What İs Past Perfect Continuous With Examples?

[theking]

Past Perfect Continuous (Geçmişte Bitmiş Sürekli) tense, geçmişte belirli bir zamandan önce başlayan ve o zamana kadar devam eden bir eylemi ifade eder. Bu zaman yapısı, geçmişteki iki olay arasındaki bağlantıyı vurgular. Özne + had been + fiil + -ing şeklinde kullanılır. Örneğin, “I had been studying for three hours before my friend called me.” (Arkadaşım beni aramadan üç saat boyunca çalışıyordum.) veya “She had been living in London for five years before she moved to Paris.” (Paris’e taşınmadan önce beş yıl boyunca Londra’da yaşıyordu.) Bu zaman yapısı, geçmişteki sürekli bir eylemi anlatırken geçmişteki başka bir olayın gerçekleştiği zamana kadar devam ettiğini ifade eder.
İçindekiler

​

Geçmişte Tamamlanmış Sürekli Zamanda Ne Demektir?​

​

Geçmişte tamamlanmış sürekli zaman (past perfect continuous), bir eylemin geçmişte belli bir zamandan önce başlamış olduğunu ve o zamana kadar devam ettiğini ifade etmek için kullanılan bir İngilizce zaman yapısıdır. Bu zaman yapısı, geçmişteki bir olayın sürekli bir şekilde devam ettiğini vurgulamak için kullanılır.
Bu yapı, “had been + V-ing” şeklinde oluşturulur. “Had been” geçmiş zamanda yardımcı fiil olarak kullanılırken, “V-ing” ise eylemin -ing almış hali olarak ifade edilir. Örneğin:
Örnek Cümleler:
She had been studying for three hours before she took a break. (Molayı almadan önce üç saat boyunca çalışıyordu.)
They had been waiting at the bus stop since morning. (Sabahından beri otobüs durağında bekliyorlardı.)
I had been working on this project all day long. (Bu projede tüm gün boyunca çalışıyordum.)

​

Geçmişte Tamamlanmış Sürekli Zaman Nasıl Kullanılır?​

​

Geçmişte tamamlanmış sürekli zaman, genellikle iki geçmiş olay arasındaki ilişkiyi ifade etmek için kullanılır. Bu zamanda yapılan eylem, geçmişteki başka bir eylemden önce başlamış ve o zamana kadar devam etmiştir. Bu yapı, genellikle “by the time” (zaman gelinceye kadar), “before” (önce) veya “when” (zamanında) gibi bağlaçlarla kullanılır. Örneğin:
Örnek Cümleler:
I was tired because I had been running for an hour. (Bir saat boyunca koştuğum için yorgundum.)
He couldn’t walk properly because he had been playing football all day. (Tüm gün boyunca futbol oynadığı için düzgün yürüyemiyordu.)
They had been studying English for months when they finally took the exam. (Sonunda sınava girdiklerinde aylardır İngilizce çalışıyorlardı.)

​

Geçmişte Tamamlanmış Sürekli Zamanın Kullanım Alanları Nelerdir?​

​

Geçmişte tamamlanmış sürekli zaman, bir olayın süreklilik arz eden bir şekilde geçmişte devam ettiğini belirtmek için kullanılır. Bu zaman yapısı, geçmişteki bir durumu veya olayı vurgulamak, bir olayın süresi hakkında bilgi vermek veya iki geçmiş olay arasındaki ilişkiyi ifade etmek amacıyla kullanılabilir. Özellikle geçmişteki bir eylemin sürekli olduğunun altını çizmek istediğimiz durumlarda bu yapıyı kullanabiliriz.
Örnek Cümleler:
She had been living in New York for five years before she moved to London. (Londra’ya taşınmadan önce beş yıldır New York’ta yaşıyordu.)
They had been working on the project for months when it got canceled. (Proje iptal edildiğinde aylardır projede çalışıyorlardı.)
He had been saving money for a long time to buy a car. (Araba almak için uzun süredir para biriktiriyordu.)

​

What İs Past Perfect Continuous With Examples?​

​

Past Perfect Continuous Nedir?

Cümlede geçmişte başlamış ve bir süre devam eden eylemleri anlatır.

Past Perfect Continuous Nasıl Oluşturulur?

Özne + had + been + fiil + -ing

Past Perfect Continuous Kullanımı

Bir süre boyunca devam eden bir eylemi veya durumu ifade eder.

Past Perfect Continuous Örnek Cümleler

Ali had been studying English for 3 years before he moved to Canada. (Ali Kanada’ya taşınmadan önce 3 yıl İngilizce çalışıyordu.) They had been waiting for the bus for two hours when it finally arrived. (Otobüs geldiğinde, iki saat boyunca bekliyorlardı.) She had been working as a teacher before she decided to become a writer. (Yazar olmaya karar vermeden önce öğretmen olarak çalışıyordu.) We had been living in that house for 10 years when we decided to move. (Taşınmaya karar verdiğimizde, o evde 10 yıldır yaşıyorduk.) The children had been playing outside all day before it started raining. (Yağmur yağmadan önce tüm gün dışarıda oynuyorlardı.)