Dervişin biri dağa cekilmiş, sadece ibadetle meşgul olurdu
Yalnızlık, onun en yakın dostuydu Allah tarafından ihsan
edilen manevi nimetler icerisindeydi
Dağda ceşitli meyve ağacları vardı Meyvelerle besleniyordu
Bir gun kendi kendine soz vererek,
''Bu meyveleri dalından koparmayacağım Ruzgardan veya
kendiliğinden duşen meyveleri yiyeceğim'' dedi
İmtihan vakti gelinceye kadar, derviş sozune sadık kaldı Bir
ara ruzgar, tam beş gun armut duşurmedi Armutlar ağaca
cakılmıştı sanki Dervişin aclıktan ateşi cıktı, sabrı
kalmadı
Ruzgar bir ağacın dalındaki meyveleri adeta ağzına sokarcasına
eğiyordu Derviş sabretti Elini uzatmadı Fakat gozunu dalda
nazlı nazlı sallanan armutlardan alamadı Ruzgar bir daha dalı
eğdiğinde dayanamadı Aclığın verdiği ıstırapla, armutları
koparıp yedi Kendi kendine vermiş olduğu sozden dondu Biraz
sonra bulunduğu yere, yirmiotuz kadar hırsız geldi
Caldıkları malları paylaşmaya başladılar Eşyaları paylaşırken
sultanın adamları baskın yapıp, suc ustu hırsızları yakaladı
Dervişi de onlardan sanarak birlikte goturduler Orada
yakalanan hırsızların hepsinin sol ayakları ile sağ ellerini
kestiler Dervişin de sağ elini kestiler Sol ayağını
kesecekleri sırada derviş Allah'a iltica etti ve,
''Allahım, elim yeminime sadık olmadı Meyve kopardığı icin
kesilmeyi hak etti Ayağımın ne sucu var?'' dedi
Bunun uzerine bir atlı hızla gelerek cellata seslendi:
''Ey kopek! Yaptığın işe bak Bu zat Allah'ın seckin
kullarından filan zattır'' dedi Cellat bir anda ne yapacağını
şaşırdı Cok uzuldu Yapılan yanlışlığı gidip komutana haber
verdi
Komutan, yalınayak koşarak geldi Dervişin sağlam eline
yapışarak, ''Allah şahidimdir ki, kim olduğunu bilmiyordum
Yaptığım bu cirkin işten dolayı bizi affet Hakkını helal et''
dedi
Derviş komutana,
''Ben gunahımı da başıma gelen bu işin sebebini de biliyorum
Sozumden donduğum icin, Allah'ın adaleti elimi aldı Onun
hukmune elim, ayağım, icim, dışım, her şeyim feda olsun Sen
uzulme Bu benim kaderim Senin bir sucun yok Hakkımı sana
helal ediyorum'' dedi
O gunden sonra dervişin adı, halk arasında ''eli kesilen
şeyh'' olarak anılmaya başladı
Kendisine otlardan, sazlardan bir kulube yaptı Başına gelene
sabrederek, orada rabbini zikretmeye devam etti Sepet orerek
gecimini sağladı
Bir gun bir seveni habersizce ziyaretine geldiğinde, şeyhi iki
eliyle sepet orerken gordu Şeyh kaşlarını catarak, ''Neden
yanıma gelirken seslenip izin almadın? Sırrıma vakıf oldun''
diyerek cıkıştı
Adam ozur beyan ederek,
''Sizi cok sevdiğim ve ozlediğim icin boyle davrandım Kotu
bir niyetim yoktu'' dedi Şeyh gulumseyerek,
''Peki, oyleyse gel Fakat bu sırrı kimseye soyleme Benim iki
elimle sepet orduğumu kimse bilmesin'' dedi
Bir muddet sonra başkaları da kulubenin penceresinden bakıp,
şeyhin iki elle sepet orduğunu gorduler Sağda solda anlatmaya
başladılar
Şeyh kerametinin halk arasında yayılmasına cok uzuldu ''Ya
rabbi! Ben bunu gizlemeye calıştım Sen acığa cıkardın
Hikmetini sen bilirsin'' diye dua etti Bunun uzerine
kendisine Cenabı Hak'tan şoyle ilham geldi:
''Elin kesildiğinde sana inanmayanlar, Hak yolunda gosterişci
ve riyakar olduğu icin, Allah onu insanlara rezil etti'
dediler İnsanların seni inkar ederek veya hakkında kotu zanna
kapılarak gazabıma uğramalarını istemedim Senin bu halini
onlara gostererek, utanmalarını ve dedikoduyu bırakmalarını
istedim''
MESNEVİDEN
Yalnızlık, onun en yakın dostuydu Allah tarafından ihsan
edilen manevi nimetler icerisindeydi
Dağda ceşitli meyve ağacları vardı Meyvelerle besleniyordu
Bir gun kendi kendine soz vererek,
''Bu meyveleri dalından koparmayacağım Ruzgardan veya
kendiliğinden duşen meyveleri yiyeceğim'' dedi
İmtihan vakti gelinceye kadar, derviş sozune sadık kaldı Bir
ara ruzgar, tam beş gun armut duşurmedi Armutlar ağaca
cakılmıştı sanki Dervişin aclıktan ateşi cıktı, sabrı
kalmadı
Ruzgar bir ağacın dalındaki meyveleri adeta ağzına sokarcasına
eğiyordu Derviş sabretti Elini uzatmadı Fakat gozunu dalda
nazlı nazlı sallanan armutlardan alamadı Ruzgar bir daha dalı
eğdiğinde dayanamadı Aclığın verdiği ıstırapla, armutları
koparıp yedi Kendi kendine vermiş olduğu sozden dondu Biraz
sonra bulunduğu yere, yirmiotuz kadar hırsız geldi
Caldıkları malları paylaşmaya başladılar Eşyaları paylaşırken
sultanın adamları baskın yapıp, suc ustu hırsızları yakaladı
Dervişi de onlardan sanarak birlikte goturduler Orada
yakalanan hırsızların hepsinin sol ayakları ile sağ ellerini
kestiler Dervişin de sağ elini kestiler Sol ayağını
kesecekleri sırada derviş Allah'a iltica etti ve,
''Allahım, elim yeminime sadık olmadı Meyve kopardığı icin
kesilmeyi hak etti Ayağımın ne sucu var?'' dedi
Bunun uzerine bir atlı hızla gelerek cellata seslendi:
''Ey kopek! Yaptığın işe bak Bu zat Allah'ın seckin
kullarından filan zattır'' dedi Cellat bir anda ne yapacağını
şaşırdı Cok uzuldu Yapılan yanlışlığı gidip komutana haber
verdi
Komutan, yalınayak koşarak geldi Dervişin sağlam eline
yapışarak, ''Allah şahidimdir ki, kim olduğunu bilmiyordum
Yaptığım bu cirkin işten dolayı bizi affet Hakkını helal et''
dedi
Derviş komutana,
''Ben gunahımı da başıma gelen bu işin sebebini de biliyorum
Sozumden donduğum icin, Allah'ın adaleti elimi aldı Onun
hukmune elim, ayağım, icim, dışım, her şeyim feda olsun Sen
uzulme Bu benim kaderim Senin bir sucun yok Hakkımı sana
helal ediyorum'' dedi
O gunden sonra dervişin adı, halk arasında ''eli kesilen
şeyh'' olarak anılmaya başladı
Kendisine otlardan, sazlardan bir kulube yaptı Başına gelene
sabrederek, orada rabbini zikretmeye devam etti Sepet orerek
gecimini sağladı
Bir gun bir seveni habersizce ziyaretine geldiğinde, şeyhi iki
eliyle sepet orerken gordu Şeyh kaşlarını catarak, ''Neden
yanıma gelirken seslenip izin almadın? Sırrıma vakıf oldun''
diyerek cıkıştı
Adam ozur beyan ederek,
''Sizi cok sevdiğim ve ozlediğim icin boyle davrandım Kotu
bir niyetim yoktu'' dedi Şeyh gulumseyerek,
''Peki, oyleyse gel Fakat bu sırrı kimseye soyleme Benim iki
elimle sepet orduğumu kimse bilmesin'' dedi
Bir muddet sonra başkaları da kulubenin penceresinden bakıp,
şeyhin iki elle sepet orduğunu gorduler Sağda solda anlatmaya
başladılar
Şeyh kerametinin halk arasında yayılmasına cok uzuldu ''Ya
rabbi! Ben bunu gizlemeye calıştım Sen acığa cıkardın
Hikmetini sen bilirsin'' diye dua etti Bunun uzerine
kendisine Cenabı Hak'tan şoyle ilham geldi:
''Elin kesildiğinde sana inanmayanlar, Hak yolunda gosterişci
ve riyakar olduğu icin, Allah onu insanlara rezil etti'
dediler İnsanların seni inkar ederek veya hakkında kotu zanna
kapılarak gazabıma uğramalarını istemedim Senin bu halini
onlara gostererek, utanmalarını ve dedikoduyu bırakmalarını
istedim''
MESNEVİDEN