daha önemlidir çünkü Meniere hastalarına göre daha hızlı işitme kaybı gelişebilmektedir. Bu hastaların tanısında da yine diğer baş dönmesi testlerini de standart olarak yaptığımız videonistagmografi ( VNG) ve VEMP ( ses uyaranına karşı boyun , göz çevresi kaslarının aktivitesinin kaydı) yöntemi ve diğer görüntüleme yöntemleri ile özgün tanıyı koyulabilir.
Vertigo yakınmasına neden olabilen birçok başka hastalık da takip altındadır. Burada çok önemli olan konu şudur: Çok detaylı hasta öyküsünün kayıt altına alınması her zaman yarar sağlayacağı gibi, ileri tarihlerde gelişmelerin eklenmesi etkin izleme profilini de ortaya koyar. Tıbbi platformlarda tartışma kolaylığı da sağlar. Ek olarak VNG kayıtlarının yapılması tekrar tekrar dönüp bakılması, gözden kaçabilecek bulguların yakalanmasını sağlar. Aksi halde kayıtsız yöntem, gören hekimin bilgisi ve tecrübesine sınırlı olup meslektaşlar arasında danışma ve tartışma olanağından mahrum bırakır.
Vertigo bir semptomdur. Hastalık değildir. Vertigo yapmakta olan periferik vestibüler sistem hastalıkları ise hemen daima tedavi edilebilir özelliktedir. Sadece sabır, bilinç iyi olmaya başlamanın ön koşullarıdır.