YAŞLI, AORT DARLIĞI HASTALARINDA ETKİLİ, GÜVENİLİR, KONFORLU YÖNTEM:TAVİ

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
YAŞLI, AORT DARLIĞI HASTALARINDA ETKİLİ, GÜVENİLİR, KONFORLU YÖNTEM:TAVİ

Toplumların beklenen yaşam sürelerinin uzamasıyla birlikte yaşlı bireylerde görülen hastalıklaların görülme sıklığı artmıştır.Bu grup hastalarda ileri yaşın yanı sıra eşlik eden ilave sağlık problemleri nedeniyle tedaviler daha zor olmaktadır.Özellikle bu durum cerrahi girişim gerektiren hastalarda daha büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu açıdan baktığımızda en sık karşılaşılan hastalıkların kalp ve damar hastalıkları olduğu açıktır.Bu hastalıklar nedeniyle cerrahi veya girişimsel tedavi uygulanması gereken pek çok hasta ve hasta yakını operasyonların taşıdığı riskleri, tedavi sonrası iyileşme sürecindeki yaşayabilecekleri zorlukları gerekçe göstererek tedavileri reddetmektedirler.Günümüzde teknolojik gelişmelerle birlikte pek çok kalp ve damar hastalığı açık cerrahiye gerek kalmaksızın uygun tıbbi cihazların kullanılmasıyla daha az riskle ve kapalı yöntemlerle tedavi edilmektedir.Bu açıdan baktığımızda aort darlığı göze çarpan hastalıkların başında gelmektedir.

Aort Kapağı;Vücuda kan pompalayan kalbin sol karıncığı (sol ventrikül) ile kalpten çıkan ana atardamar (aort) arasındaki kapakçıktır.Vücuda kanı pompalayan kalp ile ana atardamar aort arasında bulunan aort kapağında, ilerleyen yaşlarda bozulma-kireçlenme nedeniyle kapakta oluşan darlık ve kapak hareketlerinde oluşan azalma nedeniyle aort kapak darlığı meydana gelir.Sağlıklı bireylerde aort kapak alanı 3-4 santimetrekare arasındadır, bu değerin 1 santimetrekarenin altına düşmesi ile birlikte aort darlığı klinik belirti vermeye başlar.Doğumsal, yapısal bir bozukluk veya romatizmal kalp hastalığı varlığında aort darlığı genç yaşlarda görülebilir.Genel olarak bakıldığında ise hastalığın görülme sıklığı 70’li yaşlar ve üstünde artmaktadır.Bu yaşın üstündeki bireylerin yaklaşık %30’nda çeşitli derecelerde aort kapak darlığı mevcuttur.Toplumun ortalama yaşının artması ile bu tür kapak hastalıklarını daha çok görmeye başladık.Aort darlığı ilerledikçe kalbin sol karıncığı (sol ventrikül) yüksek basınca maruz kalmakta ve ayrıca vücuda pompalanan kan miktarı da azalmaktadır.Sol kalbin yüksek basınca maruz kalması ve vücuda daha az kan pompalanması bir dereceye kadar hastaya sıkıntı vermez. Ne zaman ki aort kapağı ciddi derecede daralır, hastanın şikayetleri ortaya çıkmaya başlar.

Bu hastalıkta uzunca bir dönem hiç şikayet olmamakta, şikayetler ortaya çıktığında ise klinik gidiş süratle kötüye gitmekte ve hastaların hemen hemen tamamı 3-5 yıl içerisinde kaybedilmektedir.Oluşan darlığın derecesine göre kişide eforla ortaya çıkan göğüs ağrısı, bayılma, nefes darlığı ve hatta ani ölümler görülebilmektedir.Bu hastaların şikayetler açısından yakın takip edilmesi, şikayeti ortaya çıkan hastalara müdahale edilmesi, darlığın bir şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.Hastalığın tanısında ekokardiyografi (kalp ultrasound) altın standarttır.Ekokardiyografi ile kapak alanı, kapak basınçları ve kalbin yapısı-kasılma fonksiyonları değerlendirilerek hastalığın ciddiyeti ve operasyon zamanı belirlenebilir. Aort kapak darlığı mekanik bir engel olduğu için herhangi bir ilaç tedavisi ile hastalığın tedavisi mümkün değildir. Bu hastalarda, verilen ilaç tedavisi hastalığı tedavi etmekten ziyade hastalığa bağlı şikayetlerin azaltılmasında etkilidir.İlaç tedavisi hastalığın ilerlemesini ve getirdiği riskleri azaltmamaktadır.

Tanısı konmuş aort kapak hastalıklarında tedavi; açık kalp ameliyatı ile fonksiyonu bozulmuş olan aort kapağı çıkarılarak, mekanik veya biyoprotez kapak yerleştirilerek yapılmaktadır.Bu yöntemin genel anestezi gerektirmesi, operasyon esnasında göğüs kemiğinin kesilmesi, enfeksiyon riski ve operasyon sonrası hastanın tam olarak iyileşme süresinin uzaması başlıca problemlerdir.Bunların dışında hastaların ileri yaşta olması, ilave sağlık sorunlarının olması(akciğer-karaciğer problemleri, hareket kısıtlılıkları, geçirilmiş açık kalp cerrahisi, kanser vb) gibi riskler eklendiğinde operasyonu çok riskli hale getirmektedir.Tüm bu nedenlerden dolayı aort darlığı olan cerrahi girişim gereken hastaların %30-40’ı opere olmamaktadır.Bu noktada TAVİ yöntemi cerrahi girişim yapılamayan veya yüksek riskli olan hastalarda etkili ve güvenli bir tedavi alternatifi oluşturmaktadır.TAVİ yöntemi ingilizce ismi olan (Transcatheter Aortic Valve İmplantation) kelimelerinin baş harflerinden gelmektedir.Bu alternatif yöntem, ileri yaşa bağlı oluşan kalp kapak yapısının bozulması ve kireçlenmesi nedeniyle oluşan ciddi aort darlığı (dejeneratif aort darlığı) olan hastalara uygulanabilmektedir.TAVİ yöntemi öncelikle, cerrahi olarak kapak takılması için açık ameliyat olamayacak veya açık ameliyat riski yüksek olan hastalarda uygulanmaktadır.

Bunun dışında açık ameliyat için herhangi bir engeli olan hastalarda da bu yöntem uygulanabilmektedir.Bu konuda özellikle çok yaşlı, akciğer, karaciğer veya böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar ya da daha önceden başka açık kalp ameliyatı geçirmiş olan hastalar, açık ameliyat için yüksek riskli olarak kabul edilmektedir.TAVİ yönteminin, açık ameliyatın uygun olmadığı bu hastalarda yaşam süresinin uzatılması ve hastanın klinik durumunun iyileştirilmesi konularında etkili olduğu bilinmektedir.

TAVİ yöntemi ilk olarak 2002 yılında uygulanmıştır.Başlangıçta göğüs ön duvarında meme başının altından açılan bir delikle direkt kalbin içine girilerek yapılan bir yöntemdi.Zaman içinde cihaz teknolojilerinde olan ilerleme ile birlikte günümüzde kasık damarı kullanılarak yapılmaktadır.Kasık damarı çeşitli nedenlerle uygun olmayan hastalarda alternatif girişim bölgeleride kullanılmaktadır.Bu işlem sırasında takılan kalp kapakları; halen tüm dünyada ve ülkemizde kapak değişim ameliyatlarında kullanılan ve hayvanlardan elde edilen biyolojik kalp kapaklarıdır.TAVİ yönteminde bu biyolojik kapak, bir stent kılıf içerisine yerleştirilmekte ve stent açıldığında kapak takılan bölgeye sıkıca tutunup yerleştirilmektedir.Günümüzde yerleştirilme tekniğine göre 2 farklı kapak kullanılmaktadır.Bir tanesi balon şişirilmesi yöntemiyle yerleştirilirken diğeri kendiliğinden açılan(self expandable) yönlemle yerleştirilmektedir.

TAVİ işlemi günümüzde derin sedasyon ve analjezi ile yapılabilmektedir.Kendi klinik uygulamamızda ise işlemi lokal anestezi ve derin sedasyon altında genel anestezi gerektirmeksizin yapmaktayız.Genel anesteziyi sadece operasyon esnasında ciddi solunum problemi yaşayabilecek hastalarda kullanmaktayız.İğne ile kasık bölgesinden geçen atardamara girildikten sonra, özel bir teknikle iğnenin girdiği yere işlem boyunca kalacak ve işlem sonunda çıkarılacak olan ve balonun ilerletilebileceği bir plastik boru sistemi yerleştirilir.Bu boru sisteminin yerleştirilmesi işlemi, iki türlü yapılabilir.Birinci yol cilt aracılığıyla, ikinci yol ise atardamarın cerrahi olarak açılıp görülmesiyle gerçekleşmektedir.Güncel uygulamamızda cilt yolunu tercih ediyoruz.Çünkü bu yöntemle, açık yönteme göre kasık bölgesinde oluşabilecek enfeksiyon riski ve hastanın mobilize olması için gereken süre belirgin azalmaktadır.Cilt aracılığıyla yapılan yöntemde kasık bölgesine boru yerleştirilmeden önce 2 adet özel dikiş damara yerleştirilip ve işlem bitirilip malzemeler çıkartıldıktan sonra dikişler damarda birleştirilerek yöntemin tamamen kapalı bir şekilde yapılması mümkün olmaktadır.İşlem esnasında diğer kasıktan toplardamar yoluyla kalbe geçici kalp pili kablosu, işlem esnasında ve işlem sonrası oluşabilecek ritim bozukluklarında kullanılmak üzere yerleştirilir.

Girişimle ilgili hazırlıklar yapıldıktan sonra atardamara yerleştirilen plastik boru sisteminin içerisinde bir kılavuz tel kapağa gelinceye kadar damar boyunca kalbe doğru ilerletilir ve daralmış olan aort kapağından geçirilir.Ardından toplardamara yerleştirilen, kalbin sağ karıncığına kadar uzanan pil kablosu ve hasta vücudunun dışındaki pil bataryası aracılığıyla hızlı şekilde uyarılır.Kalbin hareketinin kısıtlandığı bu pille uyarma aşamasında balon şişirilir, böylece yeni kapakçığın geçebileceği kadar bir açıklık sağlanır.Balon çıkartıldıktan sonra yine kılavuz tel üzerinden gönderilen yeni kapakçık yerine yerleştirilir.Bu esnada da kullanılan kapağın türüne ve operatörün tercihine göre işlem sırasında kan basıncını düşürmek amacıyla kalp geçici kalp pilli ile 20 saniyeyi geçmeyen sürelerle 180 hızında çalıştırılabilir.İşlemin sonunda kılavuz tel çıkarılır.

İşlem sonrası herhangi bir komplikasyon gelişmeyen hastalar 2 günü yoğun bakımda olmak üzere genel olarak işlem sonrası 4-5 günde sağlıkla taburcu edilmektedir.Taburculuk sonrası hastalar günlük yaşamlarına normal bir şekilde devam edebilirler.Hastaların işlem sonrası 3-6 ay süre ile iki adet kan sulandırıcı alması gerekmektedir.Herhangi bir hareket kısıtlamasınada gerek yoktur.Çünkü kapağın herhangi bir şekilde yerinden oynaması mümkün değildir.

TAVİ işlemi, riski az bir yöntem olmakla birlikte bir takım riskleri bulunmaktadır.Bu işlemde ölüm ve maluliyet riski, kardiyoloji alanında kullanılan diğer tanısal ve tedavi edici yöntemlere göre daha yüksektir.Çünkü girişim yapılan bölge diğer kardiyovasküler girişim bölgelerine göre daha riskli olmasının yanısıra kullanılan cihazların standart kardiyovasküler cihazlara göre daha büyük olması artmış riskin nedenleridir.İşlem ve sonrasındaki 30 günlük süreçte ölüm oranı yüzde 3-5 arasında değişmekte olup cerrahi müdahaleden daha düşüktür.Girişim yapılan damarlarda yırtılma, kanama olabilir ve buna bağlı cerrahi müdahale ve kan nakli gerekebilir.Kalbin yırtılması, atardamarın yarılması (diseksiyon) ve kalp etrafında sıvı toplanması görülebilecek diğer komplikasyonlardandır.Bu tür komplikasyonlar geliştiğinde acil şartlarda açık kalp cerrahisi gereksinimi olabilir.Yine işleme bağlı, kapaktan balon esnasında kopan parçacıklara bağlı felç geçirme, kapak yetersizliği ve kapağın kalbin iletim sistemini etkilemesine bağlı kalp pili takılma ihtiyacı olabilir.Komplikasyonların ortaya çıkmasında girişimin getirdiği risklerin yanısıra hastanın genel durumu, eşlik eden yandaş hastalıkları, kalbin fonksiyonları gibi girişim dışı etkenlerde belirleyici olmaktadır.Operasyonun komplikasyonlarını ve risklerini değerlendirirken şunu unutmamak lazım; Ciddi aort darlığı tedavi edilmediği takdirde klinik bakımdan yüksek riskli bir hastalıktır.Yukarıda belirttiğim gibi, cerrahi girişim bu hastalarda yüksek riskide beraberinde getirmektedir.Bu açılardan bakıldığında TAVİ yönteminin ameliyat yapılamayan ya da ameliyat riski çok yüksek olan hastalarda yapıldığı ve mevcut hastalığın zaten başka türlü tedavi şansı olmadığı unutulmamalıdır.

TAVİ yöntemi günümüze kadar cerrahi yapılamayan ve yüksek riskli hastalara uygulanırken son yıllarda yapılan büyük ölçekli bilimsel çalışmalarda cerrahi açıdan orta riskli hasta gruplarında da etkinliği ve güvenilirliği araştırılmıştır.Bu çalışma sonuçları TAVİ yönteminin açık kalp cerrahisi kadar etkin ve güvenilir bir yöntem olduğunu göstermiştir; fakat TAVİ yönteminin, açık kalp cerrahisine göre daha konforlu ve rahat bir tedavi seçeneği sunduğu unutulmamalıdır.

TAVİ yöntemini kendi klinik uygulamamızda 2014 yılının 2. yarısından itibaren kullanmaktayız.Başlangıçta kasık atardamarının cerrahi yöntemle açılması şeklinde yaparken son zamanlarda cilt yoluyla tamamen kapalı bir yöntemle yapmaktayız.Cihaz seçimi olarak hem balonla hemde kendiliğinden genişleyen cihazları kullanmaktayız.Şu ana kadar yaklaşık 80 civarında operasyon yaptık.İlgili operasyon açısından ülkemizdeki tecrübeli kardiyoloji klinikleri arasında yer almaktayız.Kliniğimizde TAVİ operasyonlarını yaklaşık 30 dakika civarında gerçekleştirmekteyiz.Operasyonlarımızı lokal anestezi ve yüzeysel sedasyon altında yapmaktayız.Genel olarak klinik sonuçlarımız dünya standartlarıyla benzerdir.Özellikle genel durumu iyi ve ilave ciddi sağlık sorunları olmayan hastalarda daha net klinik fayda sağlamaktayız.Bu tür hastalarda işlem öncesi hazırlık için 2 gün, işlem sonrası 3 gün izlem olmak üzere toplam 5 günlük kısa bir sürede ilgili operasyonu gerçekleştirmekteyiz.Hastalarımızın işlem sonrası yaşam kalitesinde ve genel durumlarında belirgin iyileşme olmaktadır.

TAVİ yöntemi, ileri yaş kalsifikasyonuna bağlı ciddi aort darlığı olmasına rağmen cerrahi girişim yapılamayan ya da yüksek riskli olan hastalara etkin, güvenilir, konforlu bir tedavi yöntemi sunmaktadır.Üstelik bu avantajları cerrahi girişimin taşımış olduğu riskleri belirgin olarak azaltarak sunmaktadır.
 
Üst Alt